EKONOMİ - 27 Ocak 2020 Pazartesi 11:46

Yapay zeka ile çalışan nükleer santraller için geri sayım başladı

A
A
A
Yapay zeka ile çalışan nükleer santraller için geri sayım başladı

Amerikan Illinois Üniversitesi Nükleer Plazma ve Radyoloji Mühendisliği Bölümünde araştırmacı olarak görev yapan Türk nükleer enerji uzmanı Dr.

Amerikan Illinois Üniversitesi Nükleer Plazma ve Radyoloji Mühendisliği Bölümünde araştırmacı olarak görev yapan Türk nükleer enerji uzmanı Dr. Mehmet Türkmen, yakın geleceğin nükleer santrallerinin tamamen “akıllı santraller” olacağını açıkladı. Yapay zeka çalışmalarının nükleer sektörde de hızla devam ettiğini belirten Türkmen, “Yapay zeka sayesinde ‘akıllı nükleer reaktörlerin’ 5-10 yıl içerisinde hayatımızda ciddi yer edindiğini göreceğiz” dedi.


Dr. Mehmet Türkmen, her alanda devam eden yapay zeka çalışmalarının nükleer sektördeki gelişmelerini değerlendirdi. Yapay zeka çalışmalarının nükleer sektörde de hızla devam ettiğini ifade eden Dr. Türkmen, “Bugün, nükleer sektörde büyük veri işleme, yapay zeka ve makine öğrenmesinin büyük rol oynadığı Endüstri 4.0 dönemindeyiz” diyerek, yapay zeka ile çalışan nükleer santrallerin 5-10 yıl içinde hayata geçeceğini söyledi. Türkmen, “Gelişmiş ülkeler yapay zeka konusuna ayrı bir önem veriyorlar ve şu anda birbirleriyle kıyasıya bir rekabet içerisindeler. Bu alandaki olumlu gelişmeler sayesinde, nükleer santrallerde olabilecek herhangi bir olayı önceden öngörerek daha olmadan bertaraf edilebileceğini söylemek mümkün. Makineler, geçmiş bilgiyi yorumlayarak geleceği tahmin etmede çoğu konuda bizden daha iyi kararlar verebilecek” diye konuştu.



“Yapay zeka uygulamaları ile güvenlik sistemleri daha da geliştirilmiştir”


Dünyada meydana gelen büyük nükleer santral kazalarına dikkat çeken Türkmen, kaza öncesinde, anında ve sonrasında tasarımcıların, işletmecilerin, operatörlerin ve idarecilerin aldığı anlık kararların, ABD’deki Üç Mil Adası, Rusya’daki Çernobil ve Japonya’daki Fukuşima kazalarında olduğu gibi kazaların çevresel etkilerinin büyüklüğünü belirlediğinin altını çizdi. Türkmen, insanların karar verme sürecinde, kişisel, çevresel, psikolojik ve sosyolojik unsurların gölgesinde kararlar almak zorunda kalabildiklerine dikkat çekti. Bu durumun olumsuz etkilerini azaltmak için nükleer santral operatörlerinin çeşitli psikolojik testlerden ve sıkı bir eğitimden geçtiklerini belirten Türkmen, işletme sırasında da belirli prosedürlere ve sıkı kurallara göre hareket etmelerinin sağlandığını ifade etti.


Yapay zeka uygulamaları ile nükleer reaktörlerin güvenlik sistemlerinin son yıllarda daha da geliştirildiğini vurgulayan Dr. Türkmen, “Bu doğrultuda nükleer santrallerde hataları engellemek için sofistike makine-insan etkileşimi sağlanmıştır. Modern NGS’ler, acil bir durumda devreye girebilecek çok yönlü ve gelişmiş aktif ve pasif güvenlik sistemlerine sahiptir. Bu gelişmiş teknolojiler, 72 saat operatör müdahalesi olmaksızın kazaya müdahale edilebilecek nitelik taşımaktadır. Bugün kurulmakta olan reaktörler tüm uluslararası gereksinimleri karşıladıkları gibi tasarım ötesi kazaların da önlenmesine yönelik ek güvenlik önlemleri ile donatılmıştır. Yani, deprem, kasırga, sel ve tsunami gibi olağanüstü dış etkilere dayanarak radyoaktif maddelerin çevreye salınımını tamamen önleyebilmektedir” şeklinde konuştu.



