ASAYİŞ - 15 Ocak 2018 Pazartesi 19:06

Bodrum’daki iş adamı cinayeti

A
A
A
Bodrum’daki iş adamı cinayeti

MUĞLA (İHA) – Muğla’nın Bodrum’da kayıp olarak aranan ve bugün cesedine ulaşılan iş adamı Ali Özdemir’in katil zanlısının eski ortağı ve yakın arkadaşı olduğu ortaya çıktı.

MUĞLA (İHA) – Muğla’nın Bodrum’da kayıp olarak aranan ve bugün cesedine ulaşılan iş adamı Ali Özdemir’in katil zanlısının eski ortağı ve yakın arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Cinayeti itiraf eden zanlının ilk ifadesinin ardından polis ekipleri Ali Özdemir’in ortağı ile birlikte 3 kişiyi daha gözaltına aldı.


Geçtiğimiz Cumartesi günü sabah saatlerinde ortadan kaybolan ve yapılan tüm aramalara rağmen bulunamayan Ali Özdemir’in bugün öğle saatlerinde cansız bedeni bulundu. Cinayetle ilgili olarak geçtiğimiz günlerde intihara teşebbüs ederek hastaneye kaldırılan Özdemir’in yakın arkadaşı ve ortağı M.Ö.’nün taburcu olduktan sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Polis ekiplerine cinayeti işlediğini itiraf eden M.Ö.’nün yer göstermesi sonrasında Özdemir’in cesedine ulaşıldı.



İkisi kadın 4 kişi gözaltına alındı


Polis tarafından gözaltına alınarak ifadesine başvurulan Ali Özdemir’in yakın arkadaşı ve ortağı M.Ö.’nün ifadesinde cinayeti itiraf etmesinin ardından zanlının eşi T.Ö., kayınpederi A.S. ve baldızı K.S.’nin gözaltına alındığı öğrenildi. Bu arada M.Ö.’nün eşi T.Ö.’nün Köyceğiz ilçesinde yakalandığı öğrenildi.



Kan donduran itiraf


Cinayet zanlısının ilk ifadesinde yakın arkadaşı Ali Özdemir ile birlikte o gece sabaha kadar eğlendiklerini, gittikleri partiden birlikte ayrıldıklarını ve çorba içtikten sonra kendi evine geçtiklerini anlattığı öğrenildi. Cinayeti işlediğini de itiraf eden zanlı, arkadaşı ve ortağı Ali Özdemir’in başına silahla ateş ettikten sonra Özdemir’in cesedinin ormanlık alana kayınpederi A.F. ile taşıyarak üzerini naylon bir örtüyle kapattıkları yolunda ifade verdiği öğrenildi.



Cinayet silahını denize attılar


M.Ö. cinayetin ardından Özdemir’in de iş yerinin bulunduğu Bitez sahiline giderek cinayette kullandığı silahı ve cep telefonunu denize attıklarını itiraf etti. Zanlının ifadesi üzerine Bitez sahiline gönderilen dalgıç ekipleri cinayette kullanılan silahı ve Özdemir’in cep telefonunu aramaya başladı. Hava kararmasına rağmen Bitez sahili Akvaryolu civarında cinayette kullanılan silah ve zanlı M.Ö.’nün telefonunu arama çalışmaları devam ediyor.


Ali Özdemir’in cenazesinin otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumuna gönderileceği öğrenildi.



Sosyal medya hesabındaki paylaşımlar duygulandırdı


Ali Özdemir’in sosyal medya hesabında katili ile aynı karedeki fotoğrafının üzerine paylaştığı iyi dilekler ise okuyanları duygulandırdı. Katilinin doğum gününde Ali Özdemir’in M.Ö. ile birlikte çekildiği fotoğrafın altına, "Her şey gönlünce olsun kardeşim. Hayatta ne istiyorsan onu sana versin. Doğum günün kutlu olsun. Nice yaşlara" notunu yazdığı görüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.