ASAYİŞ - 27 Mayıs 2025 Salı 16:43

Derya öğretmeni katleden öğretmen, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmaya başladı

A
A
A
Derya öğretmeni katleden öğretmen, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmaya başladı

Mersin’in Erdemli ilçesinde 47 yaşındaki 2 çocuk annesi öğretmeni öldüren, cinayet şüphelisi öğretmen sevgilisi ilk kez hakim karşısına çıktı. Olaydan sonra Derya öğretmenin çocuklarının olduğu karşı daireye de onlar uyurken girdiğini mahkemede itiraf eden cinayet zanlısı Murat O., üzerindeki nakit paranın azalması nedeniyle Derya öğretmenin çantasını alarak daireden çıktığını söyledi.


Yazlık sitede 2 çocuk annesi öğretmen Derya Demir’i öldürdüğü iddiasıyla yakalanarak tutuklanan Murat O.’nun yargılanmasına başlandı. Mersin Cumhuriyet Savcılığı tarafından sanık hakkında hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Murat O’nun ’kadına karşı kasten öldürme, ’başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama’ ve ’kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık’ suçlarından yargılanması talep edildi. Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamenin ardından davanın ilk duruşması bugün görüldü. Tutuklu sanık Murat O. duruşmaya Antalyan’nın Alanya ilçesindeki L Tipi Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, öldürülen Derya öğretmenin babası Mahmut Demir ile oğlu M.Y.Ö., taraf avukatları ve müşteki yakınları salonda hazır bulundu. Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ve Mersin Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi adına avukatlar da duruşmaya katıldı.


Arkadaşlık sitesi üzerinden tanımışlar


Duruşmada savunması sorulan sanık Murat O., karakoldaki ve savcılıktaki alınan ilk ifadelerini kabul etmedi. Kendisinden karakoldan baskı yoluyla ifade alındığını, savcılıkta da getirilen aynı ifadeyi imzaladığını öne süren Murat O., mahkeme başkanın avukatına bu durumla ilgili itirazda bulunmadın mı? sorusuna, bulunduğunu ancak avukatın da ilgisiz olduğunu öne sürdü.


Müşteki Derya Demir ile 3 Nisan 2023’te bir arkadaşlık sitesi üzerinden tanıştıklarını belirten Murat O., birbirlerini beğenerek görüşmeye başladıklarını ifade etti. Yaklaşık 16 aylık arkadaşlıkları olduğunu dile getiren Murat O., geçen haziran ayında baba Mahmut Demir ile görüşürek evlenmek istediğini söylediğini iddia etti.


"Bıçak boğazına saplanmış"


Konya’dan 8 ağustos 2024’de tatil için Erdemli’ye geldiğini anlatan Murat O., "7-8 gün bir apartta kaldım. Konya’ya dönecektim. Biraz daha kalmamı rica etti, kıramadığım için kaldım. Oturdukları dairenin karşısındaki dairenin anahtarının kendilerinde olduğunu orada kalabileceğimi söyledi. 19 Ağustos’ta sahilde beraber yürürken karşımızdan gelen iki kadından biri ’merhaba’ diyerek selam verdi. Ben de karşılık verdim. Sima olarak tanıdık geldi ama çıkaramadım. Bu yüzden tartışmaya başladık. Eve gelince ben karşı daireye yerleştim. Sabah geldi; tekrar tartışmaya başladık. Gitmeye karar verdim. Sonra eline bıçak aldı ve ’çıkamazsın’ dedi. Tartışma sırasında bıçağı salladı. Engellemeye çalıştım. Bu sırada bıçak boğazına saplandı. Beraber yere düştük. Bıçağı boğazından çıkarınca bir dakika içinde rahmetli oldu. Nabzını kontrol ettiğimde yaşamıyordu" diye konuştu.


