GENEL - 12 Ocak 2021 Salı 10:34

Mersin Büyükşehir Meclisinde cemevi tartışması

A
A
A
Mersin Büyükşehir Meclisinde cemevi tartışması

Mersin Büyükşehir Meclis Toplantısında, Tarsus’un Atalar Mahallesinde bir parselin cemevi yapılmak üzere ibadethane olarak işaretlenmesi teklifi görüşülürken tartışma yaşandı.

Mersin Büyükşehir Meclis Toplantısında, Tarsus’un Atalar Mahallesinde bir parselin cemevi yapılmak üzere ibadethane olarak işaretlenmesi teklifi görüşülürken tartışma yaşandı. Bazı meclis üyeleri, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesinin TBMM’nin yetkisinde olduğunu söylerken teklif, oy çokluğuyla kabul edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Bu ülke milliyetçisiyiz biz. Bu ülkede ayrımcılığı reddediyoruz. Hepimiz kardeşiz. Burası barış kenti, kardeşlik kenti” dedi.


Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı, Başkan Seçer başkanlığında yapıldı. Mecliste etnik ve mezhepsel ayrımcılık yapıldığına ilişkin iddialar üzerine tartışma yaşandı.



“Bu ülkede ayrımcılığı reddediyoruz”


Büyükşehir Meclisinde Tarsus ilçesi Atalar Mahallesi 194 Ada 1 parselin Yenice’ye ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonuna göre ibadethane olarak işaretlenmesine ilişkin madde görüşüldü. Bu konuda bazı meclis üyeleri arasında etnik ve mezhepsel ayrımcılık yapıldığına ilişkin tartışmalar yaşandı. Başkan Seçer, bir meclis üyesine yönelik olarak şunları söyledi:


“Bu konudaki hassasiyetimi tartıya koyamazsın. Bu konudaki hassasiyetimi, samimiyetimi tartacak kantar yok sizin elinizde. Hiç siyaset yapma rica ediyorum. Bu tarz siyaset sana yakışmıyor, rica ediyorum. Ne demek yani, kim burada ayrımcılık yapabilir? Kim buna müsaade edebilir? Lütfen kamuoyuna mesaj vereceğim diye, burada kendini yorma. Ben fırsat vermiyorum, sen rahat ol. Bu ülkeyi benden fazla sevmiyorsun. Bu ülke milliyetçisiyiz biz. Lütfen böyle ucuz politikalar yapmayalım. Bu ülkede ayrımcılığı reddediyoruz. Hepimiz kardeşiz. Burası barış kenti, kardeşlik kenti, bin kere söylüyorum. Kim kimi ayırabilir, kim kime ötekileştirebilir. Buna müsaade edemeyiz. Siyaset yapma adına şehri germeyin.”


Bir meclis üyesinin cemevlerinin ibadethane olmadığını dile getirmesi üzerine de Seçer, “Şimdi biz ‘cemevleri ibadethane statüsüne alınsın’ diye bir yasa yapmıyoruz. Şu anda üstünde bulunduğu parselin ibadet yeri olarak işaretlenmesini tartışıyoruz. Kamuoyunu yanlış bilgilendirmeyin” diye konuştu.


Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak’ın cemevlerine daha çok maddi yardım yapılmasıyla ilgili değerlendirmelerine de yanıt veren Seçer, “Ben şimdi rakamlarla vereceğim. Siz dediniz ki, yardım yapmıyorsunuz, maddi sıkıntılar yaşanıyor. Daha önceki mecliste olan arkadaşlarımız bilir. Birer milyon lira yardım kararı almış meclis ve biz yönetime geldiğimizde şu anda rakamları hemen acil istetmedim ama hafızamda. Örneğin, Toroslar Cemevi bizden 800 bin lira para aldı, 200 bin lira da herhalde bitti. Bir taksit kaldı. Demek ki 1 milyon lira ödenmiş ya da 150 bin lira kalmış. Yenişehir Cemevi, burada yöneticisi de var. 1 milyon lira almış bizim dönemimizde. Yaklaşık yüzde 50’si duruyordu. Kalanını ödedik, yani 500 bin TL olan kısmını. Yine aynı şekilde, Mezitli Cemevi yüzde 50’sinden fazlası duruyordu, yüzde 60 civarında ödentisi yapılmamıştı. Bunları da ödedik. Ama Akdeniz Belediyesi cemevlerine merak ediyorum ne kadar yardımda bulunmuş? Onu da kendisinden söylemesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.


Başkan Seçer, ilk olarak Tarsus ilçesi Atalar Mahallesi 194 Ada 1 parselin ibadethane olarak işaretlenmesini meclis üyelerinin oylamasına sundu. Daha sonra, Tarsus ilçesi Yenice ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonuna gelen itirazları meclis üyelerinin oylarına sundu. İki oylama da oy çokluğuyla kabul edildi.



