SPOR - 26 Mayıs 2025 Pazartesi 23:59

Jose Mourinho: "Başkan röportajında benim kalmamı istediğini belirtiyor, kendisi bana güveniyor"

A
A
A
Jose Mourinho: "Başkan röportajında benim kalmamı istediğini belirtiyor, kendisi bana güveniyor"

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Hatayspor mağlubiyeti sonrası yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki sezon burada olacak mısınız? diye soruyorsanız, ben de size başkanımızın birkaç gün önce televizyonda yapmış olduğu röportajı gösteririm. O röportajda da kendisi zaten kalmamı istediğini belirtiyor. Kendisi bana güveniyor önümüzdeki sezon için" dedi.


Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Mersin’de Atakaş Hatayspor’a konuk olan Fenerbahçe, 4-2 mağlup oldu. Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, ’Uzun zamandır Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde olmadığı’nın hatırlatılması üzerine, "Ben son 7 senede Avrupa’da 2 tane final oynadım ve bu da şu anlama geliyor ki, ben son 7 senede Türk futbol tarihinin gördüğünden daha fazla final oynadım Avrupa’da. Evet Porto ile kazanmış olduğum şampiyonluğun üzerinden yaklaşık 20-21 sene geçti ve ben bu son 7 senede de Avrupa’da finaller oynadım. Aslında Fenerbahçe ile de Şampiyonlar Ligi’ne katılabilmek için geçen yaz mücadele ettik, bunu denedik ama bizler için zorlu bir yazdı geçen yaz. Çünkü Avrupa Şampiyonası’na katılan oyuncular vardı, takıma geç katılan oyuncular vardı ve her zaman olduğu gibi aslında Türk kulüpleri için erken transfer yapmak zor oluyor. Dolayısıyla bizlerde bu zorluklarla savaştık ama Şampiyonlar Ligi’ne katılabilmek için geçen yaz, penaltılarla savaştık ve son dakika, 120. dakikada bir penaltı golü ile elendik" ifadelerini kullandı.


"Şampiyonlar Ligi’nde olmayı Avrupa Ligi veya Konferans Ligi’nde olmayı yeğler misiniz diye sorarsanız, ’evet’ derim" şeklinde konuşmasını sürdüren Jose Mourinho, şöyle devam etti: "Çünkü bu benim ki, önümüzdeki yaz yine Şampiyonlar Ligi elemelerini geçebilmek için mücadele edeceğiz. Bir tane eleme turu, sonra da play-off oynamamız gerekiyor ve mümkün olduğu kadar iyi hazırlamamız gerekiyor bu maçlara."



"Sezon sonları gerçekten acıdır, hedefi kalmayan takımlar için bu dönemler acıdır"


Konuşmasının devamında Hatayspor maçını da değerlendiren Jose Mourinho, "Futboldan anlamayan insanlar, sezon sonu ne anlama gelir bunu bilmezler. Sezon sonları gerçekten acıdır, hedefi kalmayan takımlar için bu dönemler acıdır. Şampiyonluk için oynayan veya Avrupa’ya gidecek bir sıralamada yer almaya çalışan takımlar veya küme düşmeme oynayan takımların bir hedefi vardır ama hedefini kaybetmiş bir takım, artık hedefi kalmamış bir takım için bu dönemler acıdır. İdmanlarda takımı motive etmek kolay değildir ki, bazı oyuncularda önümüzdeki sezon burada olmayacağını biliyorlar. Bu oyuncular için de bu motivasyonu sağlamak zordur. Ama buna rağmen bugünkü maça baktığımızda, aslında bu maçın 2 tane hikayesi vardı. Birinci hikayesi 11’e 11 oynanan kısımdı. 1-0 öne geçtik ki, 2’yi, 3’ü, 4’ü çok rahat bulabilir. Maç bizim kontrolümüzde geçiyordu ama sonra bir kişi eksik kaldık ve o pozisyonun hemen akabinde de rakibimiz golü attı ve bundan sonra da maç içerisindeki her şey değişti. İkinci yarı bizler için oyuncular için zorluydu. Evet belirtmiş olduğunuz gibi ağır bir mağlubiyet oldu. Ama bahsettiğim gibi sadece futboldan anlamayan insanlar veya insan doğasından anlamayan insanlar, bu şekilde düşünür. Futboldan anlamayan insanlar, motivasyonun ne olduğunu bilmeyen insanlar, hayal kırıklığının ne demek olduğunu bilmeyen insanlar, bu durumu anlamazlar. Ama futbolu bilen insanlar, futbol insanları bu durumu anlarla ki, ben haftalardır aynı şeyi söylüyorum. Aslında son 4 maçımızda 12 puan alsak da sıralamadaki yerimiz değişmeyecek, 1. veya 3. olmayacağız. Ben haftalardır bunu belirtiyorum. Dolayısıyla Başakşehir maçında kazanırken de Eyüpspor maçında kazanırken de aslında o düzgün oyunu sahaya yansıtmaya çalışmamızdaki zorluklar zaten gözüktü" diye konuştu.



