GENEL - 01 Şubat 2012 Çarşamba 14:17

3. ULUSLARARASI KIBRIS SEMPOZYUMU MERSİN`DE YAPILACAK

A
A
A
3. ULUSLARARASI KIBRIS SEMPOZYUMU MERSİN`DE YAPILACAK

Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Başkanı Ahmet Göksan, Kıbrıs’ta yaşananların sorun değil uyuşmazlık olduğunu belirterek, "Şu anda uyguladıkları ambargoların, izolasyonların temeli Kıbrıs Türkünü çökertmeye yönelik çalışmalardır" dedi.
"3. Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu", 18-20 Ekim 2012 tarihinde Mersin Üniversitesi’nin (MEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. "Mersin’den Kıbrıs’a Tarih, Hukuk ve Gelecek" sloganıyla Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Mersin Üniversitesi, Çağ Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi ile işbirliğinde düzenlenecek sempozyuma bilim insanları ile birlikte uluslararası düzeyde yaklaşık 150 kişi katılacak. Sempozyumun basın bilgilendirme toplantısı, bugün MEÜ Rektörlüğü Senato Salonu’nda yapıldı. Toplantıya MEÜ
Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, Çağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çetin Bedestenci, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Başkanı Ahmet Göksan ve öğretim üyeleri katıldı.
Sempozyumla ilgili bilgi veren MEÜ Rektörü Prof. Dr. Aydın, sempozyumun daha önce Ankara ve İzmir’de yapıldığını kaydetti. Sempozyumdaki çalışmaların yurt dışında İngilizce olarak bir kitap halinde basılacağını ifade eden Aydın, 20 kişiden oluşan bir Bilim Kurulu oluşturulacağını da dile getirdi. Sempozyumun önemine değinen Aydın, yıllardır çözülemeyen sorunları bulunduğunu, sempozyumda bu sorunlara objektif gözle bakarak hem tarih hem siyasal hukuk açısından bunun önemini bir kere daha vurgulamak
istediklerini söyledi. Aydın, "Bizler, hem Kıbrıs hem de Türkiye’deki Türk toplumu olarak neler istediğimizi ve dünya tarafından nelerin kabul edilmesi gerektiğini bir kere daha vurgulamak istiyoruz. Bunun mücadelesini 1960’lı yıllardan beri veriyoruz. Ondan öncesi de vardı. Dr. Fazıl Küçük başkanlığında 1960’lı yıllarda bir Kıbrıs Devleti kuruldu ama maalesef ondan sonra adada yaşayan karşı tarafın ve onların destekçisi ülkelerin oyunlarıyla birçok sorun yaşandı. Dr. Küçük’ün uluslar arası düzeydeki
çabalarını görmüştük ve o dönemde Türkiye’de birçok destek mitingleri yapılıyordu. Sonra halledildiğini ümit ederek bir dönem yaşadık ama sonra tekrar gördük. Oradaki soydaşlarımızın ne kadar ağır şartlar altında ne kadar sıkıntılı günler yaşadığına şahit olduk" diye konuştu.
