POLİTİKA - 22 Mart 2021 Pazartesi 15:07

AK Parti’li Yılmaz: “Kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bırakın artık”

A
A
A
AK Parti’li Yılmaz: “Kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bırakın artık”

MERSİN (İHA) – AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın, sosyal medyada kadınlar üzerinden siyaset yapılmasına, kadın hakları ve kadının özgürlüğü üzerinden AK Parti’nin hedef gösterilmesine tepkisi sert oldu.

MERSİN (İHA) – AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın, sosyal medyada kadınlar üzerinden siyaset yapılmasına, kadın hakları ve kadının özgürlüğü üzerinden AK Parti’nin hedef gösterilmesine tepkisi sert oldu. Yılmaz, “Başı açık, kapalı, akıllı, akıllı değil, güçlü, aciz, bir sürü içi boş kelime. Kadınları bu şekilde ayrıştırmak, bölmek kimsenin haddi değildir. Bırakın kadınlar üzerinden siyaset yapmayı, inançları ve inançlı insanları hedef haline getirmeyi, aşağılamayı. Yeter artık, kendinize başka argümanlar bulun” dedi.


Ak Parti Mersin Milletvekili Yılmaz, İhlas Haber Ajansı (İHA) Mersin bürosunu ziyaret etti. Büro sorumlusu Hüseyin Kar ile Mersin ve gündeme ilişkin görüş alışverişinde bulunan Yılmaz, özellikle sosyal medyada kadınlar üzerinden siyaset yapılmasına tepki gösterdi.



“Kendi yollarını bulmaları için rahat bırakmıyorsunuz”


Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda kadın hakları ve kadının özgürlüğü üzerinden Ak Parti’nin hedef gösterilmesini sert dille eleştiren Milletvekili Yılmaz, “Dilinize pelesenk yaptığınız kadın haklarının, barışın, demokrasinin, laikliğin, kadın onurunun ne demek olduğunu bilmediğiniz gibi barış içinde yaşamaları, kendi yollarını bulmaları için de rahat bırakmıyorsunuz. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür. Laik bir zihniyete sahip olsaydınız, 28 Şubat’ta başörtülü kızlara yapılan zulümlere alkış tutmaz, karşısında dururdunuz. O dönem kızlar okuldan uzaklaştırıldı, okul bahçesine dahi alınmadılar ve siz onların özgürlük mücadelesine kelepçe taktınız, geleceklerini ve itibarlarını, tüm emeklerini yerlerde sürüklediniz. Bu haksızlıklar karşısında siz sustunuz, bizler susanlardan olmadık” ifadelerini kullandı.



“Anne babalar tehdit edilirken siz neredeydiniz? Biz oradaydık”


Türkiye’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Avrupa’dan bile önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiğini anımsatan Yılmaz, “Sizin zihniyetiniz bunun eşitler arasında gerçekleşmesini maalesef engellemiştir. 2013 yılında Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde kamuda baş örtüsü serbestisi getirildikten sonra eşitler arasında adalet sağlanmıştır. Bizim adalet duygumuz bu kadar hassasken, sizler bunu dahi hala hazmedemediniz. Elinize geçecek ilk fırsatta ülkemizi yeniden karanlık ve anti demokratik günlere maalesef geri döndüreceksiniz. Bugün en çok içimi acıtanlardan birisi de bunca şeye rağmen o günlerin failleri ile mağdurlarının, sırf Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gitsin de nasıl giderse gitsin mantığıyla ittifak yapabilmeleridir. Ancak onlar da unutmasın ki, unutulan zulümler tekrarlanmaya mahkumdur. PKK, çocuk yaşta kızları, erkekleri dağa kaçırırken, HDP onlara zemin hazırlarken ve sırtını onlara dayarken; bu yavruların anne babaları 550 gündür HDP binası önünde kar-kış, aç-susuz demeden beklerken, bazen işkence görür, bazen tehdit edilirken siz neredeydiniz? Biz oradaydık” diye konuştu.


Yılmaz, tüm şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında saniyesinde AK Parti’yi ve tüm inançlı kesimi zan altında bırakma hevesiyle birbirleriyle yarışarak linç edenlerin, HDP ve CHP’de gündeme gelen iddialara neden sustuklarını sordu. Yılmaz, “Sizler bu şekilde kendi mahallenizdeki haksızlıklara, taciz ve tecavüzlere sustukça, tek ses olup şiddetle mücadele edebilmek güçleşecektir. AK Parti iktidara geldiği günden beri yasalar ve ağır müeyyideler ile şiddetin üstesinden gelmeye, toplumsal bir bilinç oluşturmaya çalışırken, siz kendi mahallenizdekilere sustunuz; AK Parti’ye vurmak için de hiçbir fırsatı kaçırmadınız. Mağdurlar üzerinden siyaset üretmeye devam ettiniz. Samimiyetsizsiniz” şeklinde konuştu.