"Nakit parası azalında, Derya öğretmenin çantasını çalmış"


Mahkeme başkanının ’olaydan sonra maktulün çantasını alıp almadığını ve maktüle borcunun olup olmadığını’ ilişkin sorusu üzerine sanık, "Derya’ya sadece bin lira borcum vardı. Onun dışından kendisinden ziynet eşyası falan almadım" diye cevap verdi. Yaşanan olayın şokuyla üzerini temizledikten sonra cep telefonu, şarj cihazı ve cüzdanını almak için çocukların uyuduğu karşı daireye gittiğini ifade eden Murat O., üzerindeki nakit paranın azalması nedeniyle Derya Demir’in çantasını alarak daireden çıktığını kaydetti. Borcunu ödemek için kaldığı apart sahibini aradığını ifade eden Murat O. çantadaki banka kartı ile bir kısmını nakit çekerek bir kısımı da komisyon karşılığı para çektirerek ödediğini anlattı. Sanık Murat O., 2 gün de Mersin’de kaldıktan sonra Konya’ya gittiğini söyledi.


"Kızımı bir sömürü aracı olarak kullanmış, tasarlayarak öldürdüğü çok açık"


Baba Mahmut Demir de sanığın yalan söylediğini ifade ederek, "Sanıkla tanıştıktan sonra ilişkini boyutunu öğrenmek için kızıma, kendisinden para isteyip istemediğini sordum. Kendi işini kendisinin halledebileceğini söyledi. Kızımı bir sömürü aracı olarak kullanmış. Zaman zaman para almış. Kızım kayıp olduktan birgün sonra aradam. Her defasında yalan söyledi. Cenazesini 5 gün sonra bulduk. Evden çıkarken iki kapıyı da kilitleyip gitmiş. Tasarlayarak öldürdüğü çok açık. Kızım iyi bir insandı. Bu zamana kadar bırakın kimseyi kırmayı, ağzından kötü söz bile çıkmadı. Cinayet öncesi Murat ile kızımın tartışmasını duyanlar olmuş" diye konuştu.


"Sabah geleceğini söyledi"


Tanık olarak dinlenen Demir’in oğlu M.Y.Ö. de sanıkla olaydan bir iki hafta önce tanıştığını söyledi. 20 Ağustos sabahı uyandıklarında çantası da olmayınca annesini markete gittiğini düşündüklerini belirten M.Y.Ö, "Bir süre daha gelmeyince cep telefonunu aradık ve evde çaldığını gördük. Bunun üzerine sanığı aradık. O da annemin arkadaşlarıyla Mersin’e gittiğini söyledi. Bir süre sonra yine aradık ve polise gideceğimizi söyleyince; annemin arkadaşlarıyla ev tutuğunu ve sabah geleceğini söyledi. Ertesi gün sabah da gelmeyince dedeme haber verdik. Beraber Kızkalesi Jandarma Karakoluna giderek kayıp müracatında bulunduk" diyerek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.


Müşteki avukatı Erol Bediz de sanığın ifadelerinin arasında zıtlıklar olduğunu, haksız tahrik indirimi almaya ve iyi hal indiriminden yararlanmaya yönelik beyanlarda bulunduğunu dile getirdi.


Takdir indirimi olmaksızın cezalandırılması talep edildi


Esasa ilişkin mütalaası istenen savcı, olaya ilişkin tespitler, yargılama aşamasında gelişmeler ve ifadeler neticesinde sanığın üzerine atılı tüm suçlardan takdir indirimi uygulanmaksızın cezalandırılmasını talep etti.


Son sözü sorulan sanık Murat O ise Derya Demir’in ölümüne neden olmadığını savunarak, "Ben kaçmadım. cesedi yok edebilirdim. Bilerek ve kasten tasarlayarak ölümüne sebep olmadım. Vicdanım rahat. Derya hanımı tasarlayarak öldürmedim" dedi.


Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, olaya şahit olan kişinin dinlemesi ve mütalaaya karşı yazılı savunma yapılması için talep edilen ek süre gerekçesiyle duruşmayı erteledi.


Öte yandan duruşma sonrası Mersin Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi avukatları ve müşteki yakınların katılımıyla Adliye önünde basın açıklaması yapıldı.


