EKONOMİ - 27 Nisan 2017 Perşembe 10:06

(Özel Haber) Çocuğunun yumurta alerjisi, anneye tavuk çiftliği kurdurdu

A
A
A
(Özel Haber) Çocuğunun yumurta alerjisi, anneye tavuk çiftliği kurdurdu

Mersin’de çocuklarının yüksek derecede genetik geçişli yumurta alerjisi nedeniyle köylerden doğal yumurta toplarken karşılaştığı bozuk yumurta üzerine, bir anda Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan biyogüvenlikli salma gezen tavuk çiftliğini kuran Nesrin Pamuk, 2,5 yılda Türkiye’ye organik yumurta satmaya başladı.

Mersin’de çocuklarının yüksek derecede genetik geçişli yumurta alerjisi nedeniyle köylerden doğal yumurta toplarken karşılaştığı bozuk yumurta üzerine, bir anda Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan biyogüvenlikli salma gezen tavuk çiftliğini kuran Nesrin Pamuk, 2,5 yılda Türkiye’ye organik yumurta satmaya başladı.


Oğullarının yumurta alerjisi, inşaat mühendisi ve iktisatçı, iki çocuk annesi Nesrin Pamuk’a tavuk çiftliği kurdurdu. Çocuklarının yumurta yiyebilmeleri için köy köy dolaşarak doğal yumurta alan Pamuk, bir inşaat şirketinde inşaat mühendisi olarak çalışırken, kendini bir anda Toros Dağları’nın eteklerinde 10 dönüm arazide tavuk ve organik yumurta üretirken buldu. 2015 başlarında çocukları için aldığı yumurtalardan birinin bozuk çıkmasıyla işe başlayan 42 yaşındaki Pamuk, kurduğu salma gezen tavuk çiftliğinde bugün ulaştığı günlük 3 bin 500 organik yumurtayla taleplere yetişemiyor.


Genç bir girişimci iş kadını olan Anne Pamuk, Mersin’in merkez Mezitli ilçesine bağlı, kente yaklaşık 35 kilometre mesafede Kuzucu Mahallesi’ndeki ‘Nesrin Pamuk Salma Gezen Tavuk Çiftliği’nin kapılarını İHA’ya açtı. Tavuk ve yumurta üretiminden paketleme ve dağıtıma kadar tüm işleri eşi Ünal ve büyük oğlu Ali Engin ile birlikte yapan Nesrin Pamuk, çocuklarına doğal yumurta ararken çıktığı yolda bugün geldiği noktayı anlattı.



Çocuklarının alerjisi çiftlik kurdurdu


Tavuk çiftliği kurmanın aslında kendilerine çok yabancı olduğunu dile getiren Pamuk, bu işe bir kadın ve anne olduğu için çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere başladığını ifade etti. “Her şey oğlumun yüksek derecede genetik geçişli yumurta alerjisinden kaynaklı köylerde doğal ve taze yumurta ararken bozuk bir yumurtaya denk gelmemizle başladı” diyen Pamuk, bozuk yumurtayı şikayet etmek üzere başvurduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde organik yumurta sektöründe açık olduğunu öğrendiğini, annelik içgüdüsüyle tüm annelerin ve çocuklarının ihtiyacını karşılamak üzere harekete geçerek işe başladığını ifade etti.



“Hem kendi derdime çözüm buldum hem de diğer çocukların annelerine bir yol göstermiş olduk”


İnşaat şirketindeki işini bırakıp bu işe yöneldiğini anlatan Pamuk, “Önce sadece ben ve birkaç köylü kadınla birlikte bu işi yapıyorduk. Sektördeki açığı da görünce eşim de işe dahil oldu, işi büyüttük. Artık bunu hobi olarak değil, meslek olarak yapıyoruz. 10 dönüm arazide salma gezen tavuk yumurtacılığı yapıyoruz. Sektörde bir ilki yapıyoruz, çünkü her türlü biyogüvenlik önlemleri alınmış bir şekilde yapıyoruz. Türkiye’de çok az sayıda kurulu çiftliklerden biriyiz. Tescilliyiz, ruhsatlıyız. Pamukköy markasını oluşturduk. Benim gibi çocuklarına yumurta yediremeyen, taze yumurtaya ulaşamayan annelere ulaşmış olduk. Hem kendi derdime çözüm buldum hem de diğer çocukların annelerine bir yol göstermiş olduk. Projemiz Çukurova Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde ders olarak okutuluyor” dedi.



