ASAYİŞ - 09 Aralık 2025 Salı 11:23

Mersin’de son bir haftada 874 kişi yakalandı

A
A
A
Mersin’de son bir haftada 874 kişi yakalandı

Mersin Valisi Atilla Toros başkanlığında, kent genelindeki güvenlik ve asayiş çalışmalarının değerlendirildiği toplantı gerçekleştirildi.


Valilikte düzenlenen toplantıda, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin 1-7 Aralık 2025 tarihleri arasında yürüttüğü faaliyetler ele alındı. Kentte huzur ve güvenliğin sağlanmasına yönelik yapılan operasyonlar, alınan tedbirler ve denetim sonuçları toplantıda ayrıntılı şekilde değerlendirildi.


Açıklanan verilere göre, çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan veya aranan 874 kişinin yakalanarak adli makamlara teslim edildiği bildirildi.


Trafik denetimlerinde ise 103 bin 792 araç kontrol edilirken, bin 431 araç trafikten men edildi. Ayrıca kent genelinde 790 ticari taksi denetime tabi tutuldu.


Düzensiz göçle mücadele kapsamında yapılan huzur uygulamasında bin 637 kişinin kimlik sorgusu yapıldı. Uygulamada yakalanan 3 yabancı uyruklu kişi, işlemlerinin ardından Düzensiz Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezi’ne teslim edildi.



