ÇEVRE - 18 Aralık 2025 Perşembe 10:10

Başkan Seçer: "Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor"

A
A
A
Başkan Seçer: "Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor"

Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Ankara’da düzenlenen TBB Araç Teslim Töreninde yaptığı konuşmada, demokrasinin yerelden güçleneceğini vurgulayarak, belediyelere 59 yeni aracın teslim edildiğini söyledi.


Seçer, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Ankara’da gerçekleştirilen ‘Araç Teslim Töreni’ne katıldı. Tören ile belediyelere toplam 59 yeni aracın teslimi yapıldı. Seçer, Türkiye’de yaşanan sorun alanlarına ilişkin çalışmalar yapılacaksa, bunların yerelden başlatılması gerektiğini kaydederek, "Türkiye’de demokrasiyi kurum ve kurallarıyla yerine oturtacaksak, huzur ve kardeşlik ortamı, geleceğe umutla bakacak bir toplum oluşturacaksa bunu yerelden başlatacağız" dedi.


TBB Encümen Toplantısının ardından gerçekleştirilen tören ile belediyelere toplam 59 yeni araç teslim edildi. Bu araçlar arasında; 15 ekskavatör, 14 çöp kamyonu, 11 kazıcı yükleyici, 7 damperli kamyon, 6 yol süpürme aracı, 2 cenaze aracı, 1 greyder, 1 itfaiye aracı, 1 otobüs ve 1 arazöz yer aldı. Anahtarları teslim edilen 59 yeni araçla birlikte belediyelere TBB tarafından Haziran 2024 tarihinden bugüne kadar toplam 523 araç hibe desteği sağlanmış oldu. Teslimi yapılan araçlar sayesinde, belediyelerin hizmet kapasitesini artırarak vatandaşlara daha kaliteli hizmet sunmalarına katkı sağlamak hedefleniyor.



"Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor"


Törende konuşan Başkan Seçer, bölgedeki jeopolitik gelişmelerin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğine vurgu yaparak, "Özellikle; Güney, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu Bölgesinde görev yapan değerli başkanlarımın yakın olduğu o lokasyonda ve coğrafyada çok önemli gelişmeler oluyor. Doğal olarak da bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor" diye konuştu.


Türkiye’nin etkilendiği noktada en önemli görevin belediye başkanlarına düştüğünün altını çizen Seçer, "Çünkü vatandaşa en yakın görev alanı, milli iradenin yansımasının en keskin, net ve sarih olduğu yer belediye başkanlığı makamıdır. Doğal olarak Türkiye’de sorun alanlarımıza ilişkin çalışmalar yapacaksak, bunu ilk önce yerelden başlatmamız lazım. Türkiye’de demokrasiyi kurum ve kurallarıyla yerine oturtacaksak, huzur ve kardeşlik ortamı, geleceğe umutla bakacak bir toplum oluşturacaksa bunu yine yerelden başlatacağız" ifadelerine yer verdi.



"TBB’yi daha da iyi hale getirmek istiyoruz"


TBB olarak çok değerli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Seçer, birliği çok daha iyi bir hale getirmek istediklerinin altını çizdi. 2024 yılı Haziran ayı itibari ile TBB’nin gücünün net bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayan Seçer, "2024 yılı öncesi yönetimler bunu bir eleştiri olarak da alabilir; ben ikinci dönem belediye başkanlığı yapıyorum, TBB’nin ne olduğunu 2024’ten sonra gördüm. TBB’nin gücünü, isterse neler yapabileceğini, sadece araç-gereç veya para anlamında değil, belediyelerimize nitelikli kadrolar yetiştirme, yurtdışından fonlar edinme, uygun projeler çalışma, yani liyakati, belediye yönetimini, çağdaş bir yönetim anlayışını öğretme açısından muazzam ve derya deniz bir birlik olduğunu gördüm" dedi.



