EKONOMİ - 05 Ağustos 2020 Çarşamba 12:03

Akkuyu NGS’nin, Türkiye ekonomisine 70 milyar dolar vergi geliri sağlaması öngörülüyor

A
A
A
Akkuyu NGS’nin, Türkiye ekonomisine 70 milyar dolar vergi geliri sağlaması öngörülüyor

MERSİN (İHA) – Mersin’de yapımı devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’nin, Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasına 50 milyar dolara, vergi geliri olarak ise 70 milyar dolara kadar katkı sağlayabileceği öngörülüyor.

MERSİN (İHA) – Mersin’de yapımı devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’nin, Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasına 50 milyar dolara, vergi geliri olarak ise 70 milyar dolara kadar katkı sağlayabileceği öngörülüyor. Enerji ihtiyacı için çevreci çözümün nükleerde yattığını belirten uzmanlar, nükleer enerjinin aynı zaman ülkelerin ekonomilerine birçok olumlu katkı yaptığının altını çiziyor.


Dünya, korona virüsün sağlık ve ekonomi alanında oluşturduğu krizlerle uğraşıyor. Ekonomik iyileşmenin nasıl sağlanacağı ve onlarca yıl boyunca kesintisiz ve güvenilir enerji arzı için hangi enerji kaynağının tercih edileceği soruları şu sıralar gündemin ilk sıralarında yer alıyor. İklim değişikliği ile mücadelede düşük karbonlu enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç ise tartışılan önemli başlıklardan biri.


Rüzgardan sonra en düşük karbonlu elektrik üreten nükleer santrallerin ekonomik kalkınma, istihdam ve sanayileşmeye sağladığı katkı nedeniyle Covid-19 sonrası toparlanmada önemli bir rol oynayacağına dikkat çekiliyor.



Akkuyu NGS’nin, Türkiye ekonomisine 70 milyar dolar vergi geliri sağlaması öngörülüyor


İngiltere, Fransa, Finlandiya, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri ve Arjantin dahil olmak üzere şu anda dünyada 19 ülkede 54 reaktörün yapımı devam ediyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi ile ‘nükleer kulübe’ girmek için adım atan Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Belarus ve Bangladeş’le birlikte ilk nükleer santral projesini hayata geçiren ülkelerden biri durumunda.


Makroekonomik göstergelerin analizine dayanan tahminlere göre, Akkuyu NGS projesinin hayata geçirilmesinin Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi üzerinde olumlu bir etki oluşturacağı, Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılasına 50 milyar dolara, vergi geliri olarak ise 70 milyar dolara kadar katkı sağlayabileceği öngörülüyor.


Santral sahasında şu anda yaklaşık 6 bin kişiye istihdam sağlanırken, inşaat aşamasında altyapıda ortalama 10 bin kişiye iş fırsatı sunulması bekleniyor. Akkuyu’nun (diğer enerji kaynaklarına dayanan elektrik üretim kapasitelerin yerine geçerek) yıllık yaklaşık 43 milyon ton karbondioksit emisyonunun atmosfere karışmasının önüne geçebileceğinin hesaplanması da iklim değişikliği ile mücadelede dikkat çekilen unsurlardan biri.



“İstikrarlı bir enerji kaynağı, ekonomik kalkınma ve sanayileşmenin ön koşuludur”


Avustralya’nın Melbourne kentindeki RMIT Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde uzman olan Prof. Firoz Alam, “İstikrarlı bir enerji kaynağı, ekonomik kalkınma ve sanayileşmenin ön koşuludur. Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki gelişmekte olan ülkelerin hepsi, temiz enerjiye vurgu yaparak enerji üretimine büyük yatırım yapıyorlar” diyerek, Asya’da 18, Afrika’da 16, Avrupa’da 12 ve Güney Amerika’da 6 ülkenin nükleer santrale sahip olma konusunda niyet ya da ilgilerine dair sinyal verdiğini ifade etti.


Alam’ın dikkat çektiği insanlığın beşiği olan Afrika kıtası, yıllardır enerji kıtlığı çekiyor. Enerji sorunu burada, ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasının ve insana yakışır yaşam koşullarının oluşturulmasının temel taşı olmaya devam etmektedir. Yüz ölçümü ve nüfus yoğunluğu açısından dünyanın en büyük ikinci kıtası konumunda olan Afrika’da, Dünya Bankası’nın verilerine göre şu an hala 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu rakam, Avrupa’nın tamamından daha büyük bir nüfusun “karanlıkta” olduğunu gösteriyor. Dünya çapında ise 1 milyar insan elektrik sıkıntısından muzdarip.



“Çözüm nükleer enerji”


Son yıllarda Afrika’nın bazı gelişmekte olan ülkelerinde halkın enerjiye erişimini sağlamak için harekete geçildi. Kenya’da, insanların elektriğe erişimi 2000 yılında sadece yüzde 8 iken, Kenya hükümetinin çabaları sayesinde bugün bu rakam yüzde 73’e yükseldi. Etiyopya’da da nüfusun yaklaşık yüzde 45’inin elektriğe erişimi sağlandı.


