GENEL - 06 Kasım 2019 Çarşamba 13:00

Düşmanı yok, sayıları hızla artıyor, tehlike büyük

A
A
A
Düşmanı yok, sayıları hızla artıyor, tehlike büyük

Süveyş kanalının açılmasının ardından Kızıldeniz’den Akdeniz ve Ege Denizi’ne ulaşan balık türleri arasında istilacı tür olarak da bilinen ’balon balığı’ denizde ve karada tehlike saçmaya devam ediyor.

Süveyş kanalının açılmasının ardından Kızıldeniz’den Akdeniz ve Ege Denizi’ne ulaşan balık türleri arasında istilacı tür olarak da bilinen ’balon balığı’ denizde ve karada tehlike saçmaya devam ediyor.



Doğal düşmanı yok, hızla çoğalıyor


Doğal düşmanı bulunmayan balon balığı, çok hızlı çoğalması ile dikkat çekerken, balık sezonunun açılması ile Muğla kıyılarında olta balıkçılığı yapan amatör balıkçıların oltalarına mutlaka bu balık takılıyor. Balıkçıların bilinçlendirilmesi ve balon balığı ile yapılacak mücadele hakkında bilgi veren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Filiz, yakalanan balon balıklarının bir toplama merkezinde imha edilmesi gerektiğini söyledi.



“Ekonomik değeri yok”


Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Filiz, balon balıklarının zehirli bir tür olması nedeniyle ekonomik değerinin bulunmadığını söyledi. Filiz, “Akdeniz’de Süveyş kanalının açılmasından sonra oldukça dramatik değişiklikler meydana geldi. Buradan birçok tür Süveyş kanalı vasıtasıyla Kızıldeniz’den çıkıp Akdeniz’e yerleşti. Bunların bazıları ekonomik olarak insanlara yararlı olduğu gibi bir kısmı da zararlı oldu. Balon balıkları bunların başında geliyor. Balon balıkları hem zehirli oldukları için tehlikeli hem de bir ekonomik değerleri yok ve balıkçı ağlarına, balıkçılara maddi zararlar da veriyorlar” dedi.



“Denizler için ciddi bir tehlike”


Balon balıklarının Akdeniz ve Ege Denizi için ciddi bir tehlike oluşturduğunun altını çizen Prof. Dr. Filiz, “Üniversiteler bu türler üzerinde araştırma yapıyor, bakanlık balon balıkları ile ilgili çalışma yapıyor ve tüm Akdeniz’de izlenen bir konu. Biz biliyoruz ki, balon balıkları Akdeniz için ciddi bir tehlike. Doğal düşmanları olmadığı ve zehirli oldukları için sayılarını hızla arttırabiliyorlar. Çok hızlı ve çabuk üreyebiliyorlar ve çok geniş alanlara yayılabiliyorlar. Bu nedenle bilinçli olarak hala bunları izliyoruz. Bunlarla ilgili diğer bir tehlike halk sağlığını ilgilendiren kısmı. Balon balıklarının bünyesinde çok güçlü bir zehir bulunmakta. Geçen günlerde Mersin Bozyazı tarafında karaya vurmuş olan ölü balon balıklarını kedilerin yiyip ölmesi ciddi bir vaka. Dolayısıyla ilgili bakanlıkların aldığı tedbirler aslında çok iyi. Balon balıklarının yakalanması, kıyıya çıkartılması, tüketilmesi ellenmesi dahi yasak. Ama yasaklamakla olay çözülmüyor. Çünkü balon balıkları ağlara takılıyorlar, balıkçı ağlarına takılıyorlar. Balıkçılar bunları öldürüp tekrar denize geri bırakıyor. İşte sorun biraz burada başlıyor. Bunlar denize bırakıldığı zaman bir şekilde karaya tekrar vuruyorlar. Karaya vurduğu zaman bunları kedi-köpek örneğinde oluğu gibi canlılar yiyebiliyor. Ve yiyen canlılar maalesef ölüyor yüksek zehirden dolayı. Dolayısıyla bir zaman sonra bir çocuk da bir ölü balon balığı yiyebilir o da zehirlenebilir. Ciddi bir sıkıntı” dedi.



“Toplama merkezleri kurulmalı”


Balon balıklarının yakalandıktan sonra denize atılmasının da tehlikeyi önlemediğini belirten Filiz, “Bunun bir an önce engellenmesi için adım atılması gerekiyor. Bu adımı da üniversiteler, ilgili bakanlıklar, kurumlar bir araya gelerek bir an önce yapmalı. Bu adımlar ne olabilir. Bu balon balıkları illaki yakalanacak, Tekneden itibaren ellenmeden uygun şekilde poşetlenmeli. Bu biriktirilen balon balıkları karaya çıkarılan yerlerde bir yer oluşturulmalı. Daha sonra bu balon balıklarının atıldığı alanlardan bu konuda yetkili kişilerin gelip balon balıklarını alıp uygun bir şekilde bertaraf etmeli. Toprağa gömmek de çözüm olmayabilir. Muhtemelen bunların yakılması, yakılarak yok edilmesi en verimli yöntemlerden birisi olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.