ASAYİŞ - 27 Nisan 2017 Perşembe 13:44

Güvenlik görevlisi, suikast timinden şikayetçi oldu

A
A
A
Güvenlik görevlisi, suikast timinden şikayetçi oldu

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında ikinci duruşmanın dördüncü gününde müşteki sıfatı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi konakladığı otelin stajyer güvenlik görevlisi Sefa Toskar dinlendi.

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında ikinci duruşmanın dördüncü gününde müşteki sıfatı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi konakladığı otelin stajyer güvenlik görevlisi Sefa Toskar dinlendi.


Olay günü saat 12.00’de nöbete başladığını açıklayan Sefa Toskar, “Bize daha önceden başka bir ülkenin Cumhurbaşkanının geldiği söylenmişti. Ben de Cumhurbaşkanının kaldığı 19-22 numaralı odanın bölgesine yakın bir yerde resmi koruma Burak Güzel ile nöbet tutuyorduk. Saat 12.00’de nöbete başladım. Bir hareketlilik oldu ve oteldeki müşteriler tahliye edildi. Daha sonra ben Cumhurbaşkanının otelden ayrıldığını duydum. Bir süre sonra bir helikopter sesi duydum. Otelin üzerinde dolaştı ve ateş etmeye başladı. Etrafımıza mermiler düşüyordu. Yanımıza isminin Süleyman olduğunu öğrendiğim bir koruma daha geldi. İki korumayı otoparka götürdüm. Otoparkta bulunan bir araçtan silah ve çelik yelekleri aldılar tekrar 19-22 numaralı odanın bulunduğu yere gittik. Korumalardan Burak Güzel bana odanın toplantı salonuna girmemi ve kesinlikle dışarıya çıkmamamı söyledi. Çatışma seslerini duyuyordum. Bu çatışma yaklaşık 45 dakika sürdü. Daha sonra gelenlerin Burak Güzel’i yere yatırdıklarını gördüm. Burak Güzel’e Cumhurbaşkanının yerini soruyorlardı. Bunu birkaç kez tekrar ettiler. Burak Güzel benim bulunduğum odayı gösterdi” dedi.



“Elinde silahlı kişi ‘O ite hizmet etmeyeceksiniz’ dedi”


Saklandığı binaya doğru yönelen kişileri görünce binanın tuvaletine saklandığını söyleyen Toskar, “Kapıya ateş açıldı. Bunun üzerine ben de toplantı odasından yatak odasında bulunan tuvalete geçtim ve sağ tarafa saklandım. İçeri giren birisi kapıyı açmamı ve dışarı çıkmamı istedi. Ses çıkarmadım. Kapıya ateş açtı ve içeri girdi. Ellerimi kaldırarak saklandığım yerden çıktım. Elinde silah bulunan teçhizatlı ‘Çık dediğim zaman neden çıkmıyorsun it’ diyerek yumruk attı ve beni yere yatırdı. Silahını kafama dayadı ve ‘O ite hizmet etmeyeceksin’ dedi. Söylediği kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu daha sonra anladım. Sürünerek dışarı çıktım. Korumaların bir arada tutulduğunu ve başlarına silah dayadıklarını gördüm. Bizlere plastik kelepçe taktılar, cüzdanlarımızı ve telefonlarımızı aldılar. Yüzünü görmediğim bu kişiler korumalara hakaret ediyorlardı. Koruma polisi Burak Güzel’e Cumhurbaşkanın yerini sordular. Oda bilmiyorum diye cevaplayınca soruyu soran kişi botuyla başına bastırdı. Bizim yerimizden kıpırdamadan yatmamızı istediler ve ayrıldılar. Bir süre sonra yine bir helikopter sesi duydum. Bir süre bekledikten sonra ben otele çıktım plastik kelepçeleri kestirdim ve orada bulunan bir ambulansı korumaların bulunduğu bölgeye götürdüm. Helikopter sesini yeniden duydum. Bu kez havada 3 helikopter olduğunu gördüm. Helikopterden tekrar ateş açıldı. Ancak bu ateş ilk gelen helikopterin açtığı ateşten daha güçlüydü. Yeniden çatışma çıktı ben de bulunduğum bölgeden kaçarak saklandım. O gece anlatabileceklerim bunlardır” dedi.


