DÜNYA - 20 Ocak 2012 Cuma 18:09

GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLERİ DEĞERLENDİRME VE BİLGİLENDİRME TOPLANTISI MERSİN`DE BAŞLADI

A
A
A
GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLERİ DEĞERLENDİRME VE BİLGİLENDİRME TOPLANTISI MERSİN`DE BAŞLADI

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, il müdürlerine var olan gençlik merkezlerinde hemen zaman kaybetmeden provalara başlamaları gerektiği uyarısında bulunarak, "Bu gençlik merkezlerinde spor ve kültürel etkinlikler olmak üzere her zaman buraları hareketlendirmek lazım. Kulüplerin buralardan istifade ettirilmeleri gerekir. Saatinize bakıp da ’saat 17.30 hadi dükkanı kapatalım’ yok. Yapmayın bunu arkadaşlar" dedi.
Gençlik ve Spor İl Müdürleri Değerlendirme ve Bilgilendirme Toplantısı Mersin’de başladı. 3 gün sürecek olan toplantının Hepkon Tower Otel’deki açılışına katılan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türk sporu adına gerçekten değerli bir kazanımı Mersin’de bugün temellendirdiklerini söyledi.
Akdeniz Oyunları’nın 2013 yılında Mersin’de yapılacak olmasından dolayı, kente adeta sihirli bir parmağını dokunmuşçasına bir anda spor alt yapısının giderileceğini belirten Kılıç, takdir edilebileceği gibi tüm illerde aynı şansı ve havayı bir arada yakalayabilmenin mümkün olmayacağını, ancak imkanlar dahilinde Türkiye’nin dört bir yanındaki spor ihtiyaçlarını karşılamaya özen göstereceklerini kaydetti.
2012 ve 2013 yıllarında yatırımların hızlandırılmasına yönelik ivmelerin olacağını dile getiren Kılıç, "Sizlerden talep gelmeksizin 2012 yatırım programında 18 tane yarı olimpik yüzme havuzu var. Çünkü bu çağda muasır medeniyetler düzeyini aşmayı hedefleyen bir ülke olarak, kapalı yüzme havuzunun bulunmamasını kabul edebilmek mümkün değil. Eğer illerde talep yoksa bile bu tesisi, bizim gidip yapmak gibi mükellefiyetimiz var. Biz ülkede bunları spor hayatına kazandırmak istiyoruz. Spor hayatımıza bir
dinamizm yakalamak istiyoruz. Bunlar beni heyecanlandırıyor, siz de heyecanlanın. 2012 yılında Türkiye’de 18 stadyumun yapımını yürütüyor olacağız" diye konuştu.
Spor salonlarına yönelik aynı şekilde 2012 yatırım programında sayıca çok fazla tutmadıklarını dile getiren Bakan Kılıç, "Çünkü önceki senelerde çok sayıda başlanıp, inşaatı ağır ilerleyen spor salonu var. Ödenekleri yarım kalan inşaatları 2012 ve 2013 yılında hızla tamamlamak için ayırdık. İstendiği zaman nelerin olabileceğine İstanbul’daki tesislerimiz bunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
İl müdürlerinin dikkatini gençlik merkezlerine çekmek istediklerini bildiren Kılıç, şöyle devam etti:
"Türkiye’de 118 tane gençlik merkezi var. Son 15-20 yıldır devam eden hükümetlerin bu yöndeki politikaların gereği olarak 118 gençlik merkezi. Bunlardan 13’ü gençlik merkezi olarak inşa edilen yapılar. Geri kalanı ise hangar, depo veya terk edilmiş bina. Yani derme çatma yapılar. 2012 yılında ise yatırım programına bizim dahil ettiğimiz gençlik merkezi sayısı 60. Yani 20 yılda yapılanın yarıdan fazlasını biz sadece 2012 yılı yatırımına dahil ettik. Herhangi bir binayı ’al restore et, kolay yoldan kazan’
