- 25 Nisan 2023 Salı 10:33

Üniversite öğrencilerinden yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil

A
A
A
Üniversite öğrencilerinden yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil

Mersin Üniversitesi (MEÜ) öğrencileri, makine mühendisi öncülüğünde yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil üretti.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) öğrencileri, makine mühendisi öncülüğünde yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil üretti. Proje çerçevesinde üretilen otomobil, TEKNOFEST’in bu yılki yarışmasında finalde yarışma hakkı kazandı.


MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi, projeler üretmeye devam ediyor. MEÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Sugözü ve MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Duygu Hıdıroğlu başkanlığında öğrenciler, yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil üretti. Uzun süredir üzerinde çalışılan, bu yıl geliştirilen proje TEKNOFEST’te finale kaldı.



"Yarışmada ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz"


Yaptıkları çalışmayla ilgili bilgi veren MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Duygu Hıdıroğlu, uzun yıllardır bu proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Son aşamada artık bu yıl TEKNOFEST 2023’de finale kaldı. Bunu gururla söyleyebiliyoruz çünkü 50 başvuru olmuştu. Zaten hidrojen yakıtlı araçta çok az başvuru oluyor. Bu başvurular arasında finalde yarışmaya hak kazandık. Gençlerimizle gurur duyuyoruz. Ülkemiz birçok badireler atlattı. Bu süreçte sürekli uzaktan eğitim sistemiyle öğrencilerimiz derslerine devam etti. Fakat gerek üniversite yönetimimiz gerekse sponsor destekleri ve öğrencilerimizin emeğiyle bu gün son noktaya geldik. Yarışmada da başarılar diliyorum. Yarışmada ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz” dedi.



"Türkiye olarak bu elektrikli araç dönemini kaçırmamamız gerekir"


MEÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Sugözü, 2017 yılından beri bu araç üzerinde çalıştıklarını kaydederek, “Bu pandemi ve birkaç olumsuz durumdan dolayı yarışmalara katılamadık. Geçen yıl çalışmalarımıza yeniden hız verdik. İlk önce aracımızın şase kısmı oluşturuldu. Daha sonra bir kalıp oluşturuldu. Hafif bir malzeme kullanılarak aslında kalıp ortaya çıkarıldı. Bunun elektrik motoru, batarya yönetim sistemi gibi bölgeleri bizim elektrikli araçlarda kullanılan alt yapıya sahip. Tek farkı üzerinde hidrojenli bir sistemimiz var. Çünkü dünyada baktığınız zaman daha fazla menzil sağlanabilmesi için farklı aksamlar ekleniyor. Bizde burada hidrojen enerjisi de bataryaları destekleyerek bir yakıt pili oluşturup, buradan daha fazla kilometre yapmasını sağlıyoruz. Tabi bu araç ilerleyen dönemde geliştirilebilir durumda. Türkiye olarak bu elektrikli araç dönemini kaçırmamız gerekir. İçten yanmaları motorlar döneminde biz maalesef yer alamadık. Fakat elektrikli araba dönemi güncel ve geleceği de parlak. Biz Türkiye olarak Togg’u yaparak elektrikli araçta bir adım atmış olduk. Bunun geliştirilmesi gerekiyor. İşte bu TEKNOFEST çerçevesinde yetiştirilen öğrencilerle birlikte daha kalifiyeli elemanlar ortaya çıkacaktır. Bunların hepsi fayda sağlayacak etkenler” diye konuştu.



"Ülkemize, milletimize yararlı bir birey olmak istiyoruz"


MEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Muhammet Burak Birgül ise geçen yılın Eylül ayından beri bu aracı yapmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı. Birgül, “Hiçbir zaman inancımızı kaybetmedik. Her zaman bize inananlara bu gururu yaşatmaya inandık. Her ne kadar zorluklarla karşılaşsak da çalışmalarımıza devam ettik. Şu anda TEKNOFEST’te finale kalma başarısı kazandık. Bunun için çok mutluyuz, gururluyuz. Araba çalıştığı an çok güzel bir duyguydu. Bu kadar zaman sonra bunu başarabilmek büyük bir mutluluktu. Burada asıl amacımız kendimizi geliştirip, ülkemize, milletimize yararlı bir birey olabilmek. Sadece mühendislik sonucu ortaya çıkan bir proje değil bu. Farklı bölümlerde okuyan arkadaşlarımız da var” ifadelerini kullandı.


