GENEL - 16 Ocak 2020 Perşembe 13:01

Gürün, “Bir ve beraber olursak Muğla’yı geleceğe taşırız”

A
A
A
Gürün, “Bir ve beraber olursak Muğla’yı geleceğe taşırız”

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla’nın 13 ilçesindeki STK temsilcileri ile gerçekleştireceği toplantıların ilkini Menteşe’de yaptı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla’nın 13 ilçesindeki STK temsilcileri ile gerçekleştireceği toplantıların ilkini Menteşe’de yaptı. Büyükşehir Belediyesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen toplantıya 48 dernekten yaklaşık 200 temsilci katıldı.


“Bu toplantıları önemsiyoruz”


Toplantının açılışında konuşan Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Menteşe’nin Muğla’nın merkez ilçesi konumunda olması ve Büyükşehir yasasından sonra kurulan bir belediye olması nedeniyle tanınırlığının birçok kesim tarafından bilinmediğini söyledi. Gümüş, “Bu toplantıları önemsiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Gürün, ilçe ilçe düzenleyeceği toplantılarda, o ilçelere yapılan yatırımların yanında, ilçelerdeki STK’ların dilek, öneri ve sorunlarının da ortaya konulması açısından önem taşıyor” dedi.


48 dernekten 200 katılım oldu


Menteşe ilçesinde ilki düzenlenen toplantının açılışında konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Arkadaşlarımız bütün STK’ları dolaştı. İstek, talep ve eleştirileri alarak iletişim kuruldu. Alınan bilgiler ışığında bütün kurumlara geri dönüşüm sağlandı. Herkes kendi alanı ile ilgili bilgi sahibi, fakat diğer konularda eksiklik gördük. Bu eksikliğin de bizim eksikliğimiz olduğunu tespit ettik. Bunu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bütün kurumlardan aldığımız bilgiler ve talepler ışığında Muğla’da neler yapılıyor, neler yapılacak ve neler yapılmalı konusunda sunum yapma gereğini duyduk. 52 farklı dernekten 48 dernek ve 200 katılım var. Bu toplantı Menteşe ilçemize ait bir toplantı. Aynı toplantıyı diğer ilçelerimizde de yapacağız” dedi.


“Muğla’yı geleceğe taşımamız lazım”


Muğla’nın çok büyük bir coğrafya ve bu coğrafya içerisinde eşit hizmet üretmeye ve her bölgenin kendisine ait sorunlarını çözmeye çalıştıklarını belirten Başkan Gürün, “Bu kadar geniş coğrafyada yıllardır yapılmayan altyapı ve üst yapı ile ilgili sorunları çözmek için bu göreve bilerek geldik. 13 ilçe ve 596 mahallemiz var. Bu önemli bir rakam. 20 yıldır görevdeyim. Bunun 15 yılı Muğla Belediyesinde geçti. Göreve başlarken sevgi, hoşgörü ve güler yüzle hizmet diyerek göreve geldik. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra da ‘Hedefimiz1Muğla1’ dedik. Şunu itiraf etmemiz gerekir, Muğla bir olmadı. Coğrafi farklılıklar nedeniyle herkes kendi yöresi ile kendisini ifade etti. Marmarisliyim. Fethiyeliyim, Bodrumluyum dedi. Yani Muğla üst kimliği arka planda kaldı. Biz bütün Muğla’yı bir olarak düşünmemiz gerekiyor, birlikte eksiklerimizi gidererek Muğla’yı geleceği taşımamız lazım. Onun için de ‘Hedefimiz1Muğla1’ diyerek öyle bir telkinde bulunarak bir olduğumuzu, beraber olduğumuzu telkin etmek adına bu sloganı sevgi, hoşgörü ve güler yüzle hizmet’in altına ilave ettik. Fethiye’de, Bodrum’da yaşanan bir acı olay karşısında tüm Muğlalıların yüreğini üzmeli ve yaralamalı. Böyle olunursa birlikte büyüyebiliriz” dedi.