“Taleplere karşılık veremiyoruz”


Yaklaşık 2,5 yılda üretim kapasitelerini artırarak yüksek oranda yumurta adedine ulaştıkları bilgisini veren Pamuk, “Sektörde ciddi bir talep var. Bununla ilgili ‘satışta sıkıntı yaşar mıyız’ diye düşünmüştük ama insanlar gelip yerinde gördükleri zaman güvenlerini yeniden tazelediklerinde, bize inandıklarında, böyle de bir ihtiyaçları varsa hemen bizimle iletişime geçiyorlar. Taleplere şu an karşılık verecek kadar çok üretim yapamıyoruz. Üretimi artırma çabasındayız. En kısa zamanda kapasitemizi ikiye katlayıp, bütün bu ihtiyaçlara cevap verebileceğimizi ümit ediyorum” diye konuştu.



“10 dönüm arazinin üzerini fileyle kapatan ilk çiftliğiz”


Salma gezen tavuk yumurtacılığında en önemli şeyin, hayvanların doğayla ilişiklerini kesmeden, ancak uçucu yırtıcılar ile salmonella ve kuş gribi gibi hastalıklardan korumak amacıyla arazinin üzerini dolu filesiyle kapatmak olduğu bilgisini veren Pamuk, “Çünkü bu hayvanlara antibiyotik, ilaç veremezsiniz, hiçbir kimyasala maruz bırakamazsınız bu hayvanları. Bu sebeple biz biyogüvenlik önlemlerini tam teşekküllü aldık. Alana, ayakkabılarımızı dezenfekte ederek giriyoruz. Açık arazi, yağmurdan, kardan, fırtınadan, doludan, güneşten her türlü etkiye maruz. Kanatlı yırtıcılardan ve dışarıdan gelebilecek olan hastalıklardan da bu şekilde izole etmiş oluyorsunuz hayvanları” ifadelerini kullandı.


Tavukların doğal beslenmelerini sağlamak için araziye arpa, buğday, korunga, fiğ, yonca, ıspanak gibi uzun süre dayanabilecek olan bitkiler ektiklerini ve rahatça gezebilecekleri ortamlar hazırladıklarını aktaran Pamuk, şöyle devam etti: “Onların burada refahını sağlamaya çalışıyoruz. Son derece titiz bir şekilde uğraşıyoruz. Aynı zamanda burada yine uygulamada bir ilktir, kül havuzu, kum havuzu, kireç havuzu gibi, kendi kendilerini rahatlatabilecekleri alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Bu da maalesef sektörde bir ilkmiş. Hiçbir salma gezen tavuk yumurtacılığı yapan çiftlikte maalesef bu şekilde 10 dönüm arazinin üzerini komple dolu filesiyle kaplayan meslektaşımıza rastlayamadık. Hem böyle bir ilkiz hem de komple arazide elektrik ihtiyacını güneş enerjisi paneliyle temin ediyoruz. Doğaya saygılıyız, saygıda kusur etmemeye gayret gösteriyoruz. Kanatlılarımıza da aynı şekilde saygılıyız.”



