GÜNDEM - 28 Kasım 2024 Perşembe 09:48

Öğrencisi ile aynı okulda öğretmenlik yapıyor

A
A
A

Mersin’de öğretmenlik yapan Melek Kaya, Şanlıurfa’da öğrencisi olan Mustafa Daban ile 20 yıl sonra aynı okulda meslektaş olarak buluştu. Öğrencisi ile aynı okulda öğretmenlik yapmanın hem heyecanını hem de gururunu yaşayan Kaya, "Bir öğretmenin başına gelebilecek en güzel duygu" dedi.

Toroslar ilçesindeki Osmangazi İlkokulu ve Ortaokulu’nda görevli sınıf öğretmeni 43 yaşındaki Melek Kaya, öğrencisi ile aynı okulda görev yaptığını yaklaşık 2 ay sonra sürpriz şekilde öğrendi. Yaklaşık 20 yıl önce Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Germen köyünde öğretmenlik yaptığı sırada öğrencisi olan Mustafa Daban’ın kendisinin görev yaptığı okula atandığını öğrenen Kaya, "Bir öğretmenin başına gelebilecek en güzel duygu. Çok güzel, çok mutlu oldum. Onun öğretmen olduğunu görmek, güzel yerlere geldiğini görmek, meslektaşım olması ve aynı okulda olmak gurur ve mutluluk verici bir duygu. Mustafa benim Germen köyünden öğrencim. Onunla 10 Kasım’da tesadüfen karşılaştık. O beni tanıdı, ben de onu tanıdım. Birbirimize sarıldık ve güzel bir an oluştu. Çok güzel bir duygu. Bir öğretmenin, aradan 20 yıl geçtikten sonra öğrencisiyle karşılaşması gerçekten mutluluk verici" dedi.

Öğrencisi ile aynı okulda öğretmenlik yapıyor

"Aynı okulda çalışıp da birbirimizi iki ay görmemişiz"

Mustafa’nın başarılı bir öğrenci olduğunu ifade eden Kaya, Daban’ın sosyal medyadan takip ettiği kadarıyla öğretmen olduğuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu belirterek, "Ama aynı okulda öğretmen olduğumu düşünmek, hayal etmek benim için çok farklı bir duygu. Onunla aynı okulda çalışıp da birbirimizi iki ay görmemişiz. Bu da çok değişik bir duygu. Öğretmenler gerçekten geleceğin eserini oluşturuyor. İnsanın yetiştirdiği çocuğun sonra karşısında bir öğretmen olarak, bir doktor olarak, bir mühendis olarak çıkıp kendine ya da çevreye, vatanına, milletine hayırlı olduğunu görmesi, dünyanın en güzel duygusu. Hele ki bir de meslektaşın olup da aynı okulda aynı mesleği yapmak daha da bir onur verici" diye konuştu.

"Öğretmenimiz bize her zaman iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü öğretti"

Osmangazi Ortaokulu’nda Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni olarak görev yapan 30 yaşındaki Mustafa Daban ise Melek öğretmenin kendisi için çok kıymetli olduğunu söyledi. Öğretmenini yıllar sonra ilk kez gördüğünde duyduğu mutluluğu dile getiren Daban, ilk karşılaşma anlarının çok duygusal geçtiğini ifade etti. Öğretmeniyle aynı okulda görev yapmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Daban, "Öğretmenimiz bize her zaman iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü öğretti. Milli ve manevi değerlerine bağlı bir nesil yetiştirdi. Ben de onlardan biriyim. O şuurla derslerime giriyorum" dedi.

Öğrencisi ile aynı okulda öğretmenlik yapıyor

"Bizim için rol modeldi"

Yaşadığı köyün dışına çıkabilmek için okuması gerektiğinin bilinciyle hareket ettiğini anlatan Daban, "Öğretmenimiz her zaman ’hayallerimize kavuşabilmemiz için tek çaremizin okumak’ olduğunu söylerdi. Hiçbir pes etmedik. Her zaman hayallerimizin peşinden gittik. İyi ki ismi gibi Melek öğretmenimle aynı okuldayım. Melek hocamız bizim için çok kıymetli. Bizim için öğretmenden öte bir anne gibi. Onu çok seviyoruz. Melek hocamız bizim için rol modeldi. Köy okulunda okuduk, dışarıya kapalı bir ortamda büyüdük. Her zaman güzel örneklerle bizi büyüttü, okuttu. Tek çaremizin okumak olduğunun bilincindeydik" diye konuştu. Öğrencilere seslenen Daban, hiçbir zaman pes etmemelerinin ve hayallerinden vazgeçmemelerini istedi.