"Tüm üyelerimize parti ve bölge ayrımı gözetmeksizin adil bir şekilde katkı sunuyoruz"


2024’ten bu yana TBB üyelerinden kayda değer bir şikayet almadıklarını söyleyen Seçer, "Herkes durumundan memnun. Tüm üyelerimize parti ve bölge ayrımı gözetmeksizin adil bir şekilde katkı sunuyoruz. TBB’ye üye belediyelerimiz bundan eminler. Bu da bizi rahatlatıyor. Aynı anlayışla çalışmalara devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Sadece yurt içinde değil uluslararası platformlarda da önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Seçer, hem Türkiye’deki uygulamaları aktarmak hem de yurt dışındaki iyi uygulamaları Türkiye’ye getirmek için birliklerle iş birliği içerisinde hareket ettiklerini söyledi. Seçer, TBB’nin insan kaynağını da güçlendirdiklerini sözlerine ekleyerek, liyakat esaslı personel kadrosu oluşturduklarını ifade etti.


TBB olarak 2026 yılında çalışmaların daha da hız kazanacağını sözlerine ekleyen Seçer, "Yeni dönem uluslararası hibe ve fon kaynaklarının büyüklüğü yaklaşık olarak 120 milyon Euro’nun üzerine çıktı. Bu finansın ne kadarını Türkiye’de belediyelerimize faydalandırabiliriz diye çalışmalar içerisindeyiz. Güçlü proje ve finansman ekibimiz tamamen bu konulara odaklanmış durumda. 2026 yılında birliğimizin çalışmaları daha da hız kazanacak" ifadelerine yer verdi.



"Bugün de yarın da deprem bölgesinin yanında olacağız"


Yeni dönemde de öncelikli olarak deprem bölgesinde yer alan belediyelerin yanında olacaklarını aktaran Seçer, "Daha önce de olduğu gibi bu desteklerimizde her zaman önceliğimiz deprem bölgesi olacak. Deprem bölgesinde belediyelerimiz çok büyük sorunlarla boğuşuyorlar. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu hizmetleri yaparken de haktan ve adaletten asla şaşmayacağız. Ayrım yapmadan yanınızda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.


Konuşmaların ardından araçların teslimi gerçekleştirildi.



