ASAYİŞ - 28 Aralık 2025 Pazar 12:31

Yangında ölen 2 kardeşe acı veda: Aynı tabutla getirilip aynı kabre defnedildiler

A
A
A
Yangında ölen 2 kardeşe acı veda: Aynı tabutla getirilip aynı kabre defnedildiler

Mersin’in Silifke ilçesinde müstakil evde çıkan yangında hayatını kaybeden Poyraz Efe (1) ve Ayaz Emre (7) kardeşler, aynı tabutta getirilip gözyaşları arasında aynı kabirde toprağa verildi.


Yangın, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Mukaddem Mahallesi 220 Sokak No 20’de bulunan müstakil 2 katlı evde meydana geldi. İddiaya göre, baba Halil Türker işe gittikten sonra anne Ayşenur Türker de çocukları Poyraz Efe Türker (1) ve Ayaz Emre Arlı’yı (7) evde bırakıp yaklaşık 300 metre uzaktaki markete ekmek almaya gitti. Bu sırada sobadan yangın çıktı. Market dönüşü yangını fark eden anne ve çevredekiler durumu 112 Acil Komuta Merkezi’ne bildirdi. Merkez bölgeye, itfaiye, sağlık ve polis ekiplerini sevk etti. Alev alev yanan eve ekipler müdahale ederek söndürdü. Yangında içeride bulunan 2 çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. Güvenlik güçlerinin ve savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından 2 çocuğun cenazesi hastane morguna kaldırıldı.



Bir tabutta uğurlandılar, aynı kabre kondular


Hastanede yapılan işlemlerin ardından 2 kardeşin cenazesi Silifke Devlet Hastanesi Morgundan alınarak ilçeye bağlı Ulugöz Mahallesi Mezarlığı’na getirildi. Cenaze aracından tek tabutta indirilen kardeşler için mezarlıkta cenaze namazı kılındı. Daha sonra Poyraz Efe ve Ayaz Emre kardeşler gözyaşları içerisinde aynı kabirde toprağa verildi.


Cenazeye, ailenin yanı sıra İlçe Kaymakamı Abdullah Aslaner ile bazı protokol üyeleri, ailenin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.