Öğrencisi ile aynı okulda öğretmenlik yapıyor

"İyi ki bu okulda çalışıyorlar"

Okul Müdürü Cemal Kaplan da güzel bir anıya şahitlik ettiklerini söyledi. İki öğretmenin çalışmalarına özverili şekilde devam ettiğini belirten Kaplan, "Bir öğretmen ile öğrencisinin aynı yerde çalışması bir baba ile oğulun kavuşması gibi duygu oluşturdu bende. İkisi de çalışkan, idealist, görevini ve vatanını seven öğretmenler. İyi ki bu okulda çalışıyorlar" dedi.

Veli Gürgah - Fevzi Demircan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB soruşturmasının 2. dalga operasyonunda gözaltına alınan 18 kişi tutuklandı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheliden 18’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz ve Ekrem İmamoğlu’nun giriş yaptığı otelin güvenlik kamerasını kapatan güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheli hakkında Sulh Ceza Hakimliği karar açıkladı. 18 kişiye tutuklama kararı Tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen İBB Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Onur Soytürk, CHP Eski Eyüpsultan İlçe Başkanı Sinan Akçiçek ve 4 diğer şüpheli hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme, iş insanı Rasim Kaya, Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Çevre Koruma Daire Başkanı Adem Şanlısoy hakkında ise ev hapsi şeklinde adli kontrol hükmü uygulandı. Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, iş insanı Mete Mağden, Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Kültür A.Ş. Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, İBB Eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, İSTTELKOM A.Ş. Genel Müdürü Melih Geçek, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB Harita Mühendisi Yakup Öner, Avrupa Yakası Zabıta Şube Müdürü Hakan Aplak, Anadolu Yakası Zabıta Şube Müdürü Nazan Başelli, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, Kültür A.Ş. Reklam Şefi Gökhan Köseoğlu ve Metin Bal tutuklandı.
İstanbul İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşine, emniyette verdiği çelişkili beyanları soruldu İBB’ye ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Ongun’a savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği çelişkili ifadeleri soruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen ve savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Çelişkili ifadeleri soruldu Şüpheli Ongun’a ifade sırasında Rize’den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun’dan elden alınarak ödendiği şeklinde söylediği belirtilerek söz konusu çelişki soruldu. Ongun cevap olarak, "Kayınvalidem Giresun’da yaşamaktadır. Ev sahibi bir sergi yapacağı için evin kira parasını ve depozitoyu bizden talep etti. Murat bu parayı Ekrem İmamoğlu’ndan alıp ev kirasını ödeyecekti ancak para gecikince ve Murat da parayı veremediği için çocuğun sünnet, kızımın doğumu ve düğünden gelen kayınvalidemde duran altınları alarak Rize’de bir kuyumcuya götürdüm. Götürdüğüm kuyumcunun adresini hatırlamıyorum. Burada vermiş olduğum altınların parası benim hesabıma havale edildi. Kuyumcu tarafından düzenlenen gider pusulasını benim imzalamam gerektiği bana söylenmedi. Bundan dolayı imzalamamış olabilirim. Hatırladığım kadarıyla bir ay içerisinde bu para geldi. Bu gelen paranın bir kısmı ile altın aldım, geri kalanı ile hayatımızı idame ettirdik." dedi. "Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem" 9 firmadan hesabına gönderilen paralara ilişkin ifade veren Ongun, "Ben bu şirketlere fatura kestim ve mal gönderdim. Mal göndermediğim beyanlarını kabul etmiyorum. Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem. Ben cebimden sermaye çıkartarak ham maddeleri satın aldım. El ürünü hazırladığım birçok ürünün satışını gerçekleştirdim. Dediğim gibi bu şirketlerin siparişleri üzerine bu satışlar gerçekleşmiştir. Bu yaptığım siparişleri ofisime gelen bir şahıs teslim aldı, bu örneklerden sadece bir tanesidir. Nereye götürdü hangi şirkete götürdü bilmiyorum. Başka bir husus varsa dahi hiçbir şekilde bilgim veya katkım yoktur." şeklinde konuştu. "Eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır" Şüpheli Zeynep Ayten Gözdem Ongun ifadesinin devamında ise "Murat’ın maaşı ile benim maaşım ve birikimlerimiz bu hayatı sürmemizde sıkıntı yaşatmamıştır. Benim bu işlerle hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi şirketini kurmuş, iyi bir eğitim almış, dört dil bilen, iki çocuklu bir anne ve iş kadınıyım. Bu şekilde anılmak, eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır. Oğlumun yanından alınmak hak etmediğim bir uygulamadır. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.