GENEL - 03 Aralık 2018 Pazartesi 16:18

3 Aralık Dünya Engelliler Günü

A
A
A
3 Aralık Dünya Engelliler Günü

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, göreve geldikleri günden bu yana engelli bireyleri sosyal hayatla barıştırmak ve yaşama dair her konuda teşvik ederek, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdiklerini söyledi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, göreve geldikleri günden bu yana engelli bireyleri sosyal hayatla barıştırmak ve yaşama dair her konuda teşvik ederek, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdiklerini söyledi.


Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ’3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın katılımlarıyla gerçekleşen programda sergilenen tiyatro oyunu ve konserlerle engelli bireyler ve aileleri keyifli bir gün geçirdi.


Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki etkinlikte konuşan Kocamaz, tüm engellere rağmen Mersin’de barış ve kardeşlik içerisinde yaşadıklarını belirterek, "Biz bir bütünüz. Tüm engellere ve engellemelere inat, güzide kentimiz Mersin’de omuz omuza olmanın kıvancıyla kardeşlik ve barış içinde yaşıyoruz. Bilmeliyiz ki, aynı topraktan geldiğimiz şu ahir dünyada aynı havayı soluyorsak, güneş gök kubbede bizlere aynı ışığı sunuyor, hepimizi aynı şekilde ısıtıyorsa hüzünlerimiz, sevinçlerimiz aynı ise bizi birbirimizden ayrı kılacak hiçbir engel yoktur. Eğer bir engel var ise o da insanoğlunun kalbindeki ve zihnindeki engelden başka bir şey değildir” diye konuştu.


“Toplumda yaşayan tüm bireyler eşittir”


Engelli bireylerin yıllar boyunca çok ağır ayrımlara maruz kaldıklarını kaydeden Kocamaz, engellilere hitaben, “İnsanların bilinç eksikliğinin, empati yoksunluğunun bedelini çok ağır ödediniz. Son yıllarda bu algı büyük oranda değişmiş olsa da sizlerin halen karşılaştığı en büyük ve en tehlikeli sorun ötekileştirilmektir. Toplumumuzda siz saygıdeğer kardeşlerimize yönelik bu tutumların değiştirilebilmesi amacıyla, sizlerin farklılıklarına saygı göstererek, toplumda yaşayan tüm bireylerin eşit olduğuna inanmamız ve bu inancı günlük yaşantımızda uygulamamız gerekmektedir. Bu bilinçle eğitimden sağlığa, iş ve mesleki rehabilitasyondan kültür ve sanata, spor ve kent standartlarının iyileştirilmesine, ulaşımdan psikolojik ve sosyal desteğe kadar birçok alanda siz sevgili kardeşlerimize, en üst düzeyde hizmet sunarak, sizlerin üreten ve


bağımsız bir şekilde yaşayabileceğiniz bir dünya oluşturmak bizlerin en öncelikli görevidir” ifadelerini kullandı.


Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldikleri günden bu yana engelli bireyleri sosyal hayatla barıştırmak ve yaşama dair her konuda teşvik ederek, kalplerdeki ve zihinlerdeki engelleri hep birlikte kaldırmak için gayret gösterdiklerinin altını çizen Kocamaz, “Bizler, her konuda sizlerin yanında yer almaya, sizlerin hayatlarını kolaylaştırmaya büyük önem ve özen gösteriyoruz. Mersin’de kader birliği ettiğimiz, siz engelli kardeşlerimizi anlayarak ve yaşadığınız tüm sorunları çözerek, Mersin’i engelli dostu bir kent yapmanın hazzını yaşıyoruz” şeklinde konuştu.


“Engelli kardeşlerimizin engelsiz bir kent yaşamı sürmesi için çabalıyoruz”


Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, Mersin’i engelsiz bir şehir haline getirmek için hayata geçirdikleri ilklerden bahseden Kocamaz, Engelliler Dairesi Başkanlığı’nı kuran ilk büyükşehir belediyesi olmanın haklı gururunu yüreklerinde taşıdıklarını ifade etti. Büyükşehir Belediyesi olarak, özveriyle hayata geçirdikleri çalışmalarından ve elde ettikleri başarılardan söz eden Kocamaz, “Bir kısmından kısaca bahsettiğim, halen büyük bir özen ve özveriyle yürüttüğümüz bu gibi çalışmalarımız dolayısıyla Dünya Engelliler Vakfı ve Dünya Engelliler Birliği tarafından ‘Küresel Sosyal Farkındalık Ödülü’ ile onurlandırıldık. Ayrıca 14-16 Haziran 2016 tarihleri arasında New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine Taraf Devletler 9. Toplantısı’nda ‘Erişilebilirlik Ödülünü’ almaya hak kazandık. Bu ödüller, başarımızın tescili ve kadromuzun motivasyonu için önemlidir. Ancak biz, ödül kazanmak için değil Mersin’de yaşayan siz değerli engelli kardeşlerimizin engelsiz bir kent yaşamı sürmesi için çabalıyoruz. Gayemiz, siz engelli bireylerimiz ve ailelerinizin yüzünde sımsıcak bir tebessüm oluşturmaktır” dedi.