değil. Bunlar tamamen gençlik merkezi olarak inşa edilen yerler. Her birinin içinde çok amaçlı spor salonları, sosyal donatıları, etkinlik sahaları var. Her biri ortalama 3 milyon liraya mal olacak yapılar. İl müdürlerimizin şimdiden bu yapıları en etkin biçimde kullanmaya kendilerini hazırlamalarını istiyorum"
"DÜKKANI KAPATTIM’ YOK"
İl müdürlüklerinde önemli değişimlerin olduğunu ve artık intibak sürelerini tamamladıklarını vurgulayan Bakan Kılıç, il müdürlerine var olan gençlik merkezlerinde hemen zaman kaybetmeden provalara başlamaları gerektiği uyarısında bulunarak, "Bu gençlik merkezlerinde spor ve kültürel etkinlikler olmak üzere her zaman buraları hareketlendirmeleri lazım. Kulüplerin buralardan istifade ettirilmesi gerekir. Saatinize bakıp da ’saat 17.30 hadi dükkanı kapatalım’ yok. Yapmayın bunu arkadaşlar. Gerekirse hizmet
alımı yoluyla bekçisini, temizlikçisini çoğaltın eğer talep varsa, yüzme havuzlarını, spor salonlarımızı kapalı alanlarımızı sabaha kadar kullandırın. Bunun iyi örneklerini yapan iller var. Ama iyi örnekler arasında sayamayacağımız kötü örnekler de var. Türkiye kaynakları kısıtlı bir ülke. Buna rağmen çok işler yapmaya gayret ediyorsa, yapılan işleri çok verimli kullanarak buralardan kaynak tasarrufu yapmanız lazım" ifadelerini kullandı.
2012 yılında projelendirmesini yapıp, yetiştirebilirlerse ihalelerini de yapmayı planladıkları Türkiye’nin 2 ayrı bölgesinde Olimpiyat Köyü projelerine de değinen Kılıç, buraların 30 ayrı branşı 2 bölgeye ayırarak tüm branşlarda antrenman yapılacak yerler olacağını söyledi. Dünyada bunun örnekleri bulunduğunu ifade eden Kılıç, "Dünyada olimpiyatlarda başarı sağlayanlarda bu alt yapı var. Biz buna yönelik adımlarımızı atıyoruz. Herkes de kendisini bu adımları atmak üzere dizayn etsin" dedi.
"10 MİLYONDAN FAZLA SPORLA TANIŞMAMIŞ GENÇLER İLGİ BEKLİYOR"
İl müdürlerinin etraflarına bakarak bu ülkenin gençlerinin kendilerinden çok şey beklediğini görebileceklerini dile getiren Kılıç, yapılması gereken çok iş olduğuna işaret ederek, "Sadece kulüplere veya salonlara kazandırdığımız gençlerimizin sayısı bizim için tatminkar bir sayı olmamalı. Bir kaç milyonu lisanslı sporcu olarak veya faal sporcu olarak kulüplerin bünyesinde olsa bile, 10 milyondan fazlası sporla tanışmamış gençler kategorisinde bizim ilgi ve dikkatimizi bekliyor. Bu dışarıdaki milyonlarca
gençlerimizin nerelere yöneldiği maalesef pek çoğumuzun malumu bile değil. Maalesef onları kazanmadan bu ülkenin geleceğini kazanmak mümkün değil. Bu yüzden gençlik ve sporu at başı olarak götürmemiz lazım. Gençlik merkezimize bu kadar yoğunlaşmamızın bir nedeni de budur. Yeni dönem kaynakları daha etkin kullandığımız bir dönem olacak inşallah. Kendi yatırım bütçemizin dışında da toplu konut idaresi başta olmak üzere çeşitli kaynakları da çok etkin kullanmalıyız. Emanete sahip çıkın. Çok özenli, çok
dikkatli, uçmadan, kaçmadan, hayalci olmadan gerçekçi projeleri, toplumumuzun ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirmelisiniz. Bunları sizlerden istiyorum. Bu şekilde çalışan başarılı olur. Çalışmayan rüştünü ispat etme imkanını kaybetmiş olur" diye konuştu.