“Üretimimiz günlük 3 bin 500, aylık 150 bin yumurta”


Çiftlikte yaklaşık 3 bin 500-4 bin arasında kanatlı bulunduğunu belirten Pamuk, sürekli tavuk üretimi yaptıklarını da dile getirerek, şunları söyledi:


“Günlük yumurta üretimimiz 3 bin ile 3 bin 500 arasında. Aylık üretimimiz de 150 bini buluyor. Her şeyle aile olarak kendimiz ilgileniyoruz. Yumurta alerjisi olan oğlum da işe dahil oldu. Hep beraber koordineli bir şekilde hayvanların yemlemesi, alanda gezmesi, yumurtanın toplanması, paketlemesi, satış ve dağıtım ağını teker teker biz yapıyoruz. Yumurtaları eşimle birlikte topluyoruz, temizliyoruz, paketliyoruz ve tüketici ekstra taze tüketebilsin diye aynı gün günlük süt dağıtır gibi market raflarına yumurta dağıtımını sağlıyoruz. Bunun sonucunda da müşterilerimize ürün yetiştiremiyoruz.”



“Hedefimiz, önce Türkiye’yi doyurmak, ardından ihracat”


Şu anda Mersin dışında, üretimin yüzde 50’sini Ankara’daki yerel market zincirlerine gönderdiklerini söyleyen Pamuk, “Hedefimiz, önce Türkiye’yi bu konuda doyurabilmek, daha sonrasında da ihracat. Bu anlamda burayı büyütebilmek için de ciddi bir koordinasyona ve ekibe ihtiyaç vardı. O ekibi de sağladık. Hep birlikte büyük bir aile şirketi, büyük bir üretici olacağız, inanıyorum. İhracata da hoş geldin diyeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te istihdamı, katma değeri ve çevre sağlığını bir arada sunan proje Gaziantep’te kırsal alanda hayvancılıkla geçimini sağlayan ailelere, keçe yapımı öğretilerek hem küçükbaş hayvanlardan elde edilen yüne katma değer kazandırılıyor hem kadın çiftçilerin istihdam oranı artırılıyor hem de koyun ve keçi yünü yakımının önüne geçilerek çevreye verilen zarar engelleniyor. Bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2023 yılı EKK-TEYAP programı kapsamına Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından sunulan ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde “Keçenin Kadın Elinde Hayat Bulması Projesi” hayata geçirildi. Proje ile 2022 TÜİK verilerine göre 698 bin 317 küçük baş hayvanın bulunduğu Gaziantep’te bu hayvanların bakımından arta kalan koyun-keçi tüylerine katma değer kazandırmak ve bölgedeki kadın çiftçilerin istihdam oranını artırmak amaçlanıyor. Projede istihdam ve katma değerin yanı sıra koyun ve keçi yününü meralarda yakılmasından dolayı doğaya verilen zararın önüne geçilmesi de hedefler arasında. Gaziantep’te Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmeliği çerçevesinde kurulan ilk ve tek kooperatif S.S. Ayıntap Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne üye 8 kadının bölgedeki kadınlara, kadın eli ile yapağının değerlendirilerek işlenmesi ve keçe haline getirilmesi eğitimleri veriliyor. Bölge kadınlarına proje sayesinde verilecek eğitimler ile ayrıca üretilen ürünün çeşitliliği de artacak.
Manisa Enerji sektörüne odaklanan mesleki eğitime önemli katkı Türkiye’nin en önemli özel sektör enerji üretim şirketlerinden olan Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile yaptığı protokol doğrultusunda öğrencilerin mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak eğitim imkanlarını ve laboratuvarların modernizasyonunu gerçekleştirdi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle de öğrencilere sunulan İngilizce ve mesleki eğitimlerle öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlamayı hedefledi. Sektörün sürdürülebilirliğini sağlama