ASAYİŞ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 14:38

Mersin’de yılbaşı tedbirleri üst seviyede: 12 bin 216 güvenlik personeli görevde

A
A
A
Mersin’de yılbaşı tedbirleri üst seviyede: 12 bin 216 güvenlik personeli görevde

Mersin genelinde yılbaşı gecesi ve devam eden günlerde vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla geniş kapsamlı güvenlik, asayiş, sağlık ve acil durum tedbirleri hayata geçirildi. Emniyet, jandarma, sahil güvenlik, sağlık, afet ve ilgili tüm kurumların koordinasyonuyla hazırlanan plan kapsamında, kent genelinde kara, deniz ve havadan denetimler artırılırken; eğlence alanları, meydanlar, ulaşım noktaları ve kritik tesislerde yoğun önlemler alındı.


Mersin Valisi Atilla Toros, yılbaşı gecesi alınan tedbirler kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezini ziyaret etti. Görev yapan personelle bir araya gelen Vali Toros, telsiz aracılığıyla sahada görev yapan tüm ekiplere seslenerek yeni yıllarını kutladı. Fedakarca görev yapan çalışanlara teşekkür eden Toros, ziyaretin ardından 112 Acil Çağrı Merkezinin de yer aldığı Afet Koordinasyon Merkezinde Vali Yardımcısı Mehmet Yavuz, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, İl Emniyet Müdürü İdris Yılmaz, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Gökmen Gücüyen ile diğer ilgili kamu kurumlarının yöneticilerinin katılımıyla toplantı yaptı. Toplantıda yılbaşı süresince uygulanacak güvenlik ve koordinasyon tedbirleri ele alındı.



"Gerekli tüm tedbirleri almış bulunuyoruz"


Toplantının ardından basına açıklama yapan Vali Toros, İçişleri Bakanlığı talimatları doğrultusunda tüm kurumların koordineli şekilde görev başında olduğunu belirterek, "İçişleri Bakanlığımızın talimatları ve valiliğimizin koordinasyonunda; emniyet, jandarma, sahil güvenlik, göç idaresi, AFAD ve ilgili tüm kurumlarımızla birlikte, vatandaşlarımızın yeni yıla huzur ve güven içinde girmeleri için gerekli tüm tedbirleri almış bulunuyoruz" dedi.



"Tüm birimlerimiz 24 saat esasına göre, görev başındadır"


Vali Toros, alınan önlemlerin belirlenen tarihler arasında kesintisiz süreceğini vurgulayarak, "Ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de bu tedbirler, 30 Aralık 2025 - 2 Ocak 2026 tarihleri arasında, 4 gün boyunca kesintisiz olarak uygulanmaktadır. Bu süreçte, güvenlikten sağlığa, acil müdahaleden afet yönetimine kadar, tüm birimlerimiz 24 saat esasına göre, görev başındadır. Alışveriş merkezleri, havalimanı, otogarlar, toplu taşıma istasyonları ile yeni yıl kutlamalarının yapılacağı meydanlar, alanlar ve eğlence yerleri başta olmak üzere, Mersin’imizin tamamında sahadayız" ifadelerine yer verdi.



"2 bin 332 ekip, 22 hava aracı, 17 deniz unsuru ve 12 bin 216 güvenlik personeli görevdedir"


Güvenlik güçlerinin sahadaki görev dağılımına da değinen Toros, "Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik komutanlığımız yeni yıl tedbirlerini kapsayan bu 4 günlük süreçte, 2 bin 332 ekip, 22 hava aracı, 17 deniz unsuru ve 12 bin 216 güvenlik personeli ile Mersin’imizin huzuru, güvenliği ve kamu düzeninin korunması için görevdedir" şeklinde konuştu.



"3 bin 716 personel ile kesintisiz sağlık hizmeti sunmaktadır"


Vali Toros, sağlık ve afet birimlerinin de teyakkuz halinde olduğunu belirterek, "İl Sağlık Müdürlüğümüz, 112 Acil Sağlık Hizmetleri komuta merkezi ve 78 istasyonda görevli, 3 bin 716 personel ile kesintisiz sağlık hizmeti sunmaktadır. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüz, 24 araç ve 72 personel ile her türlü acil duruma karşı hazır durumdadır. İl Göç İdaresi Müdürlüğümüz, 10 farklı noktada, mobil göç araçları ve toplam 30 personel ile düzensiz göçle mücadele faaliyetlerini, aralıksız sürdürmektedir. AFAD, İtfaiye Daire Başkanlığı ile MESKİ Genel Müdürlüğüne bağlı ekipler yangın ve benzeri tehlikelere karşı teyakkuz halindedir" ifadelerini kullandı.


