GENEL - 02 Aralık 2020 Çarşamba 13:05

TAB Başkanı Şahin’den "arı ürünleri uyarısı"

A
A
A
TAB Başkanı Şahin’den "arı ürünleri uyarısı"

Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, son zamanlarda bazı firmaların arı ürünlerini arı yetiştiricilerinden değil de, kendilerinden almaya zorladığını iddia ederek, “Balı arı, arıyı da arıcı üretir.

Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, son zamanlarda bazı firmaların arı ürünlerini arı yetiştiricilerinden değil de, kendilerinden almaya zorladığını iddia ederek, “Balı arı, arıyı da arıcı üretir. Bunun dışındakiler doğal değildir” dedi.



Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, son günlerde bal ve arı ürünlerine yönelik bazı firmaların arı ürünlerini arıcılardan değil kendilerinden almaları yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Şahin, ‘Bal’ı arı yapar, arıyı da arıcı üretir. Gerisi doğal değildir” dedi.



“Bal ve arı ürünlerini arıcılar üretmiyorsa doğal değildir”


Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, bazı firmaların arı ve arıcılar üzerinden prim yapmaya çalıştığını iddia ederek, “Bazı firmalar ‘Bal ve arı ürünlerini arı yetiştiricilerinden almayınız, bizden alınız’ diye kamuoyuna yanlış beyanlarda bulunuyorlar. Eğer ola ki bu bal ve arı ürünlerini firmalar kendileri üretiyorsa, bize göre doğada üretmiyorlar demektir” ifadelerini kullandı.



‘Balı arı, arıyı da arıcı üretir”


Son günlerde arı ürünleri ile ilgili spekülatif açıklamaların yer aldığını belirten Türkiye Arıcılar birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, Türkiye Arıcılar Birliğinin Türkiye’deki tüm illerde teşkilatlandığını ve toplam 82 bin üyesinin olduğunu açıkladı. Şahin, “Son günlerde arı ürünleri konusunda çok değişik spekülasyonlar bulunmaktadır. Türkiye Arıcılar Birliği olarak bu spekülasyonlara karşı sustuk ve cevap vermedik. Tarihsel süreç içerisinde yaklaşık olarak bir asır öncesine bakıldığında bal ürünleri insan sağlığı için kullanılmaktaydı. İnsan sağlığı için arıcılarımızın ürettiği nadide ve organik ballar insan sağlığına katkı sağlamıştır. Yüzyıllardan bu yana da biz arıcılar bal ve arı ürünlerini üreterek halkımıza sunarız. Ne yazık ki son günlerde bazı firmaların arıcılarımızı da kullanarak, sadece firma tarafından alınması gibi, tüketicilerimizin de aklını kurcalayacak yanlış söylemler kullanılmaktadır. Bazı firmalar ‘Bal ve arı ürünlerini arı yetiştiricilerinden almayınız, bizden alınız’ diye kamuoyuna yanlış beyanlarda bulunuyorlar. Eğer ola ki bu bal ve arı ürünlerini firmalar kendileri üretiyorsa, bize göre doğada üretmiyorlar demektir. O zaman bize göre o ballar sanayi balı. Yani organik değil. Türkiye Arıcılar Birliği olarak biz doğada üretilmiş balın esas olduğu esası ile arıcılarımıza eğitim ile birlikte beslenmenin de gelecek nesillerde temel unsuru olacağı savından çalışmalar yapmaktayız. Arıcılar Birliği olarak bu konunun anlattığım yönde algılanmasını önemle rica ediyorum. Balı arı, arıyı da arıcı üretir. Arı ve arıcılığın sayesinde arı ürünleri meydana gelir” dedi.



“Arı ürünleri kullanımı yasal zemine oturtulmalı”


TAB Başkanı Şahin, arı ürünlerinin kullanımı konusunda özellikle pandemi döneminde talebin arttığını belirterek, “Pandemi sürecinde arıcıların çekmiş olduğu sıkıntılara da değinen Ziya Şahin, “Korona virüs hastalığından dolayı yaşanan sıkıntıları tüm Dünya ülkeleri çekiyor. Bütün Dünyada da özellikle arı ürünlerinde propolis, polen, arı sütü, arı zehri gibi ürünler kullanılmaktadır. Ülkemizde de bu ürünler hat safhada kullanılmaktadır. Dünya ölçeğine baktığımız zaman bu konu aynı şekilde uygulanmaktadır. Ülkemizde son 10 yılda bu ürünlerin kullanılması geliştirilmiştir. Bu konunun planlamasını da devlet yetkililerimizden ivedi bir şekilde bekliyoruz” dedi.



“Arı alanları genişletilmeli”


Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Şahin, Türkiye’de arı üretim alanlarının genişletilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, “Bizim ülkemizin doğamızda 3 Bin tane endemik bitki ve 12 Bin tane bitki taksonu bulunmaktadır. Bu da Dünya ülkeleri arasında bizim ülkemizi birinci sırada yer aldırtır. Dolayısıyla bizim ülkemizdeki bu endemik zenginlikleri çok iyi yansıtmamız gerekiyor. Bunu yapabilmek için de sertifikalandırılmış ve desteklenmiş arı ürünlerini bizim tüketicilerle buluşturabilmemiz için mutlak suretle, işletmelerimizi sertifikalandırarak planlı bir şekilde bu işletmelere destek vererek, üretilen kaliteli arı ürünlerini tüketicilerimizle buluşturmamız gerekmektedir. Planlama esas olacaktır. Biz planlamanın diğer bir ölçeğinde de kilometreye düşen kovan sayısı maalesef 9 adettir. Dünya geneline bakıldığı zaman ise bu sayı bir adettir. Dolayısıyla bizim artık gelişen dünyada ve konjüktürde üretim alanlarımızı genişletmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tek gayemiz Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamak" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek bir gayemiz vardır, o da Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze’ye yeterli insani yardım girişine müsaade edildiği durumda amaç hasıl olacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde MÜSİAD Yönetim Kurulu’nu kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Büyük ve güçlü Türkiye davasının ekonomideki bayraktarlığını yapan MÜSİAD, asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat depremlerinden sonra milletimiz için seferber olmuştur. Bu felakette sadece 53 binden fazla insanımızı kaybetmekle kalmadık, toplam tutarı 104 milyarı aşan devasa faturayla da karşılaştık. 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi” dedi. “Tek gayemiz Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamak” Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “MÜSİAD ailesini 7 Ekim’den beri Gazze halkına yaptığı yardımlar dolayısıyla tebrik ediyorum. Türkiye Gazze’ye gönderdiği 50 bin tona yaklaşan insani yardım malzemesiyle dünyada ilk sıradadır. İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım miktarını arttırmaya zorlamak amacıyla ticari olarak bazı tedbirler aldık. İlk etapta 54 ürün grubuna ihracat kısıtlaması getirdik, dünden itibaren de tüm ürünleri kapsayacak şekilde İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini durdurduk. Bu adımın ortaya çıkaracağı sonuçlarını iş dünyamızla istişare içinde yöneteceğiz. Biz bölgemizdeki hiçbir ülkeyle düşmanlık ve kavga peşinde değiliz. Biz coğrafyamızda çatışma, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Tüm inançlar olarak hep birlikte refah içinde yaşamak istiyoruz. Aldığımız bu kararla Batı’nın üzerimize nasıl saldıracağını biliyoruz. Tek bir gayemiz vardır, o da Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze’ye yeterli insani yardım girişine müsaade edildiği durumda amaç hasıl olacaktır” ifadelerini kullandı. “Enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz” “Deprem ve bölgesel çatışmalar yanında son 1 yılda ülkemiz ekonomisini etkileyen üst üste üç seçim yaşadık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim maratonu milletimizi, ekonomimizi ve iş dünyamızı yormuştur. Türkiye’nin önünde 4 yıllık hazine değerinde seçimsiz bir süre var. 4 yıllık sürede inşallah ekonomideki sıkıntılarımızın çözümü başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanabileceğiz. Orta Vadeli Programı ve 12. Kalkınma Planı’nı geçen sene paylaşmıştık. Üretim, istihdam, ihracat, kaliteli ve sürdürülebilir büyüme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Yol haritamızdan taviz vermeden önceliğimiz olan enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz. Bugün açıklanan Nisan ayı enflasyon ve dış ticaret verileri Orta Vadeli Program beklentilerimizle uyumludur. Enflasyonda yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha umut verici rakamları göreceğiz. Hayat pahalılığı meselesini popülist politikalar ile sorunu bir süre daha ötelemek yerine, enflasyonu düşürüp kalıcı refah artışı sağlayarak çözüme kavuşturacağız. Bu konudaki samimiyetimizi geride bıraktığımız seçim döneminde açıkça ortaya koyduk. Bizler her zorlukla beraber bir kolaylık olduğuna inanan insanlarız. Pek çok olumsuzluğun üst üste geldiği bu sancılı dönemi atlatacağız. 34 yıldır yol yürüdüğümüz MÜSİAD’ın ekonomi programımızı sahiplenerek bizlere destek vermesini sürdürmesini bekliyorum” şeklinde konuştu.
Tekirdağ Pompalı tüfekle iş yerini bastılar: O anlar kamerada Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde 3 kişinin pompalı tüfekle geri dönüşüm tesisini bastığı anlar kameralara yansıdı. Kapaklı Bahçelievler Mahallesi’nde geri dönüşüm tesisi işleten M.A.’nın iş yerini, 45 gün önce Malkara’dan satın aldığı bir aracın eski sahipleri olduğu iddia edilen kişiler silahla bastı. Araca ve M.A. ile ailesinin polisi aramasını engellemek için telefonlarına el koymak isteyen O.Y., ‘Bu arabayı yakarım burayı da yakarım’ diyerek tehditler savurduğu iddia edildi. M.A. ile 5 ay ortaklıkları olduğu öne sürülen O.Y.’nin ve 2 silahlı arkadaşının da bulunduğu kişileri M.A. ve ailesi sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadılar. O anlar kameralar tarafından saniye saniye altına alındı. İddiaya göre çöp kamyonetini kaçırmaya çalışan şahıslara engel olmaya çalışan M.A. ve yakınları zaman zaman ezilme tehlikesi geçirdi. Şahıslar, ihbarı üzerine olay yerine gelen polisi görünce geldikleri araçla kayıplara karıştı. O an işletmede bulunan 2’si kadın 5 kişinin ise korku dolu anları iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken Kapaklı polisi kayıplara karışan şahısları arıyor. Olay yeri inceleme ekipleri geri dönüşüm tesisinde yaptıkları incelemede boş kovanları toplarken Cumhuriyet Savcısının talimatıyla hareket geçen polis olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı.