GENEL - 04 Ocak 2018 Perşembe 09:23

İlk kadın Bakan İmren Aykut’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tam destek

A
A
A
İlk kadın Bakan İmren Aykut’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tam destek

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 9 yaşındaki küçük ressam Sevinç Su Karlıova’nın "Renklerin Dünyası" adlı kişisel resim sergisine katılan Türkiye’nin ilk kadın Bakanı İmren Aykut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a FETÖ/PDY terör örgütü ile yaptığı mücadelede tam destek verdiğini açıkladı.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 9 yaşındaki küçük ressam Sevinç Su Karlıova’nın "Renklerin Dünyası" adlı kişisel resim sergisine katılan Türkiye’nin ilk kadın Bakanı İmren Aykut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a FETÖ/PDY terör örgütü ile yaptığı mücadelede tam destek verdiğini açıkladı.


2 yaşında resim yapmaya başlayan ve bugüne kadar pek çok sergi açan 9 yaşındaki Sevinç Su Karlıova’nın "Renklerin Dünyası" adlı sergisi, Bodrum’da bir özel okulda açıldı. Serginin açılış törenine eski bakanlardan İmren Aykut’un yanı sıra öğretmenler, öğrenciler ve bazı sanatçılar katıldı. Eserleri katılımcıların beğenisini kazanan küçük ressam, davetlilere sergisi hakkında bilgiler de verdi. Sevinç Su Karlıova sergisinde yer alan resimler arasında İmren Aykut’un bir portresi de bulunuyor.


Açılışın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan eski Bakan İmren Aykut, FETÖ ile mücadelede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sonuna kadar destek verdiğini söyleyerek, “Emin olun bütün alt kademelerde hala FETÖ kaynıyor. Bunların hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan mutlaka ayıklanması lazım" dedi.


Aykut, şöyle devam etti: “Aslında çok huzur, güven veren bir ortam yaşamıyoruz. Bir hayli endişe veren olayların yaşandığını görüyoruz. Gerek dış gelişmelerde, gerekse içeride. Son çıkan KHK’nın neden olduğu bir huzursuzluk var. Bu huzursuzluğun giderilmesini temenni ediyorum. Çünkü ucunun nerelere gideceği belli olmayan bir değişiklik yapıldı. Dünya gündemine gelince biz maalesef orada en sıkıntılı noktadayız. Suriye olayı Türkiye’nin başına açılmış en büyük belalardan birisi. Türkiye bu bataklığa ne yazık ki saplanmış durumda. Nasıl çıkar bilmiyorum. Çıkış için atılan adımlar fena değil. Irak, İran, Rusya beraberliği oldukça umut verici oldu. Fakat bunu çok sağlamlaştırmanın gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ABD’nin son yaklaşımları oldukça umut ve güven kırıcı şeyler. Hala Türkiye için terörist grup olarak kabul edilen örgütlere yardım yapmaya, askeri mühimmat göndermeye devam ediyor. Bunun işbirliği, müttefiklik, dostlukla, bağdaşır bir tarafı yok. Onun için biz bu konularda çok huzursuzuz. Yalnız ben değil, toplumun bütün kesimleri huzursuz. Hükümetin bu huzursuzluğu giderici adımlar atması lazım. Toplumu rahatlatması ve güven vermesi lazım. Bu aslında zor değil ama niye sağlam bir adım atmıyorlar bunu anlamakta güçlük çekiyorum.”