Prof. Firoz Alam’ın verdiği bilgilere göre, bu ilerlemenin büyük bölümü güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının geniş çapta benimsenmesi sayesinde gerçekleşti.


Peki, bu yatırımlar yeterli mi? Alam, önümüzdeki 20 yıl içinde Afrika kıtasında nüfusun yarım milyar artması yönündeki öngörülerden de yola çıkarak, kıtada güvenli, sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarına duyulacak ihtiyacın daha da büyüyeceğinin altını çizdi. Alam’a göre bu noktada çözüm nükleer enerji.


Dünyanın farklı noktalarında 54 nükleer güç reaktörünün yapımı devam ederken, Afrika özelinde de Nijerya, Gana, Tanzanya, Kenya, Zambiya, Uganda gibi ülkeler nükleer enerjinin getireceği üstünlüğün farkına vararak, nükleer santral projeleri için adım atmaya başladı. Mısır, El Dabaa Nükleer Güç Santrali projesini hayata geçiriyor. Kıtadaki tek nükleer santrali işleten ve bugün enerjide yüzde 80 oranında kömüre bağımlı olan Güney Afrika, barışçıl nükleer enerji programını yeniden başlatmaya hazır. Ülkenin Enerji Bakanı Gwede Mantashe, 2,5 GW’lık yeni nükleer kapasiteyi devreye almak için bir yol haritası üzerinde çalışmaya başladıklarını, özel şirketler ve konsorsiyumların liderliğindeki küçük modüler reaktör (SMR) projeleri de dahil olmak üzere tüm seçenekleri değerlendireceklerini açıklamıştı.



“Nükleer enerji en avantajlı seçim”


Profesör Alam da Sustainability Times’a verdiği demeçte, nükleerin enerji ihtiyacı duyan ülkelere faydasını şu sözlerle özetledi:


“Nükleer enerji üretimi, uzun vadede güvenilirlik açısından rekabetçi avantajlar sunuyor. Nükleer enerji endüstriyel gelişim için kesikli yenilenebilir projelerden daha uygundur. Bir nükleer enerji santrali geliştirmek büyük bir sermaye istiyor olsa da kWh başına enerji maliyeti en düşük maliyetli olan enerjidir. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin enerji üretimi için enerji sepetlerini çeşitlendirmeleri gerekiyor.”


Düşük karbonlu ve güvenilir bir güç kaynağı olan nükleeri, endüstriyel kapasitelerini genişletmeye ve milyonlarca insanını yoksulluktan kurtarmaya istekli ülkeler için çekici kılan pek çok avantajı bulunduğunun altını çizen Alam, “Bir kere, enerji portföylerine nükleer enerjiyi ekleyerek, güneş gibi doğal olarak kesikli yenilenebilir kaynaklara bağımlılıklarını azaltmak için enerji üretme araçlarını çeşitlendirebilirler. Buna ek olarak, nükleer, düşük karbon yoğunluğuna sahip bir enerji kaynağıdır ve (işletim sırasında) sera gazı yaymamaktadır. Bu noktada nükleerin benimsenmesi, gelişmekte olan ülkelerin hem ekonomileri hem de çevre için en avantajlı seçimdir” diye konuştu.



“Nükleer enerji ekonomik büyümeyi sağlıyor”


Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı İsmail Cingöz’e göre de gelişmekte olan ülkelerde giderek büyüyen enerji ihtiyacının karşılanabilmesi ve güçlü bir ülke olunabilmesi için nükleer enerji kritik bir öneme sahip. Gelişmiş kategorisindeki ülkelerin, enerjisinin önemli bir bölümünü nükleerden karşıladığına dikkat çeken Cingöz, “Bu pandemi süreci güvenli, 7/24 elektrik üretiminin ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Bu yüzden şu anda nükleer enerji santrallerinin kurulumunun ardından her türlü doğa koşullarında, kesintisiz, sürekli yüksek düzeyli enerji üretimi sağlaması tercih sebebi olarak öne çıkıyor. Rusya, Amerika, Fransa, İsveç, İsviçre gibi ülkelerde birden çok fazla nükleer santral var. Bugün dünyada çok sayıda ülke, nükleer santralin sağladığı ekonomik büyümenin, getireceği sosyal ve çevresel faydaların farkında. Bu nedenle giderek daha fazla ülke nükleer enerjiye yöneliyor. Onlardan biri de İngiltere” dedi.