"SOYDAŞLARIMIZIN HAKLARINI VE ULUSLARARASI HAKLARIMIZI İSTİYORUZ"
Konuşmasında geçtiğimiz günlerde yaşama veda eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’tan büyük övgüyle söz eden Rektör Aydın, Denktaş’ın Kıbrıs ve Türkiye için büyük bir kahraman ve büyük bir devlet adamı olduğunu vurguladı. Denktaş’ın hayranlıkla izlediği bir önder olduğunu ifade eden Aydın, verdiği mücadeleyi ve yaşadığı sıkıntıları anlattı. Özellikle Annan Planı’nın referandumda oylanması sırasında ve sonrasında Denktaş’ın çok üzgün ve sıkıntılı olduğunu MEÜ Senatosu
olarak gittikleri ziyarette gördüklerini aktaran Aydın, "Referandum sonucunda da görüldü ve Denktaş’ın ne kadar haklı olduğunu sonraki yaşanan olaylarda bir kere daha hepimiz gördük. Çok büyük bir politikacı ve çok büyük bir kahramandı. ’Yes be annem’ciler yüzünden kahırdan ölebilirdi. Onun götürdüğü çabayı biz şimdi bu sempozyumda bir kere daha vurgulamak, Kıbrıs’ın Türkiye için asla vazgeçilmez bir unsur olduğunu, Kıbrıs Türk topluluğunun ve Kıbrıs’ın bizim için çok önemli olduğunu bir kere daha
vurgulamak istiyoruz. Biz oradaki soydaşlarımızın haklarını ve uluslararası haklarımızı istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz, yıllardır üzerine vurguladığımız şey bu. Ben Kıbrıs’tan bahsedildiği zaman duygusallaşıyorum. Çünkü birlikte okuduğumuz çok sevdiğim arkadaşlarım ülkelerini savunmak için mücahit adı altında Kıbrıs’a gittiler, savaştılar, birçoğu öldü. Kıbrıslı aileler içinde ölmeyen veya katliama kurban gitmeyen hemen hemen hiç kimse yoktur. Yeni nesil bunu nasıl anlayamıyor, benim hala havsalam
almıyor. Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin onur sorunu ve biz bu sempozyumla bir adım atmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"EKONOMİK AMBARGOLARLA KIBRIS TÜRKLERİNİ DİZE GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Başkanı Ahmet Göksan ise, Kıbrıs’ta verilen mücadelede Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin çok etkin bir rolü olduğunu belirtti. Kıbrıs’taki mücadelenin çok köklü bir mücadele olduğunu ve ilkokul öğretmeni Mehmet Remzi Okan’ın 1900’lü yılların başında gazete çıkarmasıyla başladığını anlatan Göksan, "Bizler 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden bize tanınan uluslararası haklarımızı yeterli kullanamadık. Dernek olarak bizler bu devletin kuruluşuna katkı verdiğimiz için
bazı eksikleri gördük ve bu nedenle uluslararası alana Kıbrıs’taki uyuşmazlığı anlatmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ta yaşananların, Rumların ve dünya ülkelerinin söylediği gibi sorun değil uyuşmazlık olduğuna dikkat çeken Göksan, şöyle devam etti:
"Onlar sorun diyor ama bize göre Kıbrıs’ta yaşanan uyuşmazlıktır. Kıbrıs Türklerini esir alamayıp, kendi boyundurukları altına sokamadıkları için Kıbrıs’ta sorun var diyorlar. Kıbrıs’ta şu anda bizim yaşadığımız uyuşmazlıktır ve son toplantılarda da görüldüğü gibi Rumlar hiçbir şekilde anlaşmadan yana değiller. Hatta 1980’li yıllarda Yunanistan Başbakanı, AB’ye girişi Helenizm davası, yani adayı Yunanistan’a bağlama davası olarak gördüklerini açıkça söylemişti. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden sonra öyle bir
devlet düşünün kendi gibi olmayan, kendi gibi düşünmeyen insanlar için soykırım yapıyor. Silahla yapamadıklarını şu anda hiçbir yasal dayanağı olmayan ekonomik uygulamalarla Kıbrıs Türklerini dize getirmeye çalışıyorlar. Şu anda uyguladuktör Aydın, Denktaş’ın Kıbrıs ve Türkiye için bıkları ambargoların, izolasyonların temeli Kıbrıs Türkünü çökertmeye yönelik çalışmalardır. O nedenle bu sempozyum çalışmaları süresinde bilim insanları ile birlikte en ince ayrıntılarına kadar değerlendirme olanağımız olacak ve
Kıbrıs Türklerinin uluslar arası hukuktan kaynaklanan haklarını dünyaya duyurmuş olacağız. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle buna çok ihtiyacımız var. Çünkü Kıbrıs’taki Rum yönetimi AB dönem başkanı olacak ve zamanlaması açısından o döneme denk gelen güzel bir tarihte Mersin’den dünyaya bir mesaj vermiş olacağız. Kıbrıs uyuşmazlığı hepimizin onurudur. Bu sempozyum da yol göstermek açısından önemli."
