POLİTİKA - 24 Temmuz 2016 Pazar 03:03

Bakan Elvan: “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler”

A
A
A
Bakan Elvan: “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler”

Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarını ‘çakallar’ ve ‘şerefsizler’ diye niteleyerek, “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler. Fethullahçı Terör Örgütü’nün ve o çakalların, alçakların, o şerefsizlerin kökünü kazıyacağız. Bundan emin olun” dedi.
Bakan Elvan, Mersin’e gelerek, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla her akşam Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak ‘Demokrasi Nöbeti’ tutan binlerce Mersinli ile buluştu. Mersinlilerin karşısına eşi Zeliha Elvan ile birlikte çıkan Elvan’a, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin milletvekilleri, oda ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de eşlik etti.
“Avrupa ülkeleri son derece kötü bir testten geçti”
Elinde Türk Bayrağı ile vatandaşları selamlayan Elvan, demokrasi için ve milli iradenin tam manasıyla hakim olabilmesi için alanları terk etmeyen halkla gurur duyduklarını söyledi. “O gelişmiş ülkeler, o Avrupa ülkeleri son derece kötü bir testten geçtiler” diyen Elvan, vatandaşların Türkiye’nin, Türk halkının demokrasiye ne kadar bağlı olduğunu, milli iradenin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Ancak, gelişmiş ülkelerin sessiz kaldığını dile getiren Elvan, “Baktılar ki, darbe gerçekleşmiyor, o zaman açıklama yapmaya başladılar. Biz, kimin ne olduğunu biliyoruz ama şundan emin olunuz, bu millet ayakta kalacaktır, bu millet güçlenmeye devam edecektir” diye konuştu.
“Sizdeki bu güç, bu irada olduktan sonra bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok”
Vatandaşların coşkulu tezahüratları karşısında, “İşte gerçek millet bu, o çakallar, o teröristler değil. Gerçek irade burada” diyen Elvan, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız, sizlere teşekkürlerini sunuyor. O dik duruşunuz için, o Türkiye nöbeti, demokrasi nöbeti için sizin her birinizin alnından öpüyor, sizlere şükranlarını sunuyor. Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız her zaman dik durdu. Biz de Başbakanımız, Bakanlarımız, hükümetimiz her zaman dik durduk ve dik durmaya devam edeceğiz. Sizdeki bu güç, bu irada olduktan sonra bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok.”
“O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler”
Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarını ‘çakallar’ ve ‘şerefsizler’ diye niteleyen Elvan, “O darbeci çakallar, o darbeci şerefsizler Mersin’de Valiliğimizi ele geçirmek istediler. Sayın Valimize bir çakal, bir şerefsiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde büyümüş ama hain olarak büyümüş, devletin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, devletin silahını millete karşı doğrultmuş o çakalın nasıl teslim olduğunu gördünüz. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de şerefli subaylarımız, albaylarımız var. Şerefli subaylarımız bize ve Sayın Valimize şunu söylediler; ‘Biz, Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan yanayız. Biz demokrasiden, milli iradeden yanayız.’ Bir taraftan o değerli komutanlarımız, diğer taraftan Emniyet Müdürümüz ve emniyet mensuplarımız, o çakalı, o şerefsizi teslim aldılar. O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler. Fethullahçı Terör Örgütü’nün ve o çakalların, alçakların, o şerefsizlerin kökünü kazıyacağız. Bundan emin olun” ifadelerini kullandı.
“Bundan sonra da darbe yapmaya kalkarlarsa bizim asil milletimiz gereken cevabı verecektir”
Kalabalığın ‘idam isteriz’ şeklinde slogan atması üzerine de Elvan, “Onu da konuşacağız, merak etmeyin. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, hükümetlerimiz, bugüne kadar siz ne dediyseniz biz onu yaptık. Sizin iradeniz başımızın üzerindedir. Ama hiçbir zaman hiç kimse darbe yapamaz bundan sonra. Hiç merak etmeyin, bu milletin gücü, bu milletin iradesi, onların darbe yapmasını engellemiştir, bundan sonra da darbe yapmaya kalkarlarsa bizim asil milletimiz gereken cevabı verecektir. 15 Temmuz akşamı şehitler verdik. O şehitlerimiz demokrasi için, milli iradenin devamı için yola çıktılar ve ‘Ya istiklal ya ölüm’ dediler. ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ dediler, ‘Benim vermiş olduğum oylarla TBMM’ye göndermiş olduğum milletvekilleri, seçmiş olduğum hükümet ancak bu ülkeyi yönetebilir” dediler. O çakallar, o hainler, o şerefsizler ne yaptılar? Türkiye Büyük Millet Meclisimizi bombaladılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa. Emniyet teşkilatımızı, Milli İstihbarat Teşkilatımızı, kamu kurumlarımızı bombaladılar. Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımızı öldürmeye teşebbüs ettiler ama başaramadılar, başaramayacaklar. Beş yaşındaki çocuğumuzdan 90 yaşındaki dedemize kadar hepsi burada. Allah sizlerden razı olsun. İşte vatan sevgisi bu. Tüm dünyaya bunu gösterdiniz. Tüm dünya Türk milletinin ne kadar asil, ne kadar güçlü bir millet olduğunu gördü” şeklinde konuştu.
