EKONOMİ - 12 Ekim 2021 Salı 12:37

Türkiye’nin lider limanı MIP, 8 ayda yüzde 10 büyüdü

A
A
A
Türkiye’nin lider limanı MIP, 8 ayda yüzde 10 büyüdü

MERSİN (İHA) – Üst üste kırdığı rekorlarla Türkiye’nin lokomotif ve lider limanı olmayı başaran Mersin Uluslararası Limanı (MIP), bu yılın ilk 8 ayında sergilediği performansla geçen yılın aynı dönemine göre konteyner işlem hacminde yüzde 10 büyüdü.

MERSİN (İHA) – Üst üste kırdığı rekorlarla Türkiye’nin lokomotif ve lider limanı olmayı başaran Mersin Uluslararası Limanı (MIP), bu yılın ilk 8 ayında sergilediği performansla geçen yılın aynı dönemine göre konteyner işlem hacminde yüzde 10 büyüdü.


Mersin Limanı, her geçen gün kararlı yükselişini sürdürüyor. Ocak-Ağustos 2021 döneminde de gelişmesine devam eden MIP, konteyner işlem hacminde yüzde 10 büyüme kaydetti. Konteyner hacminin bir önceki yıla göre yüzde 19’luk artışla kapatıldığı ağustos ayında, konvansiyonel kargo işlem hacminde ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 127 oranında yükseliş oldu. Konvansiyonel yükler bazında ilk 8 ayda gerçekleşen işlem hacmi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artışla istatistiklere yansıdı.


MIP’den yapılan açıklamaya göre, yakalanan heyecan verici bu rakamlar, Türkiye’nin stratejik deniz kapısı Mersin’i “Doğu Akdeniz’in Lider Limanı” yapma çabasında olan MIP’nin hedefi doğrultusundaki kararlılığının göstergesi oldu.



“Türkiye, salgının iş dünyası üzerindeki etkisini olumlu yönde yönetti”


MIP Genel Müdürü Johan Van Daele, yaptığı açıklamada, Mersin Limanındaki gelişmeleri, hedeflerini ve pandemi sürecinin limana yansımalarını değerlendirdi. Dünyanın, pandemi salgınının neden olduğu ticaretteki ani bozulmalara bağlantılı olarak, ticaret hacimlerinde beklenmedik artışlarla karşı karşıya kaldığını belirten Van Daele, “Ancak, ülkeler arasındaki ticaretin asla durmayacağı yerleşik bir gerçektir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye ve MIP de salgının başlangıcında ani ekonomik yavaşlamalar, kilitlenmeler ve kapalı sınır kapıları ile karşı karşıya kaldı, ancak yüksek dayanıklılık seviyeleri sayesinde Türkiye ve bölgenin, salgının iş dünyası üzerindeki etkisini olumlu yönde yönettiğini not ediyoruz” dedi.



“MIP, 2020’yi en yüksek konteyner hacmiyle tamamladı”


Hükümetin normalleşme ve istikrara yönelik adımlarının ardından, 2020’nin dördüncü çeyreğinde ticarette güçlü bir toparlanma ve önemli hacimde bir büyüme olduğunu dile getiren Daele, bu büyümenin de 2020’nin genel negatif küresel rakamlarına kıyasla MIP ve Türkiye’nin son çeyrek rakamlarını olumluya çevirecek kadar güçlü olduğunun altını çizdi. Daele, “MIP, toparlanma döneminde bölgedeki narenciye sezonuna denk gelen ve ihracata yönelik üretimi desteklemek için ithal hammadde talebini artıran muazzam güçlü bir ihracat büyümesi yaşadı. MIP, 2020’yi 2 milyon TEU’nun üzerinde, Türkiye’deki bir terminal tarafından bugüne kadar elde edilen en yüksek konteyner hacmiyle tamamladı. Bu zorlayıcı pandemi sürecine rağmen, erken alınan Covid-19 güvenlik önlemleri, operasyonel sürekliliği ve halkımızın güvenliğini garanti etti” ifadelerini kullandı.