vizyonu kapsamında, enerji sektöründe nitelikli çalışan yetiştirilmesine odaklanan Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile sektörel eğitimin ufkunu genişletecek bir iş birliğine imza attı. Geçen yılın Temmuz ayında imzalanan protokol doğrultusunda öğrencilerin, enerji sektörünün ihtiyaçlarına uygun şekilde hazırlanmasına yönelik eğitim dokümanları ve teknik malzemeler temin edildi. ‘Elektronik ve Devre Laboratuvarı’ ile ‘Bilgisayar Laboratuvarı’ açıldı. Ayrıca, ‘Elektrik Laboratuvarı’, ‘Sanal Gerçeklik Laboratuvarı” ve ‘Mekatronik Laboratuvarı’ gibi 4 farklı laboratuvar yenileyerek güçlendirdi. Akademik faaliyetlerin ve öğrenci deneyimlerinin geliştirilmesi amacıyla açılan ‘Bilgisayar Laboratuvarı’nda, 50 öğrenci için yeni bilgisayarlar sağlandı. ‘Elektronik ve Devre Laboratuvarı’nda yüksek hassasiyetli ayarlanabilir DC güç kaynakları, fonksiyon jeneratörleri, multimetreler ve osiloskoplar gibi temel ekipmanlarla alan güncellenirken; laboratuvarın altyapısını güçlendirmek amacıyla yeni bilgisayarlar kazandırıldı ve laboratuvarın fiziksel görünümü teknolojik şekilde yenilendi. ‘Elektrik Laboratuvarı’ için, otomatik kumanda eğitim setleri ve elektrik makinaları eğitim setleri gibi ekipmanlar tedarik edildi. Mekatronik laboratuvarında ise PLC eğitim setlerinin kullanımı için bilgisayarlar ve PLC eğitim setleri sağlanarak, öğrencilerin bu alandaki becerilerini geliştirmeleri desteklendi. “Bilgisayar” ile “Elektronik ve Devre” laboratuvarları Enerjisa Üretim adını aldı Makina grubu laboratuvarlarında, talaşlı imalat laboratuvarı için CNC cihazı ve ilgili ekipmanlar, malzeme ve ölçme laboratuvarı için, salgı komparatörü ve delik komparatörü gibi ölçme ekipmanları, ölçme ve kontrol laboratuvarında portatif sertlik ölçüm cihazı ve genişletilmiş gerçeklik laboratuvarı için ise VR gözlükler temin edildi. Akademik personel ve öğrencilerin yetenek ve bilgilerini artırmak adına Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile iş birliği içinde İngilizce eğitimleri verilmeye başlandı. Önümüzdeki dönemde çeşitli eğitim programları ve atölye çalışmaları düzenlenerek, yenilenebilir enerji teknolojileri, bilgisayar eğitimleri, İngilizce dil becerileri ve sosyal beceriler eğitimi gibi konuları kapsayan eğitimlere devam edilmesi planlanıyor. Çalışmalar kapsamında ödüllendirme programı sayesinde başarıların da teşvik edilmesi amaçlanıyor. Enerjisa’dan 7.5 milyon, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 1.5 milyon TL destek Projeyle ilgili gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Bizler Celal Bayar Üniversitesi olarak hem Enerjisa üretim ile hem de Avrupa ve İmar ve Kalkınma Bankası bir iş birliği protokolü gerçekleştiriyoruz. Bu protokol çerçevesinde üniversitemize her iki kurumumuzun da çok ciddi katkıları söz konusu. İşbirliğinin bir çıktısı olarak açılışını gerçekleştireceğimiz öncelikle iki tane laboratuvarımız var. Bir tanesi Enerjisa Üretim Bilgisayar Laboratuvarı, diğeri de Enerjisa Üretim Elektronik ve Devre Laboratuvarı. Bu iki laboratuvarımız sayesinde bizler sadece Ege Bölgesi’nde değil, Manisa Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu olarak ülkemizde oldukça donanımlı ve modern bir altyapıya sahip laboratuvarlarda öğrencilerimize öncelikle eğitim vermeye başlıyoruz. Onun dışında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile yaptığımız iş birliği neticesinde 