Mersin’de son bir haftada 874 kişi yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dijital dolandırıcılıkta yeni dönem: Sesi bile saniyeler içinde klonluyorlar Türkiye’de dijital dolandırıcılık yöntemleri yapay zeka teknolojileriyle birlikte tehlikeli bir seviyeye ulaştı. Banka görevlisi, polis veya savcı kılığına giren dolandırıcılar, ses klonlama yöntemiyle tuzağa düşürdükleri vatandaşlara milyonlarca liralık mağduriyet yaşatabiliyor. Türkiye’de son dönemde artış gösteren dijital dolandırıcılık vakaları, yapay zeka destekli yöntemlerle yeni bir boyut kazandı. Özellikle banka müşteri temsilcisi, polis, savcı veya kurum görevlisi kılığına girilerek gerçekleştirilen ses klonlama dolandırıcılıkları, vatandaşları mağdur ediyor. Yapay zeka teknolojisiyle tanıdık bir kişinin sesinin saniyeler içinde taklit edilebilmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırırken mağduriyetleri de artırıyor. Arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapan vatandaşlar, kısa sürede yüksek maddi kayıplarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de hukuken ‘bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık’ neticesinde değerlendirilen bu yöntemler, Türk Ceza Kanunu bakımından ağır yaptırımlar içeriyor. Ancak suçun teknolojik boyutu, mağdurların kısa sürede tepki verme şansını azaltmakla beraber maddi kayıpların büyümesine de sebep oluyor. "Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında paniğe kapılmak geliyor" Son dönemde bahse konu olaylara ilişkin artan başvurulara dikkat çeken Avukat Burak Evci, "Yapay zeka ile üretilen ses ve görüntülerin kullanıldığı dolandırıcılık vakaları, toplumumuz için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Vatandaşlarımızın, kendilerini arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapması artık büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle hiçbir kamu görevlisinin telefonda para talep etmeyeceği ve banka işlemi yaptırmayacağı unutulmamalıdır. Mağduriyet yaşanması halinde vakit kaybetmeden savcılığa başvurulması gerekmektedir. Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında hızlı karar vermek, teyit almamak ve paniğe kapılmak gelmektedir. Yapay zeka ile üretilen seslerin ayırt edilmesinin güçleşmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple gelen her çağrının kurum numaralarıyla karşılaştırılması, geri arama yapılması ve doğrulama istenmesi büyük önem taşımaktadır. Dijital güvenlik uzmanları, Türkiye’de yapay zeka ile işlenen siber suçların kısa sürede daha da yaygınlaşabileceğini belirtmektedir. Bu sebeple hem vatandaşların bilinçlenmesi hem de ilgili kurumların teknik takip süreçlerini güçlendirmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır" dedi.
Denizli Pamukkale’nin 9 genç yeteneği, son seçmelere çağrıldı Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan Denizli Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda 9 futbolcuyu daha üst liglere göndermenin gururu yaşanıyor. Daha önce de Nilsu Çayı ve Nurcan Kazancı gibi futbolcuları Beşiktaş Akademi takımına kazandıran Pamukkale Kartallar’da 9 sporcu daha ikinci ve son aşama olan seçmelere davet aldı. Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan ve bu sürede Denizli’de bulunan Beşiktaşlı yöneticilerin, taraftarların, kongre üyelerinin yanı sıra diğer takım taraftarlarının da çocuklarını güvenle emanet ettiği Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda Kasım ayı kampında seçilen 9 sporcunun daha ikinci ve son seçmeye davet edilmesinin gurur ve sevinci yaşanıyor. Beşiktaş tarafından 13-14 Aralık 2025 tarihlerinde İzmir’de yapılacak seçmelere davet edilen futbolcular; Ülkü Tekin(Orta Saha), Sebahat Naz Koçu (Stoper), Alp Uğur Candan(Orta Saha), Emre Karakaya(Sağ kanat), Erdem Yiğit Özdemir(Forvet), Ferit Umut Köse(Sol kanat), Kerem Gündüz(Sağ kanat), Ömer Çiftçi(Orta saha), Demir Arda Yüksek (Orta saha)oyuncusu. Ferdi Kösem: "Sadece Beşiktaş’ın resmi kamplarına katılıyoruz" Futbol Okulu Faaliyetleri ve 9 futbolcunun seçmelere çağrılması ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu Koordinatörü Ferdi Kösem, çalışmalardan gayet memnun olduğunu belirterek, "Futbol okulu olarak çalışmalarımız gayet iyi gidiyor. Her geçen gün büyüyen bir kadromuz var. Nisan kampında seçilenler olmuştu. Şimdi Kasım kampında da seçilen oyuncularımız oldu. Kasım Kampında 2014 grubumuz namağlup şampiyon oldu. İlk sekiz den 6 sporcumuz seçildi. Büyük gruplardan da seçilenler oldu. Kasım kampında 9 sporcumuz seçildi. Bunların ikisi erkek. Tabi ki bizden bundan gurur duyduk. Antrenmanlarımız çok iyi gidiyor. Seçilenler oluyor, fark oluşturuyoruz. Şu an gayet güzle olumlu bir ailemiz var. Biz Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu olarak Beşiktaş’ın resmi şubesiyiz. Resmi olarak bize açıklama yapılmadan açıklama yapamıyoruz. Şu an açıklama geldi. Aslında daha önce de seçilecekleri tahmin ediyorduk. Kampta hem karakteri, hem duruşu, hem de futbolu oyunuyla fark oluşturulmuştu. Orada namağlup şampiyon olmuşlardı" dedi. "15 ayda 11 sporcuyu üst tarafa vermenin gururunu yaşıyoruz" Seçme takvimi ile ilgili olarak da konuşan genel koordinatör Kösem; "Bunlar daha önce İstanbul’a gidiyorlardı. Şimdi değişti İzmir’e gidecekler orada son seçmeyi de kazanırlarsa daha önce giden Nilsu Çayır ve Nurcan Kazancıo gibi Beşiktaş’ın akademik oyuncusu olacaklar. Biz zaten kurulalı 15 ay oldu. Bu sürede iki kızımızla birlikte inşallah 11 futbolcumuzu daha Beşiktaş’a vermenin sevincini gururunu yaşıyor olacağız. Bu şekilde 15 ayda tarihi bir fark oluşturdu. Bize listeler geliyor Türkiye toplamında toplam 50-60 sporcu ikinci kademeye kalmışlar. Bunların dokuzu bizden. Bu