EKONOMİ - 13 Kasım 2017 Pazartesi 17:38

Aşut: "Kalkınma Bakanımız umut verdi"

A
A
A
Aşut: "Kalkınma Bakanımız umut verdi"

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bazı projelerini Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile yeniden istişare ettiklerini belirterek, "İş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bazı projelerini Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile yeniden istişare ettiklerini belirterek, "İş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir. Bu da bize yeni umutlar vermiştir. Sadece Bakanımız değil, ekibi de konulara vakıf ve hissettiğimiz başka bir kararlılık var" dedi.


Başkan Aşut, yaptığı açıklamada, geçen hafta Mersin milletvekilleriyle birlikte Kalkınma Bakanı Elvan’ı makamında ziyaret ettiklerini ve bazı projeleri yeniden istişare ettiklerini söyledi. Mersin iş dünyası olarak ağlayan, şikayet eden ve suçlu arayan bir camia olmadıklarını vurgulayan Aşut, "Mersin ekonomisinin, refahının ve sosyal yaşam kalitesinin yükselmesi için gereken projelerden ne pahasına olursa olsun vazgeçmemiz mümkün değildir. Onun için yıllardır uğraşılıyor ama bir sonuç çıkmıyo gibi eleştiri ve yorumları bir pes etme olarak görüyoruz. Eğer lojistik merkez, tarım-gıda teknoparkı, yeni teknoloji temelli endüstri bölgeleri, yeni OSB alanları, endüstri 4.0 eğitim ve uygulama merkezi veya serbest bölge genişleme alanı gibi projeler kentin geleceği ise, istihdamın, ihracatın ve katma değerin sağlıyıcısı ise, bunlardan ne pahasına olursa olsun vazgeçmek mümkün değildir. Geçen süre büyük bir kayıptır ama zararın neresinden dönülse kardır. Bu anlamda Bakanımız konunun farkındadır, Mersin Valimizle üçlü bir uyum içinde iş camiamız, Valiliğimiz ve Kalkınma Bakanlığımız yeni bir atılımın içindedir. Bu da bize yeni umutlar vermiştir. Geçtiğimiz hafta Bakanımız bizi bakanlıkta ağırladı ve tüm ekibi ile yukarıda bahsedilen omurga projeler başta olmak üzere birçok konu konuşuldu. Sadece Bakanımız değil, ekibi de konulara vakıf ve hissettiğimiz başka bir kararlılık var" diye konuştu.


2002-2008 yılları arasında dünyada büyüme rekorları kıran bir Türkiye’nin olduğunu kaydeden Aşut, "İhracatını katlayan bir Türkiye, demokrasi ve insan haklarında devrimsel toplumsal gelişme ve uzlaşmalar yakalayan bir Türkiye. Yani, ekonomi ajandanın ilk maddesi olduğunda ülkenin diğer sorunlarının da çözümü olduğunu gördük. İşte bundan dolayı ne kadar büyük sorunlarımız olsa da, eğer ekonomiyi ilk gündem yaparsak, ülkenin ekonomisindeki artan refah beraberinde diğer olumlu gelişmeleri de getiriyor, refahı getiriyor, toplumsal huzuru getiriyor… Eğer 2002-2008 arasındaki o olağan üstü ekonomik sıçrama olmasaydı, İMF’ye sıfırlanan borcumuz olmasaydı, bugün güneyimizdeki küresel oyunlara bu kadar güçlü müdahale edemezdik. Sesimiz bu kadar gür çıkmazdı, milyonlarca sığınmacıyı kabul edecek gücümüz olmazdı. Terörle etkin mücadele edemezdik" ifadelerini kullandı.



“Mersin, dünyadaki gelişmelere soyut tutulamaz”


