GENEL - 15 Ekim 2018 Pazartesi 15:37

Toroslar Cem Evi açıldı

A
A
A
Toroslar Cem Evi açıldı

Mersin’in merkez Toroslar Belediyesi’nin Güneykent Mahalesi’nde inşa ederek, Alevi Kültür Dernekleri Toroslar Şubesi’ne tahsis ettiği Toroslar Cem Evi’nin açılışı düzenlenen bir törenle yapıldı.

Mersin’in merkez Toroslar Belediyesi’nin Güneykent Mahalesi’nde inşa ederek, Alevi Kültür Dernekleri Toroslar Şubesi’ne tahsis ettiği Toroslar Cem Evi’nin açılışı düzenlenen bir törenle yapıldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Alevi Kültür Dernekleri Toroslar Şube Başkanı Hüseyin Değerli, Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın bugüne kadar kendilerine her konuda destek olduğunu belirterek, teşekkür etti.


Başkan Tuna ise Toroslar Cem Evi’nin Toroslar’a ve Mersin’e hayırlı olmasını diledi. 2004 yılında göreve geldikleri günden bugüne kadar Toroslar’da birlikte ve beraber olma kültürünü geliştirmek için gayret gösterdiklerini ve bunun sonucunda bugün 300 bin kişilik bir Toroslar ailesi olduklarının altını çizen Tuna, "Alevi Kültür Dernekleri Toroslar Şubesi daha önce küçük bir mekanda ibadetlerini yapıyorlardı. Yine Muharrem ayı münasebetiyle bir araya geldiğimiz bir aşure programında Alevi Kültür Dernekleri Toroslar Şubemiz, bize bulundukları alanın dar geldiğini ve geniş bir alan istediklerini ifade etmişlerdi. 350 metrekarelik bir yerimizi hazırlayarak, tahsis ettik. 2017 yılının başında da inşallah Toroslar’a daha modern ve geniş bir Cem Evi yapacağımızın sözünü vermiştik.Bugün ise Güneykent Mahallemizde inşa ettiğimiz bu güzel mekanın açılışını yapıyoruz. Sözümüzü tutmamın mutluluğunu yaşıyoruz.Yıllardır birlikte yan yana can cana olduğumuz bu değerli insanlarımıza hem Toroslar’ın gelişmesi yönünde hem de bize fikri anlamda kattıkları değerler, bir ve beraber olma yönünde gösterdikleri özverilerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Türk kültürünü gelenekten geleceğe taşıyan alevi kardeşlerimiz bizim vazgeçilmezlerimizdir. Biz cami de yaparız, cem evide yaparız. Buranın yanı başına bir Kur’an kursu da yaptık.Bizi millet yapan değerlerimiz olan bayrağımıza, şüheda kanıyla sulanmış vatan toprağımıza, maneviyatımıza, milli kültürümüze, tarih şuurumuzu kast etmeye çalışanlara karşı duruşumuz dik ve nettir. Bunun dışında dili, dini,ırkı ne olursa olsun herkesi kucaklıyor, seviyoruz ve sayıyoruz.Farklılıklarımızı zenginlik kabul edip, birleşerek bunu pozitif anlamında geliştirmeye gayret ettik. Yaradandan ötürü bütün yaradılanları Allah’ın kusal emaneti kabul görüp, hizmetimizde ve yaklaşımımızda hep adaleti tesis etmeye çalıştık.Adaletli olmayan kalıcı olamaz.Üç dönemdir bu duruşumuzla yaptığımız hizmetlerin karşılığındaki bütün canlar bize destek oldular.Allah hepsinden razı olsun.Yunus Emre’nin dediği gibi birleşirsek tok oluruz, ayrışırsak yok oluruz.Bir olalım, diri olalım ve işlerimizi kolay kılalım. Toroslar Cem Evi’nin bölgemize, kentimize ve Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.


Konuşmaların ardından protokol üyeleri cem evinin açılışını yaptı. Açılışın ardından Toroslar Cumhuriyet Alanı’nda ünlü sanatçı Musa Eroğlu konser verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.