GENEL - 20 Kasım 2019 Çarşamba 09:53

Mersin Büyükşehir’de personele ‘Pnömoni ve Aşılar’ eğitimi verildi

A
A
A
Mersin Büyükşehir’de personele ‘Pnömoni ve Aşılar’ eğitimi verildi

Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, “Dünya Zatürre Günü” çerçevesinde, Mersin Üniversitesi Hastanesi işbirliği ile personele yönelik eğitim programı düzenledi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, “Dünya Zatürre Günü” çerçevesinde, Mersin Üniversitesi Hastanesi işbirliği ile personele yönelik eğitim programı düzenledi.


Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı şube müdürleri ve sağlık çalışanlarına yönelik verilen eğitim, Mersin Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülden Ersöz tarafından, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan Engelsiz Mesleki Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti.


Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019 raporuna göre, tüm dünyada ölüm sebepleri arasında 4’üncü sırada, enfeksiyon kaynaklı ölümler içinde ise 1’inci sırada yer alan zatürre hastalığı, ciddi bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Prof. Dr. Ersöz, halk arasında zatürre olarak da bilinen pnömoninin, akciğer dokusunun iltihaplanması olduğunu, bakteri, virüs ya da mantarlar nedeniyle oluşan enfeksiyonlar ile ortaya çıkabileceğini söyledi.


Eğitimde, aşının sağlığa etkisi, erişkin aşı takvimi, erişkin aşılarının neden gerekli olduğu, risk grupları, kalp yetersizliği ve kronik kalp hastalıklarında erişkin aşılamanın nasıl olması gerektiği, enfeksiyon oluş mekanizması gibi önemli konular hakkında bilgiler verildi.



Grip ve zatürre aşılarının önemi vurgulandı


Prof. Dr. Ersöz, sağlıklı yaşamanın 10 temel yolunu sıralarken, düzenli aşı olmanın önemini vurguladı ve bu aşıların içerisinde özellikle hastaneye yatışı azaltmak adına, hem grip aşısı (influenza) hem de pnömokok aşısının (zatürre) 65 yaş sonrasında elzem olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de erişkinlerde pnömokok aşılama oranının istenilen hedefin altında olduğunu söyleyen Dr. Ersöz, bilinçli bir şekilde aşılama yapıldığı takdirde grip ve zatürrenin önlenebilir olduğuna vurgu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.