- 03 Ekim 2017 Salı 12:47

Vefakar annenin yardım çığlığı

A
A
A
Vefakar annenin yardım çığlığı

Mersin’de 55 yaşındaki Fatma Koçak, doğuştan bedensel engelli olan çocuğunu okutmak için ödünç aldıkları akülü arabayla her gün okula götürüp, getiriyor.

Mersin’de 55 yaşındaki Fatma Koçak, doğuştan bedensel engelli olan çocuğunu okutmak için ödünç aldıkları akülü arabayla her gün okula götürüp, getiriyor. Okulla ev arasındaki yaklaşık 5 kilometrelik yolda her gün gidip gelen anne, kış öncesi yetkililerden servis desteği bekliyor.


Doğuştan bedensel engelli oğlunu ilk ve ortaokula tekerlekli sandalye ile liseye de ödünç aldıkları akülü sandalye her gün götürüp getiren, oğlu okuldayken kendisi de okulda bekleyen 3 çocuk annesi Fatma Koçak, kış öncesi yetkililerden servis desteği bekliyor. Servisçilerden ve başvurdukları yetkililerden bir sonuç alamayan anne, yokuşların da olduğu yolda her gün yaklaşık 5 kilometre gidip gelerek çocuğunu okutmaya çalışıyor. Çukurova Mahallesi’ndeki evlerinden Akbelen Mahallesi’nde bulunan Nihal Erdem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine kadar oğlunu getiren anne, okulda okuyan öğrencilerin de, öğretmenlerin de takdirini topluyor. Okul idaresi de Mustafa için zemin katta büyük bir sınıf ayarlarken, bu yıl ilk defa okula engelli tuvaleti de yaparak Mustafa’nın okuldaki engellerini ortadan kaldırmaya çalışıyor.



“Artık okula gelemez duruma geldik”


Oğlunun durumuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan anne Fatma Koçak, Mustafa’nın 7 aylıkken doğduğunu söyledi. Erken doğumdan dolayı oğlunun engelli dünyaya geldiğini belirten Koçak, “Onca tedavi, ameliyatlar sonucunda çok şükür Mustafam bu duruma geldi. İlk ve ortaokul bitti. O zaman okul yakındı ve Mustafa küçük olduğundan dolayı tekerlekli sandalye ile rahat rahat götürüp getirebiliyordum. Şimdi liseye başladı. Şimdi de sıkıntılarımız ortaya çıktı. Yolumuz uzun, ben yaşlandım, çocuk kilo aldı ve artık gelemez duruma geldik. Zaten bu akülü araba da bizim değil. Bunu ödünç olarak aldık. Tabi sandalyenin eski olmasından dolayı aküsü bitiyor, bazen temas etmiyor. Özellikle yokuşları çıkmıyor ancak benim iteklememle çıkabiliyor. Otura otura okula geliyoruz” dedi.



“Para değil, sadece oğlumla beni okula götürebilecek bir servis istiyoruz”


Şimdi havaların güzel olmasından dolayı bir şekilde oğlunu okula getirip götürebildiğini vurgulayan Koçak, “Şimdi kış geliyor. Ben nasıl getireceğim diye düşünüyorum. Yağmurlarda artık servis konusunda bir yardım olmazsa oğlumu okula getiremeyeceğim. Tabi ben maddi olarak bir yardım istemiyorum. Biz okula gelen servisçilerle görüştük, alamayacaklarını söylediler. Sonra Mustafa’yı kabul ettiler ancak beni kabul etmediler. Ben de Mustafa’yı tek başına okula gönderemem. Sürekli oğlumun yanında olmam gerekiyor. O yüzden olmadı. Ardından birçok kuruma başvurmak için gittik ancak oradan oraya gittim, sonunda bir şey elde edemedim. Sosyal yardımlaşma vakfı bana para yardımı edeceğini söyledi ancak ben para istemiyorum, oğluma bir servis istiyorum dedim, olmadı. Sadece oğlumu, benimle birlikte okula götürüp getirecek servis sağlasınlar yeter. Yolda şimdi bile araba, çukur çok sıkıntılar var. Zaten Mustafa’nın bir gözü de çok iyi görmediği için onu yalnız bırakamıyorsun” diye konuştu.


Abla Nevis Koçak ise kardeşinin 17 yaşında olduğunu ve fiziksel engelinden dolayı yürüyemediğini kaydetti. Bugüne kadar kardeşini okula götürüp getirmede her zaman problemler yaşadıklarının altını çizen Koçak, şöyle devam etti:


“Ancak Mustafa’nın ilk ve ortaokulu evimize yakın olduğu için eskiden bu kadar problem olmuyordu. Şimdi liseye başladığından dolayı okul uzaklaşınca problemlerimiz de büyüdü. Biz de bunu çözmek için yetkili birçok yere başvurduk ancak hiçbirinden çözüm alamadık. Biz şikayette çok bize yardım etmelerini istiyoruz. Bugüne kadar çok yere başvurduk ama sonuç alamadık. Ben onlarla birlikte okula gelip gidemiyorum ama gece onların ne gibi sıkıntılar yaşadığını biliyorum. Annem dizinin, belinin ağrısından sabaha kadar inlemekten uyuyamıyor. Bazen de eve geldiğimde Mustafa’nın ağladığını görüyorum. Özellikle servisçiler almayacaklarını söyleyince Mustafa hıçkıra hıçkıra ağladı. Bizim konumuz servis veya servis şoförü değil. Bize sadece okula getirip, götürebilecek bir yardım bekliyoruz.”



“Servis işi çözülmezse okulumu bırakmak zorunda kalacağım”


Mustafa Koçak da annesine bir şey olması durumda artık okula gelip gidemeyeceğine dikkat çekerek, “Ben okumayı çok istiyorum. Yetkililerden sadece beni ve annemi getirip götürebilecek bir servis istiyorum. Okulumdan memnunum. Okulumu da bırakmak istemiyorum ama servis işi çözülmezse maalesef okulumu bırakmak zorundayım. Kış ayı gelip, gitmesi çok zor olacak. Bana kimsenin acımasına gerek yok. Ben acınacak bir durumda değilim. Yeter ki bir servis olsun. Başka bir şey istiyorum” ifadelerini kullandı.


Annesine de her gün dua ettiğini söyleyen Koçak, “Annemin dizinde sıvı kaybı var. Hep ağrıdan yürüyemiyor, oturamıyor, ayakta duramıyor. Boynunda fıtık var, belinde fıtık var. Boğazında troid bezleri var. Annemin bir sürü hastalığı var. O halde bile oğlu okusun diye uğraşıp duruyor. O kadın hasta haliyle gelip beni burada okutmaya çalışıyorsa, bende okumaya çalışıyorsam sadece bir servis istiyorum. Eğer annem bir ameliyat olursa bir daha kalkamayacak duruma geldi. Ben sadece annemin mutlu olmasını istiyorum. Annemi düşündüğüm için ben servis istiyorum. Anneme bir şey olursa bana kimse bakmaz. Annem kadar bana kimse değer vermez” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.