EKONOMİ - 13 Eylül 2018 Perşembe 16:50

Milas’ta 2500 ton zeytinyağı rekoltesi bekleniyor

A
A
A
Milas’ta 2500 ton zeytinyağı rekoltesi bekleniyor

İlgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla Milas Ziraat Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda, önümüzdeki hasat döneminde Milas’ta 2500 ton zeytinyağı rekoltesi beklendiği açıklandı.

İlgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla Milas Ziraat Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda, önümüzdeki hasat döneminde Milas’ta 2500 ton zeytinyağı rekoltesi beklendiği açıklandı.


Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinatörlüğünde, zeytin ve zeytinyağı üretim sezonuna ilişkin sağlıklı ve güvenilir verileri sağlamak amacıyla 2018-2019 üretim sezonu için Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Heyeti tarafından tüm zeytin yetiştirilen bölgelerde zeytin ve zeytinyağı işletmeleri, ilgili kurum-kuruluş ve kişilerle görüşülerek ulusal ürün tespit çalışmaları başlatıldı.


Kuzey Ege ve Marmara, İzmir ve çevresi, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu ve Güney Ege olmak üzere eş zamanlı yapılan çalışmalar kapsamında Güney Ege olarak Milas Ziraat Odası’nda zeytinyağı rekoltesinin belirlenmesi için toplantı gerçekleştirildi.


Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, S. S. 153 Nolu Milas Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifi Kamil Gül, Milas Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Ümit Özgüç, MİZO’da görevli Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı Abdullah Öz, Milas’ın memecik türü zeytinlerinden ürettiği zeytinyağlarıyla dünya çapında ödüller alan üretici Ali Osman Menteşe, İzmir Zeytincilik Araştırma Merkezi’nden Yüksek Ziraat Mühendisi Özgür Dursun, İzmir TARİŞ’ten İsmail Çırak ve Kristal Zeytinyağları’ndan Ziraat Mühendisi Abidin Sezen katıldı.


Kurum ve kuruluş temsilcilerinin Milas bazında gözlemlerine dayanarak öngörülerini sunduğu toplantıda konuşan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, “Benim şahsi fikrim belirleyeceğimiz rekoltenin yağ oranları düşük çıkabilir. Nedeni şu kilogram başına zeytinyağı oranı düşük. Tabi bu zeytin ne zaman fabrikaya girer o zaman sonuçlar daha net ortaya çıkar. Hasadın gecikmesi de zeytindeki yağ oranının düşmesine neden oluyor. Bu gibi faktörler de zeytinyağı rekoltesini etkileyecektir. Bölgemizde yüzde yüz doluluk oranı olmuş olsa bu zeytini işleyecek ne makine ne de insan gücü maalesef yok. Çünkü köyler boşaldı işçi yok. Kalabalık zeytin çiftliği olanlar var ama zeytini işleyecek insan bulamıyorlar. Hasadın gecikmesi çiftçimizin ihmalinden değil insan gücünün bulunamamasından kaynaklanıyor. Allah versin isteriz ki bol bol zeytinimiz olsun ama bu sorunların da çözülmesi gerekiyor. Geçen yılki yüzde 60 rekolte tahminimizi, sahada gördüğümüz zeytinlikler için söylemiştik. Benim tahminimce dolu yılda 22 bin ton zeytinyağı olduğunu düşünürsek eğer bu yıl yüzde 10 dolulukla birlikte ilçemizde 2200-2500 ton yağ çıkacağını düşünüyorum.” dedi.


Son dönemde çiftçiye dağıttıkları plastik kasalarda toplanan dip zeytinini, baş zeytinini ve organik zeytini ayrı ayrı makinelerde sıkım yaptıklarını belirten S. S. 153 Nolu Milas Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifi Kamil Gül, zeytinyağı rekoltesine yönelik yapılan öngörülerin tahmin olduğuna dikkat çekerek, “Ben bu yıl zeytin göremiyorum arkadaşlar. Duyumlarımıza göre bölüm bölüm Bafa Gölü kenarında, Ören’de, Kazıklı’da az da olsa zeytin olduğu görülüyor.” dedi.


Milas’ın memecik türü zeytinlerinden ürettiği zeytinyağlarıyla dünya çapında ödüller alan üretici Ali Osman Menteşe de önümüzdeki hasat döneminde ciddi oranda rekolte düşüşü yaşanacağını öngördüğünü belirterek, yanında getirdiği hastalıklı zeytin tanesini göstererek zararlılara dikkat çekti.


Zeytin ağacının çiçek döneminde ve meyveye döndüğü aylarda nemli bir havanın hakim olması sebebiyle zeytin antraknozu, zeytin sineği gibi zararlıların aktif olduğunu ve mantar hastalıklarında artış olduğuna dikkat çeken ziraat mühendisleri Öz ve Özgüç, Milas’ta bazı zeytinliklerde çeşitli mantar hastalıklarında ciddi artış gözlediklerini ve bu durumun rekoltede düşüşe neden olabileceğini ifade ettiler.


