- 13 Nisan 2021 Salı 11:23

Akdeniz Belediyesinden her kesime destek

A
A
A
Akdeniz Belediyesinden her kesime destek

Akdeniz Belediyesi; uzman sosyolog ve psikologların da katılımıyla kadınlar, yaşlılar, engelliler, gençler ve çocuklara ulaşarak, psikolojik ve sosyal rehberlik ile danışmanlık hizmeti sunuyor.

Akdeniz Belediyesi; uzman sosyolog ve psikologların da katılımıyla kadınlar, yaşlılar, engelliler, gençler ve çocuklara ulaşarak, psikolojik ve sosyal rehberlik ile danışmanlık hizmeti sunuyor. Maddi durumu iyi olmayan ailelere de ulaşan uzman ekipler, dezavantajlı kesimlerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlıyor.


Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi, sosyal, psikolojik ve maddi desteklerle binlerce aileye, kadına, yaşlı ve engelli vatandaşa ulaştı. Akdeniz Belediyesinden yapılan açıklamaya göre belediye, klasik hizmetlerin yanında, özellikle sosyal belediyecilik anlayışıyla da hayata kattığı hizmet, proje ve çalışmalarıyla farkındalık oluşturuyor; farklı kesimlerden binlerce insana ulaşıp gönüllere dokunuyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü personelinin yoğun ve özverili mesaisi sayesinde aradan geçen iki yılda 598’i kadın, 583’ü çocuk, 63’u aile olmak üzere bin 250 kişiye ulaşılarak, psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmetleri sunuldu; 739 haneyle de sosyolog görüşmeleri yapıldı.



3 bin 620 kişiye çeşitli eğitim seminerleri verildi


Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü sosyolog ve psikologları tarafından “Kadınlara yönelik Şiddet Hakkında Bilinçlendirme”, “Kadın Hakları”, “KADES Bilinçlendirme”, “Genç Kızlara Yönelik Flört Şiddeti”, “Aile İçi İletişim”, “Çocuk İstismarı ve İhmali”, “Toplumsal Cinsiyet”, “Meme Kanseri ve Kadın Sağlığı”, “Anne Çocuk İletişimi”, “Otizmde Erken Tanı ve Müdahale”; “Psikososyal Grup Çalışması”, “Madde Bağımlılığı” ve “Ev Kazaları” konularında 3 bin 620 kişiye eğitim seminerleri verildi. Ayrıca bin 250 vatandaşa psikolojik danışmanlık ve psiko-eğitim; bin 50 aileye manevi rehberlik hizmeti sunuldu.



Evde bakım hizmeti ile binlerce insana ulaşıldı


Müdürlüğe bağlı uzman sosyologların, 65 yaş üzeri yaşlı, engelli ve kimsesiz vatandaşlara yönelik uyguladığı evde temizlik ve kişisel bakım hizmeti sayesinde düzenli olarak 280 haneye bin 350 kez evde temizlik hizmeti verildi. Ayrıca evde kişisel bakım hizmeti ile de 761 defa vatandaşlara hizmet sunuldu. Bin 300 çocuğa kırtasiye paketi; 1-3 yaş arası bin 700 bebeğe devam sütü paketi; ihtiyaç sahibi 386 aileye bebek bezi, 2 bin 450 aileye hijyen paketleri ulaştırıldı. Çay, Çilek, Turgutreis, Kiremithane, İhsaniye, Barış, Bahçe, Özgürlük, Gündoğdu ve Hal mahallelerinde 20 ton C vitamini paketi (mandalina) dağıtıldı.



2 bin 812 aileye hoş geldin bebek paketi


Ekonomik durumu iyi olmayan ailelere de gerekli sosyal yardım ve destekleri sağlayan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, özellikle kadınların ekonomik hayata ve istihdama katılımlarının sağlanması için de rehberlik hizmeti veriyor. 2020 yılı başında hayata geçen Hoş Geldin Bebek Projesine de aralıksız devam eden ekipler, aradan geçen süreçte 2 bin 812 aileye Hoş Geldin Bebek paketi ulaştırdı. Ayrıca lohusalık ve anne-bebek bağlanması hakkında da 543 anne adayı ile uzmanlarca yüz yüze görüşmeler yapıldı.



Anne-Kız Projesi ile 134 aileye ulaşıldı, 200 anne ve kızı kampa götürüldü


Ağırlıklı olarak kırsal kesimde yaşayan ailelere yönelik Anne-Kız Projesi kapsamında da 134 kişiye ulaşıldı; bu görüşmelerde kadına yönelik şiddet, flört şiddeti, kadının ekonomik ve sosyal gücü, kadın sağlığı ve ergenlik gibi konularda görüşmeler yapıldı. Yine Anne-Kız Kapızlı Deniz Kampında gerçekleşen faaliyet kapsamında da 200 dezavantajlı anne ile kızları kampa götürülürken; bu etkinlikte, dezavantajlı ve şiddet mağduru anne ve kızlarına öncelik verildi. Kamp esnasında katılımcılara ayrıca sosyo-kültürel faaliyetlerle birlikte, çeşitli konularda bilinçlendirme eğitimleri de verildi.



Üstün yetenekli öğrencilere destek sürüyor


Akdeniz’in Parlayan Yıldızları Projesi ile de 30 öğrenciye eğitim ve burs desteği sağlanırken, bu çocukların ebeveynlerine de bilinçlendirme eğitimleri veriliyor. Dezavantajlı durumdaki üstün yetenekli öğrencilerin fiziki koşulları da iyileştirilerek, evlerinde ders çalıştıkları odaları yenileniyor; burslar veriliyor, ayrıca okuma ve ders çalışma kitapları sağlanıyor.



Akdeniz’de kadın girişimcilere ‘pozitif’ ayrımcılık


Kadın kooperatiflerini ve kadın girişimcileri her fırsatta destekleyen Akdeniz Belediyesi, kurulmasında da rehberlik ettiği “Toprak Ana”, “Renkli Eller” ve “Umut Girişimciler” kooperatiflerine, kuruma ait Kadın Emeği Diyarında yer tahsisi yaparak; kadınların kendi ürettikleri gıdaları, el emeği göz nuru eserler ve dezenfektan ürünlerini satarak, aile bütçelerine katkı sunmalarını sağlıyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfının desteğiyle de Akdeniz’de 250 kadına mikro kredi sağlandı.



Şiddet mağduru kadınlara destek


Saha çalışmaları kapsamında şiddet mağduru kadınları da tespit eden uzman ekipler; önce emniyet birimleri ile iletişime geçerek gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlıyor, ardından şiddet mağduru kadınlara psikolojik ve sosyal destek sunuyor. Akdeniz’de şiddet mağduru 78 kadına ulaşan uzmanlar, kadınlara psikolojik ve sosyal destek de sağladı. Ayrıca 810 haneye ulaşıp, şiddet mağduru, engelli ve yaşlı vatandaşlara yönelik ihtiyaç analizi yapan uzmanlar, psikolojik, maddi ve sosyal rehberlik sağladı.


Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğünce sürdürülen Akdeniz’de Umuda Yolculuk Projesi sayesinde toplam 116 onkoloji hastasına ulaşıldı. Yine 10 Mart 2021 tarihinden bu yana 30 hastaya 90 defa ONKO-BÜS hizmeti verilerek, tedavi gördükleri hastanelere ulaşımları sağlanırken, 6 hastaya da psiko-onkolojik destek verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.