EKONOMİ - 29 Aralık 2025 Pazartesi 11:57

Sigortacıdan trafik sigortası uyarısı

A
A
A
Sigortacıdan trafik sigortası uyarısı

Yeni yıl itibarıyla zorunlu trafik sigortası teminat limitleri artırılıyor. Ancak sektör temsilcileri, bu artışın sürücülerde sahte bir güven algısı oluşturduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.


1 Ocak 2026’dan itibaren otomobil grubunda araç başına maddi hasar teminatı 400 bin TL, kaza başına ise 800 bin TL olarak uygulanacak. Bedeni zararlarda kişi başı limit 3 milyon 600 bin TL olacak.


Özhedef Sigorta Aracılık Hizmetleri Kurucu Ortağı Abdulcelil Alkış, trafik sigortasında limit artışının yanlış yorumlandığını vurgulayarak, "Limit yükseldi diye rahatlamak büyük hata. Trafik sigortası bir güvence değil, sınırı olan bir borç kalkanıdır" dedi.



"Limit aşılırsa tüm yük sürücüde"


Alkış, artan araç, yedek parça ve işçilik maliyetleri karşısında bu rakamların pratikte hızla yetersiz kaldığını ifade ederek şu uyarıda bulundu: "Trafik sigortası yalnızca karşı tarafa verilen zararı ve yalnızca poliçede yazan limite kadar öder. Limit aşılırsa devlet de sigorta şirketi de devreden çıkar. Kalan tutar sürücünün şahsi borcu olur."



"Bir çarpışma, yıllarca borç demek olabilir"


Günümüz araçlarındaki teknolojik donanımların hasar maliyetlerini ciddi şekilde artırdığına dikkat çeken Alkış, tek bir kazanın sürücüyü uzun yıllar sürecek borç yüküyle karşı karşıya bırakabileceğini söyledi. Alkış, "Bir far, bir tampon, bir sensör. Bugün basit görünen bir çarpışma yüz binlerce liraya ulaşıyor. 1 milyon TL’lik bir hasarda sigorta 400 bin TL öder, kalan 600 bin TL sürücünün cebine yazılır. Bu da icra ve haciz sürecine kadar gidebilir" ifadelerini kullandı.



İMM’siz trafiğe çıkmak büyük risk


Bu riskin düşük maliyetli ek teminatlarla yönetilebileceğini belirten Alkış, İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) sigortasının önemine dikkat çekerek, "İMM, trafik sigortasının bittiği yerde devreye girer. İMM’siz trafiğe çıkmak, emniyet kemeri takmadan yola çıkmak gibidir. Kaza geliyorum demez ama borç yıllarca peşinizden gelir" diye konuştu.



Sosyal medyada en sık yapılan 3 yanlış


Alkış, trafik sigortasına dair kamuoyunda sıkça rastlanan yanlış algıları da şöyle sıraladı: "Trafik sigortası kendi aracımı öder. Yanlış, sadece karşı tarafın zararını karşılar. Limit yükseldi, bana bir şey olmaz. Yanlış, limit aşılırsa fark sürücüden tahsil edilir. Kasko varsa her şey tamam. Yanlış, kasko kendi aracı korur, karşı taraf için yüksek İMM limiti gerekir."



