POLİTİKA - 19 Şubat 2017 Pazar 14:27

Elvan: "Milli iradenin tam tecelli etmesi için yeni bir sisteme ihtiyaç var"

A
A
A
Elvan: "Milli iradenin tam tecelli etmesi için yeni bir sisteme ihtiyaç var"

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, milli iradenin tam tecelli etmesi için yeni bir sisteme, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyaç olduğunu belirterek, "Artık bu ülke koalisyon tartışmaları istemiyor, huzursuzluk istemiyor. Bu ülke uzlaşı istiyor. Artık muktedir olmayan hükümetler istemiyor" dedi.
Elvan, Mersin programı kapsamında merkez Akdeniz ilçesindeki mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi. Buradaki konuşmasında, demokrasinin, milli iradenin en temel taşını muhtarların temsil ettiğini vurgulayan Elvan, muhtarlık müessesesinin 188 yıllık bir tarihi olduğunu söyledi. 1829 yılından bu yana ülkemizde muhtarların hizmet verdiğini dile getiren Elvan, "Seçilerek iş başına geliyorsunuz, seçilerek görevi devrediyorsunuz. 188 yıllık bu süreçte sözünüzün en fazla dinlendiği, talebinizin en fazla gerçekleştiği, sesinizin muhatabına en fazla ulaştığı dönem, bizim hükümetlerimiz dönemi olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ve devam eden muhtarlarla buluşma toplantıları, sadece Türkiye için değil, sadece iki asra yaklaşan tarihimiz değil, dünya demokrasisi için örnek olaylardan biridir. Halkın içinden, halkın seçtiği, demokrasisini adeta çekirdek yöneticileri olan muhtarlarımızın yönetime daha fazla katılmaları, halkımızın talep ve isteklerinin gerçekleşmesine sundukları önemli katkılar olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"Bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyacı var"
Milli iradenin tam tecelli etmesi için yeni bir sisteme, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Elvan, şöyle devam etti:
"Bu ülke artık istikrarsızlık istemiyor. Bu ülke kalıcı bir istikrar istiyor. Artık bu ülke koalisyon tartışmaları istemiyor, huzursuzluk istemiyor. Bu ülke uzlaşı istiyor. Artık muktedir olmayan hükümetler istemiyor. Ekonomi gelişirken, Türkiye büyürken, 2023 hedeflerimizin, 2035 hedeflerimizin gerçekleşmesi için, yerinde ve zamanında karar verip uygulamak için, halkın yöneticilere verdiği yürütme yetkisinin önündeki engellerin kaldırılması için bu sistem elzem hale gelmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Şimdi söz milletimizin. Milletimiz ne derse o olacak. Demokrasinin tam anlamıyla, bütün kurumlarıyla işlemesi, işte bu sayede mümkün olacak. Hepimiz yakın dönem tarihimizi biliyoruz. Yönetim zaafı, bütün zaafların başıdır. Türkiye bu zaaflardan çok çekti. İnşallah bir daha olmayacak şekilde bu ihtimal tarihe gömülecek."

Akdeniz ilçesine yapılacak yatırımlar
Bakan Elvan, konuşmasının devamında Akdeniz ilçesine önümüzdeki dönemde yapılacak olan yatırımlarla ilgili de bilgi verdi. 2017 yılında Akdeniz ilçesine yeni bir hükümet konağı kazandırmak için kazmayı vuracaklarını kaydeden Elvan, "Bunun yanında Akdeniz ilçemiz için çok önem arz ettiğini düşündüğümüz bir husus var. O da gençlere yönelik alt yapının daha da güçlendirilmesi. Dolayısıyla Akdeniz ilçemizin bir gençlik merkezine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İnşallah 2017 yılında yeni bir gençlik merkezi için çalışmalara başlıyoruz. Yine ilkokul talepleri var. Bunları irdeliyoruz. Bunlar üzerinde çalışmalara başladık. Ama ilçemizin en önemli sorunlarından birinin de yapılaşma olduğunu düşünüyoruz. Yeterli suyu, elektriği olmayan kardeşlerimiz var. Alt yapı itibariyle çok kötü koşullar altında yaşayan kardeşlerimiz var. Bu mekanların çok daha iyileştirilmesi, sosyal alanların arttırılması gerekiyor. Bu konuda biz üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. İşte bu zor şartlarda yaşayan ailelerimize güzel konutlar yapmak istiyoruz. İstemeleri, talep etmeleri halinde o konutlara yerleştirmek istiyoruz. Yaşam standartları çok daha yukarılara çıkacak. Bu noktada muhtarları da bizlerle birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte Akdeniz ilçemizi bugünle kıyaslanamayacak oranda iyileştireceğiz ve bu ilçemizi Mersin’in cazibe merkezi haline getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Kentte yaşanan taşkınlara da değinen Elvan, "Neden bu taşkınlar oluyor? Nedeni, aslında çok açık. Öküz deresinin denizden 750 metrelik kısmı belediyelerce kapatılmış. Düşünebiliyor musunuz, su denize dökülecek ama siz önünü kapatıyorsunuz. Üstüne yol yapıyorsunuz, bina yapıyorsunuz. Böyle bir şey nasıl olur? Çavuşlu deresine bakıyoruz. Burada tam 7 bin 239 metrelik kısım kapatılmış. Zaten 9.5 kilometrelik dere, bunun büyük bölümü kapatılmış. Kentteki birçok dere bu durumda. Maalesef geçmiş dönemlerde, sorumsuzca belediyeler bu uygulamaları yapmışlar. Kim orada hata yapmışsa, kim suç işlemişse onun karşılığını görmesi gerekir. 5 canımız gitti, kolay mı? Bunun müsebbibi kim? DSİ Genel Müdürlüğü bu konuda kapsamlı bir çalışma yaptı. 2017 yılında bu derelerin ıslahına hazır. Ancak bunun kamulaştırma boyutu var. Kamulaştırma ile ilgili konu da normalde Büyükşehir Belediyesi sorumluluğuna giriyor. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı bu kamulaştırmanın çok yüksek maliyetler tuttuğunu, dolayısıyla bunu karşılayamayacağını ifade etmiştir. Bu çerçevede biz de bunu nasıl ve ne şekilde çözebiliriz diye düşünüyoruz. Bu konuda çalışıyoruz. İnşallah bir çözüm üreteceğiz ve o dereleri eski haline dönüştürüp, ıslahlarını yapacağız" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.