Toplantı, basın mensuplarının sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Kuyumcular vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla altın fiyatlarındaki yükseliş vatandaşları imitasyon ürünlere yöneltti. Kuyumcular ise vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı. Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla beraber imitasyon ürünler reyonlarda yerini almaya başladı. Düğün hazırlığı sürecinde altın fiyatlarını araştıran vatandaşlar, altından ayırt edilmeyecek kadar gerçekçi olan imitasyon takılara rağbet göstermeye başladı. Gündelik yaşamında bilezik, yüzük, kolye, küpe gibi takılara ilgi duyan vatandaşlar altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle son dönemde imitasyon ürünlerin satıldığı mağazaları tercih etmeye başladı. Kuyumcular ise vatandaşları gerçek altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyararak, “Vatandaşlar gerçek altın alırken güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL ucuza alacağım derken daha düşük ve kalitesiz yerlerden almasınlar. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir” dedi. “Kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdik” Altın fiyatlarındaki yükseliş dolayısıyla imitasyona ilginin arttığını ve ayırt etmenin zor olduğunu söyleyen Çağatay Kasapoğlu, kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdiklerini ifade etti. Kasapoğlu, “Altın alan müşterilerin azalmasından dolayı bizde bu sektöre geçmeye karar verdik. Gerçek altından hiçbir farkı yok. Sadece işin duayeni olan kuyumcular anlayabiliyor. Normal vatandaş hiçbir şekilde ayırt edemez. Birebir altın işçiliğinde olan ürünlerdir” dedi. “İmitasyon ürünler 100 TL’den alıcı buluyor” İmitasyon ürünlerin her çeşidinin bulunduğunu ve ilginin en çok düz işçiliksiz bileziğe olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Gaziantep’te imitasyon bileziklerde en çok düz işçiliksiz olan ürünler, lazer bilezik, burma bilezik, kibrit çöpü ve ajda gibi modeller daha çok tercih ediliyor. Gelin adaylarının yanı sıra normal vatandaşlar aksesuar amaçlı alıyor ve gelinlere göre daha fazla rağbet gösteriyorlar. Bundan 2-3 yıl öncesine kadar talep daha az oluyordu. İmitasyon ürünlerde ortalama fiyatlarımız ise la kaplama ürünlerde 100 TL’den başlarken altın kaplama ürünlerde ise 150 TL’den başlıyor” ifadelerini kullandı. “Günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak bize getiriyor” Vatandaşların imitasyon ürünleri gerçek altın sanarak getirdiğini söyleyen kuyumcu Cuma Kaya, “İmitasyon ürünler insanları dolandırmak için de kullanılıyor. Gerçek altın yerine sahte olan yani imitasyon ürünü tercih ediyorlar. Piyasa da ise aşırı derecede imitasyon ürün çoğaldı. Bize günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak imitasyon ürün getiriyor. Fiyatlar çok yüksek olduğu için vatandaşlar ister istemez imitasyona yöneldi. 10 gramlık gerçek altın bilezik bir vatandaşın asgari ücretini fahiş derecede aşıyor. Dolayısıyla vatandaşlarda bundan dolayı mecburen imitasyona yöneliyor” şeklinde konuştu. “Bazı imitasyonları biz bile ayırt edemiyoruz” İmitasyon ürünlerin fark edilemeyecek kadar kaliteli üretildiğini söyleyen Kaya, vatandaşlara dikkat etmeleri yönünde uyarılarda bulunarak, “Bir sarraf olarak ayırt etmek kolay ama bazı imitasyon ürünler geliyor biz bile ayırt edemiyoruz. Ateşe vurmadığımız sürece zorlanıyoruz. Çeşit çeşit piyasaya sürülüyor. Yarı gerçek yarı sahte olan var bakırı fazla karışan var. Vatandaşlar gerçek altın alıyorlarsa eğer güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL için daha düşük ve kalitesiz yerlerden altın almaması lazım. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir. Altının oyunu olmaz” diye konuştu.