60 tane öğrencimize ileri düzeyde İngilizce eğitimi ve bilgisayar destekli eğitim verilmesi planlandı. Bu şekilde de öğrencilerin alacakları hem dil eğitimi hem de bilgisayar desteğiyle sadece ulusal değil, uluslararası platformda da meslektaşlarıyla rekabet edebilme, bu alanda çalışabilme fırsatı bulacaklar. Dolayısıyla öğrencilerimiz için en somut yanı bu. Yapılan katkı sadece bu iki laboratuvarla sınırlı değil. Onun dışında bizim işte sanal gerçeklik, elektronik laboratuvarı, makine grubu laboratuvarı gibi diğer laboratuvarlarımız da var. Bu projeyle bu laboratuvarlarımızın da donanım altyapısı bakımından oldukça güçlendirilmesi sağlandı. Enerjisa’nın bugüne kadar yaptığı katkılar yaklaşık 7 buçuk milyon TL olarak ifade edilebilir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan öğrencilerimizin yabancı dil ve bilgisayar destekleri eğitimi için aldığımız katkı da yaklaşık 1 buçuk milyon TL olarak ifade edebiliriz” dedi. “Yetişmiş insan gücüne çok inanıyoruz” Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale ise “Enerjisa Üretim olarak gençleri geleceğimiz olarak görürken, eğitim konusu ise kritik olarak değerlendirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyor. Yetişmiş insan gücüne çok inanıyoruz. Enerji sektöründe, enerji bağımsızlığı için dışa bağımlılıktan kendimizi alıkoymak adına yenilenebilir enerji yatırım çok önemli konu hatta bir memleket meselesi. Manisa bölgesinde yapımı devam eden bin megavatlık rüzgar enerji santralleri var. Bu ne demek? Yarın bir gün hem buranın halkı için hem buralarda lise çağında, üniversite çağında olan gençlerimiz için yeni iş fırsatları demek. Sosyal etki alanımızdaki herkes ve her şey için daha iyisini sağlama anlayışı benimsiyoruz. Bu doğrultuda, biliyoruz ki bu iş birliği ile akademik faaliyetlerin ve öğrenci deneyimlerinin ilerlemesini sağlayarak ‘Bizimle Değişir’ söylemimizin de yansıttığı gibi hikayelerin bizimle değişeceğine inanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışmadan dolayı çok heyecanlı ve umutluyuz. Şu anda ilk sonuçlarını göreceğiz. Bunun bir başlangıç olduğunu biliyoruz. Burada yetişmiş öğrencilerin yollarının çok açık olmasını diliyoruz” diye konuştu. Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomilerin gelişimini teşvik etmenin EBRD için öncelik teşkil ettiğini belirten EBRD Başkan Vekili Mehmet Üvez, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ülkemizin de kurucu üyesi olan bir uluslararası finans kuruluşu. Yaptığımız yatırımlarla biz de ülkemizin yeşil dönüşümü ve 2053 sıfır emisyon hedefleri kapsamında yeşil dönüşümünde oldukça önem arz eden yatırımlara imza atmaya çalışıyoruz. Bu fiziki yatırımlar ancak insan kaynağıyla gerçekleştirebilecek, sürdürülebilecek yatırımlar. Özellikle ülke stratejimiz kapsamında fırsat eşitliği, kadınların, gençlerin, diğer sosyal grupların, ekonomik fırsatlardan maksimum faydalanması için iyi partnerler bulmaya, gerek özel sektörde, gerek kamuda, gerekse çatı özel kuruluşlarıyla çalışmaya özen gösteriyoruz. Projemiz uzun bir planlamaya ve derin bir ortaklık arka planına dayanıyor. Ne mutlu ki bugün birlikte sonuçlarını göreceğiz. Bunlar bazen laboratuvar gibi somut yatırımları oluyor. Bazen de becerilerin arttırılması için daha somut anlamda beceri geliştirme programları oluyor. Bu güzel iş birliğiyle inşallah bunların adımını attık. İleride daha fazla katkı sağlamayı