“Büyükşehir sistemi daha işler hale getirilebilir”


Muğla’ya en fazla yatarım yapan kurumun Muğla Büyükşehir Belediyesi olduğunu ifade eden Gürün, Büyükşehir yasasının görev yaptığı süre içinde vazgeçilmemesi gereken bir sistem olduğunu söyledi. Gürün, “2019’da 1 milyar 242 milyon liralık yatırım yaptım. Bugüne kadar hiçbir resmi kurum ve İl Özel İdaresi bu rakamla ölçülecek durumda değil. Büyükşehir olmalı mı, olmamalı mı tartışmaları arasında bu yatırımlar Muğla Büyükşehir olduktan sonra sağlanan imkanların kuruşu kuruşuna hesaplanarak ortaya konmuş yatırımlar. Büyükşehir yasasının eksiklikleri, aksaklıkları olabilir, ama bu yönü ile baktığımız zaman kesinlikle vazgeçmememiz gereken düzenlenerek daha işler hale aksaklıkların giderilmiş hale getirilmesi gereken bir sistem olduğunu şahsen 5 yıllık görevim içerisinde net olarak kanaat sahibi olduğumu söyleyebilirim” dedi.


“Borcumuzu ödüyoruz, yatırımlar da devam ediyor”


2019-2024 yıllara arasında, yani 5 yıllık dönem için 2 milyar 737 milyon liralık yatırım yapacağız. Olağanüstü bir durum olmadığı takdirde biz bu yatırımı mutlaka suretle Muğla’ya yapacağız ve Muğla’mızı çok daha yaşanabilir bir hale getireceğiz. Bu toplantıları her ilçemizde yapacağız. Bugün Menteşe ilçemizde yaptığımız için Menteşe ilçemize 244 milyon 327 bin TL’lik yatırım yaptık. Göreve geldiğimizde Muğla Türkiye’nin en borçlu üçüncü Büyükşehir Belediyesi idi. Şu anda bu sıralama her geçen yıl düşüyor. Yaptığımız ödemeler ve borçlanmadaki mali disiplin ile borçlarımızı ödemeye devam ediyoruz. Ama bunun yanında yatırımlar da devam ediyor. 2019-2024 yılları arasında Menteşe’ye 378 milyon liralık yatırım yapıyoruz. Menteşe’de devam eden büyük yatırımlarımız arasında Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi 42 milyon 810 bin TL, bölge müzesi 16 milyon 846 bin TL, Menteşe Belediyemiz ile birlikte yürüttüğümüz Kent Meydanı düzenlemesi 36 milyon 344 bin TL ve Yağ Hali 2 milyon 059 bin TL” dedi.