“Hem zamandan hem de ekonomik açıdan kazanç”


Nükleer reaktörlerde tasarım sürecinden reaktörün sökülmesine kadar uzanan pek çok aşamada yapay zeka uygulamalarının önemli bir rol oynadığını vurgulayan Türkmen, şunları söyledi:


“5-10 yıl içerisinde hayatımıza girecek olan insandan tamamen bağımsız taşınabilir modüler ‘akıllı nükleer reaktörler’ yapay zeka ile yönetilecektir. Yapay zekanın en önemli avantajı, çok sayıda tecrübeli uzman gerektiren, çok çaba ve zaman isteyen faaliyetlerin bilgisayarlar/makineler tarafından insan kaynaklı hataları arındırarak kolayca ve hızlıca yapılabiliyor olmasıdır. Bu sayede hem zamandan hem de ekonomik açıdan büyük kazanç sağlanacağı açıktır.”


Aslında farkında olmadan hayatın pek çok alanında yapay zeka uygulamalarından yararlanıldığını belirten Türkmen, şöyle devam etti: “Geçen sene Tokyo Üniversitesindeki bir çalışmada araştırmacılar, Fukushima Daiichi Nükleer Santral kazasını modelleyerek atmosferdeki radyoaktif madde salınımlarının yönünü daha iyi tahmin etmeyi başarmışlardır. Bu sayede, olası bir radyoaktif madde salınımlı kazanın nasıl davranacağını anlamışlar ve acil durum yönetiminde daha hızlı ve daha etkili çözümler sunmuşlardır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.
Niğde Sağlıkçılar bu kez eğlendirdi Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları tarafından oluşturulan müzik grubu “Sağlığın Ritmi” konser verdi. Tamamı sağlık çalışanlarından oluşturulan müzik grubunun bu yıl 2.’sini gerçekleştirdikleri konser Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konsere katılan Niğde Valisi Cahit Çelik, emeği geçenlere teşekkür ederek, sağlık çalışanlarının görevlerini büyük özveri ve fedakarlıkla yaptıklarını, ertelenemeyecek tek görevin sağlık olduğunu vurguladı. Vali Çelik, "Sağlık çalışanlarımızın müzikle ilgilenmesi bizleri memnun etmiştir. Devletimiz vatandaşlarımıza birçok alanda kamu hizmeti sunuyor. Güvenlik, eğitim, sağlık hizmeti sunuyor. Baktığımız zaman gerçekten sağlık hizmetinin bu hizmetler içerisinde çok farklı bir yeri olduğunu biliyoruz. Sağlık hizmetleri diğer hizmetlerden farklı olarak ertelenebilir, ötelenebilir bir hizmet değildir. Bu anlamda da ilimizde sağlık hizmeti sunmaya çalışan 4 bin 750’den fazla var. Ben hepsine Teşekkür ediyorum" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan’a devredecek olan Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çekinkaya ise konserde duygusal bir veda konuşması yaptı. Başhekim Çetinkaya katılan davetlilere teşekkür ettiği konuşmasında, "Tamamı sağlıkçılardan oluşan müzik grubumuzun içinde sağlık çalışanlarımız var. Belki detone olacaklar, belki yanlış notaya basacaklar ama eğlenecekler, eğlendirmeye çalışacaklar. Buna ihtiyacımız var çünkü bizler 24 saat çalışan insanlarız, dolayısıyla sağlık çalışanlarının eğlenmek de hakkı diye düşünüyorum. Bugün benim başhekimliğimin son günü. Tüm sorumlularıma, çalışma personellerime çok teşekkür ediyorum. Kırdıklarım olabilir. Özür diliyorum, bana hakkınızı helal edin. Benim size hakkım helal olsun. Böyle muhteşem bir ekibin önünde yapabilecek şey sadece saygıyla eğilmek olur" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından solist, koro üyeleri ve orkestranın sağlık çalışanlarından oluştuğu müzik grubu katılımcılara konser verdi. Sağlıkçıların sahnede gösterdikleri performans katılımcılar tarafından büyük büyük beğeni topladı.