GENEL - 15 Eylül 2021 Çarşamba 12:30

Yenişehir Belediyesi, erkek öğrenci yurdunu hizmete açtı

A
A
A
Yenişehir Belediyesi, erkek öğrenci yurdunu hizmete açtı

Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi’nin iş insanı Mustafa Baysan’ın katkılarıyla yaptığı yüksek öğretim erkek öğrenci yurdu, üniversite eğitimi için Mersin’i tercih eden öğrencilere hizmet vermeye başladı.

Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi’nin iş insanı Mustafa Baysan’ın katkılarıyla yaptığı yüksek öğretim erkek öğrenci yurdu, üniversite eğitimi için Mersin’i tercih eden öğrencilere hizmet vermeye başladı. Sağlık, kültür, sanat ve kentin cazibe merkezlerine yürüyüş mesafesinde olan öğrenci yurdu 72 adet 4 kişilik ve 30 adet tek kişilik olmak üzere 102 odadan oluşuyor.


Yurdun açılışına, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, CHP milletvekilleri, oda ve sendika başkanları, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılışta konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, Türkiye’de üniversite öğrencilerinin yurt sorununun her geçen gün arttığına dikkat çekti. Özyiğit, “Ülkemizde yükseköğrenimde geleceğimiz olan öğrencilerimizin yurt sorunu her geçen gün artarak devam ediyor. Geçmişte FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerinin öğrencilerin barınma ihtiyacını nasıl istismar ettiğinin acı tecrübesini hep birlikte yaşadık. Devletlerin kapatamadığı açıklar maalesef kötü niyetli oluşumlar tarafından daima bir fırsat olarak değerlendirilir" dedi.



“Gençlerimizin yanındayız”


Ulusun varlığını geleceğe taşıyan ve toplumlar arasında bağ kuran gençlerin her zaman yanlarında olduklarını belirten Özyiğit, “Gençlerimizin yanındayız, onların yaşamını kolaylaştırmak ve sorunlarına çözüm üretmek bizim öncelikli görevlerimizdendir. Ülkemizin ve cumhuriyetimizin gelecekteki koruyucuları olan sevgili çocuklarımızın eğitim ve sosyal yaşamdaki tüm ihtiyaçlarını gidermek için hep birlikte mücadeleye etmeye devam edeceğiz. Yenişehir ilçemiz toplam öğrenci sayısı 50 bini aşan iki üniversiteye sahiptir. Yenişehir Belediyesi olarak üniversite eğitimlerini Yenişehir’de alacak olan gençlerimizin konaklamaları için hazırladığımız yurdumuzun açılışını bugün hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Burada her bir misafirimize ev konforunda konaklama hizmeti vermek ve eğitimlerine katkıda bulunmak için tüm imkânlarımızı seferber etmekteyiz” diye konuştu.


Yenişehir Belediyesi Mustafa Baysan Yüksek Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nun geçtiğimiz yıl öğrencilerin hizmetine hazır olduğunu ancak pandemi nedeniyle açılamadığını ifade eden Özyiğit, "Yurdumuz geçtiğimiz yıl öğrenci kabul etmek için tamamen hazırdı ancak pandemi süreci nedeniyle burada sağlık çalışanlarını bir yıl süresince ağırladık. Ailelerine virüs riskini taşımamak için imtina eden özverili sağlık çalışanlarımızı burada ağırlama şansımız oldu. Yenişehir Belediyesi Mustafa Baysan Yüksek Öğretim Erkek Öğrenci Yurdumuzun yapımında ve hizmete açılmasında emeği geçen önceki dönem Yenişehir Belediye Başkanımız İbrahim Genç’e, bağışta bulunan iş insanı Mustafa Baysan’a ki iç donanımını kendisi gerçekleştirdi diğer çalışmalar Yenişehir Belediyesi tarafından gerçekleşti ve bu süreçlere katkı sunan tüm çalışma arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkürü bir borç biliyorum ve şükranlarımı sunuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında sosyal belediyecilik anlayışıyla, yaşamın her alanında hemşehrilerimiz ile birlikte olmaya devam edeceğiz.”



“Belediyelerimiz birçok ilde öğrenci yurtlarını hizmete açıyor”


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise CHP’li belediyelerin ülkenin birçok yerinden yurt hizmete açtığını kaydederek, "Anneler babalar üniversiteye çocuklarını gönderirken hiç düşünmeyecekler. Onların yurt sorununu çözeceğimize dair verdiğimiz sözümüzü bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Öte yandan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit önemli bir iş yapıyor. Burada önemli bir hizmet görülüyor. Umarım öğrencilerimiz birçok ilde bu imkandan faydalanır. Türkiye’de belediyelerimiz birçok yerde öğrenci yurdunu hizmete açıyor. Başta Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’e ve katkısı olan herkese şükranlarımı sunuyorum. Öğrenci yurdumuzun Mersinimize, Yenişehirimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.



“Çalışmalarımız çocuklarımız ve gençlerimiz için”


Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de Yenişehir Belediyesinin hizmete açtığı erkek öğrenci yurdunun önemli ve değerli olduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediye başkanlarına bulundukları bölgelerde öğrencilerin barınması için yurt yapmaları konusunda talimat verdiğini anımsatan Seçer, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da üzerine titrediği, biz belediye başkanlarını uyardığı bir konu, ‘bütün belediye başkanlarım öncelikli olarak bulundukları bölgelerde yurt yapacaklar’. Önce çocuklarımız, önce gençlerimiz, geleceğimiz, biz de aynı anlayışla aynı düşünceyle Genel Başkanımızın da bu talimatı doğrultusunda çalışmalarımız gerçekleştireceğiz. Bundan önce de böyleydi. Biz belediye başkanı olmadan önce bayrağı devraldığımız dava arkadaşlarımız da aynı düşüncede çalışıyordu. Bugüne kadar memleketimize taş üstüne taş koyan geçmiş dönemde görev yapmış belediye başkanlarımızı, milletvekillerimizi saygıyla anıyorum. Emeklerinden dolayı onlara teşekkür ediyorum. Öğrenci yurdumuza katkı yapan belediye başkanlarımıza, hayırsever yurttaşlarımıza, emeği geçen Yenişehir Belediyesi çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Mersinimize hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi.


Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve daha sonra davetliler yurt binasını gezdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."