KÜLTÜR SANAT - 28 Ocak 2022 Cuma 17:27

Mersin’e İz Bırakanlar Müzesi, törenle açıldı

A
A
A
Mersin’e İz Bırakanlar Müzesi, törenle açıldı

Akdeniz Belediyesinin; Mersin Valiliğinin desteği, Akdeniz Kent Konseyinin katkılarıyla yok olmak üzere olan tarihi bir Mersin Evini restore ederek kente kazandırdığı Mersin’e İz Bırakanlar Müzesi, Mersin Valisi Ali İhsan Su’nun da katıldığı törenle açıldı.

Akdeniz Belediyesinin; Mersin Valiliğinin desteği, Akdeniz Kent Konseyinin katkılarıyla yok olmak üzere olan tarihi bir Mersin Evini restore ederek kente kazandırdığı Mersin’e İz Bırakanlar Müzesi, Mersin Valisi Ali İhsan Su’nun da katıldığı törenle açıldı.


Mersin’e İz Bırakanlar Müzesinin açılışına, Vali Su’nun yanı sıra Akdeniz Kaymakamı Muhittin Pamuk, Mersin Milletvekilleri Ali Cumhur Taşkın ve Hacı Özkan, Mersin İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Necip Çarıkcıoğlu, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Albay Oğuz Bavbek, Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Mersin İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Erim ile çok sayıda davetli katıldı.



“Yıkılmak üzere olan tarihi yapı çok önemli bir işlev kazandı”


Müzenin açılışında konuşan Vali Su, Valilik olarak kentteki ve ilçelerdeki kültürel ve tarihi değerler ile ilgili ciddi çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Mersin’in bir açık hava müzesi olduğunu belirten Su, “Bizler de bu eserlerimizi projelendirip restorasyonunu yapıyor ve mutlaka ona bir işlev kazandırıyoruz. Bir yıl önce yıkılmak üzere olan bu binayı sahibinden satın aldık. Ardından proje hazırlayıp restorasyonuna başladık. Mustafa Gültak Başkanımız; Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Erim kardeşimle birlikte bu yapıyı çok güzel bir hale getirdiler” dedi.


Mersin’in yetiştirdiği çok önemli isim ve değerler olduğunu vurgulayan Su, “Yeni neslimize bu isimleri tanıtmamız lazım, çünkü Mersin’de yetişmiş, o kadar önemli kişi var ki, milli mücadeleden tutun, günümüze kadar. Yeni neslimize bu değerlerimizi tanıtmak, misafirlerimize burada yetişen insanlarımızı anlatmak, böylelikle bir vizyon ortaya koymak; bu anlamda ‘Mersin’e İz Bırakanlar Müzesi’ fikri doğdu. Tadilat, onarım ve proje bitti ve işte bugün bu güzel müzemizi hep birlikte Mersinlilerin hizmetine açıyoruz” diyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti.



“Göreve geldiğimizden bu yana Akdeniz’i değiştirmek için çalışıyoruz”


Akdeniz Belediye Başkanı Gültak da Akdeniz’in, şehrin kalbi olduğunu vurgulayarak, “Akdeniz, tarihi ve bulunduğu pozisyon gereği Mersin’in en eski ve buram buram tarih kokan ilçelerinden bir tanesi. Bir yandan limanı, bir yandan serbest bölgesi ve sanayi alanlarıyla da şehrin ticaret kapısı. Ancak bugüne kadar bazı şeyler eksik bırakılmış. Göreve geldiğimiz günden beri bu durumu değiştirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.



“Şehrin hafızası içine bir yolculuk yapabileceksiniz”


İz Bırakanlar Müzesinin ortaya çıkış hikayesini de anlatan Gültak, “Mersin merkezde misafirlerimizi getirip ağırlayabileceğimiz, ‘Mersin’ deyince aklınıza ne geliyor?’ ‘Nasıl bir şehir?’ ‘Kimler gelmiş, kimler gitmiş?’ denildiğinde anlatacağınız pek fazla kaynak yok. Fakat şimdi şehrin tam ortasında, ister alışveriş yaparken ister misafirlerinizi gezdirirken 15-20 dakika içinde Mersin’in tarihini görebileceğiniz, çayınızı kahvenizi içip soluklanabileceğiniz bir müzeden bahsediyoruz. Kentimizin son 120 yılının yanı sıra, tarih öncesi kayıtların da yer alıp sergilendiği bir müze” ifadelerini kullandı.



“Tarihi bina yıkılmak üzereydi, 7 odalı bir müzeye dönüştürdük”


Gültak, yanmış ve yıkılmak üzere tarihi Mersin Evini, bugün 7 odadan oluşan bir müzeye dönüştürdüklerinin altını çizerek, “Yapının restorasyonu bittikten sonra Mersin Üniversitesinden hocalarımız, Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Erim başkanlığında, üyelerimiz de olmak üzere ciddi bir heyet burada çalıştı. Çünkü son 120 yılın tutanaklarını taramak, Osmanlı tutanaklarını incelemek, bu isimleri bulmak kolay değildi. Kent Konseyi iyi bir çalışma yaptı ve sonuçta da bu müzeyi hep birlikte hayata kazandırdık. Şehrimizin ortasında bulunan tarihi Mersin Evini butik bir müzeye dönüştürmekten dolayı mutluyuz” şeklinde konuştu.



Şehrin takımı Mersin İdmanyurduna ayrı bir oda hazırlandı


Projeyi, Mersin Valiliği ile birlikte hazırladıklarını belirten Başkan Gültak, “Valimiz bizleri çok destekledi. Bugün müzemizin buralara kadar gelmesinde aslan payı, tabi ki Valimiz, milletvekillerimiz ve Akdeniz Kent Konseyi Başkanımız Mustafa Erim’e aittir. Bu nedenle kendilerine çok teşekkür ediyorum. Onların desteği olmasaydı biz bu işi buralara kadar getiremezdik” dedi.


İlk göz ağrısı olan Mersin İdmanyurduna da müzede ayrı bir oda hazırladıklarını belirten Gültak, 100 yıllık takımın tarihçesini, maçlarını, şampiyonluklarını yansıtan bin 600 kare fotoğraf ve hatıranın müzede yer aldığını kaydetti.



“Şehirler hafızasını kaybettiğinde manevi değerlerini de yitirir”


Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Erim ise yaklaşık 1 yıllık yoğun emek ve çabanın ardından İz Bırakanlar Müzesinin tamamlanarak şehre kazandırıldığını ifade etti. Şehirlerin hafızası olduğunu dile getiren Erim, “Şehirler hafızasını kaybettiğinde, manevi ve kültürel tüm değerlerini de kaybederler. İşte bu kentin hafızasının önemli bir parçası olan bu yapıda, bu şehirde yaşayan, iz bırakanları anlatarak, şehrin hafızasını korumaya çalıştık. Çünkü bazen mimari bir yapıyı gelecek kuşaklara taşımak, binlerce ciltlik kitap taşımaktan çok daha etkili olmaktadır” diye konuştu.


Konuşmaların ardından, önce plaket takdimi ardından da açılışa katılan protokol üyeleri tarafından kurdele kesilerek Mersin’e İz Bırakanlar Müzesinin açılışı gerçekleştirildi. Kent protokolü, kurdele kesiminden sonra müzeyi gezerek, sergilenen fotoğraf ve belgeleri inceledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.