Büyükşehir Belediye başkanı Osman Gürün’ün ardından Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Yiğit, katılımcılara Muğla Büyükşehir Belediyesinin 5 yıllık süreçte yaptığı yatırımlar hakkında geniş ve detaylı bir sunum yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de doğa harikası peribacaları hafriyat altında kaldı Gümüşhane’nin Gökdere ve Nazlıçayır köylerine ulaşım sağlayan yol güzergahı üzerindeki peribacaları, bölgedeki bir çimento fabrikası tarafından yapılan alternatif yoldan dökülen hafriyat nedeniyle toprak altında kaldı. Yöre sakinleri doğa harikası yapının kurtulması için yetkililere çağrıda bulundu. Merkeze bağlı Gökdere ve Nazlıçayır Köyleri başta olmak üzere birçok köye ulaşım sağlayan yol güzergâhı üzerinde bulunan ve köy sakinleri tarafından da peribacaları olarak adlandırılan jeolojik oluşumlar hafriyat toprağı altında kaldı. ArzularKabaköy Beldesi’nde faaliyet gösteren özel bir çimento fabrikası tarafından Nazlıçayır Köyü’nden çıkarılan hammaddeyi taşımak için önceki yıllarda yapılan yol kenarında bulunan peribacaları, yol inşaatından arda kalan hafriyatın yamaca dökülmesi nedeniyle tahrip edildi. Keçideresi Jeolojik Oluşumları olarak da adlandırılan peribacalarının bir doğa harikası olduğunu ve yol inşaatı için yok edildiğini söyleyen yöre sakinleri ise yetkililere çağrıda bulunarak milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgârın aşındırmasıyla ortaya çıkan yapıların kurtarılabilecek kısımlarının kurtarılmasını istiyor. “Yetkililerden hafriyatın temizlenerek, yapının eski haline döndürülmesini istiyoruz” Çocuk yaşlarda köy yolunu kullanırken yapıları hayranlıkla izlediklerini söyleyen Gökdere Köyü sakini Engin Bulut, “Ben 60 yaşındayım. Bunun 15 yılını köyde geçirdik ve buralardan Kale köyüne pazara giderdik. Bizim yolumuz ‘Peribacaları’ olarak nitelendirdiğimiz yerin altından giderdi. Biz peribacalarını şu şekilde hatırlıyoruz. Okula giderken tarih derslerinde Nevşehir’de, Ürgüp’te bize peribacalarını anlatırlardı biz de buradaki oluşumu onlara benzetirdik yıllarda burada tabii özelliklerini korudular. Burada ArzularKabaköy Beldesi’nde çimento fabrikası var. Bu fabrikaya Nazlıçayır Köyü tarafından hafriyat çekiliyor. Eskiden bizim mevcut yolumuzu kullanıyorlardı fakat daha sonra alternatif bir yol kurmayı planladılar ve yol yapımında peribacaları tahrip oldu. Araçlar çalışırken taşların etkisiyle bunlar kırıldı ve bu hale geldi. Biz bu durumdan memnun değiliz. Bu tabii bir güzellikti, öyle kalmasını isterdik ama şu anda yapılması gereken şey, dökülen hafriyatın temizlenmesi, yetkililer bunu kaldırırlarsa eski haline biraz da olsa döner” dedi. “Eski görüntüsünden eser yok” Bir diğer Gökdere Köyü sakini Kemal Aydın ise “Bizim Peribacaları dediğimiz bölgeden yolumuz geçiyordu. Güzel bir görüntüsü vardı. Yol yapıldığı için tahrip oldu. Daha tanınacak bir hali kalmamış. Aşağıda bahçeler vardı, bahçeler dolunca toprak bacaların seviyesine çıkmış. Eski görüntüden eser yok. Birikmiş hafriyatın alınıp, buranın eski haline dönmesini istiyoruz” diye konuştu.
İstanbul Fatih’te “Renkler Dile Geldi” Çini Atölyesi sergisi açıldı Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Galerileri “Renkler Dile Geldi” isimli çini atölyesi sergisine ev sahipliği yapıyor. Levent Kum ve 6 öğrencisinin çini örneklerinin sır altı ve yağlı boya tekniklerindeki eserlerinin sergilendiği “Renkler Dile Geldi” sergisinde 40’ı aşkın eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Galerileri “Renkler Dile Geldi” Levent Kum Çini Atölyesi sergisine ev sahipliği yapıyor. Geçmişte farklı tekniklerle icra edilen çiniciliğin zirve yaptığı klasik dönemde sanatkârlar tarafından sık tercih edilen sır altı tekniğini modern bir yaklaşımla sürdüren Levent Kum ve öğrencilerinin farklı üsluplarla çalışılmış 40’ı aşkın eser, Kadırga Sanat Galerileri’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. 30 Mayıs’a kadar açık kalacak olan serginin ilk gününde vatandaşlar etkinliğe yoğun ilgi gösterdi. "3 yıllık çalışmanın neticesinde ortaya çıkan bir sergi" Açılış programında konuşan Levent Kum, “Fatih Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu çini kursu yaklaşık 3 yıldır devam ediyor. Eğitim öğretim dönemlerinde öğrencilerimle haftada bir gün ders yapıyoruz. 3 yıllık çalışmanın neticesinde ortaya çıkan bir sergi. Eserler sır altı tekniğinde. Ayrıca Barok rokoko üslubu da çinide daha önceden kullanılmayan ya da az kullanılmış üsluptur. O üsluplarda da eserler vermeye çalıştık. Sır altı tekniğindeki kullanılan renklerden ayrı kullanılan renkler de var. Klasik formda da eserler var. Bütün çini severleri, sanat severleri sergimize bekliyoruz. Şu ana kadar ilgi çok iyi. 30 Mayıs’a kadar sergimiz açık kalacak” dedi.
