ÇEVRE - 25 Ekim 2020 Pazar 15:10

İztuzu sahilinde rekor yuva

A
A
A
İztuzu sahilinde rekor yuva

Muğla’nın dünyaca ünlü Dalyan İztuzu sahilinde yuva yapan caretta caretta deniz kaplumbağası sayısında 757 yuva ile rekor kırılırken, son yuvadan çıkış yapan yavrular denizle buluştu.

Muğla’nın dünyaca ünlü Dalyan İztuzu sahilinde yuva yapan caretta caretta deniz kaplumbağası sayısında 757 yuva ile rekor kırılırken, son yuvadan çıkış yapan yavrular denizle buluştu. İztuzu sahilinde Ortaca Kaymakamı Oktay Erdoğan ve DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska tarafından tedavileri tamamlanan üç yeşil deniz kaplumbağası ve son yavrular düzenlenen törenle suya bırakıldı.


İztuzu sahilinde 757 yuvadan toplam 37 bin yavru denize ulaşırken, pandemi döneminde sahile yumurta bırakan deniz kaplumbağalarının rahatsız edilmemeleri, şezlong ve şemsiyeler arasındaki mesafenin yeniden düzenlenmesi yuva sayısında ve denize ulaşan yavru sayısında artışa neden oldu. İztuzu sahilindeki 757 yuvadan son çıkan caretta carettalar da düzenlenen törenle denizle buluştu. Törende ayrıca Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde (DEKAMER) tedavileri tamamlanan Ula Akyaka sahilinde bulunan 7-9 yaşındaki ‘Hulk’, Dalaman Sarsala koyunda bulunan 13-18 yaşlarındaki ‘Jonathan’ ve Marmaris Söğüt’te bulunan 18-23 yaşlarındaki ‘Deniztan’ adı verilen yeşil deniz kaplumbağaları da Ortaca Kaymakamı Oktay Erdoğan ve DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska tarafından denize bırakıldı. Denize bırakılan yavrulardan yaşama şansı yüz yavrudan bir yavru olarak hesaplanırken, yıllar sonra 75 yetişkin caretta caretta doğdukları sahile yumurta bırakmak için tekrar gelecek.


DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska yaptığı konuşmada, "Yaralı bir deniz kaplumbağasının sevinci ya da denizle buluşturmanın sevinci bizler için 4-5 aylık kumsalı her gece iki üç kez yürümenin verdiği yorgunluğu attığımız andır. Bugün üç tane tedavisi tamamlanan yeşil deniz kaplumbağasını doğaya bıraktık. Bunların önemi, bunlar denizin bahçıvanları, denizin çayırlarını bunlar bedava biçiyor. Denizin oksijenlenmesini ve denizin biçilmesini sağlıyorlar. Tedavisi tamamlanan üç hayvanı denize göndermenin ayrı bir zevki var. Bu bölgede hem amatör balıkçılık yapılabiliyor, misinalar atılabiliyor, hayalet ağlar bu bölgeye bırakılabiliyor veya sürat motoru gibi su sporları yapılabiliyor. Bu bölgede eğer yaralanan bir havyan olursa lütfen bize ulaştırın. Bu hayvanları ölüme terk etmeyin veya bir misine ağı varsa biz bunu temizleriz. Yuvaların içinde sıkışan yavrular olabiliyor. Onları yengeçler yiyebiliyor veya zarar verebiliyor. Bunları da biz en son yuvada sıkışmış yavruları da tedavilerini tamamladıktan sonra denize gönderiyoruz. Bin yavru gönderiyoruz denize ki, bunlardan ancak birkaç tanesi ergenleşerek kumsala gelebiliyor. Bu kadar uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonucu bir sezonu daha böyle kapatıyoruz” dedi.


Prof. Dr. Kaska, "757 rakamını gördük. 757 yuvadan yaklaşık olarak şu anda verilerimizi analiz ediyoruz ama 37 bin civarında yavruyu denize göndermiş olduk. Bu demektir ki en az 37 birey 25 yıl sonra yeni bir birey olarak, yeni bir popülasyona katılan genç anneler olarak aramıza katılacaktır” diye konuştu.



