GENEL - 17 Mart 2018 Cumartesi 13:50

Prof. Dr. İlber Ortaylı: "İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir ve çok derin bir felsefesi vardır"

A
A
A
Prof. Dr. İlber Ortaylı: "İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir ve çok derin bir felsefesi vardır"

MERSİN (İHA) – Ünlü tarihçi Prof.

MERSİN (İHA) – Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir ve çok derin bir felsefesi vardır” dedi.


Ünlü yazar, akademisyen ve tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı,12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 97. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Mersin’de düzenlenen “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu konferansa katıldı. Ortaylı’yı dinlemek için gelen Mersinliler, salon dışında uzun kuyruklar oluşturdu. Mersin Büyükşehir Belediyesinin daveti üzerine kente gelen Ortaylı, Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki konferansta İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümünde yapılacak en gerekli görevlerden birinin Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u anmak ve anlamak olduğunu söyledi. Mehmet Akif Ersoy’un ilginç bir hayatı olduğunu ve imparatorluğun son dönemindeki milli uyanışın, imparatorluktan vatandaş toplumuna geçişin yansıması olduğunu kaydeden Ortaylı, "Çünkü şurası bir gerçektir ki, Mehmet Akif’in nesli bir imparatorlukta doğdular ve Mehmet Akif Bey de Osmanlı Devleti’nin yaşadığı problemlerin içerisinden geçen biridir. Mehmet Akif, İstanbul’da yetişmiş, katiyen Balkan milliyetçiliği gütmeyen ve İslami tarafı ağır basan bir şairdir. Ancak İslam’ı bir ananeden çok modern bir idrakle kavranması olarak algılayan biridir. Son derecede kültürlü bir şairimizdir. Okuması itibari ile bizim mülkiye mektebinin idadi kısmı, o zaman yeni açılan yüksek kısmına devam edecek mali takati yok. Daha iyi burslu olduğu için baytar mektebine geçiyor. Böylelikle baytar mektebinin iki tane önemli simasından biri oluyor” diye konuştu.


Mehmet Akif Ersoy’un hayatından ve İstiklal Marşı’nı yazdığı dönemlerden bazı anekdotlar paylaşan Ortaylı, “Tarih bizim bugünkü bakışımız gibi değil. Bugün olaylara daha soğukkanlı, hiddeti ve şevki geçmiş insanlar olarak bakıyoruz. Zamanlar değişiyor. Bugünlerde Mehmet Akif’in Abdülhamit karşıtlığını ele alan bazıları bunu ileri sürüyorlar. Bu bir devrin münevverinin yapısıdır. Yani istibdat geldiği zaman, bir devrin bürokratik imtiyazlarını, baskısını, adam kayırıcılığını hazmedemeyen bir aydın bürokrat sınıfı vardır. Bilhassa devletin parasına el sürmekten fevkalade çekinen Mehmet Akif gibi bir insan var karşımızda” ifadelerini kullandı.



“Bu gördüğümüz kıtaları Mehmet Akif Bey milli marş diye yazmadı”


İstiklal Marşı’nın çok derin felsefesi olduğunu ve insanların çoğunun bu edebi metni anlamadığını kaydeden Ortaylı, "İstiklal Marşı’nı Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul etti. Bu gördüğümüz kıtaları Mehmet Akif Bey milli marş diye yazmadı. Bir yarışma açıldı. Yarışmaya gelen şiirlerin hiçbirisi beğenilmedi. Orada o zamanın Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver, ’Bu şiirleri bırakın. Burada layık olan Mehmet Akif Bey’dir’ dedi. Baş hatip Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif Bey’e sormadan kürsüye çıkarak şiiri okudu. Okuyunca alkışlarla kabul edildi. 500 lira maaş koydular ama Mehmet Akif Bey bu parayı kabul etmedi. İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir ve çok derin bir felsefesi vardır. Bırakın bizim milleti, hiçbir milletin insanının yüzde 90’ı böyle bir metni okuyup, keyfine varamaz. Bu ancak yüksek edebiyat zevki olan, biraz tarih, biraz felsefe tadı olan milletin hoşlanacağı bir şiirdir. En edip, en tarihçi milletler bile her metni anlamazlar” şeklinde konuştu.



“İstiklal Marşı 1914’te başlayan mücadelenin bitişini gösterir”


İzleyicilerin alkışları ile sık sık kesilen konferans esnasında gençlere kendi tarihlerini öğrenmeleri konusunda öğütler veren Ortaylı, şöyle devam etti:


"Bu nasıl derin bir şairdir? Çanakkale şehitlerine bir kaside yazıyor. Yazdığı kaside Süleyman Nazif tarafından ‘Allah’ın şairleri de var’ diye tarif ediliyor. Bu çok önemli bir şeydir. Şiir sanatını çok iyi söyleyen adamlar da vardır demek istiyor. Hakikaten o şiir muhteşem bir şeydir. Ama bugün eskimiş gibi görünüyor. Çünkü insanlar modern Türkiye’de ‘Yedi Kandilli Süreyya’nın’ astronomideki bugünkü anlamını bilmezler. İstiklal Marşı’nın kıtaatını bilmek zorundayız. Çünkü karşınızda bütün İslam dünyasının tek savaşçısı var. İslam dünyası bitmiş. En kalabalık kısmı İngilizlerin elinde. Kala kala burası kalmış. Onun için o mısraların ne olduğunu anlamamız lazım. İnsanlar orduları ile var olur. Tabii ki Çanakkale için o şiiri yazmıştır. O istiklal Marşı da 1914’te başlayan mücadelenin bitişini gösterir. O bakımdan önemlidir. Bugün de anılmasında da fayda görüyoruz."



"Türkler yaşadıkları ve yaptıkları tarihi bilmeyen çok eğitimli cahil bir millettir"


Türklerin yaşadıkları ve yaptıkları tarihi bilmeyen çok eğitimli, cahil bir millet olduğunu savunan Ortaylı, "Şu anda biz dünyanın en iyi hekimlerine sahibiz. Birçok tıp fakültemiz var. 50 tane daha açarız. Ama içine 500 tane lüzumsuz talebe doldurmayın, sadece 50-100 tane alın, en iyisi çıkmaya devam eder. Çok iyi mühendislerimiz var ama mimarımız yok. Neden? Çünkü cahiliz. Tarih ve coğrafya bilmeyen bir kavim bu gibi sanatlara akıl erdiremez. Dil öğrenmeden bu imparatorluğu anlamamız mümkün değildir. Kocabaşın kocaman derdi olur. Bu yaşanmış tarihi anlamak için Milattan Önce 20. yüzyıla kadar bilmemiz gerekir. Şu an üç bin yıllık tarihin üzerinde oturuyoruz. Ama bunların ne kadarını biliyoruz. İşte bunları düşünmemiz gerekir. Ümit ederim ki gelecek kış sezonunda burada daha çok görüşürüz" dedi.


Konferans sonunda Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kerim Tufan, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya Olba mozaiği ve çiçek takdim etti. İlber Ortaylı, kendisine verilen çiçeği izleyicilere dağıttı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.