GENEL - 15 Temmuz 2019 Pazartesi 13:13

Romanlar, ülkeler arası Roman haber ağı kurulmasının ilk adımını Mersin’de attı

A
A
A
Romanlar, ülkeler arası Roman haber ağı kurulmasının ilk adımını Mersin’de attı

MERSİN (İHA) – Mersin’de, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ve Hollanda Büyükelçiliği işbirliğinde Uluslararası Roman Medya Ağı Sempozyumu düzenlendi.

MERSİN (İHA) – Mersin’de, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ve Hollanda Büyükelçiliği işbirliğinde Uluslararası Roman Medya Ağı Sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda, Romanların kendilerini daha iyi anlatabilmek ve daha görünür kılmak için ülkeler arası bir Roman haber ağı kurulmasının altyapısı oluşturulacak.


Dünya genelinde birçok farklı ülkede yaşayan Roman halkları, ana akım medyanın yaptığı haberlerin oluşturduğu algıya yıkmak için son yıllarda harekete geçti. Kendilerini anlatabilmek ve görünür olmak için mücadele eden dünya Romanları, Türkiye de dahil birçok ülkede kendi radyolarını, televizyonlarını ve gazetelerini kurdu. Romanların şimdiki adımı ise ülkeler arasında bir haber ağı oluşturmak. Bu çerçevede, Mersin’de Akdeniz Roman dernekleri Federasyonu tarafından son birkaç yıldır yoğun bir çalışma yürütülüyor. Çalışmalar kapsamında, Türkiye, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Ukrayna ve Kosova’nın yer aldığı ülkeler arası bir Roman haber ağı kurulacak. Romanların kendilerini anlatabildikleri böyle bir haber ağı dünya çapında ilk olacak. Roman haber ağının altyapısı da Mersin’de düzenlenen sempozyumda oluşturulacak.


Uluslararası Roman Medya Ağı Sempozyumu, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam’ın ev sahipliğinde bir otelde gerçekleştirildi. Romanların Sesinin Roman Topluluk Radyosu Aracılığıyla Güçlendirilmesi Projesi kapsamında ‘Güçlü Roman Sesi’ sloganıyla düzenlenen ve iki gün sürecek olan sempozyumun açılışına, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Hırvatistan Bağımsız Milletvekili Veljko Kajtazi, Hollandalı Roman Gazeteci Orhan Galjus, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ile Roman vatandaşlar katıldı.



“Hem Avrupa’da hem Balkanlar’da hem de Türkiye’de çok ciddi bir Roman medya ağı oluşturuyoruz”


Hollanda Büyükelçiliğinin katkılarıyla gerçekleştirilen sempozyumun açış konuşmasını yapan Federasyon Başkanı Ali Daylam, sempozyumu Roman medya ağının kurulması için düzenlediklerini söyledi. Romanların, Hindistan’dan çıkışlarından bu yana bin yıldır farklı ülkelerde yaşamaya çalıştıklarını vurgulayan Daylam, dünya Romanlarında Türkiye’nin çok önemli bir yeri olduğunu belirtti. Romanların, medyada daha çok göbek atan kadın figürü ile yer aldığına dikkat çeken Daylam, “Bunlar bizi üzüyor. Bizim isteğimiz; sorunlarımızın, taleplerimizin anlatılması. 1965’ten bu yana Avrupa’nın birçok ülkesinde Roman televizyonları, radyoları bulunmakta. Örneğin şu anda Kosova’daki Roman televizyonu devlet destekli yayın yapmakta. Bunlar çok değerli. Biz de 2-3 yıldır Roman gazetesi ve radyosu ile bir ağ oluşturma gayretindeyiz. Hollanda Büyükelçiliği’nin büyük katkıları ile hem Avrupa’da hem Balkanlar’da hem de Türkiye’de çok ciddi bir Roman medya ağı oluşturuyoruz. Tüm dünyada varılan iyi çalışmaları ve kötü örnekleri bu ağ sayesinde her yere iletilmek, anlatabilmek imkanına sahip olacağız” dedi.



“Roman meselesi, insani, vicdani, ahlaki bir mesele”


“Roman meselesi, insani, vicdani, ahlaki bir mesele” diyen Daylam, şöyle devam etti: “Bugün Mersin’de Romanların işsizlik oranı hala yüzde 97,5 ve eğitimden ilkokulda kopanların oranı yüzde 36 ise anaokuluna giden tek bir Roman öğrenci bile yoksa, evi olmayan Roman oranı yüzde 67 ise bir sorun vardır. Biz de bunun için çok ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Ancak bunların çözümü için ulusal bir politika oluşması gerekiyor ama 2009’dan bugüne kadar merkezi hükümetin Romanlarla ilgili yaptığı çalışmalarının sonucuna baktığımızda, veriler bize elde sıfır olduğunu gösteriyor. Diğer partilerin de bu meseleye müdahil olması gerekiyor ki, bu manada ana muhalefet partisi CHP’nin de Romanlarla ilgili geçen yıl çıkardığı Roman Strateji Eylem Planı çok önemli. Özellikle Roman kültürü bilinmiyor. Romanlar ile ilgili yaptığımız saha çalışmasında; ötekileştiren, ayrıştıran zihniyetin hala var olduğunu gördük. İnsani politikaların üretilmesi bu anlamda çok önemli.”