Hatay Çevresindeki yüzlerce yapı yıkılan camide ibadet devam ediyor Depremin vurduğu Hatay’da çevresindeki yüzlerce yapı yerle bir olan Hacı Fahri Öksüz Camii’nde afetzede vatandaşlar ibadetlerine devam ediyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da birçok bina yerle bir oldu. Asrın felaketinde çok sayıda ibadethane de zarar görmüş ve ağır yaralar alınmıştı. Bu ibadethanelerden olan Antakya ilçesi Haraparası Mahallesi’nde yer alan Hacı Fahri Öksüz Camii’nin de asrın felaketinde minaresi yıkıldı. 2004 yılında ibadete açılan cami, minaresi yıkılmasına rağmen depremlerden sonra ayakta kalmayı başardı. Çevresindeki yüzlerce yapının yıkılmasına rağmen ayakta kalmayı başaran camide vatandaşlar ibadetlerini yapmaya devam ediyorlar. “İnsanların ibadet yapacakları konteyner kent ve çadır kentler hariç ibadet yapacak cami maalesef yok” Depremlerde 180 camiden sağlam kalan 4 camiden biri olduğunu belirten cami imamı Hüseyin Kahraman, “Camimiz 2004 yılında açıldı. Burası 19 yıllık bir cami. Depremlerde Antakya ilçesi harabe hale gelirken camimizin minaresi yıkıldı. Depremlerde cami müştemilatında bulunan Kur’an kursu, imam lojmanı, abdesthane ve şadırvan da yıkıldı. Antakya ilçe merkezinde 180 camiden sadece 4 cami kaldı. Bunun haricinde hiçbir cami yok. İnsanların ibadet yapacakları konteyner kent ve çadır kentler hariç ibadet yapacak cami maalesef yok. Biz de minaresiz bir şekilde devam ediyoruz. Hayırseverlerden camimizin müştemilatında; Kur’an kursu, imam lojmanı, abdesthanelerimiz ve minaremizin yapılmasını bekliyoruz” dedi. “Depremde minaremiz yıkıldı ama cami ayakta kaldı” Depremde caminin minaresinin yıkıldığını ifade eden imam Kahraman, “Antakya’da cami eksikliği olmasına rağmen camimizi yapanlar sağlam yapmışlar. Depremde minaremiz yıkıldı ama cami ayakta kaldı. İnsanların ibadet yapacak camileri yok maalesef. Biz depremi burada yaşadık. Depremde çocuklarımızla çıktığımızda caminin minaresi yıkılmamıştı. Aynı gün depremden 1 saat sonra 5.8 artçı bir deprem yaşandı. Tahminimizce o zaman yıkıldı. Çünkü sabah 07.30’da arkadaşlarla konuştuğumda minare yıkılmıştı” şeklinde konuştu. “Allah nasip etti, minaresiz camide namazımızı kıldık” İbadetini minaresiz camide yerine getiren Nizamettin Şenal, “Allah nasip etti, minaresiz camide namazımızı kıldık. Ben de camiye baktım ama minareyi göremedim. Bu minareyi de yaptırmaya çalışırlar. Bu caminin minaresi depremde yıkıldı. Bu minare ilk depremde yıkıldı” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlamı hediye: ‘One Minute’ hattı Ankara’da Uluslararası Demokratlar Birliği Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Hattat Mahmut Şahin tarafından yazılan ‘One Munite’ hattı hediye edildi. 1 gecede hazırladığı hat hakkında konuşan Şahin, “2009 yılında Davos mevzusu olduğu zaman Arabi harflerle ‘One Minute’ yazısı yazmıştım. Çok küçük bir şeydi. Tabii Tayyip Bey’e hediye edilecek denilince onu büyüttük. Gündem hiçbir zaman değişmiyor. Gazze’de de artık bir ‘One Minute’ çekme zamanı gelmişti” dedi. İsviçre’nin Davos kentinde 2009 yılında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu panelinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu Moderatörü David Ignatius ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e tepki göstermişti. Dünya Ekonomik Forumu panelinde İsrail’in Filistin’e karşı zulümde bulunduğunu savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘One Munite’ diyerek bir çıkış gerçekleştirmiş ardından da paneli terk etmişti. Hattat Mahmut Şahin tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edilmek üzere ’One