GENEL - 15 Nisan 2019 Pazartesi 17:37

Mersin’de Turizm Haftası kutlamaları

A
A
A
Mersin’de Turizm Haftası kutlamaları

Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, 15-22 Nisan Turizm Haftası dolayısıyla kutlama programı düzenlendi.

Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, 15-22 Nisan Turizm Haftası dolayısıyla kutlama programı düzenlendi.


Bir hafta sürecek etkinliklerin açılış programı, Mersin Arkeoloji Müzesi’nde yapıldı. Etkinliğe, Mersin Vali Yardımcısı Mustafa Atsız, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Turabi Aktürk, protokol üyeleri ve turizm sektörüyle ilgilenen sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Burada konuşan Vali Yardımcısı Atsız, 2018 yılında yoğun bir dönem geçirdiklerini söyledi. Artık 2019 yılı, yeni turizm sezonunu da girdiklerini belirten Aktürk, "Mersin hem yaz hemde kız turizmine uygun bir kent. Sadece yaz aylarındaki 3-5 aylık bir turizm değil, biz turizmi 1 yıla yaymak zorundayız. Bizim 3 yıldızlı otellerimiz, yurt dışındaki 5 yıldızlı otellerden daha kaliteli ve hizmet standarttı çok daha yüksek. Bunun yanı sıra sağlık turizmi üzerinde bazı çalışmalar yürütüyoruz. Öte yandan spor turizminden de pay almak istiyoruz" dedi.


Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Aktürk ise insanların sosyal ve kültürel gereksinimlerini başka ülkelere veya başka bölgelere giderek buralarda gezip görme, dinlenme, eğlenme ve öğrenme gibi aktivitelere katılarak giderdiğini söyledi. Bu durumun ekonomik açıdan geniş çapta etkiler doğurduğunu ve bunu turizm diye adlandırıldığını belirten Aktürk, "Turizm başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, turizm potansiyeline sahip pek çok ülkede istihdama, gelir düzeyine, iç ve dış borç yükünün hafifletilmesine, ödemeler dengesine, sonuçta ülke insanın refah düzeyinin artırılmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Çok hızlı gelişen bu sektörde 1950 yılında 25,5 milyon kişi uluslararası turizm faaliyetlerine katılmış iken 2018’de 1,5 milyar kişi uluslararası turizm faaliyetlerine katılmıştır. 2017 yılında ülkemize gelen turist sayısı 38 milyon iken 2018 yılında yüzde 17 artışla 46 milyon turiste ulaşmıştır. 2018 yılında ilimize gelen ve konaklama tesislerinde kalan turist sayısı 1 milyon 232 bindi. Geceleme 250 bin, ortalama kalış süresi 1,74’dür. Elde edilen gelir ise 1 milyar 50 milyon dolardır. Bunun yanında 100 bine yakın sayıda bulunan ve birçok ilimizden ve yabancı ülkelerden gelen konuklarımıza ev sahipliği yapan yazlık konutlar bu istatistiklere dahil değildir" diye konuştu.


Mersin’in Türkiye’deki önemli turizm potansiyeline sahip illerden biri olduğunu vurgulayan Aktürk, "Mersin coğrafi konumu, tarihi zenginliğimiz, çok eski dönemlere kadar uzanan tarihsel ve kültürel geçmişi, 321 kilometrelik sahilinde bulunan kumsalları, koyları, doğal güzellikleri, barındırdığı çeşitli dinlere ait tarihi kültürel zenginlikleriyle gerçek bir kültür ve turizm kentidir. Araştırmacılar hedef gruplara göre özel düzenlenen tatilleri, deniz kenarında da dağda da olsa çok daha önem kazanacağını, bunun nedeninin de eğlence toplumunun sınırlarına dayanması, bazı ürünlerin modasının geçiyor olmasıyla açıklıyorlar. Gelecekte önem kazanacak ürünlerin yaşanacak hislerle dikkat edilerek organize edilmesinin altını çiziyorlar. Turistler giderek deneyimlerinin artmasıyla doğru orantılı olarak daha çok yöresel ve bozulmamış ister doğada ister kültürde olsun izlenimler toplamak istiyorlar. Çünkü turistler günlük yaşamlarında olmayan şeyleri yaşamak için tatile çıkıyorlar ve günlük yaşamlarını denge oluşturması için tatillerini geçirdikleri yerlerde kendi yaşadıkları ortamın karşıtını bulmak istiyorlar. İleri ki yıllarda bakir turizm alanları, yüzyıllardır sürdürülen gelenekler, kültür, doğal yaşam ve doğal ürünler, geleceğin turizm çeşitlerinde Mersin için bir avantaja dönüşebilir. Planlama çalışmalarında sona yaklaşılan turizm bölgeleri ve yeni kazandırılacak turizm alanlarında geleceğin turizm trendlerini sunmak için yatırımcıları Mersin’e davet ediyoruz. 2019 yılı turizm sezonunun ülkemiz, ilimiz için daha verimli geçmesini dilerim" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Mersin Devlet Opera ve Balesi sanatçıları mini bir konser verdi. Konserden sonra ise Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu gösterisini gerçekleştirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.