Bu aracın kendisinin çok ilgisini çektiğini ifade eden MEÜ Gıda Mühendisliği öğrencisi Nur Yaren Menziş de, “Arkadaşlarımı uzun süreden beri tanıyordum. Onlara destek olmak için bu projede yer aldım. Hepimiz tek tek arabayı ilk sürdüğümüzde çok mutlu olduk. Çünkü çok yorulduk, çok uzun süreçti bizim için. Bizim için bu çok büyük bir gurur” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Başkan Kavuş Şivliliğe çıkamayan çocukları unutmadı Konya’da yaşayan çocukların en güzel günlerinden biri olan Şivlilik, bu yıl da Meram’da yüreklere dokunan anlamlı bir ziyarete sahne oldu. Konya’nın merkez Meram İlçe Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, şivlilik sevincini sokaklarda yaşayamayan, bu özel günü hastane odalarında geçirmek zorunda kalan çocukları unutmadı, şivliliklerini bizzat kendi verdi. Meram, Şivlilik heyecanını her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşkuyla yaşadı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Meram sokaklarını hınca hınç dolduran çocuklar, kapı kapı dolaşarak hediyelerini topladı. Coşkunun yaşandığı bir yer de Meram Belediyesi oldu. Belediyeye gelen çocuklar hediyelerini Başkan Kavuş’un elinden aldılar. Öte yandan Şivlilik, bu yıl Meram’da yüreklere dokunan anlamlı ve duygu dolu bir tabloya da sahne oldu. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, şivlilik sevincini sokaklarda yaşayamayan, hastalıklarından dolayı bu özel günü hastane odalarında geçirmek zorunda kalan çocukları ziyaret ederek günlerini kutladı, şivliliklerini bizzat kendi verdi. Ziyarette duygu dolu anlar yaşandı Başkan Kavuş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören çocukları ziyaret ederek onların şivlilik heyecanına ortak oldu. Minik yüreklerin yaşadığı mutluluk, hastane koridorlarını adeta bir bayram yerine çevirdi. Başkan Kavuş’un elinden şivliliklerini alan çocukların tebessümü, duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Ziyarette Başkan Kavuş’a, hastane yöneticileri de eşlik etti. Çocuk servislerinde tek tek odaları gezen Başkan Kavuş, miniklerle sohbet etti, geçmiş olsun dileklerini iletti. Ziyaretçi kabul edilmeyen servislerdeki çocuklar da unutulmadı; Meram Belediyesi tarafından hazırlanan şivlilikler, sağlık çalışanları aracılığıyla çocuklara ulaştırıldı. Başkan Kavuş: "Şivliliğe çıkamayan çocuklarımızı sevincin dışında bırakamazdık" Şivliliğin, Konya’nın en kıymetli kültürel miraslarından biri olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Kavuş, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Bugün Konya’nın sokakları çocuklarımızın neşesiyle dolu. Fener alayı ile başlayan mutluluk şivlilik sevinci ile devam etti. Ancak rahatsızlıkları sebebiyle bu günü hastanede geçirmek zorunda kalan çocuklarımız var. Biz onların da bu mutluluktan mahrum kalmasını istemedik. Şivliliklerini ayaklarına kadar götürerek bu güzel geleneğin sevincini onlarla paylaşmak istedik. Yüzlerindeki mutluluk her şeye bedel. Rabbimden hepsine acil şifalar diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl şivliliklerini kendileri toplarlar." Üç ayların başlangıcı ve Regaib Kandili’nin manevi iklimine de dikkat çeken Başkan Kavuş, şivliliğin yalnızca bir gelenek değil, aynı zamanda paylaşmanın, merhametin ve gönül birliğinin en güzel yansımalarından biri olduğunu ifade etti.
Konya Asırlık Şivlilik geleneği Karatay’da bayram havasında yaşandı Yüzyıllardır süregelen ve Konya’da üç ayların başlangıcıyla birlikte büyük bir coşkuyla kutlanan Şivlilik geleneği, bu yıl da Karatay’da adeta bayram havasında yaşandı. Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, birbirinden renkli ve eğitici etkinliklerle bu kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sundu. Karatay Belediyesi, üç ayların başlangıcı ve Regaib Gecesi dolayısıyla Konya’ya özgü asırlık Şivlilik geleneğini bu yıl da ilçe genelinde düzenlediği kapsamlı etkinliklerle yaşattı. İlçenin birçok noktasında gerçekleştirilen programlarla çocukların Şivlilik heyecanına ortak olan Karatay Belediyesi, Konya Şehir Hastanesi’nde tedavi gören çocuklar ile evlerinden çıkamayan engelli çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, düzenlenen etkinliklere katılarak çocukların sevincine ortak oldu. İlçenin birçok noktasında etkinlikler düzenlendi Karatay Belediyesi tarafından sabahın erken saatlerinden itibaren belediye hizmet binası önü ve Mevlana Meydanı başta olmak üzere ilçenin farklı noktalarında etkinlikler gerçekleştirildi. Mevlana