Toskar, mahkeme başkanının ‘sanıklardan şikayetçi misin’ sorusuna ‘Evet şikayetçi ve davacıyım’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta öğrenciler matematik ve teknolojideki yeteneklerini yarıştırdı Tokat’ta "Matematik Her Yerde" projesi kapsamında öğrenciler yeteneklerini yarıştırdı. Tokat Valiliği himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen “Matematik Her Yerde” projesi kapsamında “Eserini Hazırla; Sınıfta, Okulda, İlçede, İl Finalinde Yarış” yarışması merkez ilçe finali yapıldı. Öğrencilerin problem çözme becerilerini, proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek, ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla düzenlenen yarışmada öğrenciler oynayarak yarıştı. Yarışmada öğrenciler; kendi tasarladığı topaç ile en uzun süre topaç çevirme, havada en uzun süre kalan kâğıt uçak ve kendi yaptığı aracını balon gücüyle hareket ettirme olmak üzere üç kategoride hem oynadı hem yarıştı. Yarışmaya her ilçeden 9 olmak üzere toplamda 108 öğrenci katılırken il finalinde yarışacak projeye ise 60 bin öğrenci katıldı. “Yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini veriyoruz” Yarışma hakkında bilgiler veren Milli Eğitim il Müdürü Hüseyin Kır, “İlimizde oynayarak öğrenme ve beceri temelli öğrenmeye güzel bir örnektir. Türkiye Yüzyılı’nda maarif modelinin de örneğine şahitlik ediyoruz. Çocuklarımız tasarım yaparak, onları uygulayarak ve oynayarak, yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini sergiliyorlar” dedi. “Öğrencilerin matematik ve teknoloji tasarım becerilerini geliştirmek istiyoruz” Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi Matematik Projeleri Koordinatörü İbrahim Yıldırım, “Matematik Her Yerde projesi kapsamında öğrencilerin eserlerini hazırlaması ve bu eserleri kapsamında da yarışmalarını istedik. Öğrenciler kendi tasarımlarını, problem çözme becerilerini kullanarak proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla bu yarışma yapıldı” diye konuştu. Yarışma ile öğrencilere hem eğlenceli bir oyun ortamı sağlandı hem de yeteneklerini ve mühendislik becerilerini sergilemelerine imkân tanındı.
Rize İlhan Palut: “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” Çaykur Rizespor’un teknik direktörü İlhan Palut, “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında yarın deplasmanda Beşiktaş ile karşılaşacak Çaykur Rizespor’da Teknik Direktör İlhan Palut, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gerekli transferlerle ve takımdaki oyuncularla bu sezona başlayarak kemik bir kadro yapılanması oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Palut, “Bir alt ligden çıkarken bu takıma 25 transfer yaparak takımı değiştirelim. Yeni bir takım kuralım stratejisi ile yola asla çıkmadık. Var olan oyuncularımızın bir kısmı ile yola devam ettik. Amacımız gençlerden oluşan ve gelecekte de kemik bir kadro oluşturmaktı. Bunu sürdürülebilir hale getirmek istedik. Bunun belli başlı riskleri vardı. Dönem dönem çok güzel periyotlar yaşadık, dönem dönem istemediğimiz sonuçlar oldu. Rizespor takımı her sezon yapboz gibi yeni kadro oluşumundan daha istikrarlı bir yapıya gitmekti amacımız. Bugün itibariyle daha iyi olabilirdik ama kabul edilebilir bir sezon geçiriyoruz. Hala en iyisi için savaşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Ankaragücü maçını kazanmalıydık” Beşiktaş maçının kendileri için zor geçeceğini belirten İlhan Palut, “İki hafta önce daha avantajlı bir durumdaydık. Bugün son 4 maç var. Bir adım dezavantajlı duruma düştük. Bundan iki hafta sonra ne hale