Minute’ hattı yazıldı. Şahin’in bir gecede canla başla yazdığı hat ardından yetkililer tarafından Ankara’ya gönderildi. Uluslararası Demokratlar Birliği Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’nda ise o dönemi hatırlatan ’One Minute’ hattı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edildi. Hattat Mahmut Şahin, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in, Filistin’e yönelik saldırılarının devam etmesi üzerine hattı hazırladığını ifade etti. “Gazze’de de artık bir ‘One Minute’ çekme zamanı gelmişti” Hattat Mahmut Şahin, “Avrupa’da çalışmalar yürüten Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) diye bir kurulum var. Onun bugün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir ziyareti oldu. O ziyaret öncesinde benim Kocaeli Milletvekili olan öğrencim Raziye Sezer Katırcıoğlu benden rica etti. ‘Hocam, önemli bir toplantı var. Orada takdim edilmek üzere bir yazı istiyoruz’ dedi. Ben de 2009 yılında Dovos mevzusu olduğu zaman bizim Arabi harflerle ‘One Minute’ yazısı yazmıştım. Çok küçük bir şeydi. Tabii Tayyip Bey’e hediye edilecek denilince onu büyüttük. Salı günü yazıyı yazdık ve bugün takdim edildi. Gündem hiçbir zaman değişmiyor. Gazze’de de artık bir ‘One Minute’ çekme zamanı gelmişti. Muhtemelen dünya basını da bunu görecektir diye düşünüyorum. O amaçla böyle bir levha yaptık. Biz sanatçılar, söylemlerimizi mutlaka yazıyla yaparız. Sosyal medyada polemiğe girmemize gerek yok. Biz gündemimizi, sanatımızla belli ediyoruz. Paylaşımlarımızdan anlayan anlıyor zaten” dedi.
Aydın Yörükler bu şenlikte buluşacak Aydın’ın Yenipazar ilçesinde Yörük Şenliği düzenlenecek. Karaçakal Yörükleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ertuğrul Ateş, 14. Karaçakal Yörük Şenliği için tüm hazırlıkların tamamlandığını ve tüm vatandaşları şenliğe davet ettiklerini belirtti. Aydın’ın Yenipazar ilçesine bağlı kırsal Karaçakal Mahallesi’nde 2006 yılından bu yana gerçekleştirilen Karaçakal Yörük Şenliği’nin 14.’sü önümüzdeki Pazar günü bir kez daha Yörükleri uluşmasına sahne olacak. Birbirinden renkli ve eğlenceli etkinliklerin yer salacağı şenlik için tüm hazırlıkların tamamlandığını ifade eden Karaçakal Yörükleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ertuğrul Ateş, üst düzey protokolün de ilgi gösterdiği şenliğe tüm vatandaşları davet etti. Aydın’da açılan ilk Yörük Derneği ve yapılan ilk Yörük Şenliği” Karaçakal Yörükleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ertuğrul Ateş: “Derneğimiz ilk şenliğini 2006 yılında şehir dışında yaşayan akrabaların ve en genç neslin kendi kültürünü kendi alanında yaşaması için köyümüzün çadır hayatındaki yerleşkelerinden biri olan Toplak Tepesi’nde başlayan Yörük Şenliği’miz her yıl Mayıs ayının ilk pazarı olacak şekilde düzenli olarak yapılmaya başlandı. 2020-2023 yılları arasında pandemi ve deprem sebebi ile yapılamadı. Aydın’da ilk açılan Yörük Derneği ve ilk yapılan Yörük Şenliği’dir. Daha önceki yıllarda 2 kere Çevre Orman Bakanı Veysel Eroğlu şenliğimize katılmıştır. 2008 yılında etkinliğin yasal statüde olabilmesi için dernek kurarak kurumsal bir kimlik kazanmıştır” “Sonraki nesillere kalıcı hatıralar bırakmak” Derneklerinin asıl amacının sonraki nesillere kalıcı hatıralar bırakmak olduğunu ifade eden Başkan Ateş: “Bu amaçla okuma yazmayı kendi imkanları ile öğrenmiş Murat Ekiz amcamızın 2 şiir kitabının basılmasına öncülük etmiş, şu an yerel bir gazetede yazılar yazan dernek kurucularından ve köyümüzün okuyan neslinden Nevzat Arslan’ın köyün hatıralarından oluşan bir kitabının çıkarılmasına yardımcı olmuştur. Şu an 2. kitap baskı aşamasındadır.” Başkan Ateş, şenliğe herkesi davet etti. Tüm vatandaşları şenliğe davet eden Başkan Ateş: "Şenliğimiz 5 Mayıs Pazar günü sabah saatlerinde yemek ikramı ve mevlit programı ile başlayacak öğleyin resmi program ve kültürel etkinliklerle devam edip sanatçıların sahne performansları ile son bulacaktır. Şenliğimize katılan vatandaşlar akşam üzeri ormanlık alanda bahar pikniği yapmakta, güzel bir Pazar günü geçirmek istemektedirler. Bayram havasında geçeceğini düşündüğümüz 14. Karaçakal Yörük Şenliğimize tüm vatandaşlarımızı davet ediyoruz” dedi.