"Pandemi ile carettalar rahatsız edilmedi"


İztuzu sahilinde bu yıl rekor dereceye ulaşan yuva sayısında pandeminin direkt olmasa da şemsiye ve şezlongların mesafeli olması ile katkı sunduğunu belirten Prof. Dr. Kaska, “Covid doğrudan yuva sayısına değil ama onların başarılı bir şekilde yuva yapmasına yardımcı oldu. Çünkü yaz aylarının neredeyse ortasına kadar sahillerimiz boştu. Dolayısı ile kaplumbağaları rahatsız edecek, bu kumsal için değil ama diğer kumsallarımız için söylüyorum, kaplumbağaları rahatsız edecek bir unsur olmadığı için kaplumbağalar rahat bir şekilde yuvalarını yapabildi. Bırakılan yuvalardan da yumurtalar başarılı bir şekilde çıktı. Covid sürecinde özellikle şemsiye ve şezlongların mesafesinin açılması, kaplumbağaların rahat bir şekilde kumsala çıkması gibi hususlar özellikle diğer kumsallarımızda kolaylaştırıcı bir durum oldu” dedi.


Ortaca Kaymakamı Oktay Erdoğan ise, “DEKAMER gibi başında çok değerli hocamız ve yanındaki arkadaşların gece gündüz çalışıp, mesai mefhumu gözetmeden onları tekrar hayata döndürmesinin ardından böyle bir an yaşanıyor. Biz bu anı ve sevinci yaşıyoruz ve bu hayvanların tekrar hayata döndürülmesinden dolayı mutluyuz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Kurulu’nda Maden Kanunu Değişikliği Teklifi kabul edildi Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Kabul edilen maddelere göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece IV. Grup maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK Koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenecek. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek.
İstanbul Turkcell’in Yeni Yönetim Kurulu belli oldu Olağan Genel Kurulu tamamlanan Turkcell’de yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı. Turkcell’in 2 Mayıs 2024’te gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısının ardından yeni yönetim kurulu belirlendi. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan görevinden ayrıldı. Bu isimlerin yerlerine Arda Ermut Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olurken, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Turkcell’in yeni yönetim kuruluyla ilgili açıklamalarda bulunan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle, görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski Başkanı olan Ermut, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladı. 2005’te Uzman olarak katıldığı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda çeşitli yöneticilik görevlerinin ardından 2015’te Kurum Başkanlığına atanmıştır. Bu görevlerinde Türkiye’ye çeşitli uluslararası doğrudan yatırımların kazandırılmasında rol oynayan Ermut, 2015-2019 yılları arasında Viyana Ekonomik Forumu ve SunExpress Yönetim Kurulu Üyeliği, 2019-2021 yılları arasında Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanlığı ve dört yıl boyunca Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nde (WAIPA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2019-2021 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Hava Yolları İcra Kurulu’nda da üç üyeden biri olarak görev yapmıştır. Arda Ermut, 2018-2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış olup, Mart 2021 itibariyle Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanmıştır. Ermut, çoğunluk hisselerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınması sonrasında Türk Telekom’da 2022-2024 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, lisans eğitimini 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’nde, doktora eğitimini ise 1992 yılında fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993-1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci; 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu. 1999-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Mehmet Naci İnci, üniversitenin diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında çeşitli görevler üstlendi. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olan İnci, 2013-2020 yılları arasında Bölüm Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci 2021 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları arasında endüstriye yönelik uygulamalı optik, quantum optiği, doğrusal olmayan optik, kuantum bilişimi, optoelektronik, fiber optik sensörler, fiber optik telekomünikasyon, katıhal fiziği, optik profilometri, fotonik kristaller ve nano-yapıların fotoniği öne çıkmaktadır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi İdris Sarısoy ise, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini “Türkiye`de Kamu Kesimi Açıkları ve Finansman Politikaları” başlıklı teziyle 2000 yılında tamamladı. 2001’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı doktora eğitimini hazırladığı “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Sağlanan Vergi Teşvikleri ve Türkiye Uygulaması” adlı doktora tezi ile 2006 yılında bitirdi. 2002’de Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde başladığı akademik kariyerine 2003’te Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde devam etti. 2007-2014 yılları arasında Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde Doktor Öğretim Üyesi olarak çalıştı. 2014’ten itibaren Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde Doçent Doktor olarak çalışmaya başlayan Sarısoy, 2020’den bu yana Profesör Doktor olarak aynı bölümde görevine devam etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Üyesi de olan Sarısoy, ağırlıklı olarak vergi konularında olmak üzere, yoksulluk, yabancı sermaye yatırımları, seçim beyannameleri ve sağlık ekonomisi alanlarında akademik araştırmalar yürütmektedir.