Olayın geçmişi


Olay, geçen yıl Ağustos ayında ilçeye bağlı Ayaş Yemişkumu Mahallesi Sebaste Caddesi’ndeki bir yazlık sitede yaşandığı ortaya çıkmıştı. 25 Ağustos’dan 6 gün önce haber alınamadığı için kayıp olarak aranan 47 yaşındaki 2 çocuk annesi matematik öğretmeni Derya Demir’in, babasının evinin karşısındaki yazlık dairede cinayate kurban gittiği ortaya çıkmıştı. Eşyalı daireden gelen kötü kokular üzerine kayıp kadının aile bireyleri tarafından çağrılan çilingirle kapı açılmasıya boğazından bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenmişti. İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi ve Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yaptığı çalışmada bekar olan Demir’in, özel bir kurs merkezinde matematik öğretmeni olan erkek arkadaşı Murat O. cinayet şüphelisi olarak belirlenip Konya’da yakalanmış, "Derya ’ben ayrılmak istiyorum’ demesiyle başlayan tartışmada bıçaklayıp öldürdüğünü itiraf etmişti. Katilin, Karaman’da görev yapan Derya öğretmenin maaş kartıyla konaklama yaptığı otele 10 bin 400 TL ödeyip, çeşitli giyecek ve yiyecek alışverişlerini de yaptığı belirlenmişti.


