EKONOMİ - 21 Haziran 2022 Salı 11:14

TÜİOSB’den ’Ortak Satış Stratejileri’ Çalıştayı

A
A
A
TÜİOSB’den ’Ortak Satış Stratejileri’ Çalıştayı

Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, TÜİOS Ortak Lojistik Merkezi Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen çalıştayda yaptığı konuşmada, "Gelecek 50 yılın pazarlarında ülkemizin gıda ve tarımsal ürünlerini ihracata kazandıracak geleceğin üretim üssü olmayı planladık" dedi.

Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, TÜİOS Ortak Lojistik Merkezi Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen çalıştayda yaptığı konuşmada, "Gelecek 50 yılın pazarlarında ülkemizin gıda ve tarımsal ürünlerini ihracata kazandıracak geleceğin üretim üssü olmayı planladık" dedi.


Türkiye’nin ilk ihracat odaklı, dijital ve yeşil organize sanayi bölgesi olan Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), Amerika ve Avrupa pazarlarına yönelik ortak satış stratejileri geliştirerek hem karlılığı hem de ciroyu artırmak amacıyla önemli bir çalıştay düzenledi. Mersin’deki bir otelde düzenlenen çalıştaya TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, yönetim kurulu üyeleri, TÜİOSB yatırımcıları, yatırımcı şirketlerin yöneticileri, ihracat ve IT departmanları çalışanları, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri ile bazı şirket temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.


TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, interaktif olarak gerçekleştirilen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasında, TÜİOSB’de yürütülen altyapı inşaat çalışmaları, fabrika inşaat projeleri ve hedeflerle ilgili video görüntüleri eşliğinde bilgiler verdi. İnşaat sahasında kazı ve kontrollü dolgu imalatlarının gerçekleştirildiğini, parsellere ulaşım sağlayan yolların yapıldığını kaydeden Akyürek Balta, elektrik, su ve kanalizasyon gibi altyapı yatırımlarına başlanabilecek duruma gelindiğini belirtti.



“Altyapı yatırımları için Dünya Bankası’ndan 278 milyon liralık fon kullanacağız”


TÜİOSB’nin Dünya Bankası fonundan destek almaya layık görüldüğünü anımsatan Akyürek Balta, bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı onay sürecinin de tamamlandığını açıkladı. Akyürek Balta, “Dünya Bankası’ndan kullanacağımız fonun 136 milyon liralık kısmının onay sürecinin tamamlandığını geçtiğimiz ay duyurmuştuk. Son olarak yaptığımız revize planlamalarımızla birlikte bu rakam 278 milyon liraya çıkmış oldu. Dünya Bankası’ndan sağlanan 278 milyon liralık bu bütçe, TÜİOSB’nin altyapı projelerindeki tüm sürdürülebilirlik hedeflerini yerine getirmesini sağlayacaktır. Hepimize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.



“Tarımsal üretim ve gıda milli güvenlik meselesidir”


TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, Covid-19 salgınının başladığı günlerde tarımsal üretim ve gıda tedarikinde yaşanan sorunların artarak devam edeceğini öngördüklerini ve bunun için de tarımsal üretim ve gıda tedarikinin bir milli güvenlik meselesi olduğuna dikkat çektiklerini hatırlatarak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ile devam eden sürecin bu önemi daha da artırdığını vurguladı. Akyürek Balta, "Geldiğimiz noktada sürdürülebilir gıda güvenliğinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu herkes kabul ediyor. Artık tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, ucuz ve güvenilir olması temel amacını arz ve tedarik boyutunda sürdürülebilir kılmak zorundayız" diye konuştu.


