GENEL - 07 Ocak 2019 Pazartesi 08:24

Fethiye’de sera üreticisinden sobalı don nöbeti

A
A
A
Fethiye’de sera üreticisinden sobalı don nöbeti

Muğla’nın Fethiye ilçesinde örtü altı üreticileri, 2 dereceye düşen hava sıcaklığının ürünlerine zarar vermemesi için seralarda soba yakıp, don nöbeti tuttu.

Muğla’nın Fethiye ilçesinde örtü altı üreticileri, 2 dereceye düşen hava sıcaklığının ürünlerine zarar vermemesi için seralarda soba yakıp, don nöbeti tuttu.


Fethiye’de hava sıcaklığının akşam saatlerinde 2 dereceye düşmesi, örtü altı üreticisini olumsuz etkiledi. Alarma geçen üreticiler, hava kararınca sera içinde nöbet tutmaya başladı. Seranın girişine astıkları termometrelerde sıcaklığın 2 dereceye düştüğünü gören üreticiler, odun attıkları sobaları ateşleyerek sıcaklığı korumaya çalıştı. Fethiye’nin Patlangıç, Çamköy ve Karaçulha mahallelerinde bazı üreticiler dün saat 21.00’den itibaren seralarını ısıtmaya başladı. Üreticilerin don nöbeti sabah güneş doğuncaya kadar sürdü.


Patlangıç Mahallesi’nde seracılık yapan Murat Dal, saat 21.00 sıralarında derecelerin 3 dereceye düştüğünü ve sobaları yaktıklarını söyledi. Sabaha kadar serada nöbet tutacaklarını belirten Dal, “Domateslerimiz üşümesin diye derece 3’ü gösterdiğinde sobaları yakıyoruz. Böylece dereceyi yüksek tutuyoruz ve daha çok verim alıyoruz” dedi.


Karaçulha Mahallesi’nde seracılık yapan Zübeyde Ongün ise, domateslere verdikleri emeğin karşılığını alabilmek için soğuk havalarda nöbet tuttuklarını ifade etti.


Yaktıkları sobaları 2 saatte bir kontrol ettiklerini dile getiren Ongün, “Çocukla ilgilenir gibi sabaha kadar bekliyoruz. Bu sene fiyatlar yüzümüzü güldürdü. Emeğimizin karşılığını aldık. İnşallah her sene böyle güzel olur” diye konuştu.


Cengiz Genç ise 5 dönüm serasında sabaha kadar ürünlerinin dondan etkilenmemesi için bekleyeceğini söyleyerek, "Sobaları yakmazsak domatesleri don alıyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.