Meydanında kurulan sahnede meddah, jonglör, tahta bacak ve illüzyon gösterileri ile çeşitli yarışmalar düzenlenirken; kurulan çadırlarda rozet, ayraç, Filistin temalı bileklik, yüz boyama ve sosis balon atölyeleri çocuklarla buluştu. Etkinlikler kapsamında, Ayraç Atölyesi çerçevesinde Sümeyra Turan Alp tarafından kaleme alınan "Bir Şivlilik Bayramı" adlı kitap çocuklara hediye edildi. Ayrıca Ali Ulvi Kurucu Karatay Gençlik Merkezi, Şehit Mustafa Koçoğlu Parkı ve Ulubatlı Hasan Parkı önünde çocuklara Şivlilik ikramları dağıtılarak sevinçlerine ortak olundu. Şivlilik sevinci, hastane ve evlerde çocuklarla paylaşıldı Karatay Belediyesi, Şivlilik coşkusunu çeşitli nedenlerle yaşayamayacak durumda olan çocukları da unutmadı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Şehir Hastanesi Çocuk Servisi’nde tedavi gören çocukları ve ailelerini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti, Şivlilik hediyelerini takdim etti. Karatay Kent Konseyi Gençlik Meclisi gönüllüleri de ilçenin farklı mahallelerinde yaşayan engelli çocukları evlerinde ziyaret etti. Ziyaretler kapsamında ilçe genelinde ikamet eden engelli çocuklara Şivlilik ikramları, oyuncaklar ve çeşitli hediyelerin yer aldığı paketler ulaştırılarak çocukların mutluluğuna ortak olundu. Bunun yanı sıra, ceza infaz kurumlarında anneleriyle birlikte kalan çocuklar da unutulmayarak Şivlilik paketleri kendilerine teslim edildi. Kılca: "Şivlilik, paylaşmanın asırlık sembolüdür" Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, asırlardır süren Şivlilik geleneğinin Konya için taşıdığı manevi değere dikkat çekerek, üç ayların başlangıcının şehirde her yıl ayrı bir coşku ve bayram havası içerisinde karşılandığını söyledi. Başkan Kılca, Karatay Belediyesi olarak bu geleneğin yaşatılmasına büyük önem verdiklerini ifade ederek, "Bugün Konya’da gerçekten çok güzel bir gün yaşadık. Üç ayların başlangıcıyla birlikte sokaklarımız çocuklarımızın cıvıl cıvıl neşesiyle doldu, adeta bayram havası oluştu. Şivlilik, yüzyıllardır bu şehrin kültüründe yer alan, nesilden nesile aktarılan çok kıymetli bir gelenektir. Bu gelenek; paylaşmayı, dayanışmayı ve kardeşliği en güzel şekilde anlatıyor. Şivlilik sayesinde çocuklarımız hem kültürümüzü tanıyor hem de bu manevi atmosferi doyasıya yaşıyor. Karatay Belediyesi olarak bizler, bu güzel geleneğin yaşatılmasını ve çocuklarımızın yüzlerinin gülmesini son derece önemsiyoruz. İlçemizin dört bir yanında düzenlediğimiz etkinliklerle yalnızca sokaklarda değil; evlerinde, hastanelerde ve farklı ortamlarda bulunan çocuklarımıza da ulaşmaya gayret ettik. Amacımız, hiçbir çocuğumuzun bu sevinçten mahrum kalmaması. Bugün olduğu gibi bundan sonra da çocuklarımız için çalışmaya, onların mutluluğunu ve geleceğini her şeyin üzerinde tutmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Karabük KBÜ’de Türkiye ve Azerbaycan ezgileri aynı sahnede Karabük Üniversitesinde (KBÜ), Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kültürel bağları güçlendirmek amacıyla "Dostluk Konseri" gerçekleştirildi. Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen "Dostluk Konseri"nde Türkiye ve Azerbaycan müziğinden eserler seslendirilerek iki ülke arasındaki kültürel bağlara dikkat çekildi. Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından Prof. Dr. Sadettin Ökten Konferans Salonu’nda düzenlenen konsere, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Suat Altun ile akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıldı. Programda Türkiye ve Azerbaycan müziğinden seçkin eserler seslendirildi. Konserin hazırlanışı ve koro şefliğini Prof. Dr. Naila Mirzeyeva üstlenirken, Mirzeyeva piyanoda da sahne aldı. Solist olarak Dr. Öğr. Üyesi Gülcan Ertan Hacısüleymanoğlu yer aldı. Konserde kemanda Dr. Öğr. Üyesi Elif Yaygıngöl Şehirli, kemençede Öğr. Gör. Sakhavat Aliyev ve neyde Dr. Emin Abdülkadir Çolakoğlu icralarıyla programa eşlik etti. Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Çok Sesli Korosu da konserde sahne aldı. İki kardeş ülkenin halk müziği eserleri ile klasik ve çok sesli düzenlemelerden oluşan repertuvar, izleyicilerden ilgi gördü. Etkinlik sonunda konuşan KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Prof. Dr. Naila Mirzeyeva’nın uzun yıllardır sanat ve eğitim alanında önemli katkılar sunduğunu belirterek, "Yetiştirdiği öğrenciler ve akademisyenler en değerli çıktılardır" dedi. Karaş, emeği geçen akademisyenlere ve öğrencilere teşekkür etti.