Başkan Kocamaz konuşmasının ardından Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı Ayferi Tuğcu’ya Engelsiz Mesleki Eğitim Merkezine vermiş olduğu katkılardan dolayı plaket verdi. Engelli bireyler de Başkan Kocamaz’a Büyükşehir Belediyesi’nin Engelsiz Mesleki Eğitim Merkezi’nde yapmış oldukları seramik tabloyu hediye ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da "sineksiz yaz" için ekipler hem sahada hem eğitimde Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıl boyu bin 600 personelle haşere ve sinekle mücadele çalışmalarını aralıksız yürütürken, uygulamaların daha verimli olması için 19 ilçede vektörel mücadele eden personele yönelik eğitimler veriyor. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Çetin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha önce Türkiye’de bulunmayan yeni ve istilacı sinek türlerinin görülmeye başlandığını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halkın sineksiz bir yaz geçirmesi, vektörel mücadele çalışmalarını yaz-kış demeden aralıksız sürdürüyor. Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız hizmet veriliyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından halk sağlığını ve çevre sağlığını korumak adına gerçekleştirilen ilaçlama çalışmalarında görev alan uygulayıcı personele yönelik düzenli olarak vektörle mücadele eğitimleri düzenleniyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin tarafından Manavgat, Serik, Akseki ve İbradı’da görev yapan 400 personele vektörlerin larva ve erginleri ile mücadele yöntemleri, güncel teknolojik yenilikler ve oluşan uygulama yöntemleri ile biyosidal ürünler hakkında bilgi aktarıldı. En büyük ekip Antalya’da Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, vatandaşların rahat bir yaz geçirmesi için bin 600 kişilik mücadele ordusu ile karada ve suda gece-gündüz çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız mücadele ediyoruz. Belediyeler arasında nüfusumuza göre en büyük ekibe sahibiz. Ekiplerimizin uygulamalarını daha verimli ve bilinçli yapabilmeleri için bilimsel ve akademik eğitimlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Eğitimde ekiplere kullandıkları ilaçları, nerelere uygulama yapmaları gerektiğini, mücadele yöntemleri ve güncellenen uygulamaları anlatıyoruz. Vatandaşlarımızım içi rahat olsun. Huzurlu ve sağlıklı bir yaz için aralıksız çalışmalarımız sürüyor.” "İstilacı sinek türleri ülkemizde" Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimde son yıllarda Türkiye’de iklim değişikliğinin etkisini bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, yağış rejiminde aşırı bir bozukluk olduğunu kaydetti. Çetin, “Son 90 yılın en sıcak Mart ve Nisan ayını yaşıyoruz. Bunun sonucu haşereler için üreme sebebi oluyor. Vektör kaynaklı hastalıklar ve farklı böcek türleri çıkmaya başladı. Ülkemizde de istilacı sivrisinek türlerini görüyoruz. Bu sineklerin de bölgemizde görülmemesi ve yayılmaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Yağış ve sıcaklık Türkiye’de 65 farklı sinek, Antalya’da da yaklaşık 20 farklı sinek türünün olduğunu kaydeden Çetin, “Değişen yağış rejimi ve sıcakların artmasıyla Türkiye’de görülmeyen türler ülkemize sıçradı. İzmir, Trakya ve Marmara gibi bölgelerde görülmeye başlayıp Muğla’ya kadar ulaştı. Buna tedbir olarak Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversite tarafından düzenli taramalar yapılıyor ve kullanılan ilaçların düzenli testleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. "Çevrede su birikintisi bırakılmamalı" Sivrisinek, karasinek gibi haşerelerle mücadelede özellikle konut ve bahçelerin etrafında su birikebilecek kapların düzenli olarak boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, ‘Vatandaşlarımızın koymuş oldukları boş kaplara dolan yağmur suyuyla beraber sivrisinek ve haşereler buralara yumurtluyor. Sonrasında kontrolsüz uçkun meydana geliyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlara aşırı yem dökülmemeli, çünkü çevredeki fare ve sıçan gibi kemirgenler bunlardan besleniyor” ifadelerine yer verdi.
