GÜNDEM - 16 Aralık 2025 Salı 09:45

Mersin’de Çocuk Meclisi üyeleri sertifikalarını Başkan Seçer’den aldı

A
A
A
Mersin’de Çocuk Meclisi üyeleri sertifikalarını Başkan Seçer’den aldı

Mersin Büyükşehir Belediyesinin 1. Dönem Çocuk Meclisinin son toplantısında çocuklarla bir araya gelen Başkan Vahap Seçer, demokrasi kültürünün küçük yaşlarda kazanılmasının önemine dikkat çekerek, görev süresi sona eren üyelere sertifikalarını verdi.


Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eşi Meral Seçer, geçtiğimiz günlerde açılan Sosyal Yaşam Merkezi Silifke Yerleşkesinde, Büyükşehir Belediyesinin 1. Dönem Çocuk Meclisinin son toplantısında çocuk meclis üyeleriyle bir araya geldi. 2 yıl boyunca düzenli aralıklarla toplanarak kentle ilgili görüş ve önerilerini dile getiren Çocuk Meclisi üyeleri, görev sürelerini tamamlamalarının ardından dönem sonu sertifikalarını Başkan Seçer’den aldılar. Buluşmada, Çocuk Meclisinin çocukların küçük yaşta karar alma süreçlerine dahil olmasına katkı sunan önemli bir yapı olduğuna değinildi.



"Demokrasi çocukluk yıllarından çocuklarımıza o kültürü vermekle büyüyecek ve gelişecek"


Başkan Seçer Çocuk Meclisinde gerçekleştirdiği konuşmasında; demokrasinin çocukluk yıllarından itibaren çocuklara o kültürü vermekle büyüyüp, gelişeceğini, kurum ve kurallarıyla ülkede işler hale geleceğini kaydetti. Türkiye demokrasisinin genç bir demokrasi olduğunu dile getiren Seçer, "Bizim yaklaşık olarak 150 yıllık bir demokrasi tarihimiz var ama bugün dünyanın demokrasisi gelişmiş ülkeleri bizden çok daha önce bunun mücadelesini verdi. Toplumlar, bu uğurda çok acılar yaşadı ama emekleye emekleye, önce yürüyen, sonra koşan, sonra depara kalkan demokrasi bugün onların en saygın ülkeler olmasını sağladı" dedi.



"Demokrasi demek; refah, barış ve kardeşlik demek"


Demokrasinin, insanlığın güzelliğine dair ne varsa o demek olduğunu belirten Seçer, "Demokrasi demek; özgür yaşam demek. Kendi kararlarımızı kendimiz almamız, hayatımızı kendimiz şekillendirmemiz, toplumu, ülkemizi ve dünyayı kendimizin şekillendirmesi demek. Demokrasi demek; refah, barış, kardeşlik ve savaşların olmaması demek. Türkiye’de her sorundan önemlisi, eğer demokrasimizi kurum ve kurallarıyla oturtabilirsek emin olun ne demokrasi sorunu ne terör sorunu ne gelir dağılımında adaletsizlik sorunu ne de eğitimde ve diğer alanlarda sorunlar kalır hiçbir sorunumuz kalmaz" diye konuştu.



"Çocuk Meclisi üyelerimiz sıkı mesai yapıp, çok güzel çalışmışlar"


Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, kendilerinden sonraki kuşakların demokrasi kültürüyle küçük yaşta tanışmaları için Çocuk Meclisini uygulamaya koyduklarını hatırlatan Seçer, "Çocuk Meclisi üyelerimiz görüyorum ki çok sıkı mesai ve çok güzel çalışmalar yapmışlar. Bunlarla gurur duyuyoruz. Meclis üyelerimiz Mersin’e ve toplumun taleplerine dair hangi sorunlar varsa bunları da meclise önerge şeklinde taşımışlar, daha sonra bunları tavsiye kararı olarak sunup, bize yol göstermişler" ifadelerine yer verdi.