(VEG-HİV-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi tasarrufta kararlılığını sürdürüyor Enerji verimliliği alanında hayata geçirdiği örnek uygulamalarla dikkat çeken Melikgazi Belediyesi; TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında üçüncü yılında gerçekleştirilen denetimi, sıfır uygunsuzluk ile tamamlayarak enerji yönetimindeki sürekliliğini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Melikgazi Belediyesi, denetim sonucunda belgeyi başarıyla almaya hak kazandı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, enerji yönetiminin belediyecilik hizmetlerinde stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Enerji verimliliği alanında 2022 yılından bu yana yürüttüğümüz çalışmalar, yalnızca belge almakla sınırlı kalmayıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kamu binalarında hayata geçirilen enerji tasarrufu ve verimlilik hedefleriyle tam uyumlu şekilde, Enerji Yönetim Sistemi kapsamında elektrik, doğalgaz ve akaryakıt gibi enerji kaynaklarında toplam 928.760 kWh enerji verimliliği kazanımı elde edilmesini sağlamıştır. Bu çalışmalar sonucunda toplamda %37,5 oranında Enerji Kazanım Potansiyeli ortaya konulmuştur. Elde edilen bu kazanımların, her yıl gerçekleştirilen düzenli denetimler aracılığıyla sürdürülebilir şekilde devam etmesinden büyük mutluluk duyuyoruz." TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi kapsamında 2025 yılı denetiminin de başarıyla tamamlandığını belirten Başkan Palancıoğlu, bu sonucun Melikgazi Belediyesi’nin enerji yönetimini sistematik, disiplinli ve sürekli iyileştirme yaklaşımıyla ele aldığının somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. Başkan Palancıoğlu; enerji tüketimlerinin düzenli olarak izlenmesi, analiz edilmesi ve iyileştirme faaliyetlerinin hayata geçirilmesi sayesinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketimlerinde önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda yaklaşık 5.750.000 TL tutarında enerji tasarrufu sağlandığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Enerji tüketimlerini izleyen, analiz eden ve veriye dayalı kararlar alan bir belediye olarak; kaynaklarımızı daha etkin kullanıyor, enerji maliyetlerimizi azaltıyor ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarının düşürülmesine katkı sağlıyoruz." Açıklamasında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarına da değinen Başkan Palancıoğlu, Melikgazi Belediyesi’nin yalnızca mevcut tüketimi azaltmaya değil, aynı zamanda temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırmaya da büyük önem verdiğini ifade ederek; "Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği projelerini birlikte değerlendiriyor, belediyemizin enerji ihtiyacını mümkün olan en yüksek oranda çevre dostu ve sürdürülebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız hem çevreye duyarlılığımızın hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir sonucudur" dedi. Başkan Palancıoğlu; Enerji Yönetim Sistemi’nin kurulmasından bugüne kadar emeği geçen Bilgi İşlem Müdürlüğü başta olmak üzere Enerji Yönetim Birimine teşekkür ederek, Melikgazi Belediyesi’nin enerji verimliliği alanındaki örnek uygulamalarını kararlılıkla sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Düzce DTSO Meclis Başkanı Acar "2026 Yatırımlarımızın tamamlanacağı yıl olacak" Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 2025 yılını dolu dolu geçidi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclis Başkanı Tanju Acar, 2026’nın tüm yatırımların tamamlandığı bir yıl olacağını söyledi. Düzce’de iş dünyasının kalbi olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, 2025 yılında birçok projeye imzasını attı. Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen yeni hizmet binasının temellerini atarak hızla yükselmesini sağlayan DTSO yönetimi aynı zamanda Düzce’de turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürüttü. Meclis Başkanı Acar, 2025 yılında yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak şunları aktardı, "2025 yılında eğitimlere çok önem verdiğimiz için bunları yerine getirdik. Ekonomi, iş dünyası, bilişim gibi. Haftada bir taneye denk gelecek şekilde eğitim furyası yaptık. Çokta başarılı olduğunu söyleyebilirim. Önemli bir projemiz uzun yıllardır yapılamayan, değişik sebeplerle başlanamayan hizmet binamızdı. Temelini attık, hızlı bir şekilde ilerledi 4. katı çıkıldı, çatısı kapatılacak. Bunun dışında gümrükle ilgili ciddi çalışma yapıldı. Yeri tahsis edildi. Gümrük binası yapılacak 2026 yılında oda bitmiş olacak. Bir başka önemli projemiz ise DOSKİM. Zihinsel özel korumalı arkadaşlarımızın çalışacağı bir proje. Bunun protokolü yapıldı, imzalar atıldı ve bir yürütme kurulu Düzce Belediye Başkanımız Dr. Faruk Özlü başkanlığında oluşturuldu. Hızlı