Kastamonu Devlet desteği ile kuruldu: Kadınlar modern serada üretime başladı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde Kaymakamlık tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle kurulan serada kadın kooperatiflerine üye kadınlar üretime başladı. Serada üretilen ürünler kadınların ekonomik kazanç elde etmelerini sağlayacak. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde, İnebolu Kaymakamlığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) iş birliğinde yürütülen “Serada Üreten Kadınlar” projesinde desteklenen kadın kooperatiflerine üye kadınlar, serada ekim yaptı. İnebolu Kaymakamlığı tarafından ilçede kurulumu gerçekleştirilen seralarda günlerde çilek fidesi dikildi. Akabinde kadın kooperatiflerine üye kadınlar, topraklı alanda da domates, fasulye, biber ve salatalık fidesini toprakla buluşturdu. Yetiştirilecek ürünlerin satışından elde edilecek gelirle, kadınların ekonomik gelir elde etmesi sağlanacak. Aynı zamanda verilecek modern tarım eğitimleri ile ilçedeki çiftçilerin üretim kapasitesini artırması sağlanacak. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan, serada fide dikimi yapan kadınları ziyaret etti. Ziyarette kadınlarla bir süre sohbet eden Kaymakam Baycar, İnebolu’da üretim yapmak isteyen her kadını eğiterek üretime kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. "Tarıma elverişli arazinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor" Proje çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 2 dönümlük bir seranın kurulduğunu söyleyen Kaymakam Baycar, “İnebolu, Kastamonu’da sera potansiyeli en fazla olan ilçemizdir. İnebolu, 650’ye yakın sera ile iştigal eden ve 115 bin metrekare sera alanımız buluyor. Kastamonu’nun tarıma elverişli arazisinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor. Çünkü başka hububat noktasında herhangi bir tarım yapacak alan kıtlığımız var. Dolayısıyla da serada da ciddi bir verimlilik var. Vatandaşlarımızın geleneksel olarak böyle bir eğilimi var ve serada pazarlama sıkıntısı yaşanmıyor. Gerekse İnebolu’da köylü pazarında gerekse yerel marketlerde gerek ise İstanbul’daki İnebolu pazarında satışları çok kolay oluyor” dedi. "Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik" KUZKA’nın destekleriyle İnebolu’da sera kurulumunu tamamladıklarını söyleyen Kaymakam Baycar, “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen İnebolu Seracılık Projemizin son aşamasına geldik. İnebolu’da kurduğumuz kadın kooperatiflerimizle birlikte topraklı kesimdeki üretimde bugün son aşamasını da gerçekleştirdik. Topraklı kesime biber, domates, salatalık ve fasulye ekimlerimizi yaptık. Kadın kooperatifindeki üyelerimizle birlikte bu ekimleri gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık 2 hafta öncesinde de topraksız kesime çileklerimizi ekmiştik. Çileklerimiz şu anda çiçek açtılar. İnşallah iki veya üç hafta içerisinde artık çilek toplama aşamasına geleceğiz. Artık iki yılın burada emekleri bulunuyor. Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın ve Sayın Valimizin Özel İdare’den destekleriyle bu seranın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bugünkü bütçe ile 67-70 milyon liraya yapacağımız bir tesis var. Buradaki amacımız modern tesis yöntemlerini kullanmak. Toprak analizi olmak üzere, modern sulama, gübreleme yöntemlerini İnebolulu çiftçilerimize rehberlik niteliğinde bir uygulama kazandırıp, uygulama tarım serası alanına dönüştürmek. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim de veriyoruz. Burada da pratik eğitimi de gerçekleştireceğiz. Tarım Müdürlüğümüzden ziraat mühendislerimiz yaklaşık 2 aydır teorik eğitimler veriyorlar. Uygulamalı seracılık eğitimini de başlatacağız” diye konuştu. "Kadınların ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz" "Tarım İnebolu" adı altında bir marka oluşturmak için çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakam Baycar, "Aynı zamanda Tarım İnebolu diye bir marka oluşturuyoruz. Pazarlama stratejilerini de belirleyip kadınların biraz daha ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz. Buradaki konteynerlerde paketleme makineleri de olacak. Bu şekilde hem İnebolu pazarında hem de İstanbul’daki köy pazarında satışını sağlayacağız. Kadın kooperatiflerimize ve ilçemize seramızın hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.