KÜLTÜR SANAT - 15 Aralık 2025 Pazartesi 10:12

Mut Alahan Manastırı yerli ve yabancı turistlerin ilgi noktası oldu

A
A
A
Mut Alahan Manastırı yerli ve yabancı turistlerin ilgi noktası oldu

Mersin’in Mut ilçesinde bulunan ve 5. yüzyıla tarihlenen Alahan Manastırı, tarihi dokusu ve mimarisiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.


Toros Dağları’nın sarp yamaçlarında yer alan Alahan Manastırı, Mersin genelinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan tek tarihi eser olma özelliğini taşıyor. Hristiyanlığın önemli hac merkezlerinden biri olarak bilinen manastır, yaklaşık bin 500 yıldır ayakta kalan yapılarıyla ziyaretçilerine adeta tarihi bir yolculuk sunuyor.


Milattan sonra 440-442 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen manastır kompleksi; biri kısmen yıkılmış olmak üzere iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları, vaftizhane, kaya mezarları, sütunlu yürüyüş yolu, su kaynakları ve hamam yapısından oluşuyor. Mimari özellikleri ve süslemeleri nedeniyle ’Mersin’in Ayasofyası’ olarak da anılan Alahan Manastırı, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındı, 2011 yılında ise restorasyondan geçirildi.


Manastırın doğu ve batısında yer alan yapılar, sütunlu bir yürüyüş yolu ile birbirine bağlanırken, kilisenin arka kısmında su kaynağıyla beslenen bir hamam yapısı da bulunuyor. Yapımında kullanılan taşların kesim izleri ve üzerlerindeki figürlerin günümüzde dahi görülebildiği yapı, tarihi dokusunu büyük ölçüde koruyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Alahan Manastırı’nın, 17. yüzyılda ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından da ziyaret edildiği biliniyor. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde manastırı ’ustasının elinden yeni çıkmış gibi’ sözleriyle tasvir ediyor.


Manastırı gezmeye gelen ziyaretçiler, yapının beklediklerinden çok daha etkileyici olduğunu belirterek, "Burası gerçekten tarih kokuyor. Harabe bir yer sanıyorduk ama aksine çok iyi korunmuş, gezmeye değer muhteşem bir yer. Herkesin gelip görmesini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Alahan Manastırı’nın tarihçesi


MS 4. ve 6. yüzyıllar arasında yoğun olarak kullanıldığı değerlendirilen Alahan Manastırı’nın, Hristiyanlar için önemli bir hac merkezi olduğu düşünülüyor. Toroslar’ın yamaçlarındaki özgün topografik konumda yer alan manastır, erken Hristiyan sanatı ve Bizans mimarlık tarihinde önemli bir yere sahip. Manastırın bulunduğu bölge, antik kaynaklarda savaşçı bir topluluk olarak anlatılan İsaurialılar’ın yurdu olarak biliniyor. Bizans döneminde güçlerini koruyan İsaurialı liderlerden Rusumbladalı Trasikodisa, İstanbul’a gelerek Zenon adını almış ve İmparator I. Leon’un kızıyla evlenmiştir. Zenon’un 474-491 yılları arasındaki imparatorluğu döneminde manastırın inşasının tamamlandığı tahmin ediliyor.


Manastırın kurucusu olduğu düşünülen Keşiş Terasis’e ait kayaya oyulmuş lahit üzerinde 13 Şubat 462 tarihi yer alıyor. Bu bilgi, yapının 450’li yıllarda kurulduğunu ortaya koyuyor. Arap akınları sırasında terk edildiği sanılan manastırda, 1961-1962 yıllarında İngiliz arkeolog Michael Gough tarafından arkeolojik kazılar yapıldığı da biliniyor.


Tarihi, mimarisi ve doğal çevresiyle dikkat çeken Alahan Manastırı, Mersin’in önemli kültür turizmi durakları arasında yer almayı sürdürüyor.