Cingöz’ün dikkat çektiği ve İngiltere’nin 2025 yılında tamamlanması öngörülen Hinkley Point C (HPC) Nükleer Santrali’nin ülkeye sunacağı katkılara ilişkin veriler, Birleşik Krallık’a ekonomik büyüme ve uzun süreli istihdam getireceğini ortaya koyuyor. Şimdiden bölge ekonomisine 1,7 milyar poundluk bir katkı sağlayan ve inşa süreci boyunca 25 bin kişiye iş fırsatı sunacak olan santralin bitiminden sonra oluşturacağı yüksek kaliteli iş imkanlarıyla da İngiltere’nin doğu ve kuzey batı bölgelerini oldukça geliştireceği ve inşaat süreci boyunca İngiltere ekonomisine 14 milyar poundluk yatırım yapılmasını sağlayacağı öngörülüyor.



“Son derece yerinde bir karar”


Türkiye’nin de güvenli ve temiz enerjiye ulaşma noktasında nükleer enerjiye güvenmiş olmasını “son derece yerinde bir karar” olarak nitelendiren Cingöz, şöyle devam etti:


“Uzun vadeli ülke güvenliği için nükleer güce ihtiyacı olduğunu bilen Türkiye, 1950’lerin sonlarından itibaren bu enerji türünü gündemine aldı. Bana göre, geç kalınmış olsa da yakında Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ile bu güce kavuşacağız. Güçlü ülke olmak için enerjide de güçlü olmak ve dışa bağımlılığın olmaması, minimuma düşürülmesi gerekmektedir. Tıpkı Türkiye gibi büyüyen ekonomiye sahip diğer ülkeler de bu yoldan gitmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.
Muğla Esnaf Komisyonu, ilk toplantısını gerçekleştirdi Bodrum Belediye Meclisi’nin 07.04.2024 tarih ve 2024/47 sayılı kararı ile kurulan “Esnaf Komisyonu’’, Bodrum Belediyesi merkez binada ilk toplantısını yaptı. Komisyon Toplantısına Komisyon Başkanı Deniz Koca ile komisyon üyeleri, Mali Hizmetler Müdürü Ahmet Demirel ve mali hizmetler personeli katıldı. Komisyon, Bodrum Belediyesi yetki sınırları içerisinde faaliyet gösteren ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetinde bulunan her türlü gerçek veya tüzel kişiliğe ait sorunun tespit edilip çözüm önerilerinin üretilmesi için çalışacak. Belediye bünyesinde kurulan diğer komisyonlarla iş birliği ve eş güdüm içinde çalışacak olan komisyon, faaliyet konuları ile ilgili Bodrum’da kurulmuş olan oda, dernek, vakıf, kooperatif ve kamu tüzel kişilikleri ile gerekli görüşmelerin yapılması amaçlıyor. Esnaf sorunlarının çözümü ve iş birliği imkanlarının aranması için de faaliyet gösterecek olan komisyon, bu kapsamda Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Bodrum Denizciler Derneği, Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Esnaf Sanayici İş Adamları Derneği, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Deniz Ticaret Odası, Müstakil İş Adamları Derneği, TÜRSAB ve diğer kamu tüzel kişilikleri ile de toplantılar yapacak. Komisyonun kurulmasıyla birlikte, Bodrum’da iş dünyası ve esnafın sorunlarının daha etkin bir şekilde çözülmesi ve iş birliklerinin güçlendirilerek devam etmesi bekleniyor.
Aydın Efeler Belediyesi parkların bakımı için harekete geçti Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ilçenin dört bir yanında yürüttüğü çalışmalarla ilçeyi daha yaşanabilir bir hale getirirken, ilçedeki parklarda bakım çalışması başlattı. Yaptığı hizmetlerle vatandaşlara temiz, sağlıklı ve huzurlu bir kent oluşturan Efeler Belediyesi, ilçedeki tüm parkların bakımı için harekete geçti. Efeler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, görev ve sorumluluk alanındaki tüm park, bahçe ve sokaklarda kapsamlı bir bakım onarım ve temizlik çalışmasına başladı. Ekiplerin bu kapsamdaki son adresi Kardeşköy Mahallesi oldu. Mahalle genelinde yabancı ot biçimi yapan çalışanlar, ilçe genelindeki tüm parklarda oyun guruplarının onarımı ile genel temizlik çalışması da gerçekleştirmeye devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Sorumlu Efeler Belediye Başkan Yardımcısı Barış Altıntaş, “Parklarımız, vatandaşlarımızın dinlenebileceği, çocuklarımızın güvenle oynayabileceği ilçemizin önemli alanlarından biri. Bu nedenle, parklarımızın bakımı ve temizliğine ayrıca çok önem veriyoruz. Yeşil alanların düzenlenmesi, oyun alanlarının yenilenmesi, yabancı ot biçimi gibi detaylı çalışmaları gerçekleştirerek, parklarımızı daha sağlıklı ve estetik bir hale getiriyoruz. Ancak bu çalışmalar sadece dış görünüşle sınırlı değil. Aynı zamanda, parklarımızın hijyenik bir ortamda tutulması ve güvenliğinin sağlanması da oldukça önemli. Efeler Belediyesi olarak, değerli Efeler halkımızın sağlığı ve mutluluğu için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.