Bakan Kılıç, stadyum konusunda protokolü imzalanmayan Ankara, Antalya, Eskişehir ve İzmir’in kaldığına dikkati çekerek, buralardaki arsa problemlerini çözdükten sonra temel atmaya başlamak istediklerini dile getirerek, "Yapılan 2 stadyumu hariç tutacak olursak, 2012 yılında 18 stadyumun temelini atmayı sizlerle gerçekleştireceğiz. Bu stadyumlar 15 günde bir futbol müsabakası yapılan ve izlenen alanlar olmayacak. Tribün altları pek çok farklı branşa hizmet verecek donanımda olacak" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye’de yağlı güreşlerin kazananı Gürbüz oldu Muğla’nın Fethiye ilçesinde bu yıl düzenlenen 2. Mustafa Kiremitli yağlı pehlivan güreşlerinin başpehlivanı Ali Gürbüz oldu. Finalde Cengizhan Şimşek ile karşılaşan Ali Gürbüz kıyasıya mücadeleyi kazanarak Fethiye‘nin başpehlivanı oldu. Fethiye’de düzenlenen 2. Mustafa Kiremitli Fethiye Yağlı Güreşleri saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlandı. Yağlı güreşlere çeşitli illerden 71’i başpehlivan, 1004 güreşçi katıldı. Çekişmeli, heyecanlı ve kıran kırana geçen güreşlerde pehlivanlar izleyenlere heyecanlı anlar yaşattı. Yaklaşık 40 bin kişinin izlediği güreşlere Muğla Milletvekili Yakup Otgöz, Muğla Milletvekili Gizem Özcani Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Aras, Seydikemer Belediye Başkanı Bayram Önder Akdenizli, Oda Başkankanları, STK başkanları, Siyasi Parti temsilcileri ile çevre il ve ilçelerden gelen binlerce kişi, Karaçulha Mahallesi’nde buluştu. Ağalık 5 Milyon 500 TL ile Batuhan Kiremitli’ye verildi Organizasyonda, güreş ağalığını 5 Milyon 500 TL bedelle Merhum Mustafa Kiremitli’nin torunu iş insanı Batuhan Kiremitli aldı. Fethiye Yağlı Güreşleri, Tarihi Kırkpınar Güreşleri’ni de aratmadı. Güreşlerde finalde başpehlivanlık için Ali Gürbüz ile Cengizhan Şimşek ile karşılaştı. İzleyenlerin büyük heyecanla izlediği final güreşi yaklaşık 1 saat sürdü. Ali Gürbüz rakibi Cengizhan Şimşek’e yaptığı atakla yenmeyi başardı. Ali Gürbüz karşılaşma sonrasında büyük bir sevinç yaşadı. “625 yıllık geçmişi olan bir güreş kültürümüz daha var” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras yaptığı açıklamada, “Türk milletin köklerinden gelen önemli bir geleneği var bu da yağlı güreşler. Yağlı güreşler Türk milletinin Fethi kültüründen gelir özellikle Anadolu’ya geldikten sonra Orta Asya’dan Türkmenistan’dan getirdikleri geleneği atalarımız devam ettirmişler. Hatta Rumeli’ye geçerken Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa Rumeli’yi fetheden şehzadedir ve ordu komutanıdır. Onun zamanında Kırkpınar’da başlayan 625 yıllık geçmişi olan bir güreş kültürümüz daha var. Anadolu’nun her köşesinde Perşembe Yaylası’ndan tutun Antalya’ya, Muğla’ya, Çanakkale’ye, Rumeli’ye Karadeniz’e kadar her tarafta güreş kültürümüz oturmuş durumdadır. Bu bizim kültürümüzün çok önemli bir parçasıdır. Bu Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Benim tek dileğim Türk milleti köklerinden kopmasın bütün bu geleneklerin Anadolu her bir köşesinde sürdürülsün bunun içinde elimizden her geleni her zaman yapmaya hazırız. Ben tekrar bütün bu organizasyonu yapan arkadaşlarımızı kutluyorum” dedi. Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca ise yaptığı açıklamada, “ Ülkemizdeki bütün başpehlivanları davet ettik. Başpehlivanların yanında baş altı orta boy bine yakın sporcu ile Karaçulha Er Meydanındayız. Tüm güreş severlerimize iyi seyirler diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Tatlıpınar Enerji, 5 yılda 1000 MW’ı hedefliyor Yenilenebilir enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Tatlıpınar Enerji, 2023 yılını 774 milyon esas faaliyet kârıyla kapattı. Bir önceki yıla göre esas faaliyet kârlılığında yüzde 47’lik bir artışa ulaştıklarını belirten Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ, “Oldukça başarılı bir yılı geride bıraktık. Beş yıl içinde kurulu gücümüz 1000 MW’lık bir portföye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Ağaoğlu Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Tatlıpınar Enerji, 2023 yılını yüzde 47’lik bir esas faaliyet kârlılık artışı oranı ve kapasite artışlarıyla tamamladı. Başarılı bir yılı geride bıraktıklarını belirten Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ, “Oldukça pozitif bir bilanço ile yılı kapattık. Bilançoda kârlılığımız dikkat çekiyor. Esas faaliyet karımız 2022 yılında 526 milyon TL iken 2023 yılında 774 milyon TL’ye çıktı. Yani yüzde 47’lik bir artış var. 2022 yılında 623 milyon TL olan brüt kârımız ise 2023 yılında 751 milyon TL ‘ye ulaşarak yüzde 21 artış gösterdi” dedi. Şirketin 17 Ağustos 2023 tarihinde Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladığını anımsatan Kutluğ, “Halka arzdan sonra ilk hedefimizi bir yıl içerisinde üretim kapasitemizi yaklaşık iki katına çıkarmak olarak belirledik. Bunun ilk adımı olarak; Ağaoğlu Yenilenebilir Enerji Yatırım Holding A.Ş.’nin, tüm yönetim imtiyazlı hisseleri de dahil olmak üzere yüzde 30’luk hisse devrine ilişkin sözleşmeyi geçtiğimiz 2023 Aralık ayında imzaladık. Yüzde 25’lik kısmı yönetim imtiyazlı olmak üzere toplam yüzde 30 oranındaki hisse devri sonrası, Tatlıpınar Enerji’nin yönetiminde söz sahibi olduğu işletmedeki kurulu güç, halka arz tarihinden bu yana 115,50 MW’tan 239 MW’a çıktı” değerlendirmesinde bulundu. Şirketin Balıkesir sahasındaki kapasite artışlarına ek olarak Ağaoğlu Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş.’nin bünyesindeki 31 MW’lık ek kapasite artışları da tamamlandığında toplam portföyün 349,10 MW’a ulaşacağına dikkat çeken Kutluğ, açıklamalarına şöyle devam etti: “2024 yılında da önemli bir satın alma işlemine imza attık. Türkiye’nin birçok bölgesinde depolamalı rüzgâr ve güneş lisans başvurularına sahip olan Güneşgün 4 Enerji Üretim Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin paylarının tamamının satın alımını gerçekleştirdik. Güneşgün 4; Tekirdağ, Kırklareli, İzmir, Çanakkale, Konya, Kayseri, Isparta, Mersin, Van illerinde depolamalı rüzgâr ve güneş enerjisi üretim faaliyeti göstermek üzere çok sayıda lisans başvuruları bulunan bir enerji üretim şirketi. Güneşgün’ün satın alınmasıyla şirketimizi hem üretim alanında hem de coğrafi alanda çeşitlilik açısından hedeflerine bir adım daha yaklaştırdık.” 