GENEL - 24 Mart 2018 Cumartesi 10:55

Eser’in ‘1001 Kelebek’i, MTSO’da sergilendi

A
A
A
Eser’in ‘1001 Kelebek’i, MTSO’da sergilendi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde, fotoğrafçı Mustafa Eser’in “MakroMERSİN-1001 Kelebek” isimli fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleşti.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde, fotoğrafçı Mustafa Eser’in “MakroMERSİN-1001 Kelebek” isimli fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleşti.


Mersin’de yaşayan kelebek türlerini fotoğraflayan Eser, çektiği fotoğrafları “MakroMERSİN-1001 Kelebek” isimli sergiyle sanatseverlerin beğenisine sundu. 33 fotoğrafın yer aldığı sergi açılışına MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Güneş, MTSO Meclis üyesi Ahmet Akın, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek ile çok sayıda sanatsever katıldı. Sergi açılışında konuşan Eser, bir Mersinli olarak, Mersin’e bir vefa borcu hissettiğini ve bu borcunu hazırladığı proje ile ödemek istediğini söyledi. Mersin’in çiçeklerini, kelebeklerini ve doğasını fotoğraflayarak 3 aşamalı bir proje hazırladığını belirten Eser, projenin ilk aşaması olan Mersin çiçeklerini daha önce sergilediğini, kelebeklerden oluşan bu serginin ise ikinci aşamayı oluşturduğunu kaydetti. Üçüncü aşama olan Mersin’in doğasını ise bu yıl içinde sergilemeyi planladığını anlatan Eser, projenin sponsorluğunu yeminli mali müşavir İsa Karşı’nın üstlendiğini bildirdi. 10 yıllık çalışma sonunda projeyi hayata geçirdiğini aktaran Eser, özellikle kelebekleri fotoğraflayabilmek için bu işi sevmek, doğayı görmek ve sabırlı olmak gerektiğinin altını çizdi. Mersin’in tanıtımının sadece Kızkalesi’nden ibaret olmadığını da vurgulayan Eser, “Mersin sahipsiz ve yalnız. Ancak özgür bir şehirdir. Benim fotoğraflarım da bu özgürlüğü anlatıyor” dedi.


Fotoğraf çekmeye 1999 yılında başladığını, 8 adet kişisel sergisi bulunduğunu ve sayısız ulusal ve uluslararası yarışmalarda 250’den fazla ödül kazandığını anlatan Eser, 2014 yılında Yunus Nadi Yılın Fotoğrafçısı Ödülü’nü, 2011’de Uluslararası Profesyonel Fotoğraf Sanatçısı- EFIAP Ödülü’nü, 2008’de ise Mersin Kent Kültürüne Katkı Ödülü’nü kazandığını kaydetti. Eser, aynı zamanda ulusal ve uluslararası birçok fotoğraf yarışmasında jüri üyeliği yaptığını da belirtti.


3 Nisan’a kadar açık kalacak sergi, hafta içi 08.30-18.00, hafta sonu ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.