SAĞLIK - 21 Eylül 2018 Cuma 11:50

Bahçacı:"Maalesef alzheimerin kesin bir tedavisi yok"

A
A
A
Bahçacı:"Maalesef alzheimerin kesin bir tedavisi yok"

Mersin İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı, alzheimerın dünyanın en maliyetli hastalıklarından biri olduğunu belirterek, "Maalesef günümüzde bu hastalığını kesin bir tedavisi yok.

Mersin İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı, alzheimerın dünyanın en maliyetli hastalıklarından biri olduğunu belirterek, "Maalesef günümüzde bu hastalığını kesin bir tedavisi yok. Dünyada her 3 sanayide bir yeni vaka teşhis ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde alzheimer hastasının sayısı 50 milyon civarında. 2050 yılında ise 152 milyona yükselmesi bekleniyor" dedi.


Müdür Bahçacı, Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Alzheimerın dünyanın en maliyetli hastalıklarından biri olduğunu vurgulayan Bahçacı, "Türkiye’de bunama olarak bilinen hastalığın genellikle ilk belirtisi unutkanlık, öğrenme güçlüğü, konuşma zorluğu, yolunu kaybetme, kişileri tanıyamama, karar verme güçlüğü, davranışsal bozukluklar, huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, hayal görme ve depresyondur” diye konuştu .



"Günümüzde alzheimer hasta sayısı 50 milyon civarında"


Hastalığın ilerleyen yaş ile birlikte ortaya çıktığı söyleyen Bahçacı, “Alzheimer 65 yaş üstü grubun yüzde 2 ila 4’ünde, 85 yaş üstü grubun ise yüzde 20’sinde görülüyor. Maalesef günümüzde bu hastalığın kesin bir tedavisi yok. Dünyada her 3 saniyede bir yeni alzheimer vakası teşhis ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde alzheimer hastalarının sayısının 50 milyon civarında. 2030’da bu rakamın 83 milyona, 2050’de ise 152 milyona yükseleceği tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.


Hastalıktan korunmak için egzersiz yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, alkol ve sigara kullanımından uzak durmak, zihni aktif tutmak ve sosyalleşmek gerektiğinin altını çizen Bahçacı, "Alzheimer hastalığının engellenmesi mümkün değildir ancak yavaşlatmak da elimizdedir. Özellikle beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, Akdeniz tipi beslenme, balık tüketimi, sebze ve meyve tüketimiyle bu hastalığın başlaması ve ilerlemesi yavaşlatılmaktadır. Alzheimer hastalığını geri döndürmek mümkün değil ama yavaşlatmak elimizde” ifadelerini kullandı.


Bahçacı, Sağlık Bakanlığı ile Aile Sosyal Politikalar Bakanlığının hastaların ve yakınlarının hayatını kolaylaştırmak için merkezler açtığı ve sosyal politikalar geliştirdiğini de sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.