Seçer’den “Refakatçi Evi” müjdesi


Mecliste oylanan gündem maddelerinden birisi de Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinde Sayıştay Bakanlığınca yapılması istenen değişiklik oldu. Seçer, söz konusu değişiklikle “Refakatçi Evi Projesi” ile ilgili bir eksiğin tamamlanmış olduğunu duyurdu. Mersin’in 16 bin kilometrekarelik geniş bir coğrafya üzerine kurulu olduğunu belirten Seçer, müştemilatı ve teşekkülü daha fazla olan büyük hastanelerin kent merkezinde yer aldığına dikkat çekti. Seçer, tedavi için kent merkezine gelen hastalara refakat eden kişilerin önemli sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, “Gelip burada barınacak yer bulamıyorlar. Annesi hastanede yatıyor, kız kardeşi hastanede yatıyor, refakatçisi oda alamıyor. O kadar ekonomisi yok. Nerede kalacak? Bir yakını varsa 3 gün onun yükünü çekebilir ama uzun süre kalamıyorlar. Bunu hayata geçirdik. Bu yönetmelikle çalışmaları bitirdik” dedi.



“Hem otel esnafı kazanacak hem de hasta yakınları artık sefil olmayacak”


“Refakatçi Evi Projesi” ile hem refakatçilere hem de otel esnafına destek olacaklarını belirten Seçer, “Biz bunu otellerimizden hizmet almak suretiyle yapacağız. Pandemi dolayısıyla çok da sıkıntı yaşadılar. Hiç olmazsa biz de yaralarına merhem olabiliriz bu uygulamalarla. Hem otel esnafı kazanacak hem de hasta yakınları artık sefil olmayacaklar” diye konuştu.


“Refakatçi Evi Projesi”, merkez ilçelerin kırsal mahallelerinde ve diğer 9 ilçede yaşayan vatandaşlardan Mersin’deki üniversite ve kamu hastanelerine yatılı veya ayakta tedavi için gelen hasta, hasta yakınları ve refakatçileri kapsayacak. 18 yaşından küçük hastanın en fazla 2 refakatçisi, 18 yaşından büyük hastanın ise 1 refakatçisi hizmetten faydalanabilecek. Şehit ve gazi yakınlarına öncelik tanınacak. Her tedavi döneminde hasta yakını en fazla 30 gün konuk edilecek. Kanser tedavisi gören hastalar için ise süre 45 güne kadar uzatılabilecek.



Toplu taşıma esnafına vize ücreti indirimi


Gündem dışı maddeler bölümünde ise 2021 mali yılı vergi, harç ve ücret tarifesindeki Ulaşım Dairesi Başkanlığı bölümlerinde yapılacak değişiklikler de görüşüldü. Madde, ilgili komisyonlara oy birliğiyle sevk edildi. Seçer, konunun vizeler ve ruhsatlarla ilgili bir konu olduğundan söz ederek, “Bize talep geldi. Minibüsçü esnafı, halk otobüsü esnafı, servis esnafı, taksi esnafı. Bütün T, M, H, S ve C plakalı toplam 5 bin 415 araç var. Bunların bize ödeyecekleri vize ücretleri var 2021 yılına ait. Biz şöyle bir uygulama yapalım istedik. Bu ödentilerden indirim yapalım, S plakalılar yani servisler ama bunlardan okul servisi olanlar en mağdur olanlar. Bunlar hiç iş yapamadı. Bu vizelerden hiç para almamazlık yapamıyoruz, silemiyoruz, terkin yapamıyoruz. Bir değer almamız lazım. Bunlardan yüzde 90 ıskonto yapalım, yüzde 10’luk kısmını alalım diyoruz. Diğer T, M, H ve C olmak üzere, bunlar farklı araçlar, onlardan da yüzde 45 indirime gidelim. Bunu komisyona sevk edeceğiz zaten. Orada da değerlendirilecek” dedi.



“Toplu taşımada kullanım yaşını 15’e çıkarttık”


Toplu taşıma araçlarının 10 yıl olan trafikte olma yaşı ve devriyle ilgili de düzenleme yapacaklarını ifade eden Seçer, pandeminin neden olduğu ekonomik sorunlar ve travmalar nedeniyle hem devir işlemlerindeki süreyi hem de toplu taşımada kullanım yaşını 15’e çıkaracaklarını söyledi. Seçer, “10 yıl geçtiği zaman yapılamıyordu ya da 12 yaşına kadar bu araçlar toplu taşımada kullanılabiliyordu. Biz bunun her ikisini de pandeminin getirdiği ekonomik sorunlar, travmalar; bunları da göz önüne alarak, her ikisini de hem devir işlemlerindeki süreyi hem de toplu taşımada kullanım yaşını 15’e çıkarttık. Böyle bir teklifle geliyoruz komisyona. Diğer belediyelerle de değerlendirme yaptık, şartları inceledik, kendi koşullarımızı idare olarak göz önüne aldık. Bu teklifin Plan ve Bütçe ve Ulaşım Komisyonuna sevkini oylarınıza sunuyorum” diye konuştu.


Maddenin ilgili komisyonlara sevki oy birliğiyle kabul edildi.


Mecliste ayrıca, Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma araçlarının çalışma usul ve esaslarını belirleyen toplu taşıma araçları, özel halk otobüsü ve minibüs yönetmeliği ve ticari taksi yönetmeliğinin günümüz şartlarına uygun revize edilmesi de görüşüldü. Başkan Seçer, “Az önce bahsettiğim konu. Yaş meselesi. Devirlerde ve kullanımda. Bunu da yine Plan ve Bütçe, ayrı ayrı 2 teklif olarak ve Ulaşım Komisyonu’na sevkini oylarınıza sunuyorum” dedi ve maddenin ilgili komisyonlara sevki oy birliğiyle kabul edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.