ABD, İngiltere, Çin, Rusya ve Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyada söz sahibi ülkelerin gıda güvenliğini en öncelikli konular arasında değerlendirdiğini, ek tedbir ve destekleri uygulamaya koyduklarını belirten Akyürek Balta, şunları söyledi:


“Ülkemizde tohum bankaları, verimli tarım uygulamaları, dijital tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, tarım alanlarının korunması, genişletilmesi ve israfın önlenmesi gibi önemli uygulamaları hızla devreye alıyor. İhtiyaç duyulan ürünlerin yerli kaynaklardan karşılanmasını hedefliyor. Çünkü pandemi döneminde dünyanın birçok ülkesinin, alınan ürünlerin lojistiğini sağlayamadığına hatta parayla dahi ürün alamadığına şahit olduk. Türkiye olarak kendi kendine yetebilen bir ülke olmak zorundayız. Bunun için de üretim imkan ve kabiliyetimizi en üst düzeye çıkartmak, gıda üretiminde de mümkün olan en ileri teknolojiyi kullanmak durumundayız. Bizler TÜİOSB’yi bunun için kurduk. Çukurova’nın bereketli topraklarından elde edilen ürünleri ileri teknoloji ile işleyerek yüksek katma değerli ürünler haline getireceğiz.”



“Dijital tarım istasyonları kuracağız”


TÜİOSB’de faaliyet gösterecek firmaların ürünleri Çukurova bölgesinden tedarik edeceğini, ithalata dayalı bir ihracat modeli istemediklerini vurgulayan Başkan Akyürek Balta, üretimde izlenebilirliği sağlamak üzere dijital tarım istasyonları kuracaklarını belirtti. Akyürek Balta, şunları kaydetti: “Dijital tarım istasyonları, her biri birer milyon metrekarelik üretim sahasına destek verecek şekilde çalışacak. Bu istasyonlar, hava tahminlerinden Akdeniz meyve sineğinin popülasyonunun ölçümüne kadar birçok avantaj getiriyor. Üreticilere ne zaman ilaç kullanacağı, ne zaman sulama yapacağı konusunda destek veriyor. Pestisit kalıntısı olmadan organik ürünlere ulaşmamızın yolu da artık yine teknolojiden geçiyor. Biz de bunu mümkün olduğunca çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Çiftçilerimiz organik ürünleri sözleşmeli tarım modelinde istediğimiz bütün koşulları sağlayarak bize temin edecekler. Bunun yanında ihtiyaç duyduğumuz ürünlerin üretimi noktasında bölgede üretim danışmanlığı desteği de verebileceğiz. Bu projede ürün takip sistemimiz de olacak. Bölgedeki tüm yatırımcılarımızın, kendi ham maddelerini talep etmek adına bu sistemin içerisine girmek isteyeceklerini düşünüyoruz. Tarladan çatala dijital değer zinciri ve sözleşmeli tarımla ham maddeyi temin edeceğiz. Kendi laboratuvarlarımızda ürünleri analiz edip yatırımcılarımızın fabrikalarında işlemeye başlamalarını sağlayacağız. Tarladan gelen ürün, test laboratuvarlarımızdan geçtikten sonra dijital alt yapısı olan fabrikalarımızda işlenerek pakete girene kadar olan tüm süreçlerinin dijital yolculuğunun QR koda işlendiği bir sertifika sistemi olan ’DigiGreenFoodValley’ markamızı oluşturduk. Bu sertifika sayesinde her bir yatırımcımızın güçlü olduğu ürünlerle, güçlü olduğu pazarları ortak lojistik merkezimiz sayesinde bir platformda bir araya getirerek ihracattaki payımızı çok daha artıracağız."



“Ortak lojistik merkezi ile maliyetlerimizi azaltıp pazar gücümüzü artıracağız”