Halkın bir haftadan bu yana gündüz işinde, akşam ‘Demokrasi Nöbeti’nde olduğunu dile getiren Elvan, “Sayın Cumhurbaşkanımız ‘tamam’ deyinceye kadar devam edeceğimiz bir süreç olacak. Bu meydanları boş bırakmayacağız. Hangi siyasi partiden olursak olalım, vatanını, milletini, ülkesini seven her bir kardeşimiz Cumhuriyet Meydanı’nda olacak. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Huzurlarınızda tüm siyasi partilerimize dik duruşları dolayısıyla teşekkür ediyorum. 15 Temmuz akşamı dik bir duruş sergileyen tüm basın dünyamıza teşekkür ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarımıza ve değerli milletimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“Olağanüstü Hal’i Fethullahçı Terör Örgütü’nü kökünden kazımak için ilan ettik”
Dün Olağanüstü Hal ilan ettiklerini anımsatan Elvan, şöyle devam etti: “Olağanüstü Hal’i milletimiz için, iş dünyası için, ekonomi için ilan etmedik. Olağanüstü Hal’i Fethullahçı Terör Örgütü’nü kökünden kazımak için ilan ettik. Şundan emin olun, bu çakallar, bu şerefsizler, bu alçakların her biri teker teker bunun hesabını vermelerinin yanında, bu Fethullahçı Terör Örgütü’nün bu Olağanüstü Hal ile kökünü kazıyacağız. Fitne çıkarmaya çalışanlar var. Aramızda özellikle Fethullahçı Terör Örgütü’nden olanların, kargaşa çıkarmak isteyenler olduğunu biliyoruz. Vatandaşlarımızın gergin bir konuma gelmesi yönünde sosyal medyadan değişik vesilelerle vatandaşlarımızı tedirgin eden beyanatlar yapıyorlar. Bunların hiç birine inanmayın. Bunların her birini teker teker toplayacağız. Siz Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, hükümetimiz ne diyor, ona bakacaksınız. Başka kimseye bakmayacaksınız.”
“Pensilvanya’daki o terörist başı Türkiye’nin büyümesini engelleyemeyecek”
Fethullahçı Terör Örgütü’nün kökünü kazır kazımaz Türkiye’nin yine güçlenmeye devam edeceğini vurgulayan Elvan, “Türkiye’nin büyümesini engelleyemeyecekler. Hele hele Pensilvanya’daki o terörist başı hiç mi hiç engelleyemeyecek. Bunların hesabı sorulacak. O uçaklar, tanklar, silahlar bu ülkeyi savunmak için alındı ama o çakallar sizlere karşı kullandılar. Bunun hesabını hep birlikte soracağız. Üç günden bu yana kamu kurumlarındakileri de temizlemeye başladık. Onları bitireceğiz ve Türkiye rahat bir nefes alacak. Türkiye büyümeye devam edecek” diye konuştu.
Elvan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında halka seslendi. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişi coşkulu tezahüratlarla dev ekrandan Erdoğan’ı izledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Kazada ölen yaşlı kadın, yardıma koşan çobanın akrabası çıktı Burdur’un Yeşilova ilçesinde şarampole uçan otomobilin 76 yaşındaki sürücüsü, aracın altında kalarak hayatını kaybetti. Yardıma koşan ve yaşlı kadının akrabası olduğunu gören çoban ise büyük şok yaşadı. Kaza, Karamanlı yolunun 4. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yeşilova’dan Karamanlı istikametine seyir eden Aysel Kılınç (76) idaresindeki 15 LA 725 plakalı Tofaş otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkıp takla atarak şarampole devrildi. Kazayı gören çoban İrfan Er’in 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. O sırada kazayı gören ve yoldan geçen vatandaşlar yan duran otomobili düzelttiklerinde Aysel Kılınç’ı arabanın altında hareketsiz şekilde kanlar içinde buldu. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Kılınç’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Jandarma olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından yaşlı kadının cenazesi, otopsi yapılmak üzere Yeşilova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Aysel Kılınç’ın kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı için araçtan fırladığı ve arabanın altında kalarak ezildiği öğrenildi. Ölen kadın yardıma koşan çobanın akrabası çıktı Kazayı görünce yardıma koşan çoban İrfan Er, “Ben ileride koyun otlatıyordum. Bir anda sesi duyunca ayağa kalkıp baktığımda arabanın yan yattığını gördüm. Hemen yardıma koştum ve 112’yi arayarak haber verdim. Arabanın yanına geldiğimde içinde kimse yoktu, etrafında aramaya başladım. Yoldan geçenler de gelince arabayı çevirdik, o zaman olayı anladık. Emniyet kemeri takılı olmadığı için kaza esnasında camdan sarkarak arabanın altında kalmış meğer kadın. Kadının yüzünü minder kapatmıştı. O yüzden belki canlıdır diyerek yüzünü açtık. Arkadaşlar yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına baktığında hayatını kaybettiğini anladık. Sonra ben şüphelendim acaba bizim akraba mı diye, merak edip baktığımda bizim akrabamız olduğunu gördüm” dedi.
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal 2 kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verileri sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘kendisi adliye çalışanıdır ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda, birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde, katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480,00 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.