112 Acil Çağrı Merkezi ve denetim ekiplerine ilişkin bilgiler de paylaşan Toros, "Ayrıca, 112 Acil Çağrı Merkezimizde, emniyet, jandarma, itfaiye ve ilgili kurumlarımızdan 338 personel, çağrı karşılama ve yönlendirme süreçlerini, titizlikle yürütmektedir. Bunun yanında, Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekipler, gıda ve hijyen denetimlerini, Ticaret Müdürlüğümüze bağlı ekipler ise fiyat denetimlerini, aralıksız sürdürülmektedir" dedi.



"Telefon, elektrik, su, doğal gaz kesinti ve arızalarına karşı, ilgili kurumlar, ivedilikle müdahale edecek şekilde hazırdır"


Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için altyapı ekiplerinin de hazır olduğunu ifade eden Vali Toros, "Yine vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması adına, telefon, elektrik, su, doğal gaz kesinti ve arızalarına karşı, ilgili kurumlar, ivedilikle müdahale edecek şekilde hazırdır" diye konuştu.



"Kurallara uymayanlara karşı, yasal işlemler gecikmeksizin uygulanmaktadır"


Toros, kamu düzenini bozacak davranışlara müsaade edilmeyeceğini vurgulayarak, "Buradan açıkça ifade etmek isterim ki, Mersin’de kamu düzenini bozacak, vatandaşlarımızın huzurunu gölgeleyecek, güvenliği riske atacak, hiçbir davranışa geçit verilmeyecektir. Gerekli tüm tedbirler kararlılıkla alınmakta, kurallara uymayanlara karşı, yasal işlemler gecikmeksizin uygulanmaktadır" şeklinde konuştu.


Vali Toros, "Tüm hemşehrilerime Mersin gibi güçlü, Mersin gibi aydınlık, Mersin gibi umut dolu bir yıl diliyorum. 2026 yılının, ülkemize, milletimize ve Mersin’imize sağlık, huzur ve esenlik getirmesini temenni ediyor, yeni yılınızı en içten duygularımla kutluyorum" dedi.