Başkan Seçer: "Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Tarihi değirmenler dönüyor, mısır unu gurbet yollarına çıkıyor Giresun’da Yavuzkemal Beldesi’nde bulunan tarihi su değirmenleri, belediye tarafından yapılan bakım ve onarım çalışmalarının ardından yeniden halkın kullanımına açıldı. Yöre halkı, hakçı ya da değirmencinin bulunmadığı değirmenlere kendi imkanlarıyla gelerek mısır, öğütüyor. Öğütülen ürünler hem evlerde tüketiliyor hem de gurbette yaşayan çocuklara gönderiliyor. Beldede yaşayan Elmas Dağ, değirmenlerin geçmişte çok daha yoğun kullanıldığını belirterek "Ben burada doğup büyüdüm. Eskiden bu değirmenlerde çok yoğunluk olurdu, mısır çok ekilirdi, ekmek yapılırdı. Şimdi eskisi gibi değil. İnsanlar azaldı, üretim de azaldı. Benim torunlarım, çocuklarım bu memlekette yaşamıyor; kimi İstanbul’da, kimi Bursa’da. Yanımda kimse yok. Burada öğüttüğüm mısırı yapıyorum, ihtiyacı kadarını onlara gönderiyorum. Zaman zaman yanıma geliyorlar ama çoğu gurbette" dedi. Tarihi değirmenler onarılıyor Yavuzkemal Belde Belediye Başkanı Adem Önal ise tarihi değirmenlerin korunarak yaşatılmasının kültürel bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak "Beldede bulunan değirmenler hem üretime hem de geleneklerin sürdürülmesine katkı sunuyor.Beldemizde bulunan tarihi değirmenlerin bakım ve onarımlarını yaparak yaşatıyoruz. Halkımızın arazilerinde ürettiği mısırı burada öğütülüyor, ekmek yapılıyor. Eskiden beldemizde iki değirmen varmış. Bunlardan biri 1965 yılında yaşanan selde zarar görmüş. Şu anda kullanılan değirmen ‘Çiftçiler Değirmeni’ olarak biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda bakım ve onarımını vatandaşlarımızla birlikte yaptık. Bugün hala farklı köy ve mahallelerden gelen vatandaşlarımız burada ürünlerini öğütüyor" diye konuştu.
Trabzon Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin: "Fıtık sanıldığı kadar masum değil" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin, toplumda sık görülmesine rağmen çoğu zaman hafife alınan kasık ve karın duvarı fıtıklarının sanılanın aksine masum olmadıklarını ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini söyledi. Fıtığın, karın duvarındaki zayıf bir noktadan iç organların dışarı doğru çıkmasıyla oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin; ağır kaldırma, kronik öksürük, kabızlık, gebelik, obezite ve daha önce geçirilmiş ameliyatların fıtık gelişimini kolaylaştıran başlıca nedenler olduğunu hatırlattı. Fıtıkların başlangıçta basit bir şişlik gibi algılanabildiğini vurgulayan Uluşahin, "Zamanla büyüyen fıtıklar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir" dedi. "Kasık fıtıkları erkeklerde daha yaygın" Karın duvarı fıtıklarının genel olarak ventral herni olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Uluşahin, en sık karşılaşılan türün kasık fıtıkları olduğunu belirtti. Kasık fıtıklarının özellikle erkeklerde daha yaygın olduğuna dikkat çeken Uluşahin, "Yaşam boyu görülme riski yüzde 25’e kadar çıkabilmektedir. Ayakta durmakla, öksürmekle ya da ıkınmakla belirginleşen şişlik, ilerleyen süreçte ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olabilir" diye konuştu. Göbek fıtıklarının özellikle gebelik sonrası kadınlarda ve fazla kilolu bireylerde daha sık görüldüğünü belirten Dr. Uluşahin, ameliyat yeri (insizyonel) fıtıklarının ise daha önce karın ameliyatı geçiren hastalarda ortaya çıktığını söyledi. Bu tür fıtıkların büyüdükçe günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtladığını söyleyen Uluşahin, "Özellikle büyük ve kompleks insizyonel fıtıkların tedavisi, deneyimli merkezlerde tedavi edilmelidir" dedi. "Parastomal fıtıklar yaşam kalitesini düşürüyor" Bağırsak torbası (ostomi) bulunan hastalarda görülen parastomal fıtıkların özel bir hasta grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Uluşahin, bu fıtıkların yalnızca estetik bir sorun olmadığını vurguladı. "Torba kullanımında zorluk, cilt problemleri ve enfeksiyon riski gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor" diyen Uluşahin "Fıtıklar zamanla büyüme eğilimindedirler. Tedavi edilmeyen vakalarda organ sıkışması, bağırsak tıkanması ve hayati risk taşıyan boğulmuş fıtık gelişebilir. Bu nedenle fıtık belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır" uyarısında bulundu. Modern cerrahi yöntemlerle güvenli tedavi Günümüzde fıtık ameliyatlarının açık ve laparoskopik (kapalı) yöntemlerle başarıyla uygulandığını belirten Dr. Uluşahin, cerrahi yöntemin hastaya özel olarak planlandığını ifade etti. "Laparoskopik cerrahi; daha az ağrı, hızlı iyileşme ve kısa sürede günlük yaşama dönüş gibi önemli avantajlar sunmaktadır. Ancak bazı büyük ve kompleks fıtıklarda açık cerrahi hâlen güvenli bir seçenektir. Erken hareket ve doğru takip, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Hastalarımızı işe dönüş ve günlük aktiviteler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz. Planlı yapılan fıtık ameliyatları hem daha güvenli hem de çok daha konforludur" dedi. Modern cerrahi teknikler sayesinde ameliyat sonrası sürecin daha konforlu geçtiğini belirten Dr. Uluşahin, birçok hastanın aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilebildiğini söyledi. Fıtık şikâyetleri hafifken doktora başvurmanın önemine değinen Dr. Uluşahin, ani ağrı, şişliğin sertleşmesi, yerine itilememesi, bulantı ve kusma gibi belirtilerin acil müdahale gerektirdiğini belirtti. "Fıtıkla yaşamak, ameliyattan daha risklidir" Ameliyat korkusunun tedaviyi geciktirdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde fıtık ameliyatları son derece güvenlidir. Buna karşın fıtıkla uzun süre yaşamak ciddi riskler barındırır. Doğru bilgi, doğru zaman ve doğru tedavi hayat kurtarır."