SAĞLIK - 11 Mayıs 2021 Salı 11:36

Doç. Dr. Özalp: "Boyun fıtığında mikrocerrahi ile hastalar daha çabuk iyileşiyor"

A
A
A
Doç. Dr. Özalp: "Boyun fıtığında mikrocerrahi ile hastalar daha çabuk iyileşiyor"

Beyin ve Sinir Cerrahı Doç.

Beyin ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Hakan Özalp, boyun fıtığı ameliyatlarının artık mikrocerrahi yöntemiyle yapıldığını ve doku hasarının çok aza indiğini belirterek, hastaların da çabuk iyileştiklerini söyledi. Bu yöntemle komplikasyonların yüzde 1’in altına düştüğünü de vurgulayan Özalp, “Halk arasında şehir efsanesine dönen komplikasyonları büyük ölçüde görmüyoruz” dedi.


Covid-19 pandemisi nedeniyle değişen yaşam tarzıyla birlikte hareketsizliğin çok sıklaşması sonucunda boyun fıtığı şikayetleri arttı. Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Hakan Özalp, yaptığı açıklama ile artan boyun fıtığı şikayetlerine müdahale ettiklerini belirterek, boyun fıtığında uyguladıkları tedaviyi anlattı.



“Hastaların yüzde 5’inde ameliyat gerekiyor”


Boyun fıtığının, ilerleyen yaşlarda omurlar arası yük taşıma ve dağılımı görevi yapan jel kıvamındaki disklerin su kaybederek dejenere olması ve bu özelliklerini kaybetmesi ile başladığını anlatan Doç. Dr. Özalp, “Önceleri boyun ve sırt ağrısı ile kendini gösterirken ilerleyen dönemlerde kendini saran zar şeklindeki kılıfında dışarı çıkarak sinir ve omurilik basısına bağlı bulgular verir. Bu hastaların büyük çoğunluğu antiinflamatuvar ilaç tedavi ve boyun kaslarını güçlendirici egzersizlerle haftalar içinde düzelirler. Bu hastaların sadece yüzde 5 civarındaki bir kısmına ameliyat gerekmektedir. Bu grupta ağrısı geçmeyen, güç kaybı gelişen, yürüme güçlüğü gibi omurilik hasarı bulguları olan hastalar yer alır. Kısaca bu ameliyatların tarihçesine bakarsak, önceleri bu ameliyatlar genelde boynun arkasından büyük kesilerle yapılırken günümüzde önden yaklaşık 2 santimlik küçük bir kesiden mikrocerrahi olarak yapılmaktadır” diye konuştu.



“Doku hasarı çok azdır”


Günümüzde en çok kabul gören önden mikrocerrahi yöntem ile yapılan tedavide hastaların daha çabuk iyileştiğini belirten Özalp, “Bu ameliyatta önden küçük bir kesi ile girilerek parmak diseksiyonu yöntemi ile bu bölge kaslarını saran fasya dediğimiz zarlar ve yemek borusu arasından 4-5 dakikada omurgaya ve disk mesafesine ulaşabilmekteyiz. Doku hasarı oldukça azdır, bu yüzden iyileşme çabuk olmaktadır. Daha sonra fıtık olan mesafe mikroskop eşliğin de tamamen temizlenmektedir. İlk olarak disk görüldüğü için omurilik ve sinir köklerine kontrollü yaklaşma ve onları koruma imkanı bulabilmekteyiz. Ayrıca mikroskobun 30-40 kat büyütmesi ile kullandığımız mikrocerrahi aletler sayesinde omurilik ve sinirlere belirgin temas etmeden disk mesafesini ve fıtığı tamamen boşaltabilmekteyiz. Bu nedenle halk arasında şehir efsanesine dönen komplikasyonları büyük ölçüde görmemekteyiz. Daha sonra diskten boşalan mesafeye kafes koyup ameliyatı sonlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Bu yöntemle komplikasyon oranları yüzde 1’in altındadır”


Yaklaşık 45 dakika süren bir ameliyat sonrası hastanın uyandığında fıtığın neden olduğu ağrıdan hemen kurtulduğunu ve aynı gün yürüyüp ertesi gün taburcu edilebildiğini vurgulayan Özalp, “Oldukça güvenli bir cerrahi girişim olan bu yöntemle komplikasyon oranları yüzde 1’in altındadır. Çok nadir görülen komplikasyonlar arasında geçici ses kısıklıkları, enfeksiyon, kafes pozisyonunda yer değiştirme ve sinir hasarı görülmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.