"Mersin siyasetinin gerçekleri Çocuk Meclisine de yansıyor"


Seçer, meclis üyelerinin halkın iradesini yansıttıklarını ve halkın taleplerini temsil edip, dile getirip, hayata geçmelerini sağladıklarını kaydetti. Yaş haddinden dolayı üyeliği sona erenlere yaptıkları çalışmalar için teşekkür ederken, görevine devam edecek Çocuk Meclisi üyelerine de başarılı çalışmalar dileyen Seçer, "Seçimler rekabet havasında geçiyor ama Mersin siyasetinin gerçekleri Çocuk Meclisine de yansıyor. Mersin siyasetinde bir merkez, bir de batı yani 2. bölge ayrımı vardır. Seçimlere gittiğimde beni meclis başkanı ve o dönemin meclis başkan vekili karşılamıştı. Meclis başkan vekilimiz bana dedi ki; ‘Başkanım biz şu anda ittifak yaptık, Anamur, Mut’u yeneceğiz’ dedi. Gerçekten seçimlere girdiler ve yendiler. Siyaseti daha çocuk yaştan öğrenmişler ve seçimleri kazandılar" dedi.



Mersin’de Çocuk Meclisi üyeleri sertifikalarını Başkan Seçer’den aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi BESYO, PMYO, POEM ve Bekçilik kurslarını başlattı Sultangazi Belediyesi, kariyerine sporla yön vermek isteyen gençleri bu yıl da yalnız bırakmıyor. Ücretsiz olarak düzenlenen BESYO, PMYO, POEM ve Bekçilik kurslarına katılan gençler sezon boyunca uzman eğitmenler eşliğinde hem fiziksel hem de zihinsel olarak sınavlara hazırlanıyor. Sporu ve sporcuyu her fırsatta destekleyen Sultangazi Belediyesi, 2025-2026 sezonu BESYO, PMYO, POEM ve Bekçilik kurslarını başlattı. Ücretsiz olarak verilen kurslar, kariyerine sporla yön vermek isteyen gençlerin sınav dönemine kadar en iyi şekilde hazırlanmasına yardımcı oluyor. BESYO kursları Lise son sınıf ya da lise mezunu gençler, uzman eğitmenler eşliğinde üniversitelerin Spor Bilimleri Fakültelerinde bulunan Beden Eğitimi Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği ve Antrenörlük bölümleri yetenek sınavlarına hazırlanıyor. Dayanıklılık, teknik beceri ve cross antrenmanların yanı sıra parkur çalışmalarıyla da gençlerin sınavlarda başarılı olmaları için sıkı bir çalışma yürütülüyor. Gençlerin sınav streslerini en aza indirmek için sınav provası da yapılıyor. PMYO, POEM ve bekçilik kursları Sporculara destek BESYO kursları ile sınırlı değil. Polis Meslek Yüksek Okulu (PMYO), Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM) VE Bekçilik Kursları ile de gençlerin meslek sahibi olmaları için gerekli eğitimler veriliyor. Gençler uzman eğitmenler eşliğinde sınavlara en iyi şekilde hazırlanıyor. "Gençlerimizi hayallerine yaklaştırıyoruz" Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "İlçemizde sporda güçlü bir çalışma yürütüyoruz. Geçen hafta Brüksel’de Avrupa Parlamentosu tarafından Avrupa Spor Şehri ünvanına layık görüldük. Spordaki başarılarımızın görülüyor ve takdir ediliyor olması bizleri ayrıca motive ediyor. Sporu meslek edinmek isteyen gençlerimizi de yalnız bırakmıyor, BESYO Hazırlık kurslarımızda ücretsiz olarak onları en iyi şekilde sınavlara hazırlıyoruz. Kurslarımızda haftada üç gün verdiğimiz eğitimlerde gençlerimizin fiziksel becerilerini en üst seviyede kullanabilmelerine yardımcı oluyoruz. BESYO, PMYO, POEM ve Bekçilik Kursları ile gençlerimize ücretsiz eğitimler veriyor, onları gerçek sınavlara hazırlıyoruz. Kazandıran Akademilerimiz bu yıl da bir çok gencimizi hayallerine bir adım daha yaklaştıracak" dedi.
