GENEL - 11 Ocak 2021 Pazartesi 15:32

Öğr. Üyesi Dr. Ertuna: “Özgün haber alma ihtiyacı her zaman devam edecek”

A
A
A
Öğr. Üyesi Dr. Ertuna: “Özgün haber alma ihtiyacı her zaman devam edecek”

Öğretim Üyesi Dr.

Öğretim Üyesi Dr. Can Ertuna, değişen tüketim alışkanlıkları ve haber alma kaynaklarına rağmen özgün haber alma ihtiyacının değişmediğini söyledi. Habercilik mecra değiştirse de haber alma ihtiyacının her zaman devam edeceğini vurgulayan Ertuna, “Yayınlarınızın daha çok talep görmesi için ekonomi, tarım, spor gibi niş alanlara, butik haberciliğe yönelebilirsiniz” tavsiyesinde bulundu.


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla online platformda ‘Pandemi ve Medyada Dönüşüm: Fırsatlar ve Tehditler’ konulu seminer düzenlendi. MTSO 29 No’lu Kırtasiye, Matbaa, Reklam Ajansları ve Basın Yayın Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Turgay Demirtaş, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Rüstem Kaya Tepe, MTSO Meclis Başkanı Abdulhamit İzol ve MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın açılış konuşmaları sonrasında Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ayberk Can Ertuna, medyada dönüşümü anlattı.



“Sorunların üstesinden el birliği ile gelmeliyiz”


MTSO 29 No’lu Komite Başkanı Demirtaş, açılış konuşmasında özellikle yayıncıların sorunlarına dikkat çekti. Maliyetlerin arttığını, ancak gelir kalemlerinin azaldığını kaydeden Demirtaş, “Sektör zor durumda. Devlet küçük de olsa katkılar sunuyor, ancak şu an için yeterli olmuyor. Sorunlarımızın üstesinden hep birlikte el ele vererek gelmeliyiz” dedi.



“Özgür bir ülke istiyorsak Anadolu basını yaşamalı”


MGC Başkanı Tepe de sektörün sorunlarına dikkat çekti. Zor şartlar altında görev yapıldığını, ancak hangi zor koşul olursa olsun halkın haber alma özgürlüğü adına çalışmaya devam ettiklerini dile getiren Tepe, bu nedenle gazetecilerin daha refah şartlarda çalışabilmesi adına destek beklediklerini belirtti. “Anadolu basını can çekişiyor. Güçlü bir demokrasi ve özgür bir ülke istiyorsak Anadolu basını yaşamalı” diyen Tepe, taleplerini, “Dijital dönüşümle birlikte sorunlar arttı diye düşünürken pandemi ile ummadığımız yeni sorunlarla karşılaştık. Bu sıkıntıları atlatmak adına beklentilerimiz var. Yıpranma payları konusunda basın kartı sahibi olma şartı aranmamalı. Basın kuruluşları üzerindeki SGK, vergi yükleri azaltılmalı. Basın kuruluşlarının tabii olduğu ‘borcu yoktur’ uygulamasından bu süreçte vazgeçilmeli. TV’lerin uydu bedelleri pandemi sürecinde daha makul seviyelere çekilmeli. Basına özel uygun faizli krediler sunulmalı. Meslek Birliği ödemelerinden bu dönemde ya vazgeçilmeli ya da makul seviyelere çekilmeli. İnternet Yasası da yürürlüğe girmeli” diye sıraladı.



“Birlikte hareket edemiyoruz”


MTSO Meclis Başkanı İzol ise sorunların çözümü için birlikte hareket edilmesinin önemine dikkat çekti. Yaşanan sorunların sebebini yalnızca dışarıda aramamak gerektiğini kaydeden İzol, “Gazete sahipleri olarak bizim de yaptığımız hatalar var. Birleşemiyoruz, birlikte hareket edemiyoruz. Hepimiz toplanıp güçlerimizi bir araya getirsek bu süreçte gelirimizi artıramıyorsak da giderlerimizi düşürebiliriz” diye konuştu.


Basın İlan Kurumuna da değinen İzol, bu kurumun da artık gazetelere destek olmak yerine yüzde 15 pay kestiğini söyledi. Özellikle pandemi ile birlikte mali sıkıntıların arttığı süreçte yüzde 15 kesilen payın sektörü daha çok sıkıntıya soktuğunu dile getiren İzol, “Giderek ilan pastası daralıyor ve sektör geçinmekte zorlanıyor” değerlendirmesini yaptı.



“Gazeteci ekonomik olarak bağımsız olmalı”


MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kızıltan da gazetecinin halkın özgür haber alma hakkına hizmet edebilmesi, güçlü olabilmesi için ekonomik özgürlüğü bulunmasının önemine değindi. Bu konuda Mersin’in yerel basınının güçlenebilmesi adına çalıştay yapılması önerisini getiren Kızıltan, sorunun birlikte, el ele vererek çözülebileceğini, ortak sorunlara ortak çözümler aranıp bir model oluşturarak Türkiye’ye örnek olunabileceğini söyledi.



“Pandemi ile tüm dünyada yerel basının önemi arttı”


Daha sonra konuşan Öğretim Üyesi Dr. Ertuna, tüm dünyada pandemi süreciyle birlikte yerel basının öneminin arttığını söyledi. İnsanların kendi mahallesinin, ilinin pandemiden nasıl etkilendiğini, ilinde alınan önlemler hakkında yerelden bilgi almak istediğini kaydeden Ertuna, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.


Sektörün artık yön değiştirdiğini, dijitalleşmenin öne çıktığını da kaydeden Ertuna, “Yazılı basın hiçbir zaman yok olmayacak ama yön değiştirecek. Daha butik çalışmalar gerekecek. Ekonomi, spor, tarım gibi özel alanlar seçilerek belki günlük değil ama haftalık, aylık periyotlardaki basılı yayınlar öne çıkacak. Günlük haberler ise yine dijitalden, ücretsiz olarak alınmaya devam edilecek” ifadelerini kullandı.


Dijital alanda başarı için ise Ertuna özgün içerik vurgusu yaptı. Özgün içerikler üretilmesi halinde dijitalde de başarı elde edilebileceğini kaydeden Ertuna, bu alanda da giderek video haberlerinin öne çıkmaya başladığını söyledi. Özgün içerikler hazırlanması halinde finansman sorununun önüne geçilebileceğini de vurgulayan Ertuna, “Aboneliğin altın anahtarı da budur. Özgün, butik içerik sunabilmek önemli. İnsanların size para ödemesini sağlamak zorundasınız” dedi.


İyi içerik yanında dijitalleşmeye de ayak uydurulmasının önemli olduğunu, dijitalleşme ile yepyeni istihdam alanları oluşacağını belirten Ertuna, sosyal mecralara yönelik özel içerikler, videolar üretilmesi, haberlerin üst sıralarda yer alabilmesi adına gerekli altyapıların kurulması gerektiğini söyledi. Ertuna, sözlerini, “Sonuç olarak, gelecek için kötümser olmayalım ama safdil olarak çok iyimser de olmayalım. Yepyeni bir dünyaya girdik ama asıl olan iyi içerik” diye tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.