Antalya Antalya’da öğrencilerin bulunduğu servis aracına sopalı saldırı Antalya’nın Alanya ilçesinde seyir halindeki öğrenci servisinin şoförü ile tartışan bir başka sürücü, trafik ışıklarında içerisinde öğrencilerin bulunduğu aracın camlarını demir sopayla parçaladı. Saldırı anı servis aracındaki bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alınırken, öğrencilerin yaşadıkları korku ve panik görüntülere yansıdı. Olay, akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü H.Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü F.S. arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü F.S ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası M.S.’yi kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü. Öğrenciler büyük korku yaşadı Öğrenci servisindeki korku dolu anlar araçta bulunan bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla anbean kayıt altına alındı. Görüntülerde eli sopalı şahsın servis aracının ön camına arka arkaya vurduğu görüldü. O esnada serviste bulunan öğrencilerin yaşadığı korku nedeniyle çığlıkattıkları anlar da görüntülere yansıdı. “Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok” Saldırıya uğrayan servisteki bir öğrencinin velisi Dudu Akman, çocukların olaydan psikolojik olarak etkilendiğini belirterek, "Yolda saldırıya uğramışlar. Ben de iş yerindeyim, hemen izin alıp çıktım. Karakola geldik şikayetçi olduk. Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Trafikte adam duruyor ve çocukların üzerine saldırıyor. Hastaneye gideceğiz. Allah’a şükür çocuklarımızın durumunda bir şey yok ama olabilirdi. 15-16 tane çocuk varmış serviste. Çocuklar psikolojik olarak etkilendiler, çok aşırı korkmuşlar" dedi.
İstanbul Trendyol Süper Lig: Beşiktaş: 1 - Çaykur Rizespor: 1 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Beşiktaş evinde Çaykur Rizespor ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı 1-1 berabere sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 5. dakikada Jonjo Shelvey’in sol taraftan kullandığı kornerde ön direkte Emirhan Topçu’nun indirdiği topu arka direkte Ibrahim Olawoyin kayarak ağlara gönderdi. 0-1 7. dakikada Milot Rashica’nın sağ kanattan ortasında arka direkte Salih Uçan’ın vuruşunda kaleci Tarık Çetin topu çeldi. Pozisyonun devamında kale önünde bulunan Omar Colley bekletmeden yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı filelere yolladı. 1-1 9. dakikada Milot Rashica’nın sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta arka direkte Salih Uçan’ın çevirdiği topu alan Semih Kılıçsoy’un vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. Pozisyonda Salih’in topu dışarıdan çevirmesinden dolayı gol iptal edildi. 38. dakikada Milot Rashica’nın pasında topla buluşan Rachid Ghezzal’ın ceza yayının sağ tarafından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak üst direkten döndü. 39. dakikada sağ taraftan ceza sahası içine giren Milot Rashica’nın çaprazdan uzak köşeye yaptığı vuruşta meşin yuvarlak dışarı gitti. Hakemler: Ali Şansalan, Deniz Caner Özaral, Samet Çavuş Beşiktaş: Mert Günok, Jonas Svensson, Necip Uysal, Omar Colley, Serkan Emrecan Terzi, Salih Uçan, Ernest Muçi, Milot Rashica, Rachid Ghezzal, Semih Kılıçsoy, Jackson Muleka Yedekler: Ersin Destanoğlu, Onur Bulut, Tayyip Talha Sanuç, Cenk Tosun, Vincent Aboubakar, Emrecan Uzunhan, Alexander Oxlade-Chamberlain, Joe Worrall, Yakup Arda Kılıç, Umut Meraş Teknik Sorumlu: Serdar Topraktepe Çaykur Rizespor: Tarık Çetin, Taha Şahin, Alikulov, Emirhan Topçu, Halil İbrahim Pehlivan, Jonjo Shelvey, Ibrahim Olawoyin, Dal Varesanovic, Gustavo, Akintola, Adolfo Gaich Yedekler: Canberk Yurdakul, Atilla Mocsi, Azubuike, Seyfettin Anıl Yaşar, Mame Mor Faye, Muammer Sarıkaya, Eray Korkmaz, Güvenç Usta, Altin Zeqiri, Martin Minchev Teknik Direktör: İlhan Palut Goller: Ibrahim Olawoyin (dk. 5) (Çaykur Rizespor), Omar Colley (dk. 7) (Beşiktaş) Sarı kartlar: Omar Colley (Beşiktaş), Alikulov, Halil İbrahim Pehlivan (Çaykur Rizespor)