Yangında ölen 2 kardeşe acı veda: Aynı tabutla getirilip aynı kabre defnedildiler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Palandöken Belediyesi karla mücadelede sahada Palandöken Belediyesi karla mücadele ekipleri, yoğun kar yağışına karşı sahadaki etkin çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Karın olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla tuzlama ve küreme faaliyetleri yürüten Palandöken Belediyesi, kaldırımlarda oluşan kar birikintilerini ise oluşturulan kar timleriyle titizlikle temizliyor. Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar, kar yağışının başladığı andan itibaren sorumluluk alanlarında tuzlama ve küreme çalışmalarına hızla başladıklarını, yağışın durmasının ardından ise kar toplama faaliyetlerine de geçtiklerini belirtti. Başkan Sunar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Palandöken Belediyesi olarak karla mücadelede ehil ve tecrübeli bir ekiple 7/24 esasına göre görev yapıyoruz. Karın yağdığı ilk andan itibaren küreme ve tuzlama çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bugün itibarıyla biriken karların kaldırılmasına yönelik çalışmalarımıza başladık. En kısa sürede karın olumsuz etkilerinden arınmış bir Palandöken için yoğun mesaimizi sürdürüyoruz." Başkan Sunar ayrıca, Palandöken genelinde karla mücadelede görevli personel sayısının 100’e, iş makinesi sayısının ise 36’ya çıkarıldığını bildirdi. Sunar, "4 tuzlama aracı, 7 greyder, 8 loder, 5 kazıyıcı yükleyici, 2 mini loder, 10 taşıyıcı ve 100 personelimizle cadde, sokak, kaldırım, cami ve okul bahçelerinde karla mücadele çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Elazığ Elazığ’da karla mücadele çalışmaları sürüyor Elazığ’da dün öğlen saatlerinden itibaren etkisini gösteren kar yağışı, gece saatlerinde yerini dona ve buzlanmaya dönüştürmesinin ardından, Elazığ Belediyesi karla mücadele ekipleri şehir genelinde ulaşımın aksamaması için anında müdahalede bulunarak, kapsamlı bir çalışma yürüttü. Kent genelinde dün öğlen saatlerinde başlayan kar yağışı, akşam saatlerine doğru özellikle kentin yüksek kesimlerinde etkisini artırmış, gece saatlerinde hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte don ve buzlanma riski oluşmuştu. Olumsuz hava koşullarına karşı teyakkuz halinde bekleyen Elazığ Belediyesi karla mücadele ekipleri, kar yağışının başlaması ile birlikte sahaya inerek anında müdahalede bulundu. Çalışmalarda, 15 greyder, 6 solüsyon aracı ve 7 tuzlama aracı görev alırken, toplam 140 ton tuz ve 90 ton solüsyon kullanıldı. Harput, Ulukent, Güneykent, Abdullahpaşa, Doğukent, Çaydaçıra, Rızaiye, Zafran, Gümüşkavak ve Aksaray mahalleleri olmak üzere kar yağışının yoğun görüldüğü yüksek rakımlı bölgeler başta olmak üzere kent genelinde 7/24 yürütülen çalışmaların ardından yolların açık kalması sağlanarak, trafikte her hangi bir olumsuzluğun yaşanmasının önüne geçildi. Ayrıca Elazığ Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nden alınan anlık görüntüler sayesinde ulaşım düzeni kesintisiz şekilde devam ettirildi. Elazığ Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, "Ekiplerimiz teyakkuz halinde olmaya devam edecektir. Sürücülerin buzlanma riskine karşı dikkatli olmaları ve kış lastiği kullanmaları gerekiyor" ifadelerine yer verildi.
Kırıkkale 1 milyon 220 bin metrekarelik mera arazisinde "imar planı" iddiası: Müfettişler incelemeye aldı Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde, yaklaşık 1 milyon 220 bin metrekare otlak mera arazisi üzerine imar planı uygulandığı iddiası üzerine belediye hakkında idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Bölgede küçükbaş hayvancılık yapan İsa Mermer, "Meralarımızın parsel parsel satıldığı söyleniyor ve bunu sahada da görüyoruz, meram olmadan bu hayvancılığı sürdürmem mümkün değil" dedi. Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde yaklaşık 1 milyon 220 bin metrekarelik otlak mera alanına imar planı uygulandığı yönündeki iddialar üzerine Keskin Belediyesi hakkında idari soruşturma başlatıldı. Edinilen bilgilere göre, kamuoyuna yansıyan iddiaların ardından ilgili Bakanlıklardan görevlendirilen müfettişlerin ise konuya ilişkin incelemelerini sürdürdüğü öğrenildi. İmar planı uygulamasının gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü bölgede çok sayıda çam ağacının kesildiği ve iş makinelerinin faaliyette olduğu gözlemlendi. Ayrıca, söz konusu mera vasfındaki arazinin hukuki statüsünün değiştirilmesine yönelik ardışık plan değişiklikleri yapıldığı da iddia edildi. Alanın önce yeşil alan ve sosyal donatı olarak planlandığı, ardından kamu hizmet alanına dönüştürüldüğü, son aşamada ise konut veya ticaret alanı olarak imar planına dahil edildiği iddia edildi. Bu yöntemle arazinin mera niteliğinin örtülmeye çalışıldığı ve denetim süreçlerinin zorlaştırıldığı ileri sürülürken, konunun müfettişler tarafından tüm yönleriyle incelendiği öğrenildi. "Bir sonraki nesil ne olacak?" Bölgede küçükbaş hayvancılık yapan vatandaşlardan İsa Mermer, yaşananlara tepki göstererek, hayvanları için yaylak alan kalmayacağı endişesi taşıdığını ifade etti. Mermer, yaklaşık 7 yıl önce hayvancılık yapmak amacıyla İstanbul’dan ilçeye geldiğini belirterek, "Küçükbaş hayvancılığı çok seviyorum, adeta sevdalısıyım. Meram olmadan bu hayvancılığı yapmam mümkün değil. Nereye gittiysek hiçbir cevap alamadık. Bu şekilde devam ederse ben bu hayvancılığı bırakacağım. Ben bıraktıktan sonra sonraki nesil ne olacak" dedi. Mermer ayrıca, doğanın korunması ve çam ağaçlarının kesilmemesi çağrısında bulunarak, hayvancılığın sürdürülmesinin hem ülke ekonomisi hem de kırsal yaşam açısından önem taşıdığını vurguladı. Meraların parsel parsel satıldığı yönünde duyumlar aldıklarını ve sahada bu duruma ilişkin çalışmaların sürdüğünü ifade eden Mermer, "Ben hayvancılığı çok seviyorum fakat şartlar el vermiyor, bizi zorluyor. Meralarımızın parsel parsel satıldığı söyleniyor ve bunu gerçekten de görüyoruz. Her taraf kazılıyor, bir şeyler yapılıyor. Güzelim çamlarımızın yarısı kesildi maalesef. 40 senede yetişen çamları 4 günde söktüler, sökülmeye de devam edileceği söyleniyor" dedi. "Kanuna karşı hile niteliğindedir" Mera arazileri üzerinde yapılan imar planı uygulamalarının hukuki boyutuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Süleyman Teryaki, mera alanlarıyla ilgili mevzuatın son derece açık ve bağlayıcı hükümler içerdiğine dikkat çekti. Teryaki, meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu belirterek, bu alanların özel mülkiyete konu edilemeyeceğini ifade etti. Bir alan mera vasfını koruduğu sürece, üzerinden doğrudan imar planı uygulanmasının mümkün olmadığını vurgulayan Teryaki, mera niteliği devam ederken imar geçirilmesinin kanuna karşı hile niteliği taşıdığını dile getirerek, "Mera arazisi üzerine imar planı uygulaması yapılması durumunda, yaptırımlar oldukça ağırdır. Eğer mera komisyonunda tahsis amacı değişikliği kararı çıkmadan bir belediye söz konusu alanı imara açarsa, bu işlem hukuken sakattır. Böyle bir durumda idare mahkemelerinde dava açıldığında, mahkeme yapılan imar planını kamu yararına ve mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptal eder. Bu durumda yapılan tüm parselasyon işlemleri ve verilen ruhsatlar geçersiz hale gelir. Hukuk, meraların gasp edilmesine izin vermez; işlemi kökten yok sayar" şeklinde konuştu. Mera arazileri üzerinde yapılaşmanın kesinlikle mümkün olmadığını dile getiren Teryaki, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun meraları çok sıkı şekilde koruma altına aldığını ifade etti. Meraların hayvanların otlatılması amacıyla ayrıldığını, betonlaşma için kullanılamayacağını belirten Teryaki, mera alanları üzerine ev, otel ya da fabrika gibi yapıların yapılamayacağını söyledi. Mera üzerinde yapılan her türlü sivil yapının tecavüz niteliği taşıdığını ve kaçak yapı sayıldığını vurgulayan Teryaki, vatandaşların mera arazileri üzerine çivi çakmanın dahi yasak olduğunu bilmesi gerektiğini ifade etti. "1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanırlar" Yaptırımlara da değinen Teryaki, kural ihlalleri halinde uygulanacak cezaların kesin ve affı bulunmadığını belirterek, "Burada düşünmemiz gereken hususlardan biri de kural ihlalleri halinde uygulanacak yaptırımlardır. Bu yaptırımlar son derece ağırdır ve kesinlikle affı yoktur. Birincisi yıkımdır. Mülki amir olan valilik ya da kaymakamlık, mera üzerindeki yapıyı derhal yıktırır. İkincisi para cezasıdır. İlgililere ağır idari para cezası uygulanır. Üçüncüsü ve en önemlisi ise hapis cezasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi uyarınca, ’imar kirliliğine neden olma’ suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanırlar. Son olarak masraf tazmini yapılır. Yıkım masrafları ve meranın eski haline getirilmesi bedeli, yapıyı yapan kişilerden tahsil edilir" şeklinde konuştu.