“Boş konteyner sıkıntısıyla karşı karşıyayız”


Ancak, bugün piyasada yeni bir zorlukla, boş konteyner sıkıntısıyla karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Daele, “Bu sıkıntı, salgının olası yeni dalgalarına karşı koruyucu ve önleyici yaklaşımlar, stokçuluk eğilimi ve dünya pazarındaki hammadde fiyatlarının artmasıyla şiddetlenmiştir. Sonuç olarak, MIP ve diğer Türk limanları, Covid-19 virüsünün yayılması sona erene kadar yakın gelecekte beklenmedik hacim dalgalanmalarıyla başa çıkmak zorunda kalacaktır” diye konuştu.



“MIP, Türkiye’nin dünyaya açılan stratejik kapılarından biridir”


Limanın kapasitesi ve genişletme projesine de değinen Daele, MIP’nin, yüksek ihracat ve ithalat hacimleriyle yoğun zamanlarda maksimum terminal kapasitesine yakın olduğuna işaret etti. Önümüzdeki yıllardaki ekonomik büyüme göz önüne alınarak tüm paydaşlara hizmet vermek için saha ve rıhtımların genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Daele, geç kalınmadan projenin en kısa sürede başlaması gerektiğini vurguladı. Daele, şöyle devam etti: “MIP ayrıca, sadece ticaretin sürekliliğini sağlamak için değil, aynı zamanda hinterlandı ve lojistik ekosistemdeki kilit rolünü korumak için Mersin’deki verimli konteyner kapasitesini oluşturmak zorundadır. MIP sadece Türkiye’ye hizmet etmekle kalmayıp aynı zamanda Irak, Suriye ve BDT ülkelerine dolayısıyla dünyaya açılan stratejik kapılardan biridir. Bu ekosisteme gerekli kapasitenin sağlanması, bölgede güçlü bağlantıya sahip sürdürülebilir bir iş ortamının hazırlanması için her zaman kritik gereksinimlerden biri olacak ve böylece daha fazla yatırım kararı alınacaktır. Üstelik bu tür bir gelişme, sadece müşterilerin tedarik zincirlerinde değer oluşturmakla kalmayıp lojistik verimliliklerini de artıracaktır. Bunu desteklemek için MIP, hinterlant kapsamındaki müşterilerine daha iyi görünürlük ve bağlantı sağlayarak tedarik zinciri esnekliğini artırmaya yönelik yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Intermodal bağlantı, dijital platformlar ve yüksek katma değerli lojistik, paydaşlarımıza hizmet şeklimizi dönüştürecektir. MIP, dijital bir platformda mevzuat uyumluluğu portalları sağlamak için gümrüklerle yakın iş birliği yapıyor. MIP, sadece altyapının geliştirilmesine değil, aynı zamanda genişleme projesi üzerindeki çalışmalar sırasında ve sonrasında da verimliliği ve operasyonel kapasiteyi artırmak için teknolojinin geliştirilmesine odaklanıyor.”



“Çok boyutlu bir genişlemenin peşinde olacağız”


MIP’in sürdürülebilirlik alanında liderlik hedefleri olduğunu belirten Daele, “2030 yılına kadar karbon emisyonlarımızı yüzde 50 oranında azaltmak, öncelikli hedefimizdir. Bunu sağlamak için ilgili tüm paydaşlarla güçlü bir iş birliğiyle hareket edeceğiz. MIP ayrıca, çalışan beceri tabanını artırmaya ve gelecekteki Endüstri 4.0 gelişmeleriyle entegre olmaya odaklanacak. Sonuç olarak, insan gelişimi, teknoloji, çevre ve terminal tasarımını kapsayan çok boyutlu bir genişlemenin peşinde olacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.