Dünyaya entegre bir Mersin’in dünyadaki gelişmelere soyut kalamayacağının altını çizen Aşut, "Şangay’ın, Paris’in, Londra’nın, New York’un gerçekleri bizim de gerçeklerimizidir demiştim bir yazımda. Bu anlamda mikro anlamda, kent bazında konuştuğumuzda, Mersin’in projeleri hayata geçerse sadece Mersin değil, ülke ekonomisi, ülke ihracatı, ülke istihdamı, ülke refahı bundan payını alır. Mersin Serbest Bölgesi’nin genişleme alanı bu anlamda sadece ve sadece yüksek teknolojili üretim yapan firmalara tahsis edilmelidir. Dünya pazarlarının gereği budur. Endüstri 4.0 Sanayi Devrimi’nin getirileri ile ileri teknoloji, başta sanayi olmak üzere bir çok alanda etkisini hızla göstermeye başlamış ve buna paralel olarak ticaretin de kuralları değişmiştir. Ülke olarak bu değişime kayıtsız kalmamak ve bu değişimin bir adım önünde olmak için sadece serbest bölgeler yerine artık yüksek teknoloji serbest bölgeleri oluşturmak gerekmektedir. İşte bu nedenle ileri teknoloji üretimi yapacak ihracatçı imalat firmalarının yer alacağı ileri teknoloji serbest bölgesini Mersin’e kazandırarak, daha önce birçok görüştüğümüz ve böylesi yatırım alanları olmadığı için o dönemde Mersin Serbest Bölgesi’ne gelmeyi anlamlı bulmayan Boeing, HP ve zırhlı araç üretimi firmaları gibi dünya devlerini tekrar ilimize geri getirmeliyiz" şeklinde konuştu.



“Küme oluşturacak yatırım alanlarına ihtiyaç var”


Yeni yüksek teknolojili endüstri bölgeleri ile yeni OSB yatırım alanlarının olmazsa olmazları olduğunu dile getiren Aşut, "Bilindiği üzere dünyada ve Türkiye’de endüstri 4.0 aşamasına geçilmiştir. OSB modeli veya benzeri yöntemlerle planlanmış bölgelerde küme oluşturacak şekilde yatırım alanlarına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bölgelerde yatırım yapacak işletmeler için teknoloji kriteri getirilmesi önerilmektedir. Bölgede sadece yüksek teknoloji ve orta yüksek teknoloji ile üretim yapacak firmalara yer verilmesi diğer bir öneridir. Bu bölgelerde OSB kurulabileceği gibi Bakanlığın özel endüstri bölgesi ilanı edilerek de yatırım gerçekleşebilir. Tüm bunları Bakanımızla detaylandırdık. Öte yandan Agro park olarak bilinen, Tarım Gıda Teknoparkı masaya tekrara yatırılan konuydu. Mersin ili, Türkiye’nin meyve üretiminde yüzde 11’lik pay ile 1’inci, sera üretiminde yüzde 16’lık payı ile 2’nci ve sebze üretiminde yüzde 7’lik payı ile 3’üncü sırasında yer almaktadır. Bu denli önemli olan tarım sektörünün Mersin ilinde daha gelişmesi, tarıma dayalı sanayi ve ürünlerin ulusal ve uluslararası ticaretine katkı sağlanması, tarımı teknolojik temellere taşıması ve ülkenin tarım sektöründeki dışa bağımlılığının azaltılmasında etkin rol alacak olan Agropark’ın Mersin’de kurulması uzun süredir amaçlanmaktadır" dedi.



“Tüm sektörlerin ortak paydası ileri teknoloji”


