YEREL HABERLER - 23 Ağustos 2016 Salı 14:44

Mersin’in 8 ilçesinde Perşembe günü elektrik kesintisi uygulanacak

A
A
A
Mersin’in 8 ilçesinde Perşembe günü elektrik kesintisi uygulanacak

Mersin’in Akdeniz, Anamur, Bozyazı, Çamlıyayla, Mut, Silifke, Tarsus ve Toroslar ilçelerinde perşembe günü elektrik kesintisi uygulanacak.
Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş’den yapılan açıklamaya göre, 25 Ağustos perşembe günü, Akdeniz ilçesi Adanalıoğlu Mahallesi Gül-1 mevkisine 9.00-17.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Akdeniz ilçesi Adanalıoğlu Mahallesi Fıratlar mevkisine 9.00-17.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Anamur ilçesi Çukurabanoz Mahallesi, Çarıklar Mahallesi, Ören Mahallesi, Ormancık Mahallesi, Karalarbahşiş Mahallesi, Gercebahşiş Mahallesi, Güneybahşiş Mahallesi, Evciler Mahallesi, Sarıağaç Mahallesi, Çaltıbükü Mahallesi, Kılıç Mahallesi, Sugözü Mahallesi, Boğuntu Mahallesi, Çeltikçi Mahallesi, Kaşdişlen Mahallesi ve Malaklar Mahallesi’ne 10.00-14.00 saatleri arasında bakım çalışması nedeniyle, Bozyazı ilçesi Gürlevik Mahallesi’ne 9.30-17.30 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Bozyazı ilçesi Dereköy Mahallesi, Ardıçlıtaş Mahallesi ve Elmakuzu Mahallesi’ne 10.00-14.00 saatleri arasında bakım çalışması nedeniyle, Çamlıyayla ilçesi Fakılar Mahallesi Karovası mevkisine 9.00-17.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Çamlıyayla İlçesi Belçınar Mahallesi Ulumeres mevkisine 9:00-11:00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Mersin’in Çamlıyayla ilçesi Cumayakası Mahallesi ve Kale Mahallesi’ne 13.00-15.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Çamlıyayla ilçesi Çayırekinliği Mahallesi Göpter Caddesi, Toros Caddesi, Adalya Sokak, Şen Sokak ve Lale Sokak’a 11.00-13.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Çamlıyayla ilçesi Cumayakası Mahallesi Mercan Sokak, Kaleönü Caddesi, Palmiye Sokak, Kirazlı Sokak, Kalaycı Sokak, Kanarya Sokak, Pelitli Sokak, Zümrüt Sokak ve Bahtiyar Sokak’a 15.00-17.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Mut ilçesi Narlıdere Mahallesi’ne 9.00-14.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Silifke ilçesi Narlıkuyu Mahallesi Atatürk Sokak, Aladam Sokak ve Atatürk (Kızılisalı) Sokak ile Hüseyinler Mahallesi’ne 9.00-17.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Tarsus ilçesi Bahşiş Mahallesi Gazi Duran Caddesi ve Atatürk Caddesi ile 72 Sokak, 74 Sokak, 76 Sokak, 42 Sokak, 90 Sokak, 66 Sokak, 68 Sokak, 55 Sokak, 63 Sokak, 75 Sokak ve 25 Sokak’a 9.00-14.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Tarsus ilçesi Bahşiş Mahallesi Gazi Duran Caddesi, Atatürk Caddesi, Gazi Osman Caddesi ve Batı Çevre Yolu Caddesi ile 22 Sokak, 24 Sokak, 26 Sokak, 28 Sokak, 30 Sokak, 32 Sokak, 34 Sokak, 16 Sokak,15 Sokak, 14 Sokak, 13 Sokak, 17 Sokak, 2 Sokak, 4 Sokak, 6 Sokak, 10 Sokak ve 19 Sokak’a 15.00-18.00 saatleri arasında tesis çalışması nedeniyle, Tarsus İlçesi Kırıt Mahallesi’ne 9.00-17.00 saatleri arasında bakım çalışması nedeniyle, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi’ne 8.30-9.00 saatleri arasında 3. şahıs çalışması nedeniyle, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi’ne 11.00-11.30 saatleri arasında 3. şahıs çalışması nedeniyle enerji verilemeyecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.