bizim için sevinç kaynağı oluyor ayrıca şu bizim açımızdan daha da önemli bu çocuklarımızın lisansının yüzde doksanı bizde çıkanlar yani daha önce hiçbir yerde oynamamış bizim eğitimimizle bu safhaya gelenler bu nedenle de ayrı bir gurur duyuyoruz" diye konuştu. "Büyük uyumlu bir aile başarıyı getirdi" Büyük bir aileye sahip olduklarına dikkat çeken Kösem, "Bizim burada gerçekten çok güzel bir ailemiz, veli grubumuz var. Antrenmanlarımız çok güzel gidiyor. Velilerimiz çok olumlular. Hep aktifler. Biz bir aile olduktan sonra bu başarı zaten geliyor. Bu başarı zaten ben kaynaklı değil, biz kaynaklı. Bunu Pamukkale Beşiktaş ailesi olarak biz başardık. Son aşamaya kaldık, muhtemelen son aşamada da takılı kalmıyor. Bu grup Elit Kartallar olarak liglerde de mücadele ediyor. İnanılmaz sükse yaptılar. Oynanan iki maçı da kazandılar. Bize rakip olarak görünenlerin genelini yendik. O yüzden de çok mutlu çok gururluyuz. Hep beraber 13-14 Aralık’ta İzmir’e gidiyoruz. 2 gün İzmir’de 9 Eylül’deyiz. Bende onlara eşlik edeceğim. Oraya aile olarak gelenlerde olacak. Bu nedenle burada antrenmanlarımız olmayacak. Ben sonuna kadar çocuklarımın arkasında olmaya çalışıyorum. İnşallah ailecek gidip ailecek seçilerek döneceğiz" ifadelerini kullandı. "Biz isteyen herkese lisansı ücretsiz veriyoruz" Lisans alma verme durumu ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Kösem konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir veli birinden, antrenörden, ya da başka birisinden rahatsız olabilir. Hocalarından veli grubundan rahatsız olabilir. Biz lisans konusunda zorluk çekiyoruz. Neden zorluk çekiyoruz. Bize gelmek isteyen çok sayıda kız grubundan futbolcu var. Erkeklerde pek sıkıntı yaşamıyoruz. 130 erkek sporcumuzdan bize gelen geri çıkabiliyor. Ama kız grubunda biz şu sorunu yaşıyoruz. Bize gelmek isteyen çok ama önünü kesiyorlar. Bizle antrenmana çıkıp başka takımda lisansı olanlar var. Açıkçası kızlar bize ağlayarak geliyorlar. Biz burada umut satmıyoruz. Lütfen diğer hocalardan da ricam lütfen biraz empati yapsınlar kız da olsa erkekte olsa bu çocuklarımıza ışık olmaya çalışsınlar. Yani sadece kendi aidatlarını düşünmesinler. Biz öyle düşünmüyoruz. Buradan bir tane veli bizim antrenmanlarımızı, çalışmalarımızı beğenmeyen yada burada huzurlu olmadığını söyleyen birisi varsa lisansına beş kuruş almadan verip başka takıma gönderebiliriz" diye konuştu.
Ankara ATO Başkanı Baran: "Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve kısa sürede sonuç alınması özel sektör açısından en önemli güven unsuru durumunda" Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, "Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve kısa sürede sonuç alınması özel sektör açısından en önemli güven unsuru durumunda. KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, üretimin, ticaretin ve ihracatın devamlılığı açısından uygun maliyetli ve erişilebilir finansman sağlanması çok önemli" dedi. ATO Başkanı Gürsel Baran, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı’nda konuştu. Baran, vadesi gelmiş ya da takipte olan devlet borçları nedeniyle mükelleflerin banka hesaplarına uygulanan hacizlerin, ödeme işlemi gerçekleştirildikten hemen sonra kaldırılmaması nedeniyle yaşanan mağduriyetlere dikkat çekti. Baran, konuşmasında dünya ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirdi. Dünyada jeopolitik dengelerin hızla değiştiği, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün üretim süreçlerini baştan şekillendirdiği, korumacı politikaların rekabeti yeniden inşa ettiği bir dönem yaşandığının altını çizdi. "E-hacizin bir gün süreyle gerçekleştirilmesi, reel sektörün işlerinin devamlılığı açısından önemli" ATO Başkanı Gürsel Baran, e-haciz uygulamasında vadesi gelmiş ya da takipte olan devlet borçları nedeniyle mükelleflerin banka hesaplarına uygulanan hacizlerin, ödeme işlemi gerçekleştirildikten hemen sonra kaldırılmaması nedeniyle yaşanan mağduriyetlere dikkat çekerek, "Bir banka hesabına konacak haciz, borcu karşılarken; mükellefin tüm banka hesaplarına haciz konması, mükellefe ödeme emri tebliğ edilmeden haciz işlemine başlanması, borç ödendiği halde e-haciz kaldırma yapılmaması nedeniyle mükellefler mağdur olabiliyor. Bu durum, işletmelerin nakit akışını olumsuz etkileyerek, finansmana erişimde zorluklar yaşamalarına yol açıyor. E-hacizin bir gün süreyle gerçekleştirilmesi, borçların tahsilinin ardından hesapların tekrar aktif hale getirilmesi, reel sektörün işlerinin devamlılığı açısından önemli. Ayrıca, e-hacizde belirlenmiş ve kamuoyuna duyurulmuş bir alt sınır bulunmuyor. Dolayısıyla vergi daireleri her bir alacak için tutara bakmaksızın e-haciz işlemi yapabiliyor. Bu sebeple alt sınırın belirlenmesi yerinde olacaktır" diye konuştu. "TOBB’un bu yıl ikinci kez sağladığı ‘Nefes Kredisi’ çok kıymetli" Enerji, lojistik, hammadde ve işçilik maliyetlerindeki artışların işletmeler üzerinde baskı oluşturduğunu kaydeden ATO Başkanı Gürsel Baran, iş dünyası olarak enflasyonla mücadele sürecini önemsediklerini vurgulayarak, "Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve kısa sürede sonuç alınması özel sektör açısından en önemli güven unsuru durumunda. KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, üretimin, ticaretin ve ihracatın devamlılığı açısından uygun maliyetli ve erişilebilir finansman sağlanması çok önemli. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin bu yıl ikinci kez sağladığı ‘Nefes Kredisi’ çok kıymetli, ancak reel sektörümüzün daha fazla desteğe ihtiyacı var. Burada ortaya konan yaklaşımın, hükümetimizin öncülüğünde bankaların gayretiyle devam etmesi gerektiği kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.