Mut Alahan Manastırı yerli ve yabancı turistlerin ilgi noktası oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bütçe Kasım ayında 169,5 milyar TL fazla verdi Kasım ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 250,1 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 419,6 milyar TL ve bütçe fazlası 169,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 12 trilyon 842,6 milyar TL, bütçe gelirleri 11 trilyon 571,6 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 271 milyar TL olarak gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2025 yılı Kasım ayı Merkezi Yönetim Bütçe Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre, Kasım ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 250,1 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 419,6 milyar TL ve bütçe fazlası 169,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 132,2 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 287,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe dengesi Merkezi yönetim bütçesi 2024 yılı Kasım ayında 16 milyar 646 milyon TL açık vermiş iken 2025 yılı Kasım ayında 169 milyar 486 milyon TL fazla verdi. 2024 yılı Kasım ayında 129 milyar 652 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2025 yılı Kasım ayında 287 milyar 408 milyon TL faiz dışı fazla verildi. Bütçe giderleri Merkezi yönetim bütçe giderleri Kasım ayı itibarıyla 1 trilyon 250 milyar 103 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 117 milyar 922 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 1 trilyon 132 milyar 181 milyon TL olarak gerçekleşti. 2025 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 14 trilyon 731 milyar 14 milyon TL ödenekten Kasım ayında 1 trilyon 250 milyar 103 milyon TL gider gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı ayında ise 956 milyar 105 milyon TL harcama yapıldı. Kasım ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,7 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 8,6 iken 2025 yılında yüzde 8,5 oldu. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,8 oranında artarak 1 trilyon 132 milyar 181 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 8,2 iken 2025 yılında yüzde 8,9 oldu. Bütçe Gelirleri Merkezi yönetim bütçe gelirleri Kasım ayı itibarıyla 1 trilyon 419 milyar 589 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 1 trilyon 272 milyar 481 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 118 milyar 628 milyon TL oldu. 2024 yılı Kasım ayında bütçe gelirleri 939 milyar 460 milyon TL iken 2025 yılının aynı ayında yüzde 51,1 oranında artarak 1 trilyon 419 milyar 589 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Kasım ayı gerçekleşme oranı 2024 yılında yüzde 11,1 iken 2025 yılında yüzde 11,1 oldu. 2025 yılı Kasım ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55,3 oranında artarak 1 trilyon 272 milyar 481 milyon TL oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 11,1 iken 2025 yılında yüzde 11,4 oldu. 2025 Yılı Ocak-Kasım Dönemi merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 12 trilyon 842,6 milyar TL, bütçe gelirleri 11 trilyon 571,6 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 271 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 10 trilyon 904,9 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 666,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe dengesi Merkezi yönetim bütçesi 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde 1 trilyon 276 milyar 935 milyon TL açık vermiş iken 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde 1 trilyon 270 milyar 991 milyon TL açık verdi. 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde 81 milyar 733 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde 666 milyar 720 milyon TL faiz dışı fazla verildi. Bütçe giderleri Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Kasım dönemi itibarıyla 12 trilyon 842 milyar 574 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 1 trilyon 937 milyar 710 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 10 trilyon 904 milyar 864 milyon TL olarak gerçekleşti. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41,6 oranında artarak 12 trilyon 842 milyar 574 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,5 oranında artarak 10 trilyon 904 milyar 864 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe gelirleri Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak-Kasım dönemi itibarıyla 11 trilyon 571 milyar 584 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 10 trilyon 2 milyar 2 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 1 trilyon 262 milyar 390 milyon TL oldu. 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde bütçe gelirleri 7 trilyon 793 milyar 286 milyon TL iken 2025 yılının aynı döneminde yüzde 48,5 oranında artarak 11 trilyon 571 milyar 584 milyon TL olarak gerçekleşti. 2025 yılı Ocak-Kasım dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51,6 oranında artarak 10 trilyon 2 milyar 2 milyon TL oldu.
Samsun ’Bel kütletmek felce kadar götürebilir’ "Belimi kütleteyim, rahatlayayım" düşüncesi kalıcı hasarlara yol açabilir. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cemali Şahin, fıtıklı belin bilinçsizce kütletilmesi ya da çekilmesi sonucu ani kol ve bacak felci gibi ağır tabloların ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Medicana International Samsun Hastanesi doktorlarından Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cemali Şahin, bel ve boyun fıtıklarının tedavisi ile yapılan bilim dışı uygulamalar hakkında bilgilendirmede bulundu. Bel fıtıklarında ameliyatlardan korkulmaması gerektiğini ifade ede Dr. Şahin, "En meşgul olduğumuz konulardan biri bel fıtığı. Günlük ve iş hayatını olumsuz etkileyen hastalıkların başında geliyor. Bel ve boyunda ağrıyla başlayan, kol ve bacakta uyuşmaya sebep olan, ilerlediğinde güç kaybına sebep olan hem fiziksel hem de sosyal olarak ciddi anlamda olumsuz etkileri olan bir hastalık grubu. O nedenle tedavi gerektirir. Bel ve boyun fıtıklarında hemen ameliyat demiyoruz. Güç kaybı yoksa fizik ve ilaç tedavisi ile başlıyoruz. Güç kaybı, kas erimesi, idrar kaçırma gibi belirtiler çıkarsa ameliyat düşünüyoruz. Ameliyattan çekinerek yaptırmamak, hastanın geri dönüşü olmayan güç kaybına yani kısmi felce neden olabilir. O nedenle ameliyat, halk arasında konuşulduğu kadar korkunç değil. Günümüzde kapalı cerrahi denilen ameliyat teknikleri gelişti. Riski az ve sonuçları da daha iyi yöntemler var" dedi. "Bel kütletmek kısmi felce neden olabilir" Halk arasında yaygın olan yanlış uygulamaların insan vücudunda büyük zarara neden olabileceğine değinen Opr. Dr. Cemali Şahin, "Bilimsel olan tedaviler dışında halk arasında uygulanan bilim dışı tedaviler de tercih edilebiliyor. Bilimsel olmayan masaj yaptırmak, bel çektirmek, sırtını, belini, boynunu kütletmek gibi durumlar gerçekten patlamış ya da sınıra gelmiş, sinire dayanmış fıtıklar varsa, bunlar son derece tehlikeli yöntemler. Bel çekmek, kütletmek oradaki sinir basısını çok daha kötü hale getirip, anlık kol ve bacak felcine neden olacak kadar riskli durumlardır. Bu bilim dışı uygulamalar ameliyattan çok daha risklidir. Onun için bilimin dışına çok çıkmamak lazım" diye konuştu. Ameliyat sonrası yapılması gerekenlerden de bahseden Şahin, şu uyarılarda bulundu: "Bel ve boyun fıtıklarında ameliyat kararı sonrasında, mikrocerrahi yöntemle yapılan ameliyatlarda en fazla yarım saat süren bir operasyon gerçekleştiriliyor. Dikişsiz bir ameliyattır. Küçük bir yara olduğundan dışarıdan dikiş atmadan kalınıyor. Hastalar 1 gece yatış yapıyor. Bazen lokal, bazen de genel anestezi ile işlemler gerçekleştiriliyor. Hastayı ameliyatın akşamında yürütüp, ertesi gün de taburcu ediyoruz. Taburcu olduktan sonra en çok korkulan durum; ‘fiziksel kayıp olacak mı’, ‘işimin başına dönebilecek miyim’, ‘günlük yaşantım etkilenecek mi’ gibi endişelerdir. Hastalar bizim önerilerimize uyarsa, hiçbir sıkıntı olmadan en fazla 1 aylık dinlenme ve yürüyüş döneminden sonra işinin başına dönebilir."