Sözlerinin devamında FETÖ/PDY konusunda da görüşlerini bildiren İmren Aykut, FETÖ’ye karşı en büyük mücadeleyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiğini kaydetti. Aykut, “FETÖ korkunç bir olay. Onu tarif edecek kelime yok. Böyle vahşi bir kuruluş, böyle vahşi bir örgütlenmeye tarihin hiçbir döneminde rastlanmadı. Türkiye’nin başına gelmiş en büyük bela. Bu konuda Cumhurbaşkanının mücadelesini biz şiddetle destekliyoruz. Onun mücadelesi kadar daha aşağılarda bir mücadele yapılmadığını da görüyoruz. Cumhurbaşkanına paralel bir mücadele yapılmıyor. Bunu da kabul edelim ve bu konuda Cumhurbaşkanına destek verelim. Bu FETÖ’nün kökünün kazınması lazım. Esasında bu FETÖ olayı değil düpedüz bir CIA olayı. Türk toplumu öyle algılıyor ve öyle değerlendiriyor. Çünkü bu kadar profesyonel bir örgütlenmeyi öyle birisinin yapabilmesi akla ve mantığa sığamaz. FETÖ kim? İlkokul diploması şüpheli olan bir adamın uluslararası böyle bir örgütlenmeyi yapması nasıl beklenebilir. Bu konu Türkiye’nin bekası ile ilgili. Emin olun bütün alt kademelerde FETÖ hala kaynıyor. Bunların hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan mutlaka ayıklanması lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bile bombalamayı göze almış bir kuruluş bu. Bunun daha ilerisi olabilir mi? Kendi halkını bombalamış, öldürmüş bir vahşi kuruluş bu. Bunların dinle, Müslümanlıkla hiçbir alakaları yok. Onların Müslümanlığını kabul etmiyorum. FETÖ ile mücadelede Cumhurbaşkanının en büyük destekçisiyim” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da 222 kişiye, 33 milyon 300 bin lira evlilik kredisi desteği Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Kastamonu’da bu yıl 222 kişiye toplam 33 milyon 300 bin TL evlilik kredisi verildiğini söyledi. Kastamonu’da Aile Yılı söyleşileri kapsamında "Ailede Üç Değer: Saygı, Sabır, Sevgi" konulu konferans gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık danışmanı Yazar Erol Erdoğan konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Kastamonu Valisi Meftun Dallı ile davetliler ve öğrenciler katıldı. "222 kişiye, 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlandı" Konferansın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılı Aile Yılı olarak ilan edilmesi doğrultusunda, ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik faliyetler gerçekleştirdiklerini ifade etti. 2025 yılı içerisinde Aile Yılı kapsamında yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Köksalan, "Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi kapsamında 222 kişiye 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlanmıştır. Aile eğitim programı kapsamında merkez ve ilçe sosyal hizmet merkezlerimiz tarafından toplam 3 bin 600 kişiye eğitim verildi. Merkezde 2 bin 189, ilçelerde ise bin 411 kişiye ulaşıldı. Evlilik öncesi eğitim programı kapsamında toplam 3 bin 186 kişiye eğitim verildi. Doğum yardımı olarak bin 325 hak sahibine toplam 5 milyon 725 bin 354 Türk Lirası ödeme yapıldı" dedi. Daha sonra konuşan Yazar Erol Erdoğan da, "Maalesef bu modern ve dijital dönemde hep sorunları konuşuyoruz. Hep sorunlarla ilgili kafa yoruyoruz ama çözümü konuşmaya mecalimiz kalmamış artık. İnsan iyi bir muhitte olduğu zaman iyi bir arkadaş çevresinde olduğu zaman zaten kötülüğe bir fırsat kalmaz. Onun için siz de lütfen toplumdaki olumsuz meseleleri konuşurken, sadece olumsuz meseleyi konuşmakla kalmayın ondan daha fazla enerjinizi iyi iş nasıl yapılacak, nasıl yaygınlaştırılacak, onu nasıl anlatacağız, onu nasıl toplum yaygınlaştıracağız, nefesimizi bunu harcamamız lazım. 1980’li ve 1990’lı yıllardan bir örnek vereceğim. Maalesef, hiç hayatında bağımlılık maddesini görmemiş çocuklara, gençlere bağımlılıktan kurtulma dersleri verildi. Çocuk zaten bağımlılık maddesini görmemiş. Çocuklar ekranda melankolik fotoğrafları görünce dedi ki ’nedir’ dedi ve onun peşine düştü. Bunlar merakı kamçıladı. Bağımlılıktan kurtulma derslerimiz ne yazık ki bağımlılıkla tanıştırma gibi bir sonuç ortaya çıkardı" dedi.