düşünüyorum. Özellikle bölgeye baktığımızda özel sektör yatırımlarında Manisa’nın önemli olduğunu müşahede ediyoruz. Gene baktığımızda bölgede gerek tarım, gerekse yenilenebilir enerji alanında çeşitli yatırımlarımız var. Önümüzdeki dönemde de bu iş birliğini aslında iyi bir vesile olarak artmasını, insan kaynağıyla da desteklenmesini hedefliyoruz” dedi. Laboratuvarların açılış kurdelesi kesildi Tanıtım toplantısının ardından proje kapsamında Manisa Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu bünyesinde hayata geçirilen elektronik ve devre laboratuvarı ile bilgisayar laboratuvarının açılışı gerçekleştirildi. Buradaki açılışa Manisa Valisi Mustafa Yıldız, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da katıldı. Projeyle ilgili yapılan konuşmaların ardından laboratuvarların açılış kurdelesi kesildi. Protokol üyeleri laboratuvarları tek tek gezerek, ekipmanlar hakkında bilgi aldı. Daha sonra öğrencilerle bir araya gelerek, onların sorularını yanıtladı. Program, teşekkür belgesi takdimi ile son buldu.
Şanlıurfa Eyyübiye’de 7 mahallede eş zamanlı çalışma Modern şehir yaşamının vazgeçilmezleri olan doğalgaz, internet, elektrik gibi altyapı hizmetleriyle buluşmaya devam eden Şanlıurfa’nın merkez Eyyübiye ilçesinde, aynı anda 7 ayrı mahallede kazılar nedeniyle bozulan yolların bakım-onarım çalışmaları devam ediyor. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un girişimleri sonucu ilçedeki 11 mahalle doğalgaz imkanına kavuşurken, hızla yapılaşmanın devam ettiği semtlerde de altyapı tesisleri nedeniyle bozulan yolların bakım-onarımı gerçekleştiriliyor. Doğalgaz, internet, elektrik, içme suyu ve kanalizasyon gibi hizmetlerin ilçe genelindeki standartlarda sağlanmaya başladığı Eyyübiye, gelen hizmetlerle konut alanında cazibe merkezi olmaya devam ederken, altyapı çalışması nedeniyle bozulan tüm sokaklarda devam eden yenileme çalışmaları memnuniyetle karşılanıyor. Aynı anda ilçe merkezindeki Hayatı Harrani, Ruha, Osmanlı, Eyüpnebi, Hacıbayram, Onikiler ve Buhara mahallelerinde yol yapım-onarım çalışmalarına devam eden Eyyübiye Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarını takdirle karşılayan vatandaşlar, Başkan Mehmet Kuş’a ve tüm emeği geçenlere teşekkür ettiler. Sokak ve caddelerinin kazılmadan önce yıkanarak temizlendiğini hatırlatan vatandaşlar, yenileme çalışmalarından sonra daha güzel bir mahalleye kavuştuklarını dile getirerek, memnuniyetlerini ifade ettiler.
Mardin Mardin’de spor hekimi hasta kabulüne başladı Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzman Spor Hekimliği branşında Ömer Faruk İlicepınar, hasta kabulüne başladı. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Lokman Timurağaoğlu, hastanede ilk defa spor hekimimi atandığını söyledi. İnsanları spora teşvik etmek için güzel bir fırsat olduğunu belirten Dr. Timurağaoğlu, destekleri için başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Mardin İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Saffet Yavuz’a teşekkür ettiğini dile getirdi. Hasta kabulüne başlayan Uzman Spor Hekimi Ömer Faruk İlicepınar, spor hekimliğinin her düzeyde egzersiz ve fiziksel aktiviteye bağlı olarak ortaya çıkan yaralanmaların ve rahatsızlıkların önlenmesi, tanısı, tedavisi ve rehabilitasyonu ile ilgilendiğini söyledi. Genel sporcu sağlığı ve spor yaralanmalarından korunma, yaralanmaların tanı, tedavi ve sportif rehabilitasyonu, erişkin