Öte yandan toplantıda, son dönemde zeytinyağında tağşiş (hileli karışım) yapanların gerçek üreticiyi zor duruma düşürmekle beraber vatandaşların sağlığıyla oynadığına vurgu yapıldı ve yetkililerin bu konuda denetimleri artırmaları talep edildi.


Toplantıya katılan diğer ziraat mühendislerinin de görüşlerini belirtmesiyle, bu yıl için Milas’ta 2500 ton zeytinyağı rekoltesi beklendiği açıklandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Mahmut Öztaş: "30 Ağustos OSB, en karlı sanayi kentlerinden birisi olacağını olacak" Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Öztaş, 30 Ağustos OSB’nin en karlı sanayi kentlerinden birisi olacağını ifade etti. Öztaş, 30 Ağustos OSB’nin son durumuyla alakalı bilgiler verdi. Yatırımcıları Kütahya’ya davet eden Mahmut Öztaş, "Kütahya’nın ihtiyacı olan Bereket Sanayi Sitesi gibi bir kooperatifin Kütahya’da kurulması yani Gıdacılar Kooperatifi gibi bir kooperatifin kurulması. Tabi orada devlet ve belediyeler buranın altyapılarını ve arsa bedellerini çok cüzi şartlarda verebilir. Bir de az önceki senin söylediğin şey de doğru 5 bin metrekarelik bir yer alacaksın ki bin 500 metrekare civarında bir tapulu mülk yapacaksın. Bir de genel giderleri var, en önemli şey organize uygulama yönetmelerinde depolama yapamıyorsun. farklı üretimler yapamıyorsun. Bunlar izine bağlı, devir yapamıyorsun. Biz burada sadece hepimizden alınan bedel, altyapı katılım bedeli. Biz arsa satmıyoruz, devlet bu arsaları bize bedava veriyor veyahut da kamulaştırma bedelleri dışında olanları bedava alabiliyoruz. Biz diğer ulusal OSB’lere göre baktığımız zaman, bir girişimiz var inşallah yapabilirsek bir de çıkışımız olacak, biz bunu hem belediye meclisinde hem burada ciddi anlamda özveri göstererek yapıyoruz. Hızlanma şeridimiz yapıldı. Çok şükür Kütahya Bölge tarafına gidenler beklemeden çıkıyor yani TOKİ şehir bağlantısını da yaptırabilirsek en popüler organize sanayilerden biri olacağız. Bunu tabii küçük sanayilerin de etrafını şenlendirebilirsek Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi hem yatırımcısına hem de çevresine en iyi vergi verecek, geliri sağlayabilecek OSB olacak. Bunun için gönül ister devletimiz de o yatırımları bize bedavaya yapsa bizde kredi kullanmasak, biliyorsunuz hepimizin iş yerlerinde trafolar var. Bir şalter aldığımız zaman dumanımız çıkıyor. Hepimiz yatırımcıyız, bir kablo aldığımız zaman, bir yerden bir yere makine taşıdığımız zaman ciddi bedeller ödüyoruz, inanın maliyetlerde herhangi bir kar konulmadı hatta birkaç defa inceledik. Çevre OSB’lerden yatırım bedelleri aldık. Çıkarttığımız şey en uygunu olduğunu düşünerek çıkarttık. İnşallah gelişen özellikle TOKİ bağlantısı ile de halk otobüsleri ve ulaşımla ilgili sorunları çözebilirsek önümüzdeki dönemde bizim servis giderlerimiz belki daha azalacak, daha rahat şehire ulaşım olacak. Bu bir ivme, dediğimiz gibi Eskişehir’deki metrekare fiyatlarını Bursa’daki metrekare fiyatlarını gördüğümüz zaman insanlar oraya gidiyor, bu sadece bizim OSB’mizin sağlayacağı değerlerle değil. Kütahya önümüzdeki 10 yılın en iyisi sanayi kentlerinden birisi olacak. Biz ne kadar beğensek de beğenmesek de iyi noktaya doğru gidiyoruz. Zekeriya abi buradaki ilklerden birisi, çektiği sıkıntıları duyduğumuz zaman diyoruz ki, sağ olsun devletimiz her zaman yanımızda oldu. Sıkıştığımız zaman desteklerini verdi ama bundan sonrası, biz kendi sorunlarımızı kendimiz çözer hale geldik ve bundan sonra da iyi noktaya doğru gidiyoruz" diye konuştu.
İstanbul Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 yıl 4 aya kadar hapis talebi CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’a hakaret ettiği iddiasıyla ve milletvekili dokunulmazlığı olmadığı gerekçesiyle ‘sanık’ sıfatıyla yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, Kılıçdaroğlu’nun ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2014 yılında söylediği sözler nedeniyle eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Erdoğan Bayraktar’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. İstanbul 51.