5 yıllık hedef 1000 MW 2024 yılının kapasite artışlarıyla devam edeceğini ifade eden Kutluğ, “Orta vadede kapasite artışı ile ilgili planladığımız yatırımlar tamamlanınca yaklaşık 350 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Portföyümüzü daha da genişleterek 5 yıl içerisinde 1000 MW’lık portföye sahip olmayı amaçlıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için 450-500 milyon euroluk yatırım hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Şirketin hedeflerinden bir diğeri de yenilenebilir enerjinin diğer alanlarında var olmak. Bu hedefler arasında enerji depolama, hidrojen teknolojisi gibi başlıkların olduğunu belirten Kutluğ, “Şu an için ayrıntı veremiyoruz ancak yakın zamanda, somutlaştığı takdirde, güzel gelişmeleri yatırımcılarımız ile paylaşmak için sabırsızlanıyoruz” şeklinde konuştu. Yurt dışı çalışmaları önemli bir seviyeye geldi Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da yenilenebilir enerji projeleri geliştirmenin kısa vadeli planları arasında olduğunu açıklayan Kutluğ, bu konuda şu bilgileri verdi: “Balkanlar ve Doğu Avrupa’da yatırım fırsatlarını değerlendiriyoruz. Sektördeki gelişmeler paralelinde yurt dışı odağımızı genişletmeyi düşünüyoruz. Dünyada özellikle yenilenebilir enerji alanında yeni teknoloji kullanımı sürekli gelişiyor. Bu gelişmeleri biz de yakından izliyor, sistemsel yenilikleri iş süreçlerimize entegre etmek üzere hazırlıklar yapıyoruz. Ayrıca yenilenebilir enerjinin 7/24 kullanılabilmesi için depolama yatırımlarını da orta vadeli gündemimize almış bulunuyoruz.”
Adana Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirterek, "Sokakta köpek olduğu sürece ısırma vakaları olacaktır. Çünkü köpek saldırgan bir hayvandır. Gerek kendini koruma iç dürtüsü gerekse tehlike olduğunu düşünerek saldırıp insanları ısırabilir. Bu nedenle sokaklardaki hayvan sayısını azaltmamız gerekiyor" dedi. Köse, son dönemlerde sokak hayvanlarının saldırısı sonucu birçok kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Köse, yaptığı açıklamada sokak hayvanlarının sayısının azaltılması gerektiğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü’nün hesaplama yöntemine göre Adana’da 200 bin sokak hayvanı bulunuyor. Bu kadar çok sokak köpeğinin bulunduğu bir kentte kısırlaştırma en önemli çözüm yöntemidir. Sokak hayvanlarının sayısındaki artış ilerleyen zamanlarda hayvanlar arasında yaygınlaşabilecek çeşitli hastalıkların önüne geçilmesini zorlaştıracaktır. Aynı zamanda bu durum insanlar için de potansiyel sağlık sorunları oluşturabilecektir. Veteriner Hekimler Odası olarak belediyelere de kısırlaştırma çalışmaları gerçekleştirmeye yönelik iş birliği çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu. "Belediyeler kısırlaştırma seferberliği başlatmalı" Hayvanları Koruma Kanunu’na yönelik bilgilendirmelerde bulunan Köse, sokak hayvanlarına yönelik kanuni gerekliliklerinin bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini savundu. Köse, "5199 sayılı yasaya göre nüfusu 75 bini aşan belediyeler bu güne kadar kısırlaştırma merkezlerini ve geçici hayvan barınaklarını yapmış olmalılardı. 25 bin nüfusa kadar olan ilçeler de hayvanların nakledilmesini için araçlarını ve kısırlaştırma merkezlerini hazırlamalılardı. Ama maalesef ilimizde de, Türkiye’nin birçok yerinde de belediyeler bu işi bu güne kadar yapmadılar. Çünkü sorun artık giderek büyüyünce işin içinden çıkılmaz hale geldi. Bu bir kısır döngü, sokak hayvanlarını sadece ’besleyelim’ ile bu işin çözülemeyeceğini artık herkes gördü. Bu bir sağlık sorunudur. Hem hayvanlar için bir sağlık sorunudur, beraberinde ise insanlar için bir sağlık sorunudur. Dünyada artık sağlık tek sağlık konseptinde değerlendiriliyor. Sokakta bu kadar hayvan varsa, hayvanlar arasındaki salgın hastalıkların da önüne geçemezsiniz, zaman zaman insanlara saldırının da önüne geçemezsiniz. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların da önüne geçemezsiniz. Tek yolu bunun kısırlaştırmak, başka bir çaresi yok. Bütün belediyeler bu gereklilikleri dün yapmış olmaları gerekirdi ancak yapmadılar. Bugünden itibaren kısırlaştırma seferberliği başlatmalılar. Biz bütün kliniklerimiz ile belediyelerle hizmet alımına yönelik kısırlaştırma seferberliği içerisinde olmaya hazırız" dedi. "Adana’da 200 bin sokak hayvanı olduğu düşünülüyor" Dünya Sağlık Örgütü’nün sokak hayvanlarına yönelik öneri ve kurallarını da hatırlatan Köse, "Dünya Sağlık Örgütü, ’bir kentin sokaklarında insan nüfusunun yüzde 10’u kadar hayvan yaşar’ der. Bu açıdan bakarsak Adana’da 200 bin kadar sokak hayvanı olduğu düşünülüyor. Yine Dünya Sağlık Örgütü diyor ki ’bu popülasyonun yüzde 70’ini kısırlaştıramazsanız sayıyı sabit tutamazsınız.’ İnsanlar hayvanları sevmeliler ancak korkmak da insani bir duygu. Zaman zaman korkabilirler. Olumsuz vakalar yaşanınca insanlar korkmaya başladılar. Buradan ’hayvanlara zarar verilebilir’ anlamını çıkarmıyorum, kimse zarar veremez ama kısırlaştırarak popülasyonu azaltmak zorundayız, başka bir çaresi yok bu işin" şeklinde konuştu. "Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, önüne geçmek mümkün değil" Özellikle köpeklerin grup haline geldikleri zaman daha tehlikeli hale geldiklerini belirten Köse, "Bir grup haline geldikleri zaman, ya da hayvan insanın onun için tehdit olduğunu algılarsa saldırabilir. Köpeğin insana saldırması çok sürpriz değil. Zaman zaman köpekler insanları ısıracaklar. Sokaklarda bu kadar çok köpek varsa ısırma vakasıyla karşılaşmamak mümkün değil. Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, maalesef önüne geçmek mümkün değil. Kimse köpek ısırmaz şeklinde bir iddiada bulunamaz, köpek ısırır. Tehdit algılarsa, korkarsa, yiyeceğini kıskanır, sahibini kıskanır başka hayvandan yine ısırır. Böyle şeyler mümkün" dedi. "Evcil hayvan karne hediyesi değil, evin büyümeyen çocuğudur" Sahipsiz sokak hayvanı sayısındaki artışın önemli nedenlerinden birinin bir zamanlar sahipli durumda olan hayvanların sokağa bırakılmasından kaynaklandığına dikkat çeken Köse, vatandaşlara, "Sokak hayvanlarının en büyük nedeni, sahipli hayvanların vatandaşlar tarafından sokağa bırakılması. Kedi, köpek ve evcil hayvan karne hediyesi değildir, bisiklet değildir, evin büyümeyen çocuğudur. O hayvanı evinize alıyorsanız, bunun sorumluluğunu üstleneceksiniz" çağrısında bulundu. "Kısırlaştırma mümkünken uyutulma konuşulmamalı" Aktif kısırlaştırma seferberliği ile sokak hayvanı popülasyonu sayısındaki artışın önlenebileceğini kaydeden Köse, "Ben bir veteriner hekim olarak uyutulmanın karşısındayım. Ben uyutulsun demem, diyemem, dememeliyim. Çünkü onlar da canlılar. Bir başka canlıyı yok etme hakkı başkasında olmamalı. Kısırlaştırma mümkünken, kısırlaştırma ile popülasyonu sabit tutabilecekken başka şeyler konuşulmasını doğru bulmam" ifadelerini kullandı.