"Başkan röportajında benim kalmamı istediğini belirtiyor, kendisi bana güveniyor"


Önümüzdeki sezon da Fenerbahçe’de devam edip etmeyeceği ve bu konuda yönetimle görüşüp görüşmediği yönündeki soruyu da yanıtlayan Mourinho, "Zaten son bir kaç basın toplantısında şunu belirtiyorum; ben kulüp içi meseleleri kamuoyu önünde tartışmıyorum. Eğer bir şey gerçek çıkarsa veya gerçek çıkmazsa veya yarım gerçek çıkarsa şunu söyleyebilirim ki, o şey benim ağzımdan çıkmamıştır. Çünkü benim sizlerle maç sonu yaptığı basın toplantılar dışında basınla sıfır kontağım var. Dolayısıyla hiçbir zaman başkanla görüştün mü, yönetimle görüştün mü, ne zaman görüştün? Bu tarz bilgileri hiçbir zaman kimseye söylemedim. Ama eğer bana şunu soruyorsanız; ’Önümüzdeki sezon burada olacak mısınız? diye soruyorsanız, ben de size başkanımızın birkaç gün önce televizyonda yapmış olduğu röportajı gösteririm. O röportajda da kendisi zaten kalmamı istediğini belirtiyor. Kendisi bana güveniyor önümüzdeki sezon için. Bu kamuoyunda zaten belirtilmiş, kamuoyunda bilinen bir bilgi. Başkanımız bunu televizyonda çıkmış olduğu röportajda söyledi. Durum bu şekilde, kendisi de bu konuda gayet netti. Eğer hangi bir şey değişirse, durumda bir değişiklik varsa da ben bu konu hakkında, bana bir şey söylenmedi ama başkanımızın televizyonda söylemiş olduğu sözleri belirtebilirim ki, aynı şeyleri de zaten birebir görüşmemizde de bana söyledi" ifadelerini kullandı.



"Bugün canımız yanmadan eve gideceğimizi düşünüyorlar ama bu doğru değil.


Hayal kırıklığı yaşandığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Mouinho, şöyle devam etti:"Bu durum hepimiz için acı dolu bir durum. Acı verici bir durum. Bazen insanlar düşünüyorlar ki, bizler sadece profesyoneliz. Bizler, oyuncular bir insan değil, sadece bir profesyonelmiş gibi düşünüyorlar. Bizlerin acı çekmediğini düşünüyorlar. Bugün canımız yanmadan eve gideceğimizi düşünüyorlar ama bu doğru değil. Oyuncular da insan. Onların da duyguları var, onlar da zaman zaman özgüven eksikliği yaşayabiliyorlar. Onlar da zaman zaman motivasyon eksikliği yaşayabiliyorlar ki, şu anda da zaten takımımızda olan durum bu. Matematiksel olarak şampiyonluğu kaybettiğimiz andan itibaren olan durum bu. Matematiksel olarak kaybetmediğimiz zamanda da farklı şeyler vardı. Aslında grup olarak, takım olarak imkansız olduğu hissiyatına kapılıyorduk. Ama buna rağmen her zaman savaşta oyuncularım ellerinden gelenin en iyisini yaptı. İyi sonuçlar aldık, kötü sonuçlar aldık ama en azından oyuncularımız dürüst bir şekilde mücadelelerini gösterdiler."



"Cenk Tosun’u daha fazla oynatmadığım için pişmanım"


Taraftarlardan gelen reaksiyonu kabul ettiğini ifade eden Mourinho, "Ama şunu kabul etmem ki, oyuncularım umursamadığının düşünülmesini kabul etmem. Çünkü şöyle bir durum var ki, gerçekten futbolu bilenler bilir, oyuncular bu durumdan etkileniyorlar. Belirtmiş olduğum gibi bazı oyuncular var önümüzdeki sene burada olmayacaklarını biliyorlar. Dolayısıyla bundan etkileniyorlar aynı zamanda kafasında önümüzdeki sezon için soru işareti olan oyuncular var. Onlar da tabii ki etkileniyorlar. Bunun benim bazı vermiş olduğum kararlar var ki, şunu da belirtmek istiyorum, kararlarından hiçbir pişmanlık duymuyorum, mesela bugün kalede Ertuğrul’u oynattım? Çünkü kendisi her şeyden önce bir insan, genç bir oyuncu ve her gün, her antrenmanda elinden gelenin en iyisini yapıyor. Sıcak havada, soğuk havada. Yağmur da yağsa, kar da yağsa her zaman elinden gelenin en iyisini yapıyor. Dolayısıyla deplasmanda oynadığımız bu maçta baskının daha az olacağını düşünerek onu oynatmanın doğru olduğunu düşündüm. Çünkü deplasmanda olduğu için baskının daha az olacağını ve buradaki atmosferin onun için daha uygun olacağını düşündüm ama kendisi bugün şanssız bir gün geçirdi. Bu kararımdan dolayı asla hiçbir pişmanlık duymuyorum. Eğer bana sezonun genelini bireysel anlamda analiz et derseniz, herhangi bir oyuncuyu daha az oynatmaktan dolayı pişmanlığın var mı diye sorarsanız, bu Cenk Tosun olurdu. Onu daha fazla oynatmadığım için pişmanım" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.