“Yeter, bölmeyin artık insanları. Kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bırakın artık”


Bugün sadece TBMM özelinde değerlendirildiğinde dahi 101 kadın milletvekilinden 54’ünün AK Parti’de olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları söyledi:


“Başı açık veya kapalı, şahsım dahil, hepsi sizin aklınızın alamayacağı kadar güçlü, özgür, özgün, akıllı, eğitimli, çalışkan, kendi kaderini çizebilecek potansiyelde olan, üreten, kariyer sahibi olan, kendi parasını kendi kazanmış ve kazanan, hakkı, hukuku bilen ve konuşan, hakkını arayabilen, haksızlıklar karşısında hiç susmamış, sizin ülkeyi bir zamanlar soktuğunuz ve yine sokmaya çalıştığınız ortaçağ karanlığına asla sokturmayacak kadar demokratik ve mücadelecidir. Bizler, kadınları her zaman hayatın tam merkezine koyan bir geleneğin ve ‘Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı iyi davrananlarınızdır’ diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Kadını cinsiyetçi bir bakış açısıyla, kılık kıyafetiyle ele alanlar, bizim değerlerimizle, tarihimizle, sosyal hayatımızın dinamikleriyle bağdaşmayan, toplumumuzu anlamaktan yoksun kişilerdir. Yeter, bölmeyin artık insanları. Başı açık, kapalı, akıllı, akıllı değil, güçlü, aciz, bir sürü içi boş kelime. Kadınları bu şekilde ayrıştırmak, bölmek kimsenin haddi değildir. Kadın, kadın olduğu için güçlüdür, akıllıdır, onurludur, adildir, çalışkandır. Hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun ya da inancınız ne olursa olsun, lütfen kadınlara bunu yapmayın artık. Bırakın kadınlar üzerinden siyaset yapmayı, inançları ve inançlı insanları hedef haline getirmeyi, aşağılamayı. Yeter artık, kendinize başka argümanlar bulun.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Üyesi Akça: "Mesleki eğitim, üretimin niteliğini ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurul Üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, "Mesleki eğitim sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" dedi. ATO, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu yılın ekim ayında hayata geçirdiği ‘Mesleki Eğitimde Ankara Model’ iş birliği protokolü kapsamında düzenlediği "Sektör- Meslek Öğretmenleri Buluşması’ ATO Duatepe Salonu’nda yapıldı. Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mimar Sinan Mükemmeliyet Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen toplantı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurulu Üyesi aynı zamanda ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Volkan Hasan Kaya, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Veli Karakuş ve Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erkan Tuzsuz başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda mesleki eğitimin, üretim niteliğine ve rekabet gücüne etkisi ele alındı. "Kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ATO’nun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile hayata geçirdiği "Mesleki Eğitimde Ankara Modeli"nin mesleki eğitimin sektörün ihtiyaçlarıyla uyumlu biçimde yapılandırılması açısından önemli bir model olacağını belirterek, "Mesleki eğitim, sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır. İş dünyasının ihtiyaçlarıyla uyumlu, uygulama ağırlıklı ve güncel beceriler kazandıran bir mesleki eğitim yapısı, gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlarken ekonomimizin de sürdürülebilir büyümesini güvence altına alır. Bu nedenle kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ifadelerini kullandı.