Malatya Kadın servis şoförü erkeklere taş çıkartıyor Malatya’da, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapan 44 yaşındaki ’Şoför Nebahat’ lakaplı servis şoförü Naime Tekbaş erkeklere taş çıkartıyor. Malatya’da, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapan 44 yaşındaki Naime Tekbaş geçimini şoförlük yaparak sağlıyor. Yaklaşık 12 yıldır değişik sektörlerde servis şoförlüğü yapan Naime Tekbaş işini severek yaptığını belirterek, şoför olarak doğduğuna inandığını söyledi. “Mesleğimi çok seviyorum” Çevresinde ve iş verenlerinden destek gördüğünü belirten Tekbaş, “Meslek aşkı olarak bu yola gönül verdim. Mesleğimi çok seviyor şoför olarak doğduğuma inanıyorum. İnandığım yolda da yürümeye gayret ettim ve başardığımı düşünüyorum. Yaklaşık 4 yıl eğitim sektöründe çalıştım bu süreçte tebrik edilerek yönlendirildim ve yoluma ilerleyerek devam ettim“ dedi. “Bütün bayanlara şoförlük mesleğini tavsiye ederim” Günün ilk ışıklarıyla direksiyon başına geçtiğini kaydeden Naime Tekbaş, “Mesleğimi bütün bayanlara tavsiye ederim. Bir yıldır Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapıyorum. Arkadaşlarım tarafından da destekleniyorum. Cinsiyet ayrımına hiç maruz kalmadım. Sabah 06.00’dan evden çıkıyorum işyerine varış saatimiz 07.20 sıraları. Akşam ise 17.30 civarında işyerine gelerek çalışanları evlerine ulaştırıyorum” diye konuştu.
Balıkesir Minik Dahiler, Kazdağıları Bilim Köyünü ziyaret etti Balıkesir’in Havran ilçesinde, Kazdağları Bilim Köyünü, kendilerine Minik Dahiler diyen 5 yaşındaki ana sınıfı öğrencileri ziyaret etti. Minik Dahiler bilim köyünde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar. Kazdağları Bilim Kampını ziyaret eden Minik Dahiler burada yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar ve Kazdağları’nın endemik bitki türlerini yakından tanıma fırsatı buldular. Kazdağları Bilim Köyü ve AR-GE Firması sahibi Faruk Durukan Kazdağları Bilim Köyü’nün onlarca bilimsel çalışmaya ev sahipliği yaptığını ifade ederek “Şu anda Kazdağları’nda 700 rakım yükseklikteyiz. Burası Kazdağları Bilim Köyü. Burada bilimsel çalışmalar yapılıyordu; bugüne kadar yine yapılıyor. Üniversitelerimiz bilimsel çalışma için geliyor fakat bugün ilk defa minik dahileri aldık, 5 yaş grubu” dedi. Kazdağları’nın farklı ve özel yapısı ile bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Durukan “Şu anda yapılan Kazdağı’ndaki bilimsel çalışmalar hakkında miniklere bilgi verdik. Onlar da çok heyecanlandı, biz de çok heyecanlandık. Buradaki amacımız çok küçük yaşta minik çocuklara bilimsel çalışmaları aşılamak, öğretmek, o heyecanı vermek. Bunu yaptığımız için de çok da mutluyuz. Çocuklarımız da çok mutlu. Bu projelerimiz bu şekilde 5 yaş grubuna kadar inmeyi başardık. O da bize büyük mutluluk veriyor” dedi.