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kemal Kılıçdaroğlu katılmazken, kendisini avukatı temsil etti. Şikayetten vazgeçme dilekçesi sunduğu belirtildi Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, müşteki Bayraktar’ın şikayetçi olmadığı yönünde avukatı aracılığıyla dilekçe sunduğunu ancak suçun re’sen takip edilen suçlar çerçevesinde kaldığını aktardı. Kullanılan sözün düşünce özgürlüğü çerçevesinde kalmadığı belirtildi Açıklanan mütalaada, Kılıçdaroğlu’nun olay günü toplantı vesilesiyle basın mensuplarının da bulunduğu ortamda müştekiye yönelik olarak yaptığı açıklamalarda ‘hırsızlar’ sözcüğünü kullandığını, sanık tarafından gerçekleştirilen konuşmalarda müştekiye yönelik söylenen sözlerin farklı anlamlar teşkil ettiğini ve kullanılan sözün düşünce özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğü çerçevesinde kalmadığı kaydedildi. 2 yıl 4 aya kadar hapis talebi Mütalaada sanık Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Duruşmada sanık avukatı, açıklanan mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmek için mahkemeden süre talep etti. Duruşma ertelendi Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatına mütalaaya karşı savunma yapabilmek için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Denizli Denizli’nin defne kokusu ABD ve Avrupa restoranlarına yayılıyor Denizli mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektöründen 2023 yılında 41,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleşti. Bu ihracat değerinin yüzde 17,5’lik kısmını ise defne yaprağı oluşturuyor. İlimizden 2023 yılında 7,3 milyon dolar defne yaprağı ihracatı yapıldı. Hem geleneksel hem de modern mutfaklarda yoğun bir şekilde tercih edilen, ayrıca sağlık açısından da çok sayıda faydası olduğu bilinen defne yaprağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu şunları söyledi: “Trademap verileri, Türkiye geneli defne yaprağı ihracatının her geçen yıl arttığını gösteriyor. 2019’da 38 milyon değerinde olan defne yaprağı ihracatı 2023 yılında yaklaşık yüzde 30 oranında artışla 49,2 milyon dolara ulaştı. İlimiz de ülke geneli defne yaprağı ihracatının yüzde 15’lik kısmına hakim. Önemli tıbbi ve aromatik bitkilerden olan defne yaprağının ekonomik değeri ve popülerliği oldukça yüksek. Aslında ürünün kullanımının antik çağa dayandığını görüyoruz. Roma döneminde altın paraların üzerinde defne bitkisinden çelenk figürü bulunduğu, Yunanlılar ve Romalıların spor zaferlerinde bu bitkinin yapraklarından yapılan çelenkleri taç olarak kullandıkları gibi bilgilere muhtelif kaynaklarda rastlanıyor. Türk mutfağında defne yaprakları balık, et, çorba, güveç ve çeşitli içecekler için baharat ve aromatik tatlandırıcılar olarak yoğun bir şekilde kullanıyor. Denizli’den yapılan defne yaprağı ihracatında ABD, Avusturya, Polonya, İspanya ve Hollanda ilk 5 pazarımız olarak sıralanıyor. Bu nedenle, Denizli’nin defne kokusunun ABD ve Avrupa Restoranlarına hızla yayıldığını belirtmek istiyorum. Özellikle bu noktada defne yaprağında 2023 yılında Avusturya’ya yüzde 63 ve Polonya’ya yüzde 56 oranındaki ihracat artışı bu değerlendirmemizi destekliyor.” Defne Yaprağı Gıda, Kozmetik ve Tıbbi Amaçlar İçin Kullanılıyor. Defne yaprağının bir diğer yetiştirme amacının da aromatik yağ üretimi olduğunu belirten DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Defne yaprağının kullanım alanı oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu noktada dünya çapında popülerliği artan ve giderek daha fazla talep edilen defne yaprağı; gıda, kozmetik ve tıp alanı gibi çok farklı sektörlerde kullanılıyor. Ürünün bir diğer can alıcı özelliği ise, defne dal atıklarının verimli bir biokütle enerjisine dönüştürebilmesi. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz üretim metotlarımızda çevre dostu alternatif yakıt arayışımız sürüyor. Hem atıkların değerlendirilmesi hem de sera gazı salınımının çok düşük seviyede olması defne ürününün sürdürülebilirliğini ortaya koyuyor. Aromatik ürün denildiğinde akla ilk gelen şehirlerden biri olan Denizli’de defne yaprağı için de ciddi bir potansiyel mevcut. Denizli’nin sahip olduğu tecrübesi, bilgi birikimi ve coğrafi konumuyla defne yaprağı, defne yağı ve diğer defne içerikli ürün ihracatının da giderek katma değerli bir şekilde artacağına ve sürdürülebilir olacağına inanıyorum.” dedi.