Mersin’de yılbaşı tedbirleri üst seviyede: 12 bin 216 güvenlik personeli görevde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sadettin Saran: "Sezon sonunda kulübümüzü genel kurula götüreceğiz" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, sezon sonuna kadar görevine devam edeceğini ve sonrasında olağanüstü genel kurula gidileceğini açıkladı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme dair kulüp televizyonunda açıklamalarda bulundu. Şahsıyla ilgili geçtiğimiz günlerde yaşadığı hukuki sürece değinen Saran, "Hayatımda belki de ilk kez kelimeleri bu kadar tartarak seçiyorum. Görev sürem boyunca sizler de çok iyi gördünüz ki ben konuşmayı seven bir başkan olmadım. Zaman zaman bu nedenle eleştiriler de aldım. Özellikle şahsımı ilgilendiren başlıklarda Fenerbahçe’yi bu gündemlerin içine çekmemek için sessiz kalmayı, geri planda durmayı ve Fenerbahçe’yi her şeyin önünde tutmayı tercih ettim. Ancak gelinen noktada hem sizlere hem kamuoyuna kendimi ve durduğum yeri sakinlikle anlatmanın zamanının geldiğine inanıyorum. Benim bu göreve talip olurken tek bir hayalim vardı; Fenerbahçe’yi en büyük olduğu yere yani sahaya döndürmek. Tartışmaların değil sporun, polemiklerin değil kupaların konuşulduğu bir kulüp hayaliyle yola çıktım. Son dönemde hepinizin yakından takip ettiği bir süreç yaşandı. Şahsım üzerinden söylenenler, yazılanlar, ima edilenler oldu. Kimi zaman gerçekle ilgisi olmayan iddialar, kimi zaman hukukun kararından önce manşetlerde verilen hükümler gördük. Ben hayatım boyunca hukukun ve masumiyet ilkesinin herkes için gerekli olduğuna inanan bir insan oldum. Hukuki ve yasal bir süreç olması nedeniyle bu konuyla ilgili her bir adımın adli makamlar tarafından en iyi şekilde yürütüleceğine olan inancım ilk günden beri tamdır. Ancak yine ilk günden beri bir takım medya organları ve sosyal medyada imalatını yaptığımdan, evimde uyuşturucu madde bulunduğu gibi asılsız iddialardan, evimin üzerinde dron uçurulmasına kadar itibarsızlaştırma girişimiyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunduğumuzu ve bu sürecin hukuk önünde sonuna kadar takip edileceğinin bilinmesini önemle rica ediyorum" ifadelerini kullandı. "Bu süreçte tüm odağım üstlendiğim sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmek" Devam eden davanın kulübü yeniden bir hukuki sürecin için çekmesini istemediğini belirten Saran, "Kulübümüzün göreve geldiğimizden bu yana mevcut durumunu düşündüğümüzde Fenerbahçe’mizin finansal özgürlüğe bu kadar yakın oluşu, Avrupa ve ligde oynanacak maçlarımızın programı, şampiyonluğa olan inancımız, ilk yarıyı namağlup bitirmiş oluşumuz ve hedefe her gün daha da yaklaşmamız, tüm branşlarda yeni yönetim olarak başlattığımız ve bitirilmesi gereken dünya çapında transferler, projeler ve yapılacak işlerin tümü nedeniyle başkanlık görevimi sezon sonuna kadar sürdürecek ve sonrasında da kulübümüzü olağanüstü genel kurula götüreceğiz. Bu süreçte tüm odağım sezon sonuna kadar üstlendiğim sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmek ve kulübümüzü hiçbir kişisel gündemin gölgesi olmadan genel kurul iradesine hazırlamaktır. Sezon sonu aldığım bu karar, belki de bugün için almam gereken bir karar. Çünkü şahsımla ilgili devam eden bir davanın kulübümüzü yeniden bir hukuki sürecin içine çekmesini istemiyorum. Ancak bir yandan da başarmamız gereken ve başlattığımız şeylerin olduğu da açık. Türk sporuna hizmet etmek adına önümüzdeki takvimde yapılması gereken oldukça fazla konu var. Fenerbahçe’nin önceliklerini düşünmek, bu makamda oturan herkesin temel zorunluluğudur. Bu kararı alırken düşündüğüm tek bir şey vardı; bu süreç bir noktadan sonra hukuki bir tartışmanın ötesine geçerek Fenerbahçe’mizin etrafında bir gündeme dönüşmeye başladı ve beni asıl düşündüren, asıl zorlayan da bu oldu. Bu bir geri adımın değil, Fenerbahçe’nin yolunu berraklaştırma iradesinin sonucudur" diye konuştu. "Sezon sonunda kulübümüzü genel kurula götüreceğiz" Sadettin Saran, Fenerbahçe’yi hak ettiği yere taşımak için bundan sonra da her zaman çalışmaya devam edeğini ifade ederek şunları söyledi: "Ben bundan 61 yıl önce ABD’li bir anne ile Kırıkkaleli bir babanın evladı olarak dünyaya geldim. Farklı kültürlerin içinde büyüdüm. Ama vatan denildiğinde nerede durulacağını bilen, bu toprakların değerleriyle yetişmiş bir insan oldum. Hayatta iki şeyi çok sevdim; Fenerbahçe’yi ve sporu. Sporu yalnızca bir rekabet alanı değil, çocukları hayata bağlayan, gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutan bir güç olarak gördüm. Bu inançla yıllar boyunca ülkemin dört bir yanında imkanı olmayan çocukların sporla buluşabilmesi için tesisler kurdum, okullar açtım. Bunu bugün anlatmak için değil, zaten böyle yaşadığım için yaptım. Son haftalarda hakkımda ortaya atılan iddialarla şunu açıkça ifade etmek isterim; hayatım boyunca sağlıklı yaşamı savunmuş, sporla iç içe hayat sürmüş biriyim. Ben raporda belirtilen maddeyi hayatımda ne kullandım ne de gördüm. Hakkımda yürüyen sürecin de hukuk içinde ilgili tüm kurumla nezdinde ve olması gerektiği gibi sonuçlanacağına dair inancım tamdır. Ben ne adaletten kaçtım ne de kaçıyorum. Söylenecek her sözün, cevaplanacak her iddianın yeri hukuktur. Ben bu göre şampiyonluk hayaliyle geldim ve bu hayali yarım bırakmak istemiyorum. Bu camia tarih boyunca en zor anlarını omuz omuza vererek aşmıştır. Bu vesileyle sürecin ilk gününden bu yana büyük bir sağduyu ile yanımda duran, desteğini esirgemeyen kıymetli taraftarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Aynı zamanda gazetecilik mesleğini sorumlulukla ve etik ilkeler çerçevesinde icra eden, hüküm vermek yerine gerçeğin peşinde duran basın mensuplarına teşekkür etmeyi de bir borç biliyorum. Bu başladığım yolu Fenerbahçe yakışır şekilde tamamlama iradesidir. Bunun böyle olacağına da kimsenin şüphesi olmasın. Bu Fenerbahçe’yi yeniden sahada konuşulan, hedefleriyle anılan, kupalarla buluşan bir getirmek idealidir. Sezon sonuna kadar sizlere verdiğim sözü tutmak ve bu sorumluluğu layıkıyla taşımak benim en temek görevimdir. Fenerbahçe’yi hak ettiği yere taşımak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman çalışmaya devam edeceğim."
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davasında ara karar açıklandı Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davasının 3. gününde mahkeme ara kararını açıkladı. Heyet, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanığın ilk kez hakim karşısına çıktığı davanın görülmesine, 3’üncü gününde devam ediliyor. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, müşteki ikiz kardeş Esra, anne ve baba Halime Tokyaz hazır bulundu. Bugün görülen davada, müşteki Esra Tokyaz beyanda bulundu. Tutukluluk halinin devamı talebi Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle, tutukluluk halinin devamını ve dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst hadden cezalandırılmasını, savunma yapan sanık avukatları ise, eksik hususların giderilmesini istedi. Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cemil Koç’un da aralarında bulunduğu tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, 3 kişi hakkında bir sonraki celse ‘tanık’ sıfatıyla dinlenilmesini ve Cemil Koç’un evine giderek tutanak tutan 1 polis hakkında ‘zorla getirme’ kararı çıkarılmasına ayrıca sanık Cemil Koç’un banka hesaplarının incelenmesine karar verdi. Heyet, Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen Esra Tokyaz’ın ifadesini zanlı Cemil Koç ile paylaşan polis memurları Z.B. ve N.Ç.’nin dosyalarının akıbetlerinin sorulmasına hükmederek, duruşmayı 24 Mart 2026 tarihine erteledi. "Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor" Öte yandan duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan müşteki Esra Tokyaz, "İçeride, 3 gün boyunca kendimi bugün savunabildim. Uyumaya bile fırsatım olmadı. Cemil Koç, ilk günkü gibi, ne bir pişmanlık ne bir vicdan azabı, hiçbir şey çekmedi. Yanında yargılanan arkadaşları da kendi gibiydi. Üzerime de yürüdü, ben de üzerine yürüdüm. Bana sürekli bakıp bakıp gülüyordu, gözünü benden asla çekmedi. Her bana baktığında ben zaten sinir krizi geçiriyordum. Bende kendisi gibi gülmeye çalışıyorum ama olmuyor. Sonuçta, kardeşinizin katilini görüyorsunuz, her ellerine, gözlerine baktığında, o ellerle ve o gözlerine bakarak yaptığını görüyorsunuz. Cemil üzerime yürüyor, jandarma tutuyor. Kendisine o kadar çok güveniyor ki, yeri geliyor Oğuz Kula, bilerek mafya isimlerini sayabiliyor. Göz korkutmak, gözdağı vermeye çalışıyor. Kimin ne yaptığı asla belli değil. Sanki valiz havada uçmuş gibi kimse suçu üzerine alınmıyor. Kardeşimin fotoğrafını Cemil Koç’un telefonundan gizlice çektim. Onu bilerek dosyaya sunmadım ki, onu görmesin diye. Hala merdivenlerden düştü, Ayşe’yi ben darp etmedim diyor. Elindeki her şeyi reddediyor. Hala, ‘ben sizi sevindireceğim, ben size göstereceğim, daha bu hiçbir şey’ diyor. Gelsin ve sevindirsin. Kendisi cezaevinde çok güzel seviniyordur" şeklinde konuştu.