“Hırvatistan, Roman strateji planları olan bir ülke”


Ülkesinde Romanlarla ilgili birçok çalışma yürüten Hırvatistan Bağımsız Milletvekili Veljko Kajtazi de Hırvatistan’da 38 bin ile 45 bin arasında Roman yaşadığını, Balkan Romanları ve Türkiye Romanları arasında çok büyük bir işbirliği olduğunu söyledi. Hırvatistan’da 22 azınlık grup bulunduğunu, Romanların durumunun diğerlerine göre daha iyi olduğunu kaydeden Kajtazi, aralarında Türk topluluğunun da olduğu 12 azınlığı kendisinin temsil ettiği bilgisini verdi. Hırvatistan’da üst düzey bir enstitünün azınlıklarla ilgili çalışmalar yaptığını ve yıllık maddi destekte bulunduğunu belirten Kajtazi, ülkede Roman belediye başkanları, milletvekilleri ve STK’lar bulunduğunu, Romanlar için çalıştıklarını söyledi. Kajtazi, “Hırvatistan, Roman strateji planları olan bir ülke. Hırvatistan parlamentosu Romanlarla ilgili direk bir aksiyonel plan kurmuş durumda, Romanların entegrasyonu ile ilgili paraların nerede nasıl harcanacağı planlı. Romanlar objektif değil sübjektif olarak görünüyor ve eğitimden barınmaya her alanda onlar için çalışmalar var” diye konuştu.



“Roman medyası, Romanlar için yeni bir fırsat sunuyor”


Birçok ülkede ve Mersin’de Roman radyolarının kurulmasına öncülük eden Hollandalı Roman Gazeteci Orhan Galjus ise “Medyadan konuştuğumuzda aslında kişilik ve kimlikten de konuşmuş oluyoruz” diyerek, Roman medyasının Romanlar için yeni bir fırsat, iletişimleri sağlamaları için bir şans sunduğunun altını çizdi.



“Romanların, birçok sorunu bir arada yaşadığını görüyoruz. Bunları yok sayamayız”


Daha sonra kürsüye gelen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Mersin’in renklerden oluşan bir coğrafya olduğunu, etnik kökeni, dini, dili ne olursa olsun herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin asli unsurları olduğunu söyledi. Bu topraklar üzerinde yaşayan hangi topluluk olursa olsun siyasiler tarafından ayrımcılığa tabi tutulamayacağını belirten Seçer, bunun aksinin anayasal bir suç olduğunu vurguladı. Türkiye’de yaşayan toplulukların kendilerine ait bazı sorunları olabildiğine işaret eden Seçer, “Romanların da birçok sorunu bir arada yaşadığını, önemli sıkıntıları olduğunu görüyoruz. Bunları yok sayamayız, görmezlikten gelemeyiz. Keşke yasalar hayatın her alanında uygulanabilseydi. Yapılan düzenlemeler kanunlarda, çalışmalar, eylem planları kağıt üstünde kalmamalı, bazı çözümler pratikte uygulanabilmeli. Asıl olan budur. Göreve gelmiş yeni bir belediye başkanı olarak Roman halkının benden de beklentisi bu ve son derecede haklı bir taleptir. Vahap Seçer’e de yakışan, bütün bir hemşehri topluluğunu, bunların içerisinde Romanlar da var somut çözümlere kavuşturacak eylemleri hayata geçirebilmek" ifadelerini kullandı.



“Roman kardeşlerimizin derdine çare olacağız“


Şu anda Mersin’in 5 yıllık Stratejik Eylem Planı’nı hazırlamaya başladıklarını dile getiren Seçer, hayal ürünü değil, uygulanabilir bir eylemler bütününü hazırlamak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Romanların da Stratejik Plan çerçevesinde gündemlerinde olduğunu kaydeden Seçer, “Elbette yerel yönetimler olarak, Romanlara özellikle kültürlerini yaşamada, eğitimde, sağlıkta ve birçok başka alanda katkılarımız olacak. Ancak Roman kardeşlerimden istediğim bazı konular var. Biri, kendilerini bu ülkenin üvey evladı olarak görmesinler. Bu, çok tehlikeli bir düşünce. Kendilerini bu ülkenin asli unsuru, öz evladı olarak görmeleri gerekiyor. Bu, psikolojik bir durum. Bu psikolojik eşik aşılırsa çözümlere çok daha seri ulaşabiliriz. Bizim belediye olarak Romanlarla işbirliği içerisinde ama samimi bir zihniyetle ve anlayışlı olabilirsek, ben belediye başkanı olarak bu topluluğa önemli faydalar sağlayabilirim. Onlar da bu samimi ilişkilerden hakları olan yerel yönetimlerden faydalanma imkanını bulurlar. Geçmişte bazı siyasi grupların yaptıkları çalışmaların o kitapçıklarda kalmamasını umut ediyorum. Bize düşen, CHP’nin eylem planını önce yerel yönetimlerde uygulamaya koymak. Yerel yönetimler olarak Roman kardeşlerimizin derdine çare olacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.