EĞİTİM - 28 Haziran 2020 Pazar 14:51

Engelli gençler YKS’ye belediye ekiplerince götürüldü

A
A
A
Engelli gençler YKS’ye belediye ekiplerince götürüldü

Mersin’de Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) katılan olan engelli gençler, belediye ekiplerinin desteği ile sınava girecekleri merkeze taşındı.

Mersin’de Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) katılan olan engelli gençler, belediye ekiplerinin desteği ile sınava girecekleri merkeze taşındı.


Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, ’engelli transfer araçları” ile kentteki engelli bireyleri üniversite hayallerine de taşındı. Bunlardan biri de eczacılık bölümünü kazanma hayali kuran 27 yaşındaki Cafer Sadık Güllü oldu. Doğuştan serebral palsi hastası olan Güllü, 5 yaşındayken bir ameliyat geçirdi. Yürüyebilmesi, ameliyat sonrası tedaviyi tamamlayabilmesine bağlıydı. Ancak o süreçte anne ve babasının ayrılması, tedavisini tamamlayabilmesine engel oldu. Senelerce tekerlekli sandalye üstünde bir yaşam sürdüren Güllü, özel bir engelli bakım merkezinde kalıyor. Yarıda bıraktığı liseyi açıktan tamamlayan Güllü, bu sene ilk kez üniversite sınavına girdi.


Hayalleri için 27 yaşında kolları sıvadı


Güllü, iki gün boyunca sınava gireceği Mersin Üniversitesi’ne ulaşma noktasında sıkıntılar yaşadığını dile getirdi. Büyükşehir Belediyesine, ’engelli transfer aracı’ için başvuruda bulunan Güllü’nün talebi hızlıca karşılandı. Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, Güllü’yü yaşadığı bakım merkezinin kapısından alarak okula ulaştırdı.


“Mersin Üniversitesi’nde eczacılık okumak istiyorum”


Cafer Sadık Güllü, hedefinin Mersin Üniversitesi’nde eczacılık bölümü olduğunu belirtti. Hayallerine giden yolda Büyükşehir Belediyesinin kendisine büyük destek sağladığını kaydeden Güllü, “Sınav için normalde çok stresli olacağımı düşünüyordum ama bende bir stres oluşturmadı. Diğer gençler gibi hayatımı buna bağlamadığım için olabilir. Benim en büyük hedefim eczacılık fakültesi okumak. Ben üniversite sınavına girmeden önce buraya gelip fakülteleri gezdim. Bizim böyle şeyleri planlarken fiziki durumu da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Mersin Üniversitesi’nde eczacılık okumak istiyorum. Aslında hafta sonu ve sokağa çıkma yasağı olduğu için bu talebimin sıkıntı olacağını, gelemeyeceklerini düşünmüştüm. Tam tersi istediğim saatte yanımda bulunabildiler. Sıkıntı yaşamadım. Bu hizmetin daha da genişletilmesini ve yaygınlaştırılmasını rica ediyorum. Çünkü gerçekten çok ihtiyacımız var” dedi.


Büyükşehir Belediyesi Engelliler Şube Müdürlüğü’nde amir Nurhan Kösel, Güllü’ye üniversite sınavına gidiş sürecinde refakat etti. ’Engelsiz transfer aracı’ hizmetinin engelli bireylerin rahat hareket sağlamalarına önemli bir katkı sunduğunu belirten Kösel, “Engelli bireyler bizi bir gün önce arıyor. Biz zaten bu talepleri hemen karşılıyoruz. Cafer kardeşimiz de çok memnun oldu” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.