EKONOMİ - 12 Ekim 2021 Salı 11:21

Akkuyu NGS projesi, yerli sanayiye dinamizm kazandırıyor

A
A
A
Akkuyu NGS projesi, yerli sanayiye dinamizm kazandırıyor

Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un yapımını üstlendiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) oluşturduğu ekonomik canlılık dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un yapımını üstlendiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) oluşturduğu ekonomik canlılık dikkat çekiyor. İnşaat sürecinde bölgenin en büyük istihdam merkezlerinden biri haline gelen proje, 400’den fazla Türk tedarikçi firmanın yer aldığı tedarikçi zinciri ile başarılı bir yerelleştirme örneği oluşturdu.


Türkiye’ye tek kalemde yapılan en büyük yatırım olan Akkuyu NGS projesinin mal ve hizmet tedarikinin en az yüzde 40’ının yerli imkânlardan karşılanması öngörülüyor. Proje bu sayede hem yerli sanayiye dinamizm kazandırıyor hem de özellikle pandemi döneminde çok sayıda firmaya iş imkanı sunarak zorlu ekonomik ortamda firmalara can suyu oluyor.


Çalışmaların tüm hızıyla sürdüğü projede, 4’üncü ünitenin reaktör binasının inşası, türbin binası, yardımcı reaktör binası ve diğer ana tesislerinin inşası için başlayan çukur kazma çalışmaları da devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar 4’üncü ünitenin reaktör ve türbin binalarının temel plakaları için beton dökme işlemine başlanması hedeflenen projenin, aynı anda 4 güç ünitesinde birden süren çalışmalarla dünyanın en büyük nükleer inşaat merkezi olacağı kaydediliyor.


Her biri 1200 megavat kapasiteli 4 reaktörden yılda yaklaşık 35 milyar kilowatt/saat elektrik üretmesi planlanan santral, Türkiye’nin yıllık elektrik talebinin yaklaşık yüzde 10’unukarşılayabilecek.



“Projenin uzun yıllar parçası olmak istiyoruz”


2019 yılında Aecon ve Demeks mühendisliğin birleşmesi ile kurulan Aecondemeks de Akkuyu NGS projesine mekanik ve elektrik taahhüt işleri ile sektörde elektro-mekanik ve endüstriyel uygulama konularında tasarım danışmanlığı, mühendislik ve müteahhitlik hizmetleri veriyor.


“Akkuyu NGS, Türkiye için bir sembol projedir” diyen firma yetkilisi Atilla Evrensel, istikrarlı elektrik enerjisi kaynağı sağlayacak Akkuyu NGS’nin hem bölgenin hem Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalkınmasına şimdiden sağladığı katkıya dikkat çekti.


Projeyi, ’mihenk taşı’ olarak nitelendiren Evrensel, “Enerji çağındayız ve bu çağın gerekleri var. Ayak uydurmanız ve kendinizi yenilemeniz şart. Akkuyu NGS projesinin çağa ayak uydurabilmemizin gerekliliklerinden biri olduğunu düşünüyoruz” dedi.


"Amacımız projenin inşa ve işletme sürecinde proje ve taahhüt firması olarak teknik servis hizmetleri vererek uzun yıllar bu projenin bir parçası olabilmek” diye konuşan Evrensel, proje kapsamında verdikleri hizmetleri şöyle sıraladı: “Sıhhi tesisat, ısıtma ve soğutma, havalandırma, yangın söndürme tesisatı, su yumuşatma sistemleri, pissu ve yağmur suyu arıtma sistemleri, güneş enerjisinden sıcak su üretme sistemleri, yangın algılama ve alarm sistemleri, bina otomasyon ve aydınlatma sistemleri, telefon, data ve güvenlik sistemleri ile ilgili proje, uygulama ve malzeme temini.”



“Bölge ekonomisindeki değişimi gözle görebilmek mümkün”


Projede 12 binden fazla personelin çalıştığını, ciddi bir yerel personel istihdamı oluşturduğunu kaydeden Evrensel, projenin inşa edildiği bölgedeki değişimi adım adım izlediklerini ifade etti. Projenin insan kaynağı kapasitesini de güçlendirdiğini belirten Evrensel sözlerini şöyle devam ettirdi: “Akkuyu NGS Türkiye’nin en büyük projelerinden biri. İstihdam açısından da örnek teşkil ediyor. Personellerin bir kısmı şantiyede kurulu olan kamp alanlarında bir kısmı ise bölgede ikamet etmekte. Sadece çalışmakta olan bu personellerin yeme içme ve konaklaması bile bölge açısından çok ciddi bir katma değer sağlamakta. Ek hizmet sektöründe çalışan ciddi bir yerel personel sayısı olmakla beraber, bölgedeki esnaf ve konut sektörü de projenin avantajlarından faydalanıyor. İşe başladığımız 2019 yılından beri geçen iki yıllık kısa bir sürede bölge ekonomisindeki değişimi gözle görebilmek mümkün. Bu mutluluk verici bir durum. Bunun yanı sıra asıl katkı, santrale proje ve işletme aşamasında hizmet sağlayacak alt işletmelerin teknik ve ekonomik olarak göstermiş oldukları gelişimdir. Projenin ihtiyaçlarına göre yetişmiş teknik personel, malzeme ve süpervizörlük hizmetleri ciddi bir sektör oluşturuyor.”



“Nükleer enerji alanında tecrübe kazanıyoruz”


Nükleer enerji sektörünün daha önce deneyimlemedikleri bir alan olduğunu söyleyen Evrensel’in bu konudaki görüşleri ise şöyle: “Bu sektör ile tanışmak, bu alanda tecrübe kazanmak her birimizi farklı ve özel kılıyor. Aynı zamanda rekabet anlamında bir adım öne çıktığımızın farkındayız. Gelecekteki proje ve işlerimizde bu tecrübenin avantajlarını yurt içi ve dışı işlerimizde yaşayacağımızdan eminiz. Pandemi süreci tüm sektörleri derinden etkileyen bir süreç oldu. Bu tarz süreçlerde veya benzer şekilde ekonomik kriz dönemlerinde, gelişen piyasa şartları nedeni ile daralan pazarda mevcut kadrolarınızı ve finans döngünüzü koruyabilmek ciddi bir başarıdır. Akkuyu NGS projesi sayesinde biz süreci küçülmeden, hatta büyüyerek atlatmayı başaran firmalardan olduk. Bu devasa projede yer alan firmalar pandemi etkilerini hissetmedi bile diyebiliriz. Korona virüse karşı tüm tedbirler hassasiyet ile alınıyor. Yatakhane, yemekhane ve servislerde maksimum kişi sayısı önlemler kapsamında gerekli mesafeyi sağlayacak şekilde düzenlendi. Çalışanların maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Hijyen açısından dezenfektan, kolonya, sabun ve su herkesin istediği zaman ulaşabileceği miktarda gerekli görülen noktalarda artırıldı. Bunların yanı sıra yeni işe başlayan çalışanlarımız iş sahasına girmeden önce belirli bir süre gözlem altında tutuldular. Gerekli test ve süreç tamamlandıktan ve hastalık durumundan emin olunduktan sonra sahaya girişleri yapıldı. Yine çalışma esnasında mevcut personellerde şüpheli durumlar gözlenirse hemen tecrit edilip aynı şekilde gözlem altına alındılar ve tüm testleri yaptırıldı. Saha içerisinde aşılama noktaları oluşturuldu ve personeller aşılandı. Biz de firma olarak bu önlemlerin hepsini uyuyor ve uyguluyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.