Konut sigortaları için de 2026 uyarısı


Abdulcelil Alkış, artan inşaat maliyetleri nedeniyle konut sigortalarında da eksik sigorta riskinin büyüdüğünü belirterek, vatandaşlara yeni yıl öncesi çağrıda bulundu. "Eviniz yarı bedelle sigortalıysa, hasarın da yarısını alırsınız. 2026’ya girerken poliçeler mutlaka güncellenmeli" diyen Alkış, vatandaşların yeni yıl öncesinde sigorta acentelerine başvurarak trafik sigortası, İMM ve konut poliçelerinde teminat ve bedel kontrollerini yaptırmalarının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’un Kasım ayı bilançosu: 638 asayiş olayı, yüzde 96 aydınlatma Sinop Valisi Mustafa Özarslan, İl Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, il genelinde Kasım ayında meydana gelen 638 asayiş olayının yüzde 96’sının aydınlatıldığını bildirdi. Vali Özarslan, Kasım ayı içerisinde Sinop genelinde 638 asayiş olayının meydana geldiğini ifade ederek, emniyet ve jandarma birimlerinin koordineli ve özverili çalışmaları sayesinde faillerin büyük ölçüde tespit edildiğini söyledi. En önemli hedeflerinin suçun oluşmadan önlenmesi olduğuna dikkat çeken Özarslan, bu kapsamda şok uygulamalar, huzur operasyonları ve denetimlerin aralıksız sürdüğünü kaydetti. Asayiş olaylarının genel tablosuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özarslan, yılın ilk 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kişilere karşı işlenen suçlarda yüzde 10, malvarlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 21 oranında azalma sağlandığını açıkladı. Diğer takibi gereken olaylarda da yüzde 11’lik düşüş yaşandığını belirten Özarslan, bu verilerin Sinop’un huzurlu bir şehir olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalara da değinen Vali Özarslan, Kasım ayı içerisinde farklı suçlardan aranan ve kesinleşmiş hapis cezası bulunan 63 kişinin yakalanarak cezaevine teslim edildiğini söyledi. Suçluların Sinop sokaklarında rahatça dolaşmasına asla izin vermeyeceklerini vurguladı. Uyuşturucu ile mücadelede kararlılık mesajı veren Özarslan, yılın ilk 11 ayında 21 operasyon gerçekleştirildiğini, bu operasyonlarda 47 kişinin yakalandığını ve 10 kişinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini aktardı. Geçen yıla göre operasyon sayısında yüzde 9, yakalanan şüpheli sayısında yüzde 31 ve tutuklu sayısında yüzde 100 artış yaşandığını ifade eden Özarslan, "Gençlerimizi ve toplumumuzu zehirlemeye çalışanlara Sinop’ta yer yok" dedi. Karadeniz’in en uzun sahil şeridine sahip illerinden biri olan Sinop’ta deniz güvenliğine de büyük önem verildiğini dile getiren Özarslan, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından Kasım ayında 71 gemi ve teknenin kontrol edildiğini, 694 kişinin sorgulandığını söyledi. Deniz kirliliğine neden olduğu tespit edilen bir gemiye Çevre Kanunu kapsamında idari yaptırım uygulandığını da açıkladı. Trafik güvenliğinin öncelikli konular arasında yer aldığını belirten Vali Özarslan, "Sıfır Can Kaybı" vizyonu doğrultusunda denetimlerin sürdüğünü ifade etti. Kasım ayında yapılan kontrollerde 65 bin araç ve 2 bin 900 motosikletin denetlendiğini, 4 bin 900 ceza işlemi uygulandığını, 389 aracın trafikten men edildiğini ve 68 sürücünün ehliyetine el konulduğunu aktardı. Öğrencilerin güvenliğinin en hassas konulardan biri olduğunu vurgulayan Özarslan, il genelinde okul çevrelerinde yoğun denetimlerin yapıldığını söyledi. Kasım ayında okul servisleri, iş yerleri, park ve bahçelerde gerçekleştirilen kontrollerde kusurlu bulunan servis araçlarına idari işlem uygulandığını, okul çevrelerinde alkol ve açık sigara satışına kesinlikle müsaade edilmediğini belirtti. Yeni yıla girerken kapsamlı tedbirler alındığını açıklayan Vali Özarslan, 31 Aralık itibarıyla asayişten trafiğe, sağlıktan gıda güvenliğine kadar tüm alanlarda kamu kurumlarının sahada olacağını ifade etti. Yılbaşı gecesi ve sonrasında yüzlerce güvenlik, sağlık ve acil durum personelinin görev yapacağını belirten Özarslan, vatandaşların 2026 yılını huzur ve güven içerisinde karşılaması için tüm hazırlıkların tamamlandığını söyledi.
İstanbul Aksa Enerji, Özbekistan’da 50 yıllık bir okulun spor salonunu yeniledi Aksa Enerji, Özbekistan’ın Buhara kentindeki 50 yıllık bir okulun spor salonunu yeniledi. Yenilenen salon, 700’den fazla öğrenciye spor yapma imkânı sunuyor. Şirketin faaliyet gösterdiği tüm coğrafyalarda toplumsal gelişime katkı sunma vizyonuyla topluma değer katan projelerini hayata geçirmeye devam ettiği belirtildi. 7 ülkedeki 11 santrali ve 3.000 MW’ı aşan kurulu gücüyle faaliyet gösteren Aksa Enerji, yalnızca enerji üretimiyle değil; eğitim, sosyal gelişim ve yerel kalkınmayı destekleyen projeleriyle de bulunduğu bölgelerde kalıcı değer oluşturmayı hedefliyor. Bu kapsamda şirket, Buhara Doğal Gaz Kombine Çevrim Enerji Santrali’nin bulunduğu bölgede yer alan okulun uzun süredir kullanılamaz durumda olan spor salonunu baştan sona yenileyerek modern ve işlevsel bir alana dönüştürdü. 700’den fazla gencin spor hayali gerçek oldu Buhara’nın 19. Okulu’nda yer alan ve yaklaşık 50 yıl önce inşa edilen spor salonu, yıllardır kullanılamaz durumdaydı. Aksa Enerji, gençlerin spor yapabilmesi ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sağlamak amacıyla başlattığı yenileme çalışmalarını yaklaşık 3,5 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı. Bugün, modernize edilen spor salonu, 700’den fazla öğrencinin hem beden eğitimi derslerini hem de çeşitli spor aktivitelerini gerçekleştirdiği önemli bir sosyal yaşam merkezine dönüştü. Topluma değer katma vizyonu Bu projenin, şirketin faaliyet gösterdiği bölgelerde ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişimi destekleme vizyonunun somut bir örneğini oluşturduğu aktarıldı. Yenilenen spor salonunun, gençlerin spor kültürüne adapte olmalarına katkı sağlayacağı ve topluluk içinde dayanışmayı ve sosyal bağları güçlendirmeyi hedeflediği kaydedildi.
İstanbul Sancaktepe Belediyesi Bilgi evi öğrencileri bilgilerini yarıştırdı Sancaktepe Belediyesi’nin bilgi evlerinde eğitim gören öğrenciler, Sancaktepe Belediyesi Bilgi evleri Arası Bilgi Yarışması’nda ter döktü. Öğrenciler üç etaptan oluşan yarışmanın kazananı olmak için büyük gayret gösterdi. Bilgi yarışmasında birinci olan ekip ise 110 puanla Dr. Kadir Topbaş Bilgi evi öğrencileri oldu. Dr.Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve 14 bilgi evinden öğrencilerin katıldığı yarışmada yaklaşık 650 öğrenci velileri ile birlikte katıldı. 14 bilgi evinden gelen öğrenciler, her etapta Türkçe, matematik, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, fen bilimleri, İngilizce ve Genel Kültür alanında soruları yanıtladı. İlk etaptan sonra 6 bilgi evi finale kalarak öğrencileri yoluna devam etti. Heyecanla geçen final etabı sonunda Dr. Kadir Topbaş Bilgi evi 110 puanla birinci, Ömer Seyfettin Bilgi evi 100 puanla ikinci, Yunus Emre Bilgi evi 90 puanla üçüncü, Karacaoğlan Bilgi evi ise 80 puanla yarışmayı dördüncü olarak tamamladı. Yarışma sonunda Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Kılıç dereceye giren öğrencilere ödüllerini takdim etti. Yarışma hakkında açıklamalarda bulunan Kılıç, "Bilgi dolu ve heyecan verici bir yarışmayı geride bıraktık. Bilgi evlerimiz arasında düzenlediğimiz bilgi yarışmasında dereceye giren tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, yarışmaya katılan tüm öğrencilerimize ve bu heyecana ortak olan değerli velilerimize teşekkür ediyorum" açıklamasında bulundu. Bilgi yarışması günün anısına çekilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara ATO Başkanı Baran: "2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Küresel ekonomik gelişmeler Türkiye için risklerle birlikte fırsatları da beraberinde getiriyor. 2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" dedi. Ankara Ticaret Odası’nın 29’uncu Dönem Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Mustafa Deryal başkanlığında gerçekleşti. Yılın son Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Gürsel Baran, 2026 yılına ilişkin de beklenti ve öngörülerini paylaştı. "Uluslararası kuruluşlar, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyor" Baran, dünya ekonomisinin son yıllarda büyük ölçüde belirsizliklerle dolu bir süreçten geçtiğini belirterek, "Pandemiyle başlayan kırılganlıklar, jeopolitik gerilimler, yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarıyla birleşti. 2025 yılı, büyümenin olduğu ama güven ve öngörülebilirliğin sınırlı kaldığı bir yıl olarak geride kalıyor. Uluslararası kuruluşlar, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyor. Bu tablo, küresel ölçekte bir durgunluk olmasa da, güçlü bir büyümeden söz edemeyeceğimizi gösteriyor. Türkiye ekonomisi açısından ise 2025 yılı, enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenmenin ön planda olduğu bir yıl oldu. Sıkı para politikasına rağmen büyümenin pozitif seyretmesi, ekonomimizin dayanıklılığını ortaya koydu" diye konuştu. "Yüksek finansman maliyetleri, işletmelerimizin hareket alanını daralttı" Nitelikli işgücü ve istihdam konularına dikkat çeken Gürsel Baran, "İşsizlik oranının tek hanede kalması, özellikle KOBİ’lerimizin ve hizmetler sektörümüzün istihdamı koruma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Ancak genç nüfusun istihdamı ve nitelikli iş gücü ihtiyacı önümüzdeki dönemin konuları arasında yer almaya devam edecek. Yüksek finansman maliyetleri, işletmelerimizin hareket alanını daralttı. Buna rağmen üretimini, ihracatını ve istihdamını koruyan iş dünyamız, ekonominin ayakta kalmasını sağladı" dedi. "2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak" Dünya ekonomisindeki kırılganlıklar göz önüne alındığında, 2026 yılına temkinli bir iyimserlikle yaklaştıklarını ifade eden Baran, "Küresel ekonomik gelişmeler Türkiye için risklerle birlikte fırsatları da beraberinde getiriyor. 2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak. Enflasyondaki düşüşün kalıcı hâle gelmesi, finansman maliyetlerinin kademeli olarak gerilemesi ve yatırımların yeniden hız kazanması en temel beklentimiz. Bununla birlikte, nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi, orta ve uzun vadede rekabet gücümüzü belirleyecek en kritik unsurlar arasında bulunuyor. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm, yüksek katma değerli üretim ve ihracat odaklı büyüme, iş dünyamızın önümüzdeki dönemdeki ana yönelimleri olacaktır" şeklinde konuştu. ATO Başkanı Baran, konuşmasına Ankara Ticaret Odası’nın 2026 yılı Çalışma Planı ve ATO Yönetim Kurulu’nun faaliyetlerine ilişkin konularla devam etti.