Antalya İzinsiz kullanılan Balon balığı projesi mahkemelik oldu Alanya’da bir şirkette müdür olarak görev yapan Mehmet Özata, balon balığına olan ilgisinin ticari bir projeye dönüştürülmesi iddiasıyla yargı yoluna başvurdu. Özata, projesinin izinsiz şekilde ticari faaliyet olarak kullanıldığını öne sürerek yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu. Alanya’da yaşayan Mehmet Özata’nın balon balığına olan ilgisi, 2018 yılında Mersin’in Anamur ilçesinde bir kız çocuğunun balon balığı tarafından ısırılmasıyla yaşanan olay sonrası arttı. Zehirli bir tür olan balon balığının değerlendirilmesi üzerine çalışmalar yapan Özata, balığın derisinden çanta, anahtarlık ve telefon kılıfı gibi çeşitli aksesuarlar üretmeye başladı. İddiaya göre, bir süre sonra kendisini Kanada’da görevli olarak tanıtan bir kadın, Özata ile iletişime geçti. Söz konusu kişinin, projeyi yalnızca akademik amaçlarla incelemek istediğini belirttiği, bu kapsamda Özata’dan çalışmasına ilişkin bilgi ve laboratuvar sonuçlarını talep ettiği iddia edildi. Özata da proje detaylarını paylaştığı öğretim görevlisi kadına verdiğini söyledi. Daha sonra projenin, akademik çalışma sınırlarının dışına çıkılarak ticari bir faaliyet şeklinde yürütüldüğünü öğrendiğini belirten Özata, bunun üzerine hukuki süreç başlattı. Projesinin izinsiz kullanıldığını öne süren Özata, mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı alınması için girişimlerde bulundu. Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurduk Projenin akademik olmadığını ticari faaliyetler yürüttüğünü dile getiren Mehmet Özata, "Balon balığına ilgim 2018’de Anamur’da bir kız çocuğunu ısırmasıyla başladı. Sürekli araştırarak balon balığından ne yapılabilir diye. Derisini tabaklanabileceğini, derisinin şişmesinden dolayı kendisinden 7-8 kat büyüklüğünden dolayı sağlam bir derisi olduğunu öğrendim. Bu durumu Enstitü ile görüştüğümüzde beraber Bayoma projesinde bulunduk. Bununla birlikte ürün çalışmalarımız oldu. Hem deriyi tabakladık. Hem ise deriyi ürünlere dönüştürdük. Bunları yaparken farklı deri renkleri ile yaptık. Kanada’da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğu söyleyen ve telefon numaramın ise bakanlıktan alındığını bildiren Aylin isimli bir kadın ulaştı. Aylin Hanım akademik olarak irtibat kurdu bizimle. Daha sonra kendi ticaretini yapmaya başladı. Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurduk. Mahkeme sürecimiz hala devam ediyor. 2 dava sürdü. Çalışmalar bir sonraki davaya kaldı. Tamamen bağlantı kurduğunda akademik olarak bağlantı kurdu. Bizden numune istediğinde de akademik çalışmalar için kullanacağını söyledi. Bizde iyi niyetine güvenerekten elimizdeki ürünleri ve laboratuvar sonuçlarını paylaştık. Laboratuvar sonuçlarının iyi olduğunu görünce bunu ticari olarak yapmaya başladı. Bizde bunu mahkeme kararı ile durdurmaya çalıştık. Mahkeme süreci halan devam ediyor’’ dedi. Ayrıca balon balığı derisinin tabaklandıktan sonra çok güzel ürünler ortay çıktığını belirten Özata "Balon balığı Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelmiş bir bir balık, zararlı bir tür. Zarardan faydaya dönüştürebilmek adına projemizi yapıyoruz. Bunun içinde birçok çalışmalarımız oldu. Doğal ve özel yöntemlerle tabaklıyoruz. Hem güzel renkler hem ise güzel ürünler ortaya çıkıyor’’ şeklinde konuştu.