Adana Adana’da yıkım yapılan Amerikan Adası girişi kayalarla kapatıldı Adana’da Amerikan Adası olarak bilinen yerdeki kaçak yapıların yıkım işlemleri sona ererken, bölgenin girişi kayalarla kapatıldı. Yıllardır tartışma konusu olan Merkez Çukurova ilçesi Göl Mahallesi Menderes Bulvarı’ndaki Amerikan Adası’nda 23 Aralık’ta başlayan yıkım işlemleri tamamlandı. Yıkılan kaçak yapılardan arta kalan molozlarda kamyonlarla taşındı. Adanın girişi de kaya parçalarıyla kapatılırken, girişinde nöbet tutan polis bölgeye kimsenin girmesini izin vermiyor. Bölgeye gezmeye gelen vatandaşlar kayaları görünce geri dönmek zorunda kaldı. Eşi ve çocuğuyla bahardan kalma havayı değerlendirip adada gezmek isteyen Serkan Çokal, "Üzüldük desek doğru olur. Ancak daha iyisi olacaksa Adana için hayırlısı olsun. Biz burayı seviyorduk ve sürekli geliyorduk. Buradaki yapıların kaçak olduğunu bilmiyorduk. Görüntü açısından çok çirkindi. Yolumuzu kesip çevirenler vardı. Zorla mekâna çağıranlar vardı. Ailece geldik, burayı gezelim demiştik. Yeni yapılacak yer, halkın girebileceği şekilde olsun. İnsanlar rahatça dolaşsın. Uyuşturucu kullanan kişilerin burada olmadığı belli olsun. Devletimizden buranın güzel bir yer olmasını istiyoruz" dedi. İlknur Çokal ise, "Çok üzüldüm, ancak bir yandan da sevindim. Burada uyuşturucu kullananlar da çoktu. İnşallah daha güzel yapılar olur. Mekânların içerisinde güzel olanlar da vardı, ancak büyük kısmı kötüydü. Burayı ailece ziyarete gelmiştik. Kapatıldığı için şu an giremiyoruz" diye konuştu.
Ankara Uzmanından uyarı: "Uyku düzeninin bozulması agresif tip meme kanseri riskini artırabiliyor" Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor" dedi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, yeni yapılan araştırmalarda gece vardiyasında çalışan ya da uyku bozukluğu olan bireylerde, agresif meme kanseri riskinin önemli ölçüde arttığını belirtti. Texas A&M Üniversitesi’nde yürütülen ve JAMA Oncology dergisinde yayımlanan çalışmada, bozulan sirkadiyen ritmin, bağışıklık sistemini baskılayarak tümör gelişimine ve yayılmasına zemin hazırladığını açıkladı. Dr. Coşkun, sirkadiyen ritim bozukluğu, meme bezlerinin yapısını bozarak bağışıklık sisteminin savunmasını zayıflattığını ve bozulan bağışıklık sonucunda tümörler daha hızlı ve daha agresif şekilde büyüyebileceğini vurguladı. "Geç saatlere kadar uykusuz kalmak ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor" Uyku düzeninin bozulmasının ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini ve kaliteli uykunun insan vücuduna her anlamda yararı olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor. Araştırmada, laboratuvar modelleri iki gruba ayrıldı. Biri normal gündüz gece döngüsünde yaşarken diğeri sirkadiyen ritimleri bozacak şekilde ışık döngülerine maruz bırakıldı. Normal döngüde tipik olarak 22’nci haftada kanser gelişirken, ritmi bozulan grupta kanser belirtileri yaklaşık 18’inci haftada ortaya çıktı. Bu modellerde daha agresif tümör gelişimi gözlemlendi ve tümörün akciğerlere yayılma ihtimali daha yüksek bulundu. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, çalışmada bağışıklık tepkilerini bastıran bir molekül olan LILRB4’yi odak noktasına aldı. Normalde bağışıklık sistemini aşırı iltihaptan koruyan bu molekül, kanser ortamında aşırı aktifleşip bağışıklığı daha da baskılayabiliyor. LILRB4 etkisi hedeflendiğinde ise, bağışıklık sistemi tekrar aktifleşerek hem tümör büyümesini hem de metastazı önemli ölçüde azalttığı görüldü. Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu da uzun vadeli sirkadiyen ritim bozukluğunun sağlıklı meme dokusunun yapısını değiştirerek bu dokuların tümör gelişimine karşı savunmasız hale gelmesine neden olmasıdır. Sonuç olarak gece vardiyasında çalışmak, sık sık seyahat etmek veya geç saatlere kadar uykusuz kalmak sadece yorgunluk değil, ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Bu çalışmanın sonucuna göre uyku ve dinlenme sürelerine daha çok özen göstermek gerektiği görülüyor. Özellikle gece vardiyasında çalışan kadınların sağlık taramalarını aksatmaması, mümkünse vardiya saatlerinin biyolojik ritimle uyumlu şekilde planlanması, vardiya sistemiyle çalışanların düzenli uyku alışkanlığı edinmeleri, karanlık ve sessiz ortamlarda uyumaları, uyku hijyenine dikkat etmeleri yaşam kalitesi ve hastalıklardan korunmak açısından oldukça önemli" ifadelerini kullandı.