GENEL - 16 Eylül 2019 Pazartesi 11:54

(Özel) Dünyanın gözünün olduğu Mersin sahillerinde 40 binin üzerinde yavru kaplumbağa denizle buluştu

A
A
A
(Özel) Dünyanın gözünün olduğu Mersin sahillerinde 40 binin üzerinde yavru kaplumbağa denizle buluştu

Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme merkezlerinden olan Mersin’in Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur sahillerinde, bu yıl yaklaşık bin 900 yuva oluştu.

Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme merkezlerinden olan Mersin’in Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur sahillerinde, bu yıl yaklaşık bin 900 yuva oluştu. 5 sahilden 40 binin üzerinde deniz kaplumbağası denizle buluşurken, bu yılki sayılar sevindirdi.


Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, Mersin kumsallarında deniz kaplumbağalarının Mayıs ayının ortasından itibaren yumurta bırakmaya başladığını söyledi. Bu yumurtaların çıkışlarının yaklaşık olarak Haziran sonlarından itibaren başladığını kaydeden Ergene, "Temmuz ve Ağustos ayı yoğun geçti. Eylül ayı artık son çıkışların olduğu dönemleri ifade ediyor. Temmuz’un başından beri yoğun olarak çıkmaya başlayan yavrular, Eylül’de artık azalmaya başladı, bu ayın sonunda da tamamen bitmiş olacak. Bu sene yine Mersin kumsalları açısından baktığımızda deniz kaplumbağaları ve yavru çıkışı verimi açısından oldukça iyi bir durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Davultepe kumsalında bu yıl ki yuva sayısı 241 olarak belirledik. Bu 241 yuvadan 180 tanesinde net yavru çıkışları gerçekleşti. 180 yuvanın yaklaşık olarak 140 yuvasını da yavru çıkışları tamamlandıktan sonra sıkışan yavruları kurtarmak ve yuvanın durumu anlamak için açıp, yuva kontrollerini yaptık. Çalışmalarımız devam ediyor. Bu sene için düşünecek olursak denize gönderdiğimiz canlı yavru sayısı açısında oldukça iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Alata kumsalında da bu yıl 280 yuva tespit ettik. Oradan da yavru çıkışları devam ediyor. Yaklaşık 210 yuvadan yavru çıkışını verdik" ifadelerini kullandı.



"Bu canlılara zarar vermeyelim"


Mersin kumsallarındaki diğer yuvalama alanlarıyla ilgili de bilgi veren Ergene, "Kazanlı’da tahminimiz 500’ün üzerinde olmasıydı. Bizim aralıklı olarak gidiş, gelişlerimizle tahmini yuva sayımız şu anda 600’ü buldu. Anamur’da ayda 1 veya 2 kez giderek, orada arazi çalışmalarımız oldu. Bu bölgelerle ilgili bire bir çalışma fırsatımız bu yıl olmadı ama problemleri bire bir rapor haline getirdik. Özellikle bu yıl birçok kumsalda problemler yaşadık. O problemler henüz tam olarak da çözülmüş gözükmüyor. Halen çözüm süreci devam ediyor. Ümidim şu ki gelecek sene kaplumbağa çıkışları başladığında bu problemler bir çözüm bulsun ve bu canlılara zarar vermeyelim" şeklinde konuştu.



"40 ile 50 bin arasında yavru denizle buluştu"


Mersin’in yuvalama kapasitesinin çok yüksek olduğuna vurgu yapan Ergene, "5 tane üreme alanımız var. Kazanlı, Davultepe, Alata, Göksu ve Anamur. Anamur’un yuvalama kapasitesi her zaman 500 ile 900 arasında olur. Hatta bazen binin üzerine çıktığı da olur. Dolayısıyla bu yıl için baktığınızda sadece benim ayda bir, iki kez gözlemlememle takip ettiğim yuvalar bile 700’e yaklaşmış durumda. Anamur çoğunlukla caretta yuvalama alanıdır ve bu anlamda çok önemlidir. O sahilin kumunda yapılacak en ufak değişikler bu canlıları etkiler. Çünkü onlar çok derine yuva yapmazlar, 50 santime yuva yaparlar. O taraftan bu tarafa doğru gelecek olursak Göksu Deltasında 100’ün üzerinde, Alata’da 280, Davultepe’de 241, Kazanlı’da 600 civarında. Dolayısıyla binin çok çok üstünde bir yuva sayısı söz konusu. Buradan çıkan yavruları da düşündüğümüzde Akdeniz’e Mersin’in katkısı çok büyük. Şu ana kadar yaklaşık 40 ile 50 bin arasında bir yavru çıkışı oldu" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.