ve pediatrik dönem spor travmatolojisi, tespit edilen kas iskelet sistemi problemlerine yönelik kişiye özgü egzersiz programlanması, spora başlamak isteyenler için sağlık taramaları ve önerileri, sporcu lisans muayeneleri, kronik hastalıklar için egzersiz önerileri, sporculara dengeli ve düzenli beslenmesi, sporcu psikolojisi ile ilgili hizmet verileceğini belirten İlicepınar, toplumun spora katılımını arttırmayı hedeflediklerini ifade etti. Egzersizi, çeşitli kronik hastalıklarda tedavi amaçlı da kullandıklarını aktaran İlicepınar, "Egzersiz yaparken meydana gelebilecek yaralanmaları önlemeye ve bu süreçte meydana gelen yaralanmaları tedavi etmeye çalışıyoruz. Branşımızın içerisinde cerrahi tedavi bulunmuyor. Cerrahi gerektiren durumlar dışındaki tedaviler ve gerekliyse yapılacak cerrahi öncesi ve sonrası rehabilitasyon ve spora dönüş süreçleri ile ilgileniyoruz. Spora başlama hevesi olan vatandaşlarımıza antrenman planlaması ile ilgili bilgiler veriyoruz. Sporda meydana gelen yaralanmalarda tedavi olmak isteyen her vatandaşımız Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanemize başvurarak gerekli desteği alabilir. Sadece spor yapan kişiler değil geçmiş yıllarda yapan veya hiç yapmayan vatandaşlarımız da polikliniğimize başvurabilir. Yeni başladık ama yavaş yavaş insanlar gelmeye başladı. İlk defa gelen hastalara aktardığımız bilgileri doğru şekilde anladıklarını gözlemledim. Bu sayının artacağını düşünüyorum. Şu an antrenörlerimiz, sporcularımız geliyor. Branşımızın içerisinde cerrahi tedavi bulunmuyor. Onun dışındaki cerrahi öncesi ve sonrası ile ilgileniyoruz. Spor hevesi vatandaşlarımızın antrenman planlaması ile ilgili bilgi veriyoruz" dedi.
Gaziantep Müzik’te Dünya Birinciliği GKV’li Meriç Demircioğlu’nun Danubia Talents Sanat Derneği tarafından geleneksel olarak her yıl Macaristan’da gerçekleştirilen ancak bu yıl da ilk kez Türkiye’de Gaziantep’te düzenlenen ve müzik alanındaki en önemli yarışmalardan birisi olan 1.Danubia Talent Uluslararası Müzik Festivali’ne katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi Meriç Demircioğlu kendi kategorisinde dünya birinciliğini kazandı. Uluslararası müzik yarışmaları arasında önemli bir yere sahip olan ve bu yıl ilk kez ülkemizde Gaziantep’te finali gerçekleştirilen 1.Danubia Talent Uluslararası Müzik Festivali Finalinde GKV’li öğrenciler derece üzerine derece yapmaya devam etti. Dünya üçüncülüğünü kazanan GKV Özel İlkokulu öğrencisi Ada Arslan’ın ardından bu kez de dünya birinciliğini Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu öğrencisi Meriç Demircioğlu kazandı. Kategorisinde jürinin oy birliğiyle şampiyon seçtiği Demircioğlu mutluluğunu öğretmenleri, ailesi ve arkadaşlarıyla paylaşırken Gaziantep’te düzenlenen ödül töreninde birincilik kupasını gururla aldı. Farklı ülkelerden katılan jüri üyelerinin de olduğu ve birçok ülkeden katılan yarışmacılar arasında Meriç Demircioğlu “dünya birincisi” olmasının yanı sıra en iyi Macar eser yorumcusu seçilerek adını yarışmada bir kez daha başarı tablosuna yazdırmayı başardı. Başarılı öğrenciyi kutlayan GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel başarıların tesadüf olmadığını GKV Özel Okullarında öğrencilerin yetenekleri doğrultusunda geleceğe hazırlandığını ifade ederek Meriç Demircioğlu’nu kutlayarak sonuçta emeği geçen ailesi, öğretmenleri ve destek verenlere de teşekkür etti.