bir şekilde ilerliyor. Geçtiğimiz hafta hafriyat çalışmaları bitti, bu hafta sıkılaştırma çalışmalarına başlandı ve havalar iyileşirse kalıpları çakılacak ve çalışmalar başlayacak. Ona birde temel atma töreni planlıyoruz. Dolayısıyla dolu dolu geçen bir 2025 yılı. Turizm konusunda çok ciddi çalışmalarımız var. Oda bünyesinde bir ARGE bölümü kurduk. Birçok kurumdan Turizm sizin işiniz mi diyenler oldu. Turizm tamda Ticaret ve Sanayi Odalarının işi. Tek işi değil ama işlerinden bir tanesi. TSO’nun 5 bine yakın üyesi var. Bunun 500’ü sanayici, 4 bin 500’ü otelci, tesisçi, restorancı, taşımacı. Yani turizm ile direk alakalı. Demek ki TSO’nun turizm ile baya işi varmış. ARGE Birimini kurmamız çokta iyi oldu, bizi öne çıkarttı. Doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Turizm ile ilgili bir portal oluşturduk. Çok kişiye ulaşabiliyoruz." "Fuar eleştirilerine cevap verdi" Tanju Acar, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın turizm çalışmalarının ve fuarlarda yer alması ile ilgili eleştirilere cevap vererek, "Fuarlara katıldığımız için zaman zaman eleştiriliyoruz. Ama fuarlar şehrimizin tanıtımı için gerekli olduğunu düşünüyorum. Fuardan hemen sonuç alınmaz, sepetimiz dolu gelinmez ama sepeti doldurmak için fuarlar gerekli. Bu sene YÖREX Fuarı’na Ticaret ve Sanayi Odaları TOBB’un aldığı karar gereği katılmadı ama başka fuarlarla bunu telafi ettik. Önümüzdeki yıllarda sonuçlarını görmeye başlarız. Düzce turizm anlamında çok bakir bir şehir. Doğru yönlendirme ile turizmde doğru yerlere gidecektir" ifadelerinde bulundu. "2026 Yılı projelerin tamamlanma yılı olacak" Tanju Acar; odanın 2026 yılı hedeflerini de anlatarak "2026 yılı ise tartışmasız başladığımız projelerin bitirilme yılı olacak. Hizmet binamız, DOSKİM, gümrükle ilgili çalışmalar 2026 yılında tamamlanacak. Yani 2026 yılının sonlarına doğru bitecek olanlar var, 2027 yılına sarkacak olanlar var. Biz bunlardan ciddi başarılar elde ediyoruz. Şöyle ki; Bir kere biz bu çalışmaları komisyonlar üzerinden yapıyoruz. Ben yaptım dersek yanlış olur. Biz yaptık, biz yapıyoruz olacak. Başkanlar her şeye yetişemez bu nedenle komisyonlar kurduk. Mesela inşaat komisyonu kurduk. Hizmet binamız o komisyon üzerinden devam ediyor. Turizm komisyonu var. Bunun gibi komisyonlar var. Birde 11 meslek grubumuzun komiteleri var. Onlarda ayrıca çalışıyor. Hatta bizim çalışmamıza da vesile oluyorlar. Yani 2026 yılı da dolu dolu geçecek. Bazı işler bizim tek işimiz değil ama bizim de işimiz. Mesela turizm gibi, eğitim gibi. Dolayısıyla bu işlerin hep içinde olduk ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Kütahya Gediz’in genç yazılımcıları dışa bağımlılığa son veriyor Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, piyasa değeri binlerce lirayı bulan personel takip sistemini sıfırdan yazarak Milli Eğitim Müdürlüğünün hizmetine sundu. ’Meslek lisesi yapamaz’ önyargısını kıran gençler, düşük maliyetli ve yüksek teknolojili çözümleriyle dijital devrim başlattı. Kütahya’nın Gediz ilçesinde eğitim veren Şehit Hüseyin Gürlekli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, geliştirdiği RFID tabanlı Akıllı Personel Yoklama ve Takip Sistemi ile mesleki eğitimde dijital dönüşüme öncülük ediyor. Bilişim teknolojileri alanında tamamen yerli imkanlarla yürütülen proje, eğitim kurumlarında personel takibini hızlı, güvenilir ve şeffaf hale getirerek ulusal ölçekte dikkat çekiyor. Sistem; personelin kartlar aracılığıyla giriş çıkışlarının otomatik kayıt altına alınmasını, verilerin anlık olarak dijital ortama aktarılmasını ve yöneticiler tarafından kolayca raporlanabilmesini sağlıyor. Projede yer alan öğrencilerden Batuhan Korkmaz, ekip arkadaşlarıyla disiplinli bir şekilde çalışarak bu projeyi başarılı bir şekilde tamamladıklarını, bu sürecin kendilerine hem kişisel hem de eğitim anlamında çok önemli deneyim kazandırdığını ifade etti. Öğrenci Mustafa Gümüş ise projenin en önemli özelliğinin düşük maliyetli olması olduğunu belirterek, piyasadaki yüksek maliyetli sistemlere karşı kendi imkanlarıyla hayatın içinde karşılığı olan bir çözüm sunduklarını söyledi. Hamza Sazaklıoğlu da hem donanımsal hem de yazılım aşamalarında görev aldığını belirterek öğretmenlerine teşekkür etti. Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Öğretmen Serdal Özçelik, hedeflerinin öğrencilere sadece teorik bilgi değil, günlük hayatta kullanılabilecek programlar yazdırmak olduğunu vurguladı. Özçelik, öğrencilerle birlikte çalışarak, onlara sorumluluk ve özgüven vererek bu projeyi tamamladıklarını, doğru rehberlik yapıldığında meslek lisesi öğrencilerinin çok büyük işler ortaya koyabildiğini dile getirdi. Çalışmaları yerinde inceleyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın, projenin onur verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: Öğrencilerimiz kurumumuzun ihtiyaç duyduğu bir programı kendileri hiçbir şeye ihtiyaç duymadan sıfırdan yazdılar. Dışarıdan hizmet alımı yoluyla almaya çalıştığımızda yüksek miktarlarda meblağlar karşımıza çıkarken, öğrencilerimizin bu çalışmasıyla kurumumuza katkı sunmaları bizler için gurur verici oldu. Mesleki eğitime imkan tanındığında öğrencilerimizin neler yapabileceklerini kurumumuzda uygulama şansı bulduk. Okullarımızdan bu tarz projelerin çıkacağına ve öğrencilerimizin aldığı eğitimi uygulamayla birleştirdiklerinde başarılı olacaklarına inancımız tamdır. Gediz’de hayata geçirilen bu proje, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sağlarken akıllı okul altyapısının temel bileşenlerinden biri olarak örnek teşkil ediyor.
İzmir Tüm paydaşlar ’İzmir Körfezi’ için bir araya geldi Koku, renk değişimi ve balık ölümleriyle kentin gündeminde yer alan İzmir Körfezi’ni kurtarmak için çözüm önerilerinin görüşüldüğü, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde, Su Ürünleri Derneği iş birliği ile yapılan toplantı, 5’i profesör olmak üzere 10 kurumdan 16 temsilciyi bir araya getirdi. Her biri alanında uzman isimler bir gün boyunca devam eden programda konuyu bilimsel açıdan ele aldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinin kamuoyuyla paylaşılacağı ve Bakanlıklar nezdinde takibinin yapılacağı ifade edildi. İzmir Körfezi’nde Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan ile Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Çakan: "Körfez yükü taşıyamıyor" İzmir’de alt yapı çalışmalarının önemini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, yaşanan iklim değişikliği, su kıtlığı gibi çevresel sorunların, artan nüfusun İzmir Körfezi’ni olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Çakan, Körfezin yükü taşıyamadığını, balık ölümlerinin yaşandığını, suyun içindeki oksijenin tükendiğini, buna bağlı olarak da içerisinde canlı barınamadığını ve bu durumun kokuya neden olduğunu paylaştı. Tarımda kullanılan kimyasalların doğa içerisinde kaybolmadığına, yeraltı sularına karışarak tekrar hayatımıza girdiğine dikkat çeken Çakan, bu durumun sağlık sorunlarına da yol açtığını vurguladı. Yıldırım: "Gelecek nesillerin izmir körfezi’ne ihtiyacı var" 1992 yılında Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesindeki Öğretim üyeleri tarafından kurulan Su Ürünleri Derneği’nin çalışmalarına ilişkin bilgi veren Su Ürünleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yıldırım, su kaynaklarının korunması ve üretimde kullanılması ile ilgili her konu ile yakından ilgilenildiğini, İzmir körfezinin hidrodinamik özellikleri, akıntı sistemleri, tuzluluk değişimleri, su kolonunun yapısı ve biyolojik çeşitliliği ile ilgili değişimlerin yakından takip edildiğini ifade etti. Yıldırım, İzmir Körfezi’nin uzun yıllardır büyük bir metropolün artan baskısını taşımaya çalıştığını, diğer yandan Akdeniz’in sıcaklık artışı, deniz suyu seviyesindeki değişimler ve iklim krizinin de yıldan yıla tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de hissedildiğini, sonuç olarak İzmir Körfezi’ne gelecek nesillerin de ihtiyacı olacağının altını çizdi. 10 ayrı sunum yapıldı Açılış konuşmalarının ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Uluturhan Suzer, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yurga, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Deniz Erdoğan Dereli, Hollanda-Amsterdam Su Kurulu Üyesi Songül Akkaya, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, İzdeniz A.Ş. Genel Müdürü Gökhan Marım, S.S. İzmir Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı İbrahim Güven ve Midye Çiftliği Sorumlu Mühendisi Mahmut Ergün birer sunum gerçekleştirdi. Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulacak Çalıştay’ın "İzmir Körfezi’nin Geleceği Bilim, Yerel Yönetim, Sektör ve Toplumun Birlikte Rolü" başlıklı kapanış panelinde İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, tüm paydaşlarla genel bir değerlendirme yaparak görüşülen hususlara yönelik Sonuç Bildirgesi’nin hazırlanacağını ve Çalıştay kapsamında tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunularak konunun takipçisi olunacağı ifade etti. Toplantıya kimler katıldı? Toplantıya, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkulu, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolon, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Bülent Üngür, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü Bülent Canatan, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Başkanı Ufuk Atakan Demir, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ve Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile İzmir Ticaret Odası üyeleri katıldı.
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.