Artık sektörün ileri teknoloji ve endüstri 4.0’a ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan Aşut, "Bu anlamda MTSO olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına sunduğumuz Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi projemiz bu projelerin payandası olacaktır. Proje ile Endüstri 4.0 Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkardığı akıllı imalat sanayiye geçen, ileri teknoloji ile yenilikçi ürün tasarlayan ve yüksek verimlilik ile ürün üretebilen ve bunun sonucunda yeni pazarlara erişim sağlayarak küresel değer zinciri içerisinde yer alabilen Mersinli sanayi firma sayısının artması, ithalata dayalı üretimin azalması, endüstri 4.0 sanayi reformunun getirileri ile oluşacak olan yeni meslek dallarına yönelik insan kaynağının endüstri 4.0 ekosisteminde yer alan makine-ekipmanlar ile donatılmış olarak proje kapsamında kurulacak olan ’MTSO Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi’nde teorik ve pratik uygulamalı eğitimler ile yetiştirilmesi, ileri teknoloji tabanlı sanayi kümelenmesinin oluşturulması ve üçlü sarmal modeli ile Endüstri 4.0 Akıllı Sanayi Platformu’nun kurulması projenin temel amaçlarını oluşturmaktadır. İşte hayalimiz ve hedefimiz. Biraz kararlılık, biraz vizyon, biraz kent ve ülke sevgisi bunları gerçekleştirmeye yeter" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Gökyüzünde beyaz cennet manzaralı tıraş hizmeti Denizli’de sosyal projelere verdiği destekle tanınan kuaför Mehmet Çağdaş, sıra dışı bir etkinliğe imza attı. Müşterisini yerden 300 metre yükseklikten Pamukkale’yi izlerken tıraş eden Çağdaş, balondaki yerli ve yabancı turistler tarafından ilgiyle izledi. Denizli’nin sosyal projelere verdiği desteklerle tanınan kuaförü Mehmet Çağdaş, bu kez mesleğini icra ettiği mekan itibariyle gündem oldu. Pamukkale ve Merkezefendi ilçelerinde faaliyet gösteren Mehmet Çağdaş Hair Artist firmasının sahibi olan ve daha önce de gerçekleştirdiği ilklerde gündeme gelen Çağdaş, iş yerini UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan beyaz cennet Pamukkale semalarına taşıdı. Sürekli müşterisi olan Nuri Ersoy’u yerden 300 metre yükseklikte tıraş olmaya ikna eden Mehmet Çağdaş, yerli ve yabancı turistlerin meraklı bakışları arasında eline makas ve tarağı alarak tıraşa başladı. Yaklaşık 1 saat süren balon turu boyunca müşterisinin tüm saç bakımını tamamlayan Çağdaş, verdiği sıra dışı bu hizmetle beğeni topladı. Çağdaş’ın müşterisi gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken yaptığı tıraşla ilgili olarak yayınlanan videosu, sosyal medyada binlerce kişi tarafından izlendi. Farklı olmayı ve yenilikler yapmayı çok sevdiğini belirten kuaför Mehmet Çağdaş, “Ne yapabilir diye düşünürken dünyaca ünlü Pamukkale’mizin gökyüzünden seyredilebildiği balonda tıraş yapmak fikri geldi. Bu fikrimi müşterime söylediğimde ilk başta biraz endişelendi ama sonrasında ikna oldu. Müşterimi, o gökyüzünden Pamukkale’yi izlerken onu tıraş ettik. Balkondaki yerli ve yabancı turistler, ilk başta çok şaşırdılar ama sonra hayranlıkla bizi izlediler. Aynı heyecanı yaşamak isteyen birçok kişi bize ulaştı. Tabii bu bizim her zaman yapabileceğimiz bir şey değil ama ben farklı yeniliklere imza atmaya devam edeceğim. Farklı ve sıra dışı mekanlarda mesleğimi icra etmek beni çok mutlu ediyor” dedi.
İstanbul İstanbul’da “Daltonlar” suç örgütüne yönelik “Mahzen-37” operasyonları: 14 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde “Daltonlar” suç örgütüne yönelik düzenlenen “Mahzen-37” operasyonlarında 14 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde elebaşılığını yurt dışı firar olan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Daltonlar organize suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelinin; Esenyurt ilçesinde 31.03.2024-05.04.2024 tarihleri arasında M.O.S., B.T. ve C.T. isimli 3 ayrı iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Beylikdüzü ilçesinde 31.03.2024 tarihinde E.B.G.R. isimli iş yerinin kurşunlanması eylemini yaptıkları, Başakşehir ilçesinde 02.04.2024 tarihinde B.S. isimli iş yerine el bombası atılması ve 14.04.2024 tarihinde iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Bahçelievler ilçesinde 04.04.2024 tarihinde P. ve C.C. isimli iş yerlerinin, 16.04.2024 ve 19.04.2024 tarihilerinde S.G.L. ve İ.P isimli işyerlerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Küçükçekmece ilçesinde 22.04.2024 tarihinde 80. Yıl Parkı’nda kurşunlama eylemini yaptıkları, Bakırköy ilçesinde 16.04.2024 ve 25.04.2024 tarihlerinde G.B. isimli kuyumcunun kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde 08.04.2024 ile 13.04.2024 tarihlerinde meydana gelen 4 adet ikamet ve iş yeri kurşunlama eylemini yaptıkları, Beşiktaş ilçesinde 05.04.2024 ile 11.04.2024 tarihlerinde 2 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs eylemini yaptıkları ve Esenyurt ilçesinde 12.04.2024 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu, 1 adet AK-47 uzun namlulu tüfek, 3 adet tam otomatik tabanca, 2 adet çalıntı motosiklet ile çok sayıda balistik yelek ve kar maskesi el geçirildi.
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.