geleceğini bilemeyiz. Herkes puan olarak çok yakın durumda. Ankaragücü maçını kazanmalıydık. Bizim için iki puan çok önemliydi. Yeni duruma konsantre olacağız. Geri kalan maçlarda hata yapma olasılığımız az. Beşiktaş maçı da bunlardan bir tanesi. Doğal olarak zor bir maç oynayacağız. Beşiktaş’ın tekrar üzerinde bulunan negatif havayı dağıtmak adına reaksiyon gösterecek. Biz de her zaman ki gibi futbol oynamaya çalışacağız. Oradan güzel bir sonuçla ayrılmak isteyeceğiz. Kendi kredimizi biraz tükettik” ifadelerini kullandı. “Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” Rizespor ile ligi en iyi yerde bitirmek istediklerini söyleyen Palut, “Beşiktaş ile bir maçımız var. Ona hazırlanıyoruz. Sadece Rizespor’un Beşiktaş deplasmanında en başarılı nasıl olunur günün konusu bu. Bu iş yükseldikçe zor. Baskı arttıkça daha da zor. Hiçbir göreve talip değilim. Ben talip olmam. En zor görev hangisi ise ben ona hazırım. Beni acaba şurası ister mi gibi bir telaşım yok. Bugün Rize’de üretebiliyorum. Bugün tüm konsantremle Rizespor’u yönetiyorum. Tüm sorumluluğum Rizespor’u ligde en başarılı yerde bitirtmek” dedi.
Kayseri Erciyes Üniversitesi ’gelengi’leri besledi Erciyes Üniversitesi ekosisteminin simgesi haline gelen gelengiler için beslenme etkinliği düzenlendi. Erciyes Üniversitesi akademisyenleri, personeli ve öğrencileri baharın gelmesiyle; ’geleni’, ’gelengi’, ’Anadolu sincabı’ veya ’tarla sincabı’ olarak da bilinen minik ve sevimli canlıların beslenmesi için yaşam alanlarına yem bıraktı. Düzenlenen etkinlikte konuşan ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oktay Özkan, gelengilerin yaşam alanlarının tespiti ve muhafazasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini aktararak; "Erciyes Üniversitesi biliyorsunuz sürdürülebilirlik çevre konularında, ekolojik denge anlamındaki çalışmalarda Türkiye’de öncü üniversitelerden biri. Şu anda birçok konularda ciddi başarılar elde ediyoruz. Yine sürdürülebilirliğin birçok alanında farklı derecelerimizi var. Bu anlamda da kampüs içerisindeki ekolojik dengeyi korumak, bu konudaki hassasiyetlerimizi de ortaya koymak adına birçok çalışma yürütüyoruz. Yine Veterinerlik Fakültesi ile ilgili de gelengiler konusunda hassasiyetimiz var. Geçen sene itibariyle izleme komitesi oluşturmuştuk. Bu izleme komitesi gelengilerin kampüs içerisindeki yaşama alanlarının oluşturulması, bu alanların muhafazası ve özellikle popülasyon artışı konusunda birtakım raporlar hazırladı. Biz de bu anlamda destek verdik. Bugün de yine bu alan içerisinde gelengilerle ilgili bir yaşam alanı oluşturulması, onların erken dönemdeki sıkıntısı olan beslenme ile ilgili katkıyı sağlamak için burada bulunuyoruz. Bu anlamda da üniversitenin çok farklı yerlerinde gelengilerin yaşam alanlarının tespiti ve bunların muhafazasıyla ilgili çalışmalar hem bizim hem kulüp vasıtasıyla devam etmektedir. Bu konuda bize desteklerinden dolayı öğrenci arkadaşlarımıza ve hocalarımıza teşekkür ediyoruz. İnşallah bu konuda çalışmalarımız devam edecek" dedi. Üniversite olarak farklı projeler de hayata geçireceklerini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özkan, "Farkı projelerimiz var. Özellikle güvercinler için bir alan oluşturuyoruz. Üniversitemizin farklı alanlarına yaymakla ilgili çalışmalar var. Yine kedi besleme ile ilgili güzel çalışmalarımız var. Sürdürülebilir bir üniversite kavramı açısından yapılması gereken her şeyi yapacağız" diye konuştu. Etkinliğe katılan akademisyen ve öğrenciler, kampüs içerisindeki gelengilerin yaşam alanlarına yem bıraktı.