TÜİOSB’deki yatırımcıların maliyetlerini azaltmak ve uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirmek üzere Ortak Lojistik Merkezi projesini hayata geçirdiklerini anlatan Gül Akyürek Balta, “İhracatçı olarak hepimizin bugün en büyük sorunlarından bir tanesi de maalesef lojistik maliyetlerdir. Biz TÜİOSB’de bu maliyetleri minimize etmek için çalışıyoruz. Bunun için kurduğumuz Ortak Lojistik Merkezimizi aynı zamanda bir ortak satış stratejisi olarak hayata geçiriyoruz. Ortak Lojistik Merkezi’mizde bugün hepimizin sıkıntı yaşadığı yeni pazarlara girerken güç birliğinin getireceği büyüklüklere daha güçlü bir şekilde bu pazarlarda yerimizi almak istiyoruz. Kümeyle hep birlikte güç birliği yaparak dünya pazarlarından nasıl daha fazla pay alabiliriz, uzun zamandır bunu tartışıyoruz. Bunun için birbirinden ayrılmaz iki konu haline gelen dijital ve pazarlamayı birlikte gerçekleştirmek zorundayız. Biz bunun için tüm yatırımcılarımızın kendi alanlarında dijital dönüşümlerini sağlamak üzere gerekli adımları attık. Amacımız dijital altyapılarımızı oluşturarak hem bu dijital pazarlama yöntemlerimizi anlatıp hem de bu fabrika inşaatlarını yapmadan önce hedef pazarlarımız konusunda sağlam temeller üzerinde güçlü bir yapı kurmak. Bunun için bu tür çalıştay, toplantı gibi etkinliklerimizi arttırarak sürdüreceğiz" dedi.



"Yatırımcılarımızın tüm ihtiyaçlarını sanayici vizyonuyla hayata geçiriyoruz"


“Mevcut pazarlarımızda güçlenirken, yeni pazarlar elde etmek için çalışacak ve bunların yanı sıra birbirimizin pazarlarından nasıl faydalanırız? Bunları hep beraber masaya yatıracağız" diyen Akyürek Balta, şöyle devam etti:


"Aslında TÜİOSB olarak kendi merkezimizde de bir teknopark olmasını arzu ediyoruz. Fiziki yapıları yaparız. Önemli olan önce binaların içini dolduracak insan kaynağının bir araya getirilmesi ve projelerini hayata geçmek üzere hazır olmasıdır. Yatırımcılarımız fabrikalarını TÜİOSB’de kurmadan önce kendi dijital olgunluklarını belirli seviyelere getirmelerini istiyoruz. Planlamadan da bu işlerin hiçbiri hayata geçmez. Hem finansmana erişim hem de yatırımcının tüm ihtiyaçlarına destek olmak için biz projelerimizi bir sanayici vizyonuyla yapıyoruz. Biz ölçmeden, tartmadan biçemeyiz. Sizlerle birlikte danışmanlık ve uygulama merkezimizden birçok ortak kullanılacak alanlara kadar projeler gerçekleştiriyoruz. Fabrikaların dijital ikizleri, dünyada gıda alanında en yeni teknolojileri nasıl ayağınıza getirebiliriz, size daha fazlasını nasıl sunabiliriz daha fazla yatırımı nasıl yapabiliriz? Bunun için çalışıyoruz. TÜİOSB olarak yeşil fabrikalarımızın kuruluşuna kadar tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir merkez ve bizim yönetim üssü olmayı arzu ediyoruz. Türkiye’nin ihracat odaklı ilk dijital ve yeşil OSB’si olarak biz, gelecek 50 yılın üretim ve pazarlama üssü olmayı hedefliyoruz. Ülkemizde tarımın sanayileşmesini ve daha fazla ihracata kazandırılmasını sağlayacağız. İnşallah çok yakında tüm bu konuştuklarımızı tek tek fiziki olarak hayata geçireceğiz."


Başkan Akyürek Balta’nın konuşmasının ardından Google Business Development Akredite Şirketi’nden Can Akalın ’Dijital Pazarlama Nedir’, Küre Danışmanlık Taşımacılık Turizm ve Dış Ticaret Limited Şirketinden Alpay Özgüç de ’Dış Ticaret Temel Stratejileri, Ürün Stratejileri ve Pazara Giriş Stratejileri Araçları, Dış Ticarette Pazar Araştırmaları’ ve Omnitek Genel Müdürü Muammer Uysal da telekomünikasyon konularında sunumlar yaptılar